enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
08:53 Çocuklarla cinsellik hangi yaşta, nasıl konuşulmalı?…
08:52 1894 Marmara depremi 250 yıllık periyodu kırdı mı?…
08:50 Nükleer enerjiye küresel talep arttı…
08:50 Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda yeni oyun hazırlığı “İmparator”…
08:22 Genç Sesleri Güçlendirmek ve Çocuk Haklarını Savunmak
07:43 Suriye Şam kırsalında çatışmaların odağındaki Dürziler kimdir?
07:42 TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un görev süresinin dolması nedeniyle 28. Dönem ikinci devre başkanlık seçimi için süreç 28 Mayıs’ta başlayacak…
23:10 Cumhurbaşkanı Erdoğan telefon görüşmesinde, Trump’ı Türkiye’ye davet etti…
09:15 Orta Asya ülkelerinin tartışmalı Kıbrıs kararının arkasında hangi nedenler var?…
08:41 Bursa Belediyeler Birliği’nin, ‘Kamusal Alanlarda İş Sağlığı ve İş Güvenliği Çalıştayı’…
08:20 Terörizmle Mücadele ve Müzakere -IV-
07:55 Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik: Yunanistan’dan husumet içeren açıklamalar” olur mu?…
07:35 İNFOGRAFİK: II. Dünya Savaşı Öncesi Avrupa’daki Yahudi Nüfusunun Dağılımı…
07:24 Suriye’de ne oluyor?…
22:20 İletişim Başkanı Altun’dan cuma hutbesine ilişkin açıklama…
18:39 Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Yıllık İş Toplantısı ve Konferansı 2025 yılında Bursa’da düzenlenecek…
18:15 Hatay’da vatani görevini yaparken hayatını kaybeden piyade er Yılmaz, toprağa verildi…
17:53 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “depremin Türkiye’nin gerçeği, yaşanan kayıpları sonlandırmak ancak sağlam yapılar inşa ederek mümkün olacak”…
17:00 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Saldırının gerçekleştirilmesi, tam anlamıyla haydutluktur, korsanlıktır”…
15:12 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP’nin provokasyonlarına kesinlikle gelmeyeceğiz”…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Hassas Bir Süreç

Hassas Bir Süreç
A+
A-

Suriye’de yeni yönetim başarılı olursa, yeni bir model ortaya çıkar. Arap ayaklanmaları sonrası birçok ülkede iktidarlar değişti. Bazılarında bu değişim, suhuletle olmasına rağmen yine de sürdürülemedi. İktidarın değiştiği her ülkenin kendine özgü şartları vardı.

Nebi Miş | Yazar | Kriter Dergi

Doç. Dr. Nebi MİŞ & SETA Genel Koordinatörü ve Siyaset Araştırmaları Direktörü

Örneğin Mısır‘da devletin kurumsal yapısı güçlü iken, Libya‘da devlet adına doğru düzgün bir kurum bile yoktu. Tunus, geçiş süreci açısından daha dikkatli davranarak, kapsayıcı bir yönetim inşa etmeye çalışmasına rağmen, buradan da başarılı bir model çıkarılamadı.

Bugün Suriye’de yeni yönetimin başarılı olmasını isteyenler olduğu gibi -bazı bölge ülkeleri başta olmak üzere- birçok rejim başarısız olmasını kendi çıkarına daha uygun görecektir. Suriye’nin yeni yönetiminin başarısını bölge halkları isteyebilir. Bu konuda, Esad rejiminin devrilmesini memnuniyetle karşılayanlar çoğunluktadır. Bu başarıyı istemek, sırf insani bakış açısının bir yansıması da olabilir. Yani siyasi saiklerle böyle düşünmeleri gerekmiyor.

Ancak aynı bakış açısı bazı rejimler düzeyinde geçerli değildir. Çünkü demokratik, adil, kapsayıcı, güvenli ve istikrarını sağlamış bir yeni Suriye’nin, bölgedeki bazı rejimler için anlamı farklı olacaktır. Burada başarılı olan modeli, kendilerinin geleceği açısından tehdit görebilirler. Diğer taraftan, siyasal endişelerin ötesinde, bazı ülkeler istikrarsız ve güçsüz bir Suriye’nin kendi çıkarları için daha uygun olacağını düşünecektir.

Aslında bunlar, bilinmeyen şeyler değildir. Yeni Suriye yönetiminin de bu durumun farkında olduğu anlaşılıyor. 13 yıl iç savaşın sürdüğü, bölge ve bölge dışı aktörlerin bu savaşın içinde yer aldığı, dini ve etnik olarak farklı yapıların gelecek perspektiflerini ortaklaştırmanın zor olduğu bir denklemde, demokratik ve istikrarlı bir yapının bugünden yarına inşa edilmesi zordur. Suriye’nin geleceğinde Türkiye her bakımdan “istisnai” bir konumdadır. Suriye halkının ve yeni yönetimlerin her anlamda başarılı olmasına katkı vermektedir. Bunu sadece kendi çıkarı böyle olduğu için değil, hem Suriye halkının hem de bölge halklarının da geleceği açısından istemektedir.

Suriye’nin geleceği ile ilgili Türkiye’nin mevcut pozisyonuna bakıldığında “çok dikkatli” bir politika izlediğini görmek gerekir. Diplomatik ve sahada kolaylaştırıcılık bağlamında rolünün olduğunu ifade ederken, başarının ise “Suriye halkının” olduğunu özellikle vurgulama ihtiyacı hissediyor. Hem bugün hem de gelecek için dikkatli bir dil kullanması, Türkiye’nin bu süreçte “kilit ülke” olduğu gerçeğini değiştirmez. Suriye halkının başarısında, Türkiye’nin hem Suriye tarafında sivillerin korunmasına yönelik, sahada ve diplomaside gösterdiği çaba ve hem de kendi ülkesindeki sığınmacılara ev sahipliği yapmasının başat bir rolü var. Bu konuda zaten tüm dünya Türkiye’nin hakkını teslim ediyor. En son, seçilmiş Başkan Trump’ın “Suriye’nin anahtarı Türkiye” açıklamasını bu zaviyeden okumak gerekir.

Suriye başarmak zorundadır. Sürecin hiç de kolay olmayacağının bilinmesi ve buna göre hareket edilmesi geleceğe iyimser bakışı güçlendiriyor. Suriye’nin yeni gerçekliğinde hassas bir süreç yönetimine tüm yönleriyle ihtiyaç var.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.