enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
23:30 UEFA Konferans Ligi play-off turunda İsviçre’nin Lausanne takımına 1-0 yenilen Beşiktaş Avrupa’ya veda etti…
22:02 TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Bayraktar, “Mavi vatan, gelecek nesillere bırakacağımız en önemli miraslardan”…
21:43 Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, TRT’nin İletişim Paydaşı olduğu TEKNOFEST Mavi Vatan programında konuştu.
21:42 İsviçre temsilcisi Lausanne’a 1-0 yenilen ve Avrupa defterini kapatan Beşiktaş maçından notlar!…
21:31 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, TEKNOFEST Mavi Vatan’a ilişkin paylaşımda bulundu.
21:21 Dışişleri Bakanı Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Rubio ile telefonda görüştü…
09:17 TEKNOFEST Mavi Vatan, 30-31 Ağustos’ta İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda gerçekleştirilecek…
07:58 KİTAP: Yeni Suriye ve Uluslararası Aktörler
07:56 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 1. Sınıf Öğrencisi Yağmur Öncü, Çanakkaleli Turizm Yazarı Gazeteci babası Halil Öncü ile röportaj yaptı…
07:43 CHP heyetini ağırlayan KOTO’dan Terörsüz, barış ve hoşgörü içinde bir Türkiye’ vurgusu
07:39 Demir yollarına 2002 yılından bugüne yaklaşık 3 bin kilometre yeni hat ilave edildi…
07:36 Amazon Havzası’nda yer alan sekiz Latin Amerika ülkesi, Brezilya’nın Yağmur Ormanı Fonuna Destek Sözü Verdi…
07:31 Güvenlik Garantilerinde Stratejik Uyum Sorunu
07:30 Türkiye Promosyon Sektörü, PROMOGIFT İstanbul 2025’te Buluşuyor
07:15 İllegal Yapıların Panzehiri: Daha Fazla Hukuk Daha Fazla Demokrasi
07:09 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 1. Sınıf Öğrencisi Yağmur Öncü, Çanakkaleli Turizm Yazarı Gazeteci babası Halil Öncü ile röportaj yaptı…
07:06 SİHA’dan atılan Türk füzesi: Dünyada örneği yok
07:06 Terörsüz Türkiye, Van Saha Gözlemleri ve Marjinal Sol-PKK Çatışması
07:02 TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency’ndan ‘Gündem Spor’
08:01 Türkiye’de Nehir Havza Yönetiminin Yeni Kurumsal Yapısı 
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türk Konseyi ve Rusya

Türk Konseyi ve Rusya
30.10.2021
A+
A-

İstanbul’da 12 Kasım 2021 tarihinde gerçekleştirilecek olan Türk Konseyi Başkanlar Zirvesi’nin gerek Orta Asya gerekse Avrasya coğrafyası için yeni bir sayfa olacağı şimdiden görülmektedir. Bu zirvenin yeni Pakt veya yeni bir eksen olacağını söylemek sadece bu birlikteliği çekemeyen bir azınlığın dedikodusundan öteye gidemez çünkü bu bir ruh, bu yeni bir bakış açısıdır. 

Adının Türk Konseyi olması, bunun bir etnik yapı olduğu izlenimini asla veremez çünkü içeriğinde ekonomik ve kültürel değerleri barındıran bir medeniyet mozaiği olarak küresel dünya düzenine entegrasyonunu amaçlamış bir birliktelik olgusu barındırmaktadır.

Bu birlikteliğin özünde, Konseye dahil üyelerin hem ekonomik hem de siyasi bağımsızlıkları yatmaktadır. Bunu örneklerle açmak gerekirse; Kazakistan’ın sokak isimlerini değiştirmesi Rusya’yı neden rahatsız etsin? Kuzey bölgesinde Rus azınlığı barındıran Kazakistan’ın, Ruslar ve Rusya ile yakın ilişkisinin temelini bunlar oluşturmamaktadır. Sokak isimlerinin değiştirilmesi sadece ve sadece Kazak kimliğinin ve kültürünün dünya ile entegrasyonunun bir başlangıç noktasıdır. Kazakistan’ın Rusya’daki anlamı ne Kırım ne de Osetya’dır. İki devletin bağları bu tür sorunların çok üzerindedir. Ancak bir takım şovenist gazeteci ve Rus milliyetçisi siyasi figürün anlamsız kışkırtmaları ne Rusya-Kazakistan ilişkisini etkiler ne de Kazakistan’ın dünyaya açılımını. Çünkü mevcut Kazakistan yönetiminin uygulamakta olduğu reformist girişimlerde, bunun aksine bir hareket bulunmadığı aşikardır.

Ya da Özbekistan’ın son dönemde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başta olmak üzere Batı ile kurduğu diyalog, Rusya’yı neden rahatsız etsin? Rusya da aynı ülkelerle yakın ilişkide değil mi? Rusya söz konusu ülkelerle ilişkilerini daha da geliştirmeye, güçlendirmeye hatta ticari bağlarını bir üst seviyeye çıkarmaya çalışmıyor mu? Rusya’nın, kapısında Afganistan gibi bir belirsizliği bulunan Özbekistan’ın, Kazakistan gibi birçok alanda dünya ile entegrasyon çalışmalarına hayır demek gibi bir hakkının olması beklenemez.

Ya da Kırgızistan gibi, bir yanında Çin, bir yanında Tacikistan ve Özbekistan’dan başka seçeneği bulunmayan bölgenin en “demokratik” ülkesinin, Kırgızistan’a daha fazla yatırım ve iş imkanı çekme gayretini niçin engellemek istesin. 2021 yılının Şubat ayında Rusya ile yeni Kırgız yönetimi arasında yapılan anlaşmaların Kırgız halkının bağımsızlığını önlemek için bir hareket olarak görülmediği gibi, bundan sonra da Kırgızistan’ın kendisine uzak coğrafyalar ile yapacağı anlaşmaların Rusya’ya karşı olduğu düşünülemez.

Azerbaycan’ın Karabağ’da verdiği mücadele sonrasında Rusya’nın ortaya koyduğu politikadan görüldüğü üzere Rusya, Ermenistan ile Azerbaycan’ın husumetlerinin çözümüne hatta ilişkilerin bir sonraki boyuta taşınması için yaptığı ticari hamleler, Rusya’nın da güneyindeki ülkelerin hızla değişen dünya düzenine ayak uydurmaları için teşvik edici olmaktadır. Bu da Rusya’nın yenidünya düzeninde Soğuk Savaş dönemindeki baskıcı politikalarından sıyrılıp, yeni bir takvimle daha yumuşak ve anlayışlı bir siyasetle konulara yaklaştığını göstermektedir.

Asıl bunun en büyük örneği Türkiye–Rusya ilişkilerinde yaşanmaktadır. Türkiye’nin gerek coğrafyasında gerekse diğer kıtalardaki varlığını artırması birçok bölgede iki ülkeyi karşı karşıya getirmesine rağmen bir Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyesi olan Türkiye ile Rusya’yı birçok konuda birlikte ve uyumlu hareket etmeye zorlamış, sonuç olarak da kazan–kazan siyaseti çerçevesinde bir arada tutmuştur. Acaba Rusya da değişime ayak uyduramamış olsaydı, olacak mücadeleden kim kazançlı çıkardı?

Rusya’nın Türk Konseyi’ni tehdit olarak gördüğünü asla düşünmüyorum. Buna karşın Türk Konseyi’ne dahil olmak gibi bir düşüncesinin olduğuna da. Bu sadece bir siyasi manevra çünkü Konseye dahil olmanın Rusya’ya bu aşamada bir katkısı veya sıkıntısı yok. Madalyonun diğer yüzünde ise Konsey’in Rusya’yı da içine almak gibi bir isteği de yok. Çünkü Konsey, ne bir Avrupa Birliği (AB) ne bir Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) ne de Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) hatta ne de NATO. Bağımsız ve dünya ile entegrasyonu hedefleyen bir ruh birlikteliği. Konseyin başarısının, gelişiminin herkese açık faydası dokunacağı kesin. Ne Rusya eski Rusya ne de Orta Asya ülkeleri eski dünyada kalmış devletler. Rusya’nın içinde bulunduğu ekonomik, sosyal ve askeri sıkıntılar her ne kadar birçok alanda Rusya’nın hareket kabiliyetinin eskisi gibi olmadığını gösterse de aslında Rusya’nın da çıkış noktası bu tür birliktelikleri desteklemekten geçiyor.

Rusya bir şekilde Türk Konseyi bünyesinde bulunmalı mı? Bana göre hayır çünkü Konsey ruhuna hitap etmeyen Rusya’nın yeni politikasını belirlemesi gereken yer Anglo-Sakson temelli (AUKUS gibi) yeni birlikteliklerdir. Rusya’nın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları başka alanlara taşıyıp daha da genişlemesinin aksine gücünü ve dağılmakta olan siyasetini toparlayıp bazı kararlar almasının gerektiğini anlamasının zamanı gelmiştir.

[TÜHA Haber Ajansı, 30 Ekim 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.