enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
22:48 Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, başkent Kahire’de Dışişleri Bakanı Fidan ile ortak basın toplantısı düzenledi…
22:39 İletişim Başkanı Duran: Aliyev ile Paşinyan’ın imzaladıkları memorandum, barış için önemli aşama
22:30 Memur toplu sözleşme sürecinde gözler hükümetin teklifinde
22:20 Cumhurbaşkanı Erdoğan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile görüştü
22:12 Cumhurbaşkanı Erdoğan Filistin Devlet Başkanı Abbas ile görüştü
08:49 Beyaz Saray’da düzenlenen Kafkasya zirvede, Aliyev ve Paşinyan üçlü mutabakata imza attı
07:56 Azerbaycanlı eğitimciler Üsküdar Üniversitesini ziyaret etti
07:47 Yağmur suyu hasadı’nın uygulaması ne durumda!
07:41 Radyo TV Yapımcısı yazar Uğur Canbolat’tan manevi yolculuklara rehber iki yeni kitap
07:36 Tokat Bölgesi’nin can damarları olan Yeşilırmak, Kelkit Nehri ve Almus Barajı’ndaki su miktarı ciddi anlamda düştü.
07:32 Türkiye’nin lider mühendislik ve teknoloji firmalarından MPG, IDEF 2025’te 8×8 kurtarıcı aracıyla katıldı
07:29 Malatya Büyükşehir Belediyesi, içme suyunun, tarımsal sulamada kullanılmaması konusunda vatandaşları uyardı…
07:21 Cübbeli Ahmet’ten Sahte Diploma Skandalına Sert Tepki: “Sistem Vahim Hâl Almış”
06:56 2025 Yılı YAŞ Kararları: TSK Neden Apolitik Olmalı? -I-
20:41 Nevşehir Kültür Yolu Festivali kapsamında, “Kuralsız Bağlantılar” Projesi sergisi, sanatseverlerle buluştu…
09:07 BTK,Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Sahte Kimlik
08:00 Devletin hızlı refleksi: Sahte e-İmza çetesi çökertildi
07:42 Afrika Boynuzu’nda Türkiye: Umudu yeşerten adımlar
06:53 YÖK’ten “sahte diploma” iddiasına suç duyurusu
05:18 Nevşehir Kültür Yolu Festivali kapsamında, “Medeniyetlerin Mirası” sergisi büyük ilgi görüyor…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

12 Eylül ve Sivil Anayasa

12 Eylül ve Sivil Anayasa
26.09.2024
A+
A-

Darbenin üzerinden 44 yıl geçti. Vesayet mekanizmalarından arınmada çok önemli adımlar atılsa da 12 Eylül darbesinin kalıntıları hâlâ temizlenemedi. Daha üç hafta önce “teğmenler hükümete mesaj verdi” diyebilen zihniyetin varlığı bir kez daha görüldü. Bu da bize gösteriyor ki, görünüşte darbelere ve vesayete karşı olduğunu söyleyenlerin içerisinde azımsanamayacak bir oranda “geçmişe özlem” vardır. Geçmiş günlerden kasıt, tabi ki darbecilerin “halkı ve sivil siyaseti hizaya soktuğu” dönemler.

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency

Nebi MİŞ (@nebimis) / X

Doç. Dr. Nebi MİŞ, SETA Genel Koordinatörü

 

Türkiye’nin saygın, güvenilir Ankara merkezli bir düşünce kuruluşu olan SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Genel Koordinatörü ve Siyaset Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Nebi MİŞ, “12 Eylül ve Sivil Anayasa” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

 12 Eylül 2024 Perşembe darbesinin sene-i devriyesi. Darbenin üzerinden 44 yıl geçti. Vesayet mekanizmalarından arınmada çok önemli adımlar atılsa da 12 Eylül darbesinin kalıntıları hâlâ temizlenemedi. Daha bir hafta önce “teğmenler hükümete mesaj verdi” diyebilen zihniyetin varlığı bir kez daha görüldü. Bu da bize gösteriyor ki, görünüşte darbelere ve vesayete karşı olduğunu söyleyenlerin içerisinde azımsanamayacak bir oranda “geçmişe özlem” vardır. Geçmiş günlerden kasıt, tabi ki darbecilerin “halkı ve sivil siyaseti hizaya soktuğu” dönemler.

