enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
09:50 Dünyanın en büyük Türk Pazarı’nı Hollanda’da kurarak tarihe geçen Bart Van Kampen hayata veda etti…
08:12 Cevdet Yılmaz: “Terörsüz Türkiye önemli mesafeler katetti”
07:54 Almanya’nın Nürnberg kentinde Kırım Örgütleri Asamblesi adlı yeni bir platformun kuruluş kongresi gerçekleşti…
07:51 ABD uşağı katil İsrail’in sinsi işgal stratejisi: Çoban karakolları
07:43 Prof. Dr. Mustafa Karataş, “Gazze sadece Filistinlilerin meselesi değil, bütün ümmetin ve insanlığın ortak ve adil davası”
07:12 Günay Uslu’nun bitmeyen yükselişi: Paye üstüne paye, görev üstüne görev, Şimdi de Hollanda Film Festivali Denetim Kurulu Başkanlığı’na atandı…
07:01 Türk dünyasının sembolü yok oluyor: “Urmu Gölü can verir; İran onun katline ferman verir”
23:16 İletişim Başkanı Duran: Demokrasimize yönelik her türlü tehdidin karşısında durmaya devam edeceğiz
23:07 YSK’dan CHP açıklaması: Gerekçeli karar duyuruldu
21:37 Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Denizli’de “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde konuştu
21:21 Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “12 Eylül askeri darbesinin demokrasimize sürülen kara bir leke. Bu darbeler tarihini biz tarihe gömdük ve sona erdirdik.”
19:52 Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinde altıncı toplantı yapıldı
07:49 Moskova’da Türk iş dünyası Crocus Expo fuarına katıldı
07:47 Geleceğin sanayisi dijital ve yeşil dönüşümle şekilleniyor
07:38 “İslamî ve İnsani Bir Sorumluluk: Gazze” Konferansı Kapanış Basın Bildirisi
07:35 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’den afetzedelere 10 milyon TL destek
07:10 Cevdet Yılmaz: CHP, iç kavgayı toplumun tamamına yansıtmaya çalışıyor
07:05 Küresel Gazeteciler Konseyi’nin (KGK) ödül töreni ve sergisi 13 Eylül’de New York’ta
03:37 MSB: Tüm imkanlarımızla Katar’ın yanındayız
03:30 Serdar Dursun Kocaelispor’a imza attı.
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Amerika’nın Ticaret Savaşında Son Durum

Amerika’nın Ticaret Savaşında Son Durum
A+
A-

Trump’ın ticaret politikalarıyla yüksek gümrük vergileri kalıcı hale gelirken, küresel ticarette yeni bir dönem başlıyor. Trump doktrini, serbest ticareti sona erdirip Amerikan tüketicisine yüksek maliyet yükleyebilir. Ticaret savaşlarının yeni cephesinde, anlaşmalar kadar belirsizlikler de artıyor.

 

 

 

 

 

 

Kadir ÜSTÜN, SETA Washington D.C. Koordinatörü

Başkan Trump’ın yüksek gümrük vergileri uygulayarak başlattığı ticaret savaşlarında yeni bir dönemece yaklaşıyoruz. Trump’ın Amerika’nın ‘Kurtuluş Günü’ olarak ilan ettiği 2 Nisan’da bütün ülkelere standart %10 ek vergi ve ABD’yle ticaret açığı olan ülkelere de bu oranın üstüne büyük rakamlar açıklamıştı. Piyasaların verdiği sert tepki sonrasında Kanada, Meksika, AB, Japonya ve Çin gibi ülkelerle ikili ticaret anlaşması yapılmasına fırsat vermek tekrar bu vergileri ağustos ayında tekrar yürürlüğe girmek üzere ertelemişti. Şimdiye kadar Endonezya ve Japonya gibi ülkelerle ticaret anlaşmaları açıklanmasına karşın diğer ülkelerle anlaşmaya varılacağına dair çok güçlü işaret yok. Trump anlaşmalara daha fazla zaman tanımaz ve ek gümrük vergilerini yürürlüğe koyarsa, ticaret savaşının yüksek gümrük vergilerini normalleştirdiği bir döneme girmiş olacağız.

Endonezya ve Japonya Ticaret Anlaşmaları

Amerikan piyasaları Trump’ın ek vergi açıklamaları karşısında son derece inişli çıkışlı günler geçirmişti. Piyasaların tepkisi karşısında geri adım atan Trump, %10 standart ek gümrük vergisini normalleştirmeyi başarmış oldu. En son açıklanan Japonya’yla ticaret anlaşmasına piyasaların verdiği olumlu tepkiye bakılacak olursa, uygulanacak %15’lik ek vergi oranı kabullenilmiş görünüyor. Bu açıdan Trump’ın önce şok etkisi yapacak astronomik rakamlar açıklayarak pazarlığı yüksek yerden başlatma taktiğinin başarılı olduğu söylenebilir. Ancak Amerikan ekonomisinin bölgesel ve küresel ekonomiye entegrasyon seviyesi çok yüksek olduğu için gümrük vergi oranlarının yüksek olmasının maliyetinin büyük oranda Amerikan tüketicisine yükleneceği biliniyor. Trump’ın gel-gitleri sayesinde şimdiye kadar ek gümrük vergilerinin etkisini nispeten az hissedildi ancak vergilerin Ağustos itibariyle kalıcı hale gelmesi Amerikan ekonomisini etkileyecek.

