* Türkiye, PKK’nın silah bırakması ve örgütün feshi süreciyle, terörsüz bir devlet hedefine yönelik benzersiz bir model geliştirdi ve geçmiş çözüm arayışlarından farklı olarak stratejik bir yaklaşım sergiliyor.
* Detayı haberimizde!…
TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency
Doç. Dr. Nebi MİŞ & SETA Genel Koordinatörü ve Siyaset Araştırmaları Direktörü
ANKARA, 13 MAYIS 2025 – PKK terör örgütü, silah bırakma ve kendini feshetmesi için kongresini topladı. Bu yazı yazıldığı saatlerde alınan karar henüz duyurulmamıştı.
Geçmiş çözüm arayışlarının tecrübesinden de yararlanılarak, “terörsüzTürkiye” başlığında Cumhur İttifakı yeni bir siyasi yaklaşım ortaya koydu. Bu yeni inisiyatifin en önemli yanı, Türkiye’ye özgü bir modelin geliştirilmesiydi.
Bu modelin yol haritası ve yönteminde, dünya deneyimlerinden farklı olarak, silah bırakma veörgütün fesih kararını alması ilkaşama olarak planlandığı anlaşılıyor. Dünya deneyimlerinde silah bırakma en son olarak planlanmış ve uzun bir müzakere sürecini gerektirmiştir. IRA, ETA ve FARC gibi örgütlerin sonlandırılmasında, güven artırıcı adımların devreye sokulmasıyla süreç zamana yayılarak ilerletilmiştir.
Atılan adımlar, kamuoyunda farklı yönlerden toplumun sinir uçlarını rahatsız edecek şekilde tartışılması ve terör örgütlerinin maksimalist talepleri toplumsal rızayı zorlaştırdığından söz konusu örgütlerin feshi süreci uzamıştır. Hatta birçok ülke deneyiminde çatışmalar yeniden başlamış ve çözüm arayışının tekrar başlaması zaman almıştır.
Türkiye modelinde şu ana kadar atılan adımlara bakıldığında; hedeflenen herbir aşmanın öncelikle yerine getirilmesininardından diğer safhanın devletinilgili mekanizmalarının ortayakoyduğu yol haritasına göre sürdürüldüğü görülüyor. Özellikle müzakere ve al-ver algısı oluşmadan ve kamuoyunda bozucu tartışmalar önlenerek, küresel ve bölgesel sabotajların minimize edilmesine yönelik geliştirilen bu yaklaşım şu ana kadar olumlu bir sonuç vermiştir.
Bundan sonraki süreçte silahların yine tam anlamıyla bırakılmasının ardından, terör örgütünün insan kaynağının geleceğine yönelik çözüm yollarının ortaya konması beklenmelidir.
Tüm bu süreçlerinsonlanmasından itibaren de normalleşen siyasi alanda, anayasal ve yasal çerçevede atılacak adımların parlamentozemininde görüşülmesini öngörmek zor değildir. Şu an için bu başlıklarda kamuoyunda yapılan ayrıntılı tartışmaların sıhhatine bu anlamda mesafeli yaklaşmak gerekir.
Bir önceki aşamanın başarıya ulaşmadan bir sonraki adımın ayrıntılarını konuşulmamasının stratejik bir yaklaşım olarak sürdürülmesi ve Türkiye’ye özgübu modelin devam ettirilmesi önemlidir.
Yarım asra yaklaşan Türkiye’nin terör sorunundan kurtulması, sıradan bir sorunun çözülmesi gibi anlaşılmamalıdır. Bundan önce birden fazla çözüm süreci başlatılmasına rağmen iç ve dış nedenlerden dolayı terör sonlandırılamamıştır.
Terörsüz Türkiye hedefine ulaşıldığında, bu başarının ortaya çıkmasınımümkün kılan önemli dinamikleri şimdiden vurgulamak gerekir.
Kuşkusuz, Türkiye’nin terörle mücadelede yurtiçinde ve sınır ötesinde eldeettiği başarı ve geçmiş çözüm arayışıtecrübeleri, bölgesel ve küresel konjonktürde yaşanan gelişmeler, AK Parti iktidarları döneminde kimlikinkarının sonlanması, hak ve özgürlüklerle ilgili atılan adımları ilk sıraya yerleştirmek gerekir.
Diğer taraftan, güçlü siyasi liderlikle uzun süredir devam eden siyasal ve yönetselistikrar, yine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin muhtemel siyasi maliyetleri bir tarafa bırakarak ortaya koydukları güçlü ve kararlı siyasi irade, Cumhur İttifakı’nın uyumlu politikaları ve devlet kurumları arasındaoluşturulan koordinasyon ve uyum kabiliyeti gibi dinamikleri de ikinci başlıkta sıralamak mümkündür.
Tüm bunların ötesinde, Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti’nin geçmişten bu yana ülkenin sorunlarınıçözme konusunda devam edengüçlü iradesi ve kriz çözme kabiliyeti olmasa bu tür yeni siyasi yaklaşımlar ortaya konamazdı. Terörsüz Türkiye’ye ulaşmada, başarı ile yürütülen her bir aşama kritik önemdedir.
Bundan sonraki aşamalarda şu ana kadar yürütülen özgün modelin devam ettirilmesi önemlidir. Bu bağlamda, kamuoyu önünde bundan sonra yapılacak tartışmalarda da manipülasyon, dezenformasyon, bozucu etki ve sabotaj girişimlerine karşı tüm kesimlerin dikkatli olması önemlidir.
Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “ABD temsilcisi Adalet Divanı’nda komik duruma düşüyor”, “Liderlerin akıllarını kaybetmesi çok fena ama neyse ki önemli olan halkların akıllarını kaybetmemesi”, “Ukrayna savaşı Avrupa ve ABD’yi nasıl birleştirdiyse Gazze savaşı ise tam tersi bir etki yarattı.” TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency ‘serbestiyet.com‘da yer...
2022’nin ilk aylarına yüzde 36 ile başlayan enflasyon rakamları Ekim ayında yüzde 85 ile zirveyi görerek düşüş eğilimine girdi. Baz etkisiyle Ocak, Şubat ve Mart aylarında yüzde 50’in altına gevşeyecek olan enflasyonun 2023 yılını yüzde 22,3 ile tamamlaması bekleniyor. Deniz İSTİKBAL, SETA Araştırmacı 2022’nin ilk aylarına yüzde 36 ile başlayan...
* Vilnius Zirvesi, NATO ittifakının Soğuk Savaş’tan beri tecrübe ettiği stratejik hedef belirsizliğini aşmaya başladığı bir dönemde gerçekleşiyor. * ABD’nin 11 Eylül saldırılarının ardından “küresel teröre savaş” açması sonrasında NATO Afganistan’da görev aldı ancak ittifakın değişen uluslararası güvenlik sistemine uygun strateji geliştirmesi mümkün olmadı. * NATO’nun 2010 Stratejik Konsept Belgesi,...
* Bugün Suriye iç savaşının muhalifler nezdinde kazanılmış olması ve İran Şii etkisinin tamamen kırılmış olması İran’ın Suriye üzerinden vekalet güçlerini kullanmasını sonlandırmıştır. Ancak Suriye içerisindeki Şii nüfusun İran için her an potansiyel bir müttefik olduğu gerçeği bölgenin ne denli kırılgan bir yapıya sahip olduğunun göstergesidir. -Ersan Ergür- * İşte...
15 Temmuz, milli iradenin savunulması ve Türk siyasi tarihi açısından olduğu gibi, Türk dış politikası açısından da bir dönüm noktasını teşkil etmektedir. Prof. Dr. Ferhat PİRİNÇÇİ & Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Darbe girişiminin başarısızlığa uğratılmasının ardından, devletin neredeyse bütün kurumlarına sızmış olan FETÖ unsurlarının temizlenmesi süreci başlamış ve bütün devlet...
Yeni sistemin yürütme ve yasamayı ayrı seçimlerle belirlemesi, seçmene istikrarlı hükümet oluşturma kaygısı taşımadan meclisi bir denge unsuru olarak kurgulayacak şekilde tercih yapma olanağı sunmaktadır. Mert Hüseyin AKGÜN & SETA Araştırma Asistanı Bir hükümet sisteminin karakterini meclis ve yürütme arasındaki ilişkinin niteliği belirler. Öğretideki klasik tasnife göre yasama ve yürütme...