enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
18:04 Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’den, CHP Kongre ve Kurultay davalarına yeni karar
17:19 Uyuşturucuya Karşı Sadece Operasyon Yetmez!
16:40 ABD Başkanı Trump: Venezuela’da gemilerin yanaştığı büyük bir tesis vuruldu
16:33 Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov: Kiev yönetimi ve Batılı destekçileri bu toprak düzenini tanımak zorunda
16:24 Yemen hükümeti de ülkede Olağan Üstü Hal ilan edildiğini duyurdu.
16:16 Kremlin Sözcüsü Peskov: Putin’in konutuna saldırı girişimi terör eylemidir
13:49 HÜRJET, Avrupa ve NATO üyesi bir ülkenin envanterine giriyor.
11:52 Kahraman şehitlerimiz için veda töreni düzenlendi
05:12 Yalova’da operasyon sırasında şehit olan polis memuru Turgut Külünk’ün acı haberi ailesine ulaştı
02:52 MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Milletimiz müsterih olsun, terör musibetinin kökü her cihetten kazınacaktır” dedi.
02:52 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nijer Cumhurbaşkanı Tchiani ile görüştü
02:39 Türkiye ile Ermenistan arasında vize kolaylığı kararı
02:30 Somali Cumhurbaşkanı Mahmud Türkiye’ye geliyor
02:19 Hakeme Şiddet Skandalı, Yönetim ve Eğitimdeki Çürümüşlüğün Aynası…
02:04 Terör örgütü DEAŞ’ın Ankara yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturmada 8 şüpheli tutuklandı…
01:36 2026’da asgari ücret desteğine 76,5 milyar lira kaynak ayrıldı
22:23 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuveyt Veliaht Prensi ile görüştü
22:08 CHP Genel Başkanı Özel, ‘İktidar yürüyüşü aday ofisinden başlayacak’
22:00 Yapay zeka destekli uygulamalar ile mali süreçlerde dijital dönüşüm…
21:16 2026 üretim yılı Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) başvuruları 31 Aralık’ta sona erecek
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Yorum: Alman seçmen küçük partileri güçlendirdi

Yorum: Alman seçmen küçük partileri güçlendirdi
28.09.2021
A+
A-

TÜHA HABER / Hristiyan Birlik ve Sosyal Demokratların yılladır süren hâkimiyeti sona erdi. Seçmenler, değişimden yana oy kullandı. DW Baş Editörü Manuela Kasper-Claridge, kaleme aldığı yorumda bunun bir fırsat olduğu görüşünde. 

(TÜHA) Türkuaz Uluslararası Haber Ajansı Avrupa Temsilcisi Tuba Nur TÜRKELİ’nin (DW)’ye dayandırdığı DW Baş Editörü Manuela Kasper-Claridge’in haberine göre, değişim zamanı. Alman seçmenlerin kararı net: Asgarî müştereklerde mutabakat esasına dayalı “büyük koalisyonun” dönemi artık son bulmalı. İklimin korunması, dijitalleşme ve Almanya’nın modernizasyonu gibi çözüm bekleyen sorunlar için bir an önce kollar sıvanmalı. Bu zorlu görevlerin üstesinden artık küçük partilerle birlikte gelinmek zorunda. Akla gelebilecek tüm koalisyon ihtimallerinde hem Yeşiller hem de Hür Demokratlar önemli ölçüde söz sahibi konumda. Onlar olmadan hiçbir şey mümkün değil. Ve bu iyi bir şey. Belki de bu şekilde siyasi yelpazede yeni bir “liberal merkez” ortaya çıkabilir.

Masraflı “Yeşil” gelin

Yeşillerin oylarındaki önemli artış, küresel iklim değişikliğinin sonuçlarına dair endişelerin seçmenlere de ulaştığını açıkça gösteriyor. Yeşiller, aldıkları bu güçlü destekle koalisyon görüşmelerine büyük bir özgüven içinde gidecek. Adeta herkesin gözdesi durumdaki, çeyiz masrafı hayli tuzlu olan bir gelin edasındalar. Ancak Almanya, Yeşillerin başbakan adayı Annalena Baerbock’un umduğundan daha az bir değişim istiyor. Özellikle de değişikliklerin mali faturası kabarık olduğunda. Nitekim sandıktan çıkan sonuç, bu durumu açıkça gösteriyor.

Hür Demokratlar da karara ortak

Diğer yandan Hür Demokrat Parti (FDP) olmadan da yeni hükümetin kurulması pek mümkün görünmüyor. Liberaller, kendilerini büyük denge unsuru olarak görüyor ve Yeşillerin bazı isteklerini engellemeleri kuvvetle muhtemel. Hür Demokratlar serbest piyasaya güveniyor, dijitalleşmeye ve bürokrasinin azaltılmasına büyük önem veriyor, iklim korumanın vergi artışı olmadan yapılmasını istiyor. Tüm bunların nasıl mümkün olacağını ise koalisyon görüşmelerinde muhataplarına anlatmak zorunda kalacaklar.

Hristiyan Birlik muhalefet kıvamına geldi

CDU/CSU’dan oluşan Hristiyan Birlik, bu seçimin açık bir şekilde mağlubudur. Gerçi seçim önceki anketlerde daha fazla oy kaybı bekleniyordu. Ama yine de alınan sonucun dramatik eksi göz ardı edilemez. CDU’lu başbakan aday Armin Laschet, Kuzey Ren-Vestfalya Başbakanı olarak oldukça başarılı yönetim göstermesine rağmen, ülke genelindeki seçmenleri pek ikna edemedi. Bavyera’daki kardeş partisi CSU’nun durumu da pek parlak sayılmaz. Zira Hristiyan Sosyal Birlik, 1949’dan beri federal seçimlerde açık ara en kötü sonucu elde etti. 16 yıllık hükümet döneminden sonra, Hıristiyan Birlik artık muhalefet görevini üstlenme kıvamına geldi.

DW Baş Editörü Manuela Kasper-Claridge

DW Baş Editörü Manuela Kasper-Claridge

Jamaika koalisyonu seçeneği

Yine de CDU/CSU, hükümeti kurmak için her şeyi deneyecektir. Burada Jamaika seçeneği ortaya çıkıyor. Siyah-Yeşil-Sarı (Hristiyan Birlik-Liberaller-Yeşiller) renklerden oluşan bu koalisyon seçeneği, (bayrağının renklerinden dolayı) “Jamaika koalisyonu” olarak adlandırılıyor, Burada belirleyici faktör, hangi partinin birinci olduğundan ziyade çoğunluğu elde edebilecek bir koalisyon kurmayı kimin başaracağı. Nitekim Federal Almanya Cumhuriyeti tarihinde, en güçlü grup üç kez başbakan çıkaramadı.

Merkel 2.0

SPD’yi bu seçimin en güçlü partisi yapan Olaf Scholz’un önünde ise şimdi daha zorlu bir süreç var. Kıl payı kazanmış olsa da eşi görülmemiş bir yarışı başarıyla yönetti. Sosyal Demokratlar, seçim kampanyasının başında yapılan anketlerde hayli cılız görünüyordu ve oy oranı yüzde 12 civarına kadar gerilmişti. Bir zamanların güçlü kitle partisi adeta yerle yeksan olmuş vaziyetteydi. Olaf Scholz bu durumu tersine çevirmeyi başardı. Ancak kişisel hedefleri ve onun için gerçekten önemli olan şeyler hâlâ belirsizliğini koruyor. Bir çeşit “Merkel 2.0” görünümünde. Öngörülebilir, nesnel, yoğun duygulardan yoksun. Belli ki onun çizdiği bu profil, seçmenlerin takdirini kazandı.

Kırmızı-Sarı-Yeşil seçeneği

Şimdi Olaf Scholz, marifetini göstermek zorunda. Bir sonraki başbakan olmak istiyorsa, Yeşiller ve Liberaller ile koalisyon görüşmeleri yapmalı. Hedefi, “trafik ışığı koalisyonu” olarak da adlandırılan Kırmızı-Sarı-Yeşil ittifakını (Sosyal Demokrat-Hür Demokrat-Yeşiller) kurmak olmalı. Bu kolay olmayacak. Zira iklim ve çevre politikaları gibi konularda küçük partilere taviz vermek zorunda kalacak. Pusuda bekleyen CDU da aynı şeyi deneyecek.

Ucu açık

Koalisyon sürecinin akıbeti henüz belirsiz görünse de kesin olan şu ki, Almanlar artık Angela Merkel politikasının devamını istemiyor. Kitle partileri CDU ve SPD’nin gücü ve etkisi, önceki yıllara kıyasla önemli ölçüde azaldı.

Alman siyaseti daha renkli hale geliyor. Bu durum, geleceğin önemli konularıyla başa çıkmak için bir fırsat: İklim dostu ve dijital.

[TÜHA Haber Ajansı, 28 Eylül 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.