Trump’ın yüksek gümrük tarifelerini Amerikan şirketlerini avantajlı konuma getirecek ticaret anlaşması yapabilmek için kullandığı biliniyor. Endonezya ve Japonya’yla yapılan anlaşmalara bakıldığında, Amerikan şirketlerinin ve ürünlerinin girişini kolaylaştıran maddeler dikkat çekiyor. Endonezya Amerikan ürünlerinin ülkeye girişinde uygulanan gümrük vergilerinin %99’luk bir kısmını iptal ederken bunun karşılığında Trump’ın uygulayacağını açıkladığı %35’lik tarife yerine %19’luk bir orana razı oldu. Bu oran Filipinler (%19) ve Vietnam’la (%20) varılan anlaşmadaki oranlarla da hemen hemen aynı. Japonya’yla varılan anlaşmaya göre ise Trump’ın tehdit ettiği %25 oranından %15’e iniliyor. Japon arabalarının tabi olacağı bu oran, Amerikan araba üreticilerinin halihazırda tabi olduğu ve Kanada ve Meksika’yla anlaşma olmazsa kalıcı hale gelecek olan %25 oranının altında. Dolayısıyla ABD’nin sınır komşularında üretim yapan Amerikan oto üreticileri, yeni bir düzenleme gelmezse Japon üreticilere göre daha dezavantajlı duruma düşebilir.

Endonezya’yla yapılan anlaşmanın ana çerçevesi açıklandı ancak ortada henüz detaylı bir resim olmaması hangi sektörlerin nasıl etkileneceğine dair bir fikir vermiyor. Japonya’yla yapılan anlaşmada ise 550 milyar dolarlık Japon yatırım fonu oluşturulacağı ve Amerikan tarafının bu fonu farklı projelerde kullanılmak üzere koordine edeceği açıklandı. Japon tarafından yapılan açıklamada ise bu fonun ikili ticareti kolaylaştıracak şekilde kullanılacağına dair ibareler var. Bu durumda Trump’ın ABD’ye büyük yatırım sağladığı şeklinde kamuoyuna yansıtmak istediği bu fonun etkisinin ne olacağını da bekleyip görmek gerekecek. Her iki anlaşmanın detayları zaman içerisinde belli olacak ve ikili ticarette yarattığı etkiyi anlamak için yıllar geçmesi gerekecek. Piyasaların bu anlaşmaları olumlu karşılamasının ana nedeni ise bir çerçeve sunmaları ve şirketlerin ve yatırım fonlarının önünü görmelerini sağlaması. Bu anlaşmalar sonrasında Trump’ın açıkladığı astronomik oranlara göre çok daha ‘makul’ görülen %15-%20 seviyelerindeki ek vergilerin kalıcı olacağı kesinleşmiş oluyor.

Serbest Ticaretin Sonu mu?

Trump’ın ticaret savaşlarında anlaşmaya zorladığı büyük aktörlerden sadece Japonya’nın bir anlaşma sağlamış olması, ağustos ayına ilişkin endişeleri artırıyor. AB, Kanada, Meksika ve Çin’le anlaşma açıklanmazsa ve Trump söylediği gibi çok yüksek oranda gümrük tarifesi uygulamaya başlarsa, bu ülkeler de ister istemez cevap vermek zorunda kalacak. Karşılıklı gümrük bariyerlerinin artırılması da küresel ekonomiye daha fazla şok etkisi yapabilir. AB’yle Japonya benzeri bir anlaşma sağlanırsa uluslararası piyasaların daha sakin cevap vermesi beklenebilir ancak Çin’le anlaşma daha uzak bir ihtimal görünüyor. Çin Washington’ın açıkladığı %145’lik gümrük vergisi oranına nadir elementlerin ihracatına sınırlama koyarak cevap verince, Trump geri adım atmak zorunda kalmıştı. Çin harici ülkelerle bir şekilde anlaşmalar yapılsa bile, uluslararası ticarette yüksek gümrük vergisi döneminin kabullenildiği bir döneme giriyoruz.

Amerikan tüketicisi daha yüksek fiyatlarla karşı karşıya kalırken diğer ülkelerin kendi aralarındaki ticaret bağlarını daha fazla güçlendirmesi de kaçınılmaz hale geliyor. Bu bağlamda Amerika’nın öteden beri kendi çıkarına gördüğü uluslararası ticarette bariyerlerin azaltılması ve serbest ticaretin artırılması yaklaşımından kesin bir şekilde ayrıldığını söylemek mümkün. Önümüzdeki dönemde uluslararası ticaret rejimini belirleyecek olan bu yeni politika, kâğıt üzerinde Amerika’nın çıkarına görünen birçok anlaşmayla Amerikan kamuoyuna kabul ettirilmeye çalışırken ekonomiye uzun vadeli etkisinin tüketici lehine olacağını söylemek zor. Amerikan ekonomisinin mevcut yapısal koşulları dikkate alındığında, gümrük tarifelerinin artırılması gibi serbest ticareti zorlaştıracak adımların atılmasının ABD çıkarına olduğunu söylemek zor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.