Darbe geleneğinin en önemli taşıyıcı unsuru anayasalardır. Son iki anayasamızı darbeciler yaptı. Anayasaları yazanlar, millet karşıtlığını esas almışlardı. Çünkü 1950’de demokrasiye geçilmesinin ardından “millet yanlış yapmış“, bu yanlışını da üç seçim geçmesine rağmen bir türlü düzeltmemişti. Demokratik seçimlerle iktidar alanlarını kaybeden çevreler, millete “bir ders vermek” için darbeleri desteklediler. 1961 Anayasası’nın yeterince işlevsel olmadığını düşünen darbeciler, 1982 Anayasası’nın hem lafzına hem ruhuna özel önem göstermişlerdir. Vesayetçi çıkar odaklarının iktidarını sürdürmesi için yasal ve kurumsal mekanizmayı inşa etmişlerdir. Burada “anayasanın ruhu” meselesi sıradan bir ifade değildir. 30 yıldan fazla bir süredir 1982 Anayasası’nı değiştirmekle meşgulüz. Bugüne kadar 96 maddesinde esaslı ya da tali değişiklikler oldu. 19 kez değiştirildi. Bu kadar değişikliğe rağmen, değişmeyen gerçek ise şuan yürürlükte olan anayasanın bir darbe anayasası olduğu gerçeğidir. Anayasanın ruhunda hâlâ darbecilerin mührü vardır.

Erdoğan TBMM 5. Yasama Yılı açılışında konuştu: Kürt sorunu denilen meseleyi tüm boyutlarıyla çözdük | Euronews

Bu gerçeklikten hareketle Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlar kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, bir kez daha “Türk demokrasisinin darbelerle ve darbeci zihniyetle hesaplaşmasını tamamlayabilmesi için sivil anayasa ihtiyaçtan öte bir zorunluluk.” olduğunu söyledi. 1990’lı yıllardan itibaren siyasetin sağında ve solunda farketmeksizin tüm siyasal partiler darbe anayasasının değişmesi gerektiğini ifade ettiler. Sözde böyle deseler de iş değiştirmeye gelince kırk dereden su getirdiler. Önümüzdeki dönemde, muhalefet bu meseleyi tartışmak istemese de siyasetin öncelikli gündemlerinden birinin yeni ve sivil bir anayasa arayışı olacağı muhakkak. Erdoğan‘ın “Meclis’in yeni ve sivil bir anayasayı yapması için ellerinden geleni yapacaklarını” bir kez daha vurgulaması bunun işaretidir.

CHP, 2018 seçimlerinden 2023 seçimlerine kadar yeni anayasayı konuştu. Hatta 6 parti bir araya gelerek, yeni anayasa için bir değişiklik raporu hazırladılar. Muhalefetin anayasa önerisinin özü, “güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş” üzerineydi. Ne olduysa, CHP bu konularda söylediklerini unuttu. Yeni anayasa arayışını rafa kaldırdı. Parlamenter sisteme dönüş vaadini hatırlamak bile istemiyor. İktidar ve muhalefet yeni anayasanın içeriği ya da daha somut bir başlıkla siyasal sistemin geleceği konusunda farklı önerilerde bulunabilir. Bu siyaseten anlaşılabilir. Ancak, seçime kadar en önemli gündemi anayasa değişikliği olan CHP’nin bu dönemde içerik bir yana değişikliği bile tartışmak istememesi bir çelişkidir.

Muhalefet partileri, gündem yönetimi açısından anayasa değişikliğini konuşmak istemeyebilirler. Bunun iktidara yarayacağını düşünebilirler. Ancak siyaset dinamik bir faaliyettir. Gündemi nasıl yönettiğiniz önemlidir. 2017 öncesi dönemde siyasal sistemi de içeren anayasa değişikliklerinin olabileceğine muhalefet inanmıyordu. Eğer o dönemde müzakerelere katılsaydı, bu gün itiraz ettiği konularda farklı bir sonuç ortaya çıkabilirdi. Ama yapmadı. Kaçınma, demokratik siyasette etkili bir siyaset tarzı değildir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.