enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:40 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında güvenlik toplantısı yapıldı
00:17 Kadın A Millî Takımımız Tarihi Ukrayna Maçına Hazır
00:12 Türkiye’nin BRICS’e üyeliğinin Hindistan tarafından engellendiği iddiasına ilişkin açıklama
00:10 Mehmetçik, teröristlerin inlerine giriyor
00:09 TBMM Genel Kurulu’nda TUSAŞ’a Yönelik Terör Saldırısı’na ilişkin Meclis Başkanlığı Tezkeresi kabul edildi
00:08 Orta Afrika Cumhuriyet Tezkeresi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi
00:08 Türk dünyasından İpek Yolu Projesi: Detaylar ilk kez TRT Haber’de
00:07 Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Beraberindekiler, SAHA EXPO’daki Stantları Ziyaret Etti
00:06 Millî Savunma Bakanlığında Haftalık Basın Bilgilendirme Toplantısı Gerçekleştirildi
00:06 Bakan Fidan, ABD’li mevkidaşı Blinken ile görüştü
00:05 Türk-Amerikan İlişkilerinde Gülen’in Sonu
00:04 Gıdaya sürekli ve yeterli miktarda ulaşmak insani hak…
00:03 İstihbaratımız İsrail’in Her Adımını İzliyor
00:02 Çukurova Sanayi ve İş Dünyası (Çukurova Sifed), Türk iş dünyasında bir ilki gerçekleştirdi
00:57 TUSAŞ’taki terör saldırısında şehitlerin kimlikleri belli oldu
00:38 Bakan Fidan: Terör unsurlarıyla ve onları besleyen güçlerle mücadelemizi sürdüreceğiz
00:18 Suriye ve Irak’ta PKK hedefleri vuruluyor
00:16 Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Rutte ile telefonda görüştü
00:12 TBMM Genel Kurulu’nda ‘TUSAŞ’ saldırısına tepki
00:11 Norovirüs aşısı için ilk denemeler başladı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Yabancı düşmanlığının Türkiye’ye maliyeti

Yabancı düşmanlığının Türkiye’ye maliyeti
18.09.2023
A+
A-

 TBMM 25. ve 26. dönem AK Parti Siirt Milletvekili, AK Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve Yeni Şafak Gazetesi köşe yazarı Prof. Dr. Yasin AKTAY, “Yabancı düşmanlığının Türkiye’ye maliyeti” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency

Prof. Dr. Yasin Aktay: ''Kılıçdaroğlu, iktidar değişse de Suriyelileri geri  gönderemez'' | EuronewsProf. Dr. Yasin AKTAY, “Yabancı düşmanlığının Türkiye’ye maliyeti” başlıklı yazısını TÜHA Haber’den Ataner YÜCE‘ye değerlendirdi.

Prof. Dr. AKTAY, Son zamanlarda özellikle sosyal medya üzerinden iyice gemi azıya alan ırkçılık ve yabancı düşmanlığın beklenen ve hedeflenen etkisini gösterdiğini belirterek, hedeflenen etkinin sadece Türklerde Araplara karşı bir nefret duygusu oluşturmak değil, daha öncelikli hedefin Arap turizminin veya sermaye yatırımlarının Türkiye’den uzaklaşması olduğunun altını çizdi.

“Turizm, Türkiye’nin en önemli gelir kaynaklarından, ihracat kalemlerinden biri” olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Yasin AKTAY, şunları söyledi:
 
“Sanayisi önemli bir ihracat kaynağı oluşturacak şekilde yeni yeni gelişti Türkiye’nin, o yüzden sanayi ürünleri veya işlenmiş-nitelikli tarım ürünleri konusunda önemli bir avantaj elde etti. Doğrusu turizm de önemli bir ihraç kalemi ve Türkiye için seksenli yıllardan beri stratejik bir öneme sahip.
Bu sektörün gelişimine karşı bürokratik engeller bu stratejik yaklaşımla kaldırılmaya, yatırımlar teşvik edilmeye çalışılıyor. Bu sektörün gelişimi aynı zamanda küresel pazarda bir yer kapma mücadelesiyle birlikte yürüyor. Bu mücadele çoğu kez çok çetin geçebiliyor ve rekabet sadece ülkelerin kendilerini iyi pazarlamasından ibaret kalmayabiliyor. Sabotajlar, orman yangınları, karşı propagandalar, terör operasyonları da bu alandaki rekabetin bir parçası olarak yer bulabiliyor”.
“Şu kadarını söyleyelim, yıllarca Türkiye’de terör örgütü PKK ve sonradan DAEŞ, yaptıkları terör saldırılarıyla kendi ideolojik mesajlarını taşımaktan ziyade bu kıran kırana rekabetin ajanları olarak çalıştılar” diye konuşan Prof. Dr. AKTAY, “İstanbul’un ortasında yapılan her terör saldırısı Türkiye’nin güvensiz bir ülke olduğu imajını yayarak Turizm Bakanlığının aksi yönde ortaya koymaya çalıştığı Türkiye imajını yerle bir ediyordu” dedi.
“Terör saldırılarına turizm çok hızlı cevap veriyor ve o saldırının oluşturduğu güvensizlik algısı yüzünden turizm büyük darbe yiyor” diyen Prof. Dr. Yasin AKTAY, “Bu terör eylemlerini yönetenler bunu ya başka bir turizm destinasyonuna yönlendirmek için veya hiç böyle bir yönlendirme amacı gütmeden sadece Türkiye ekonomisine zarar vermek için yapıyorlardı. Her durumda Türkiye’ye düşmanlık sergileniyordu” şeklinde aktardı.
“Çok şükür terörle mücadele konusunda son yıllarda kaydedilen büyük başarı sayesinde Türkiye güvenli ve huzurlu bir ülke olma yolunda çok sağlam bir yol kat etti” diyen AK Parti Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr.  AKTAY, “Bu sayede turizm de çok büyük bir gelişme kaydetti. Özellikle içinden geçmekte olduğumuz ekonomik zorluklar karşısında en çok güvenilen gelir kaynaklarından birinin turizm gelirleri olduğunu herkes takdir ediyor. Ekonomi yönetimini devraldığı ilk günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek turizmin mutlaka daha fazla gelişmesi gerektiğine vurgu yapmıştı” dedi.
Prof. Dr. Yasin AKTAY, Ancak bugün turizmi terörle baltalayamayanların bugün yabancı düşmanlığını körükleyerek başka bir terör yolu bulmuş olduklarını ve özellikle Araplara yönelik ırkçı söylemlerin, eylemler ve sosyal medya paylaşımlarının maalesef ülke içinde kalmadığını ve günümüzün teknolojik imkanlarıyla anında Arap dünyasında yansımasını bulduğunu, ayrıca Türkiye’de Arap karşıtı bir tutumun olduğu şayiasının yayıldıkça artan rezervasyon iptallerinin bu yaz içinde kendini iyice hissettirmeye başladığına dikkat çekti.

İptal edilenin sadece turistik seyahatlerin olmadığını dile getiren Prof. Dr.  AKTAY, konuşmasına şöyle devam etti:

“Birçok sermaye yatırımı da Türkiye’deki azgın ırkçılar yüzünden rota değiştirmiş bulunuyor. Sektörün içinde olanlar giderek bunu çok daha fazla görüyor. Sektörün içinde olmayanların da bu ırkçı söylemler yüzünden sadece bu yaz içinde ödedikleri bedelin maddi karşılığının en az 5 milyar doları bulmuş olduğunu söyleyelim.

Şimdi söyleyin, Türkiye’ye birkaç ay içinde 5 milyar dolara mal olan bu ırkçı söylem ve eylemlerin PKK’nın veya DAEŞ’in terör eylemlerinden niyet ve amaç bakımından farkı nedir?
Arap turistler, herkesin malumudur, bir Rus veya Avrupalı turistin en az 10 katı kadar para harcıyor. Üstelik Arap turist geçici bir süre için gelmiyor, ev alıyor, yatırım yapıyor, iş kuruyor, böylece Türkiye’ye sürekli para akıtan emsalsiz bir gelir kaynağı oluşturuyor. Böyle bir turist bütün ülkelerin iştahını kabartan bir niteliğe sahip. O yüzden herkes bu nitelikteki turisti kendine çekmeye, bunun için gerekirse başka yerlere, özellikle rakiplerine gitmekten caydırmaya çalışır”.
Prof. Dr. Yasin AKTAY, Ortadoğu uzmanı, yazar ve mütercim Zahide Tuba Kor’un, Dış Politika ve Ortadoğu Günlüğü bloğunda, Suriyeli işadamlarıyla yaptığı seri mülakatlara dayanarak yabancı düşmanlığının, bilhassa Arap karşıtı söylemlerin neye mal olduğu hususunda durumun vahametini ortaya koyduğunu belirtiyor ve Zahide Tuba Kor:

“Suriyelilere karşı işlenen suçların Arap medyasında abartılarak yayınlanmasıyla son dönemde Türkiye Arap ülkelerinde yavaş yavaş ırkçı bir devlet olarak algılanıyor. Bu çok tehlikeli bir durum. Türkiye’de gelişen ırkçılığa karşı bir karşı-ırkçılık gelişiyor. Ümit Özdağ ve avanesinin ırkçılık zehrini yayması yüzünden ülkenizin ne kadar büyük ziyana girdiğinin farkında değilsiniz.”

“Irkçılık yüzünden yabancılar Türkiye’deki yatırımlarını sonlandırıyor. Türkiye’de şirket kurmuş Arap tüccarların çoğu bu yaz Türkiye’ye gelmeyi bıraktı ve dediler ki ‘Şirketi ve hesaplarını kapat. Bir daha Türkiye’ye gelmek ve iş yapmak istemiyoruz.’ Türkiye’ye geldiklerinde her defasında ayda en az 10.000 dolar harcıyor, bu ülkeye para bırakıyorlardı.”

Prof. Dr.  AKTAY, Yabancı düşmanlığını ve Arap düşmanlığını sorumsuzca körükleyenlerin kime hizmet ettiklerini, bunların Türkiye’ye, Türk milletine PKK’dan daha sinsice zarar vermek üzere çalışan işbirlikçiler olduklarını anlamak için sadece bu tabloya bakmanın yeterli olduğuna vurgu yaptı.

“Türk kisvesi giyince hainler Türk olmuyor. Türklük diye bağırıp Türklüğün şanına yakışmayan, yabancılara düşmanlık besleyen veya yabancıları Türkiye’ye düşman eden söylemlerde bulunmanın Türklüğe hiçbir faydası olmuyor, sadece zararı oluyor” diye konuşan Prof. Dr. Yasin AKTAY, konuşmasını şöyle tamamlıyor:
“Bu zararın bedelini yargı yoluyla ödetmenin zamanı gelmedi mi? Bu konuda aslında savcıların kendiliğinden harekete geçmesi gerekmez mi? Bu söylemler doğrudan Türkiye’nin iç barışına, güvenliğine bir tehdit oluşturuyor.

Ya Kültür Turizm Bakanlığının doğrudan ilgili taraf olarak, İçişleri Bakanlığının da toplumun huzurunu güvenliğini bozuyor olmaları dolayısıyla bu ırkçı, nefret suçları işleyenlere karşı harekete geçmeleri gerekmiyor mu?”

Gazeteci* Ataner YÜCE

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.