Gül KABACAOĞLU’nun yazısı: Yine Diploma Yine Kriz!

* Son zamanlarda bazı kamu görevlileri adına bilgi ve rızaları olmaksızın çıkarılan elektronik imzalarla sahte diplomalar, ehliyetler ve ruhsatnameler gündemde sıcaklığını koruyor…
* Gazeteci* Gül KABACAOĞLU, TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency için “Yine Diploma Yine Kriz!” başlıklı bir yazı kaleme aldı…
* İşte detayları! …
TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency
Gazeteci* Gül KABACAOĞLU
İZMİR, 12 AĞUSTOS 2025
Daha ne görebiliriz derken, trajikomik ülkemde; sahte diploma almaya çalışırken dolandırılıp, şikâyet sitelerine yazan pişkinleri de gördü bu gözler.
Diploma skandallarında sular durulmuyor. Diploması var mı, yok mu, gerçek mi, sahte mi… Son yılların önemli gündem maddelerinden biri olan diploma konusu yine manşetlerde. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diploma krizi sonrası hala ceza evinde bulunmasının ardından, konuya dair sular bir türlü durulmuyor.
Sınav skandalları, vatandaşların sınav sistemine olan güvenini ciddi ölçüde zedelerken, kurumların tutumları sınava giren binlerce öğrenciyi ve ailelerini derinden sarsıyor.
İddianamelerin boyutları ciddi, sahte e-imza ile yapılan işlemler sonrasında değişen onlarca hayat.
Hayırdır neler oluyor, daha doğrusu neler olacak.
Ülkemde eğitime yönelik çalkalanma, mutlak suretle ardında iz bırakan süreçlere gebe bırakıyor bizi.
Haksız girilen okullar, kep atılmadan kazanılan diplomalar ve önemli mevkilerde kariyerler…
Ya sonra…
Biz bu senaryoyu