Türk Devletleri Teşkilatı gayri resmî zirvesi 20-21 Mayıs tarihleri arasında “Doğu ile Batı’nın Buluşma Noktası” temasıyla Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın ev sahipliğinde Budapeşte’de gerçekleşti. Bu zirve, dünya sahnesinde artan etkisi göz önüne alındığında, yalnızca Teşkilat’a üye devletlerinin değil, aynı zamanda uluslararası toplumun da dikkatini çekiyor.
* Detayı bültenimizde!.
TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency
Mehmet Gökhan Özçubukçu, Uluslararası İlişkiler Uzmanı
ANKARA, 28 MAYIS 2025 – Zirveye, TDT üye devletler Azerbaycan Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye ve Özbekistan’ın cumhurbaşkanları katılacak. Gözlemci ülkeler ile TDK Genel Sekreteri Kubanychbek Omuraliev katıldı. Macaristan’daki Türk Devletleri Teşkilatı zirvesinde, öncelikli iş birliği alanlarında dayanışmayı pekiştiren ve bölgesel-küresel gelişmelere dair ortak duruşu ortaya koyan ileriye dönük ve kapsamlı bir belge olan Budapeşte Bildirisi’ni imzalanmıştır. Söz konusu Bildiri, ticaret, bağlantısallık, enerji, dijital dönüşüm, kültürel miras ve bölgesel güvenlik gibi stratejik alanlarda iş birliğinin derinleştirilmesine yönelik bir yol haritası niteliğindedir.
Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, zirvenin tarihi bir nitelik taşıdığını açıklayarak ‘‘İlk kez bir TDT Zirvesi, gözlemci bir Devletin topraklarında ve Avrupa kıtasında gerçekleştirildi. Bu dönüm noktası, Teşkilatımızın küresel düzeyde artan önemini ve Macaristan ile Türk Dünyası arasında gelişen stratejik ortaklığı yansıtıyor’’ diye ifade etti.
Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları, kardeşlik ruhuna olan bağlılıkları bildirmiş ve Türk Devletleri arasındaki birlik ve dayanışmaya zarar vermeyi amaçlayan her türlü girişimin engellenmesi gerektiğini vurgulamışlardır. “Türk Devletleri Stratejik Ortaklık, Edebi Dostluk ve Kardeşlik Antlaşması’’ taslağının hazırlanmasına karar verilmiştir.
Zirvede ayrıca, Nevroz Türk Dünyasının ortak bayramı kabul edilmiş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Türk Akademisinde gözlemci statüsü verilmiş, Özbekistan, Türk Kültür ve Miras Vakfına katılım kararı alınmış, Türk Devletleri Teşkilatı Macaristan Temsilcilik Ofisi icra Direktörü atanmış ve Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’a ‘‘Türk Devletleri Teşkilatı Ali Şir Nevai Uluslararası Ödülü’’ verilmiştir.
Türk Devletleri Teşkilatı Arasında Yeni Ufuklar
Türk Devletleri Teşkilatı üye devletleri, Örgüt çerçevesindeki iş birliği formatını çok taraflı bağların geliştirilmesi için stratejik vektörlerden biri olarak görmektedir. Son yıllarda, TDT üyeleri arasındaki diyalog, kurumsal güçlenme, iş birliği alanlarının genişlemesi ve ekonomik göstergelerdeki büyüme ile kanıtlandığı üzere önemli gelişme ivmeleri kazanmıştır.
Bugün Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde ticaret, ekonomi, ulaştırma-transit ilişkilerden uzay araştırmalarına kadar 35 temel alanda iş birliği kurulmuştur.
Öncelikle, Türk Devletleri Teşkilatı, yüksek ekonomik potansiyele sahip ülkeleri bir araya getirerek ekonomik entegrasyonu ve çeşitliliği güçlendirme fırsatı sunuyor. Türk devletleri, dış ticareti geliştirmek ve yatırım çekmek için TDT platformunu kullanarak karşılıklı ticaret ilişkilerini genişletmekle ilgileniyor.
Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleri arasındaki ticaret hacmi 2022’de 30,9 milyar dolardan 2024’te 45 milyar dolara çıktı. Son dört yılda, birliğe katılanların toplam GSYİH’si yüzde 20 (1,6 trilyon dolar) artarken, doğrudan yabancı yatırım yüzde 22 artmıştır.
2023 yılında 500 milyon dolar sermayeli Türk Yatırım Fonu kuruldu. Şubat 2025’te Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleri Fonun yetkili sermayesini 600 milyon dolara çıkarmayı kabul etti. Sermaye artışı, Macaristan’ın Fona katılımının yanı sıra karşılıklı yatırımlara destek, girişimciliğin geliştirilmesi ve yeniliklerin teşvik edilmesi nedeniyle gerçekleşti. Aynı zamanda, 2024 yılında Türk Yeşil Finans Konseyi ve Örgüt üye ülkelerinin Merkez Bankaları Konseyi’nin kurulması TDT’nin finansal araçlarını güçlendirmiştir.
İkinci olarak , Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleri çeşitli ulaşım rotalarının stratejik olarak önemli kesişim noktalarında yer almaktadır ve bu da onları bölgeler arası ulaşım ve lojistik ağlarının merkezi katılımcıları haline getirmektedir. Türk ülkeleri, uygun altyapı geliştirme ile küresel ekonomideki rollerini önemli ölçüde güçlendirebilecek benzersiz coğrafi avantajlara sahiptir. Böylece, Orta Koridor boyunca kargo taşımacılığı hacmi 2024 yılında yüzde 62 artarak 4,5 milyon tona ulaşmıştır. 2027 yılına kadar yıllık 10 milyon ton kargo taşıma kapasitesinin artırılması planlanmaktadır.
Bu bağlamda, ulaşım ve iletişim bağlantısının güçlendirilmesi, Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleri ile ortakları arasındaki ticaretin yoğunlaştırılması ve uluslararası ulaşım ağlarına entegrasyon için stratejik öneme sahiptir. Aynı zamanda, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerinden geçerek komşu bölgelerin pazarlarına (Asya-Pasifik, Avrupa, Güney Asya, Afrika) giden çok modlu rotaların (Orta Koridor, Çin-Kırgızistan-Özbekistan, Trans-Afgan Koridoru, vb.) geliştirilmesi, Örgüt içinde ortak ekonomik refaha ulaşmada önemli bir faktör haline gelmektedir.
Üçüncüsü, Türk ülkeleri arasındaki enerji iş birliği, etkileşimlerinin temel alanlarından biridir. Son yıllarda, Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleri, ‘‘Türk Dünyası Vizyonu -2040’’ ve ‘‘2023-2027 Enerji İş Birliği Programı’’nda özetlenen görevlerin uygulanması da dahil olmak üzere enerji sektöründe iş birliğini yoğunlaştırdı.
Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleri arasındaki enerji iş birliğinin, enerji çeşitlendirmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesine ağırlık verilerek daha teknolojik ve sürdürülebilir bir temele oturtulması, bölgenin enerji güvenliğinin iyileştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Bununla bağlantılı olarak, ‘‘yeşil enerji’’ ve çevresel sürdürülebilirlik konusu küresel gündemde giderek daha önemli hale geliyor ve Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleri bu sürece aktif olarak katılıyor. Karbon emisyonlarını azaltmayı amaçlayan sürdürülebilir ve çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesi, yalnızca çevresel değil aynı zamanda temiz enerji ihracatı için yeni fırsatlar açarak yatırım çektiği için ekonomik öneme de sahiptir.
Macaristan’ın Türk Devletleri Teşkilatı’ndaki Rolü
Türk Devletleri Teşkilatı’nda gözlemci statüsüne sahip olan Macaristan, faaliyetlerine aktif olarak katılmaya devam ediyor ve bu da Türk ülkeleriyle çeşitli umut verici yönlerde bağlarını güçlendirmesine olanak tanıyor. Başbakan Viktor Orbán, ‘‘Macaristan’ın Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine Avrupa’ya bir bağlantı sunabileceğini’’ defaatle vurguluyor.
Macaristan’ı Batı ile Doğu arasında bir köprü haline getirme fikrini destekleyen Budapeşte, Türk Devletleri Teşkilatı kapsamında çeşitli etkinlik ve projelere aktif olarak katılıyor, Türk ülkelerinden gelen öğrencilere Macar üniversitelerinde düzenli olarak eğitim bursları tahsis ediyor, Eximbank, Macaristan İhracatı Geliştirme Ajansı ve Macaristan Ticaret ve Sanayi Odası gibi araçlarıyla ticaret ve yatırım alanında iş birliğini teşvik ediyor.
Macaristan’ın Avrupa’daki benzersiz konumu, bir AB üye devleti olarak, iki birliğin üye devletleri arasında etkili bir köprü görevi görmesini sağlıyor. Macaristan’ın iki bölge arasında bir bağlantı olarak rolü, gelecekte sürdürülebilir ve karşılıklı olarak faydalı bağlar yaratmak için stratejik olarak önemlidir.
Mevcut değişen küresel politik ve ekonomik ortamda, bölgesel iş birliğinin rolü her zamankinden daha önemlidir. Bunu yaparken, Macaristan’da yapılan Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi, TDT’nin gelişimi için yeni ufuklar açacak ve değişen bir dünyada entegrasyon ve iş birliğinin önemini vurgulayacaktır. Budapeşte ayrıca, yeni ticaret yolları sağlayarak ve taraflar arasındaki kapsamlı ortaklığı güçlendirerek TDT ülkelerini Avrupa’ya bağlamada önemli bir rol oynayacaktır.
Ayrıca, bu zirve Türk Devletleri Teşkilatı devletlerinin en iyi uygulamaları paylaşmaları, altyapı geliştirme, dijital dönüşüm ve küçük ve orta ölçekli işletmelere destek konusunda yenilikçi yaklaşımları tartışmaları ve kültürel ve eğitimsel bağları genişletmeleri için bir platform sağlayacaktır. Ayrıca, katılımcılar arasında ortaklıklar kurmak, güven oluşturmak ve entegrasyonu derinleştirmek için yeni fırsatlar açacak ve böylece daha sürdürülebilir, birbirine bağlı ve rekabetçi bir TDT bölgesinin oluşumu için sağlam bir temel oluşturacaktır.
Seçimler yaklaştıkça siyasi hayatımızın çok sayıda konusu yeni bir siyasallaşma dalgasına giriyor. Prof. Dr. Burhanettin DURAN, SETA Genel Koordinatörü Seçimler yaklaştıkça siyasi hayatımızın çok sayıda konusu yeni bir siyasallaşma dalgasına giriyor. Dış politika- güvenlik alanlarından kimlik, ekonomik sorunlar ve gündelik yaşama kadar her şey parti siyasetinin gündemi oluyor ve olacak....
TÜHA HABER / SETA Berlin Siyaset Araştırmacı M. Erkut Ayvaz, CDU’nun 33. Olağan Kongresi ve kongre öncesi yaşanan siyasi süreç sonuçlarıyla birlikte ele aldığı analizde (2017-2021) sürecini değerlendiyor. Araştırmacı M. Erkut Ayvaz, (UHA) Uluslararası Haber Ajansı’nın Avrupa Temsilcisi Tuba Nur TÜRKELİ’ne değerlendirdiği (2017-2021) sürecinde de önemli konulara değiniyor. M. Erkut...
Son olaylar gösterdi ki Ankara- Tel Aviv normalleşmesi bir dizi testten geçiyor. Birlikte doğalgaz boru hattı kurmak enerji alanında önemli bir menfaat ortaklığı oluşturuyorsa da Kudüs ve Mescid-i Aksa sıklıkla kriz konusu olabilecek bir yerde. Ankara, normalleşme sürecinin Filistinlilerin de lehine olduğunu düşünerek kararlı davranıyor. Prof. Dr. Burhanettin DURAN, SETA...
TÜHA HABER / Hangi ülke kaç doz aşılama uygulamış, nüfusunun yüzde kaçını aşılamış, tüm bu bilgiler bir tık uzağımızda. Ama nedense Twitter gibi mecralardaki yalan yanlış algı operasyonlarının peşine takılıp giden milyonlar var. İlk değil bu son da olmayacak. Hüseyin Alptekin & SETA Araştırmacı, Strateji Araştırmaları, İstanbul Başlık yanıltıcı olabilir,...
‘Koltuk krizi’ olarak ifade edilen tartışmanın gölgesinde meydana gelen temaslar Türkiye tarafında olumlu karşılanmıştır. Avrupa medyası ise ‘koltuk krizi’ üzerinden Türkiye’yi haksız şekilde itibarsızlaştırma yarışına girdiler. Talha Kös & SETA Brüksel Koordinatörü Avrupa Birliği’nin en üst düzey liderleri AB Konsey Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der...
Amerikalılar konunun derinliğini genelde görmezden gelme eğiliminde olsa da toplumsal kutuplaşmanın tek kaynağı Trump değil. Doç. Dr. Hasan B.YALÇIN & SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Aslında bir yönüyle cevap basit. İç siyaseti toparlamaya çalışacak. En acil gündemi bu. Toplumsal gerilimi azaltıp yeniden düzenleyemediği müddetçe Amerikan siyaseti felçli olarak kalmaya devam eder. Ne kadar başarılı olabileceği hususunda ise ciddi...