enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:34 Doğu Karadeniz’den ocak-ekim döneminde bal ihracatı, 1 milyon 834 bin 520 dolara ulaştı.
00:32 Suriye Sahasındaki Meydan Okumalar ve Fırat’ın Doğusu
00:31 Terör örgütü PKK Irak’ın kuzeyindeki Zap bölgesinden tamamen çekildi
00:26 Türkiye genelindeki metro tünelleri, olağanüstü durumlarda 1 milyon 374 bin kişiye acil barınma imkanı sağlayacak kapasitede…
00:19 “2025 yılında 65 ilde 255 kazı alanına ulaştık”
00:19 Şara’nın Washington Ziyareti ve Türkiye’nin Rolü
00:19 Bakan Güler: Kutuların çözümü ve ilk bulgulara ulaşma süreci en az 2 ay sürer
00:19 TOBB’un Nefes kredi hacmi 25 milyar liradan 50 milyar liraya yükseltildi…
00:09 Sempozyum | Sosyal Panorama 2025: Türkiye’de Değişen Nüfus ve Ailenin Geleceği
00:09 Engelli bireylerin trafik sigortasından indirimli yararlanmalarına ilişkin yeni düzenleme 1 Şubat 2026’da yürürlüğe girecek.
00:08 Bakan Uraloğlu, “Üretilen dördüncü Milli Banliyö Tren Seti Gaziantep Büyükşehir Belediyesine teslim edildi”
00:07 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elim uçak hadisesinin neden yaşandığını çok daha net göreceğiz ve kamuoyuyla paylaşacağız”
00:06 Bakan Kacır: Gençlerimizi geleceğe hazırlıyoruz
13:46 Kriz Beklentisine Mahkum Olmak
11:24 4. Ölüm Yılında, Şair, Yazar, Düşünür Sezai Karakoç
07:21 Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, “Türkiye’nin dünya çapında bir turizm markası”
00:56 Sındırgı’da 22 bin 600 binada inceleme yapıldı…
00:53 KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, “İlk ziyaretimi Türkiye’ye yapmaktan son derece memnunum”
00:47 CSO Ada Ankara’dan bu hafta müzikseverlere unutulmaz konserler, çeşitli etkinlikler…
00:41 SPD Başkanı Yıldız: Kuraklık yerleşiyor. Su Yönetiminde radikal bir değişim şart.
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türk Konseyi ve Rusya

Türk Konseyi ve Rusya
30.10.2021
A+
A-

İstanbul’da 12 Kasım 2021 tarihinde gerçekleştirilecek olan Türk Konseyi Başkanlar Zirvesi’nin gerek Orta Asya gerekse Avrasya coğrafyası için yeni bir sayfa olacağı şimdiden görülmektedir. Bu zirvenin yeni Pakt veya yeni bir eksen olacağını söylemek sadece bu birlikteliği çekemeyen bir azınlığın dedikodusundan öteye gidemez çünkü bu bir ruh, bu yeni bir bakış açısıdır. 

Adının Türk Konseyi olması, bunun bir etnik yapı olduğu izlenimini asla veremez çünkü içeriğinde ekonomik ve kültürel değerleri barındıran bir medeniyet mozaiği olarak küresel dünya düzenine entegrasyonunu amaçlamış bir birliktelik olgusu barındırmaktadır.

Bu birlikteliğin özünde, Konseye dahil üyelerin hem ekonomik hem de siyasi bağımsızlıkları yatmaktadır. Bunu örneklerle açmak gerekirse; Kazakistan’ın sokak isimlerini değiştirmesi Rusya’yı neden rahatsız etsin? Kuzey bölgesinde Rus azınlığı barındıran Kazakistan’ın, Ruslar ve Rusya ile yakın ilişkisinin temelini bunlar oluşturmamaktadır. Sokak isimlerinin değiştirilmesi sadece ve sadece Kazak kimliğinin ve kültürünün dünya ile entegrasyonunun bir başlangıç noktasıdır. Kazakistan’ın Rusya’daki anlamı ne Kırım ne de Osetya’dır. İki devletin bağları bu tür sorunların çok üzerindedir. Ancak bir takım şovenist gazeteci ve Rus milliyetçisi siyasi figürün anlamsız kışkırtmaları ne Rusya-Kazakistan ilişkisini etkiler ne de Kazakistan’ın dünyaya açılımını. Çünkü mevcut Kazakistan yönetiminin uygulamakta olduğu reformist girişimlerde, bunun aksine bir hareket bulunmadığı aşikardır.

