Trump diplomasisi: Övgü ve sessizlik

* NATO zirvesi öncesinde Genel Sekreter Rutte’nin Trump’a yazdığı övgü dolu mesaj gündem oldu. Uluslararası siyasette başarı için Trump’ı övmek mi gerekiyor?
* Detayı bültenimizde!…
UHA/ İnternational News Agency
HOLLANDA (Lahey), 27 HAZİRAN 2025 – TÜHA Haber’in DW’ye dayandırdığı haberinde, “Donald, İran’daki kararlı eylemin için tebrikler ve teşekkürler. Gerçekten olağanüstüydü ve başka kimsenin cesaret edemeyeceği bir şeydi. Bu hepimizi daha güvende kılıyor. Lahey’de de bir başka büyük başarıya doğru ilerliyorsun!” Bu ifadeler, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin, zirve başlamadan önce ABD Başkanı Donald Trump’a gönderdiği kısa mesajda yer alıyordu.
Trump bu mesajı gizli tutmak yerine kamuoyuyla paylaştı. Sosyal medya platformu Truth Social’daki hesabından mesajın tam metnini yayımlayan Trump, övgüler sıraladı:
“Hollanda’da güzel bir gün başlıyor. Kral ve kraliçe harika insanlar, kahvaltıdaki görüşmemiz mükemmeldi! Şimdi de çok önemli NATO toplantılarına geçiyoruz. ABD, orada güçlü bir şekilde temsil edilecek.”
Övgü ve sessizlik
Trump ile ilişkilerde başarıya giden yol ABD Başkanı’nı pohpohlamak mı? 1 Ekim 2024’ten bu yana görevde olan Rutte, birçok uzman tarafından uluslararası hukuka aykırı olarak değerlendirilen ABD’nin İran’daki nükleer tesislere yönelik hava saldırıları konusunda herhangi bir eleştiride bulunmaktan da kaçındı.
Ancak övgü diplomasisi uygulayan tek kişi yalnızca Rutte değil. Almanya Başbakanı Friedrich Merz, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer da ABD Başkanı’na düzenli olarak “şirinlik gösterileri” yapıyor.
“Dünyadaki kilit kişi”
Almanya Başbakanı Merz, Haziran ayı başında Beyaz Saray’a yaptığı ziyarette, Almanya-ABD dostluğunu yücelten açıklamalarda bulundu: “Amerikalılara çok şey borçluyuz, bunu asla unutmayacağız. Sayın Trump, dünyadaki kilit kişi. Rusya’ya baskı uygulamak ve Ukrayna savaşını sona erdirmek için merkezî bir rol oynuyor.”

Trump da Merz’i, Almanya’nın savunma harcamalarını artırması planları nedeniyle övdü. ABD’li siyaset danışmanı Nic Adams, söz konusu ziyaretin ardından bir televizyon röportajında, “Başkan Trump ile Başbakan Merz arasındaki buluşma daha iyi olamazdı” yorumunu yaptı.
“Batı’yı yeniden yüceltmek”
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Nisan ayı ortasındaki Beyaz Saray ziyaretinde Trump’a öylesine iltifatlarda bulundu ki, Trump da karşılığında “olağanüstü bir siyasetçi” olarak nitelendirdiği Meloni için övgüler dizdi. ABD Başkanı, Meloni’nin “Avrupa’yı fırtına gibi etkisi altına aldığını” ve çok saygı gördüğünü söyledi.
17 Nisan’daki ziyarette Meloni, İtalya-ABD ilişkilerinin tarihsel önemine kendi yorumu ile dikkat çekti. Kristof Kolomb’un 17 Nisan 1492’de Atlantik’i aşarak başladığı yolculuktan bu yana İtalya ve ABD’nin “ortak tarihi silmeye çalışan girişimlere karşı ortak bir mücadele içinde” olduğunu belirtti.
Meloni, Trump’ı İtalya’ya davet etti ve “Batı’yı yeniden harika yapmak istiyorum” dedi. ABD Başkanı’nın “Make America Great Again” (Amerika’yı yeniden harika yap) sloganına açık bir gönderme içeren bu ifade Trump’ın hoşuna gitti.
Başarı garantisi olmayan strateji
İngiltere Başbakanı Keir Starmer ise Şubat ayı sonunda Washington’a gitti. Trump’ı “Birleşik Krallık’ın dostu” olarak nitelendiren Stramer, Trump’a Kral Charles’tan resmî bir davet iletti.
Askerî ve dış politika uzmanı Carlo Masala, bu stratejik övgü yaklaşımının ancak politik öz güvenle desteklenirse anlamlı olacağını düşünüyor. Masala, bir televizyon röportajında, “Trump göreve geldiğinden beri Avrupalılar ona hep büyük bir devlet adamı olduğunu, doğru bir vizyona sahip olduğunu hissettiriyor” değerlendirmesini yaptı.
Masala’ya göre “Avrupa özgüveniyle harmanlanmış övgü” uygun bir strateji olabilir, ancak başarının garantisi yok.
Macron: Zarif bir eleştiri
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise tam da bu karışımı uyguladı. Şubat ayında Washington’a yaptığı ziyarette, Trump’ın Ukrayna savaşını bitirme yönündeki çabalarını övdü. Ancak Trump, Avrupalıların Ukrayna’ya sağladığı mali yardımların borç olduğunu söylediğinde, Macron onu kameralar önünde nazik ama net bir biçimde düzeltti.
Boston Üniversitesi’nden ABD’li siyaset danışmanı Tobe Berkovitz, Trump ile ilişkide “övgü ve sessizlik” karışımının, sert eleştiriden daha etkili olduğu görüşünde.
“Trump’ın oksijeni kamuoyu”
The Hill adlı siyaset platformunda yazan Berkovitz, “Trump’a saldırmak 2024 seçimlerinde işe yaramadı. Şimdi de yaramıyor” ifadesini kullandı.
Trump’ın “oksijeni kamuoyudur. O kameraların önünde yaşar” diyen Berkovitz, muhaliflere şu öneride bulundu: “Beyaz Saray’dan gelen her şeye karşı savaşmayın. Çünkü Trump, bu tür karşı çıkışları bir yankı odasına dönüştürerek, seçmene karşı değil, kurulu düzene karşı savaştığını göstermeye çalışıyor.”
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de bu görünürlük arzusunu başarıyla kullanmış gibi görünüyor. Rutte, zirve öncesinde Trump’a yazdığı mesajda, “Donald, onlarca yıldır hiçbir ABD Başkanı’nın başaramadığını sen başaracaksın” demişti. Bu öngörü, şimdilik en azından kâğıt üzerinde gerçekleşmiş görünüyor.