TÜHA HABER / SETA bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’ndan Araştırmacı M. Erkut Ayvaz ve Araştırma Asistanı İbrahim Alboğa,  ‘Almanya’nın Koronavirüs salgınına karşı mücadelesi’ başlığı altığında, hazırlamış oldukları Perspektif’de bugün de’Koronavirüs salgını ile mücadelede ‘Federal Almanya Siyasetinde bir yenilik:Şanşölye Merkel’in ‘Ulusa Sesleniş’ konuşması’na yer vereceğiz. *** 

Toplumu bilinçlendirmede hükümetin en yeni adımlarından biri Şansölye Merkel’in Koronavirüs ile mücadele kapsamında ilk kez bir ulusa sesleniş konuşması yapmasıdır. Televizyon vasıtasıyla federal hükümet liderinin Almanya’da halka hitap etmesi alışagelmiş bir uygulama değildir. Bu sebeple Merkel’in bu vasıtayla önlemlereuyma konusunda halka çağrıda bulunması önemli bir gelişmedir. 

Merkel’in konuşmasında özellikle dikkat çeken husus salgını Almanya’nın birleşmesinden ve hatta “İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra en büyük imtihanı”olarak nitelendirmesidir. Merkel ayrıca halkı evde kalmaya davet etmiş ve salgınla en büyük mücadelenin ancak halkın desteğiyle olabileceğini vurgulamıştır. Merkel’in genel anlamda olumlu karşılanan üslubu ve bir nevi duygusal yaklaşımı toplum ile kişisel bir yakınlık kurmasına da neden olmuştur. Özellikle toplumun Merkel’in önceki çağrılarını sıradan bir öneri gibi algılaması ve okulların kapatılması sonucu “korona partileri” adı altında gençlerin bir araya gelipeğlenmeleri kamuoyunda ciddi rahatsızlık uyandırmıştır. İnsanların hala kafelere gidip sosyal mesafe ilkesini dikkate almayarak hayatlarına devam etmeleri başta federal hükümet ve ilgili kurumlarını yeni önlemler üzerinde düşünmeye sevk etmiştir. Nitekim Şansölye Merkel 22 Mart Pazar günü gerçekleşen toplantının sonunda Almanya genelinde sokağa çıkmanın kısıtlandığını ve bu durumun şimdilik iki hafta süreceğini açıklamıştır. Ayrıca Pazar günkü konuşmasında –Çarşamba günü gerçekleştirdiği ulusa sesleniş konuşmasına kıyasla– farklı bir üslup tercih eden Merkel özellikle bu son kararın bir öneri değil uyulması gereken kurallar olduğunu vurgulamıştır. Uyulmaması halinde ise cezai işlem uygulanacağı belirtilerek ciddi tedbirlerinalınmaya başlandığı ancak yine de tam anlamıyla bir sokağa çıkma yasağının tercih edilmediği açıktır. (devam edecek) *** 

M. Erkut Ayvaz

Araştırmacı, BerlinErlangen-Nürnberg Üniversitesi (Almanya) siyaset bilimi ve kamu hukuku bölümlerinden 2011 yılında mezun oldu. DAAD bursu ile Duke University (ABD) siyaset bilimi departmanında 2012-2013 arası bir yıllık eğitim aldı. ABD dönüşü 2014’te Erlangen-Nürnberg Üniversitesi siyaset bilimi master programında master tezini bitirmesini müteakip mezun oldu. Çeşitli ulusal gazetelerde yayımlanmış yazıları bulunan Ayvaz, Otto-Friedrich-Universität Bamberg’te (Almanya) doktora çalışmalarını sürdürmektedir. ***

İbrahim Alboğa

Araştırma Asistanı, BerlinFrankfurt Goethe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Etnoloji bölümünde Lisans yapmıştır. Aynı üniversitede Siyaset Felsefesi alanında Yüksek Lisansını tamamlamış ve ERASMUS kapsamında bir sömestr İsviçre’de Bern Üniversitesi’nde uluslararası iklim politikaları ve iklim değişikliğiyle mücadele stratejileri alanında çalışmalar yapmıştır. Çalışma alanları Alman kimliği ekseninde dış politika, Almanya’nın kalkınma ve güvenlik politikaları ve Avrupa Birliği’nin mülteci ve güvenlik politikalarıdır. İbrahim Alboğa SETA Berlin’de Araştırma Asistanı olarak çalışmaktadır. 

[TÜHA Haber Ajansı, 12 Nisan 2020]