Ya da Özbekistan’ın son dönemde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başta olmak üzere Batı ile kurduğu diyalog, Rusya’yı neden rahatsız etsin? Rusya da aynı ülkelerle yakın ilişkide değil mi? Rusya söz konusu ülkelerle ilişkilerini daha da geliştirmeye, güçlendirmeye hatta ticari bağlarını bir üst seviyeye çıkarmaya çalışmıyor mu? Rusya’nın, kapısında Afganistan gibi bir belirsizliği bulunan Özbekistan’ın, Kazakistan gibi birçok alanda dünya ile entegrasyon çalışmalarına hayır demek gibi bir hakkının olması beklenemez.

Ya da Kırgızistan gibi, bir yanında Çin, bir yanında Tacikistan ve Özbekistan’dan başka seçeneği bulunmayan bölgenin en “demokratik” ülkesinin, Kırgızistan’a daha fazla yatırım ve iş imkanı çekme gayretini niçin engellemek istesin. 2021 yılının Şubat ayında Rusya ile yeni Kırgız yönetimi arasında yapılan anlaşmaların Kırgız halkının bağımsızlığını önlemek için bir hareket olarak görülmediği gibi, bundan sonra da Kırgızistan’ın kendisine uzak coğrafyalar ile yapacağı anlaşmaların Rusya’ya karşı olduğu düşünülemez.

Azerbaycan’ın Karabağ’da verdiği mücadele sonrasında Rusya’nın ortaya koyduğu politikadan görüldüğü üzere Rusya, Ermenistan ile Azerbaycan’ın husumetlerinin çözümüne hatta ilişkilerin bir sonraki boyuta taşınması için yaptığı ticari hamleler, Rusya’nın da güneyindeki ülkelerin hızla değişen dünya düzenine ayak uydurmaları için teşvik edici olmaktadır. Bu da Rusya’nın yenidünya düzeninde Soğuk Savaş dönemindeki baskıcı politikalarından sıyrılıp, yeni bir takvimle daha yumuşak ve anlayışlı bir siyasetle konulara yaklaştığını göstermektedir.

Asıl bunun en büyük örneği Türkiye–Rusya ilişkilerinde yaşanmaktadır. Türkiye’nin gerek coğrafyasında gerekse diğer kıtalardaki varlığını artırması birçok bölgede iki ülkeyi karşı karşıya getirmesine rağmen bir Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyesi olan Türkiye ile Rusya’yı birçok konuda birlikte ve uyumlu hareket etmeye zorlamış, sonuç olarak da kazan–kazan siyaseti çerçevesinde bir arada tutmuştur. Acaba Rusya da değişime ayak uyduramamış olsaydı, olacak mücadeleden kim kazançlı çıkardı?

Rusya’nın Türk Konseyi’ni tehdit olarak gördüğünü asla düşünmüyorum. Buna karşın Türk Konseyi’ne dahil olmak gibi bir düşüncesinin olduğuna da. Bu sadece bir siyasi manevra çünkü Konseye dahil olmanın Rusya’ya bu aşamada bir katkısı veya sıkıntısı yok. Madalyonun diğer yüzünde ise Konsey’in Rusya’yı da içine almak gibi bir isteği de yok. Çünkü Konsey, ne bir Avrupa Birliği (AB) ne bir Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) ne de Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) hatta ne de NATO. Bağımsız ve dünya ile entegrasyonu hedefleyen bir ruh birlikteliği. Konseyin başarısının, gelişiminin herkese açık faydası dokunacağı kesin. Ne Rusya eski Rusya ne de Orta Asya ülkeleri eski dünyada kalmış devletler. Rusya’nın içinde bulunduğu ekonomik, sosyal ve askeri sıkıntılar her ne kadar birçok alanda Rusya’nın hareket kabiliyetinin eskisi gibi olmadığını gösterse de aslında Rusya’nın da çıkış noktası bu tür birliktelikleri desteklemekten geçiyor.

Rusya bir şekilde Türk Konseyi bünyesinde bulunmalı mı? Bana göre hayır çünkü Konsey ruhuna hitap etmeyen Rusya’nın yeni politikasını belirlemesi gereken yer Anglo-Sakson temelli (AUKUS gibi) yeni birlikteliklerdir. Rusya’nın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları başka alanlara taşıyıp daha da genişlemesinin aksine gücünü ve dağılmakta olan siyasetini toparlayıp bazı kararlar almasının gerektiğini anlamasının zamanı gelmiştir.

[TÜHA Haber Ajansı, 30 Ekim 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.