enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:57 Sadettin Saran hakkında adli kontrol kararı
00:52 AJet Yönetim Kurulu Başkanı Bolat: “THY ile daha fazla iş birliği için çalışma yapıyoruz”
00:44 KODA, bir yıl boyunca sahada üretti, denedi, paylaştı…
00:38 Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınmada Kadın Derneği’nin (USKD) yeni hizmet binası hizmete girdi…
00:36 Kıbrıs’ta Rum barbarlığı: Kanlı Noel
00:35 İdari Para Cezalarına İlişkin Tebliğ” Resmi Gazete’de yayımlandı.
00:29 Pakistan: İmran Han ve eşine 17’şer yıl hapis cezası
00:18 Bakan Güler: “SDG’nin ferdi entegrasyonu şart. Kimseden icazet almayız”
00:17 Türkiye ve Umman arasında 17 alanda iş birliği protokolü imzalandı
00:14 Bakan Güler: Rusya-Ukrayna arasında İHA ve İDA’lar karşılıklı olarak yoğun şekilde kullanılıyor…
00:13 Köpekler felaketleri önceden hissediyor mu?
00:06 “Üç Jokerli Konken” Almanya’da beğeni topladı…
00:03 Prof. Dr. Mühip Kanko, “İHA ihlalleri, güvenliğimiz açısından alarm verici”
00:01 Türkiye, ABD, Katar ve Mısır arasında Gazze toplantısı
00:01 Bakan Tunç: Sanal Bahis aile bütünlüğünü tehdit ediyor
11:16 İslam aleminin üç ayları Pazar günü başlıyor…
10:52 Bakan Tunç: ‘Terörsüz Türkiye’ süreci ülkemiz için, milletimizin geleceği için çok önemli bir süreç…
08:59 İHA tehdidi: Türkiye’nin hava savunması hazır mı?
00:47 Mehmet Akif Ersoy soruşturmasındaki soru işaretleri
00:35 Şirketlerden N’Aber!
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Yeni Yılda Dış Politika Gündemi

Yeni Yılda Dış Politika Gündemi
02.01.2022
A+
A-

2021’in son gününde uluslararası sistemin ve dış politikamızın durum değerlendirmesini yapmak yeni yılda bizi neler beklediğini anlamaya katkı sunar. Bir önceki gibi salgının gölgesinde geçen bu yılı Türkiye olarak Turkovac’ın uygulamaya başlanmasıyla kapatıyoruz.

Aşısını üreten 9 ülkeden birisi olarak bu haklı gururu yaşasak da geçtiğimiz yıl dünya, aşı milliyetçiliğinden dahi kurtulamadı. Önümüzdeki yıl küresel sistemde etkin aktör olma tercihini sürdürecek olan ülkemizin aşı ve SİHA gibi üstünlüklerini diplomaside öne çıkarması şaşırtıcı olmayacak.

Yeni varyantlarla 2022’de etkisini kaybetmesi beklenen salgının etkileri (enflasyonun yükselmesi, tedarik zincirlerindeki kırılma ve işsizlik) ise bir süre daha dünya ekonomilerini zorlayacak.

Uluslararası Sistem Nereye?

Mart 2020’den itibaren başlayan pandeminin dünyayı nasıl etkileyeceği tartışmasında bugün söylenecek şey, uluslararası sistemde beklenen ölçüde radikal bir değişimin gerçekleşmediğidir. Henüz Birinci Dünya Savaşı sonrası şartlarına benzer bir noktada değiliz. Ancak büyük güçlerin rekabeti hızlanırken bütün devletler güvenlik, sağlık, iklim değişikliği, çevre, tabii kaynaklar ve teknoloji konularında stratejik kapasitelerini genişletmeye çalışıyor. ABD ve Çin arasındaki rekabet soğuk savaş formuna doğru gidiyor. 2021 başında yönetime gelen Biden, Hint- Pasifik bölgesinde Çin’i sınırlandırmak için yeni hamleler başlattı. Ancak “geri döndüğü” iddia edilen ABD, Afganistan’dan çekilme ve AUKUS kararları ile Trans-Atlantik İttifakı bileşenlerini endişelendirdi. Bu yılın başındaki Kongre baskını ile utanç yaşayan Washington’ın yıl sonunda düzenlediği “Demokrasi zirvesi” ise hayli sönük geçti.

Restorasyon da Liderlik de Uzak

Ne “liberal düzenin restorasyonu” ne de “ABD’nin küresel liderliği” ufukta görünmüyor. Çin karşısında ABD ile yakınlaşan Hindistan rahatlıkla Rusya’dan S-400 alabiliyor. Yine farklı çıkarlara sahip Avrupalı müttefikleri bile Çin konusunda ABD’ye yeterli desteği vermiyor. Donbass krizi üzerinden NATO’nun genişlemesinin durdurulması yönünde güvenceler isteyen Rusya, ocak ayında ABD ile masaya oturuyor. Çin ve Rusya’yı aynı anda karşısına alan ABD’nin çelişkileri çok. İklim değişikliği ve ticaret açısından Pekin ile çalışması gereken Washington, stratejik rakibini nasıl sınırlandıracağını tam olarak netleştiremiyor. Rusya ile gerilimde dahi ABD, Fransa ve Almanya farklı pozisyonlara sahip. AB’nin “stratejik özerklik” arayışı da sorunlu Türkiye ve parçalı Rusya politikaları sebebiyle etkisiz durumda.

Normalleşme Süreci…

Biden yönetiminin tercihleri ve salgının etkileri Ortadoğu’da yeni güç hesaplamaları ve konumlanmalar getiriyor. Türkiye, BAE ve İsrail normalleşme trendinde öne çıkan aktörler. Normalleşme arayışı 2021’de dış politikamızı belirleyen en önemli husus. Bu arayış, kendileri ile gerilim yaşanan aktörlerin “konjonktürün değişimi” değerlendirmesine verilen cevapla vücut buldu. ABD ve AB ile yürütülen sürecin istenilen yerde olmadığı açık. Yunanistan ile görüşmeler Atina’nın hatalı değerlendirmeleri ile kesintiye uğrama riski taşıyor. Ermenistan, İsrail, Mısır ve Suudi Arabistan ile normalleşme arayışları ise 2022’nin gündemine damga vurabilir. Bir husus vurgulamakta fayda var. Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetimindeki dış politikamızın uzun süredir hedefi Türkiye’nin uluslararası konumunu yükseltmek ve küresel sitemde daha etkin aktör olmak. Sert gücün kullanılması da normalleşme politikası da aynı hedefe giden ve birbirini tamamlayan politikalar. Ayrıca, Ankara, 2022’de de pro-aktif ve girişken bir diplomasi yürütecek. Kasım ayında Türk Devletleri Teşkilatı ve Aralık’ta 3. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi ile bu iddiasını gösterdiği gibi… Erdoğan’ın 2021’de 12 gezi ile 14 ülkeye gitmesi ve 25 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarını ağırlaması gibi. Tüm insanlığa ve milletimize sağlıklı ve mutlu bir yeni yıl dilerim.

Burhanettin Duran

Prof. Dr. Burhanettin DURAN, SETA Genel Koordinatörü

Not: Daha kapsamlı 2022 öngörüleri için SETA’nın yayımladığı Security Radar 2022’ye bakılabilir, https://www.setav.org/ en/seta-security-radar-turkeys-geopoliticallandscape- in-2022/

[TÜHA Haber Ajansı, 02 Ocak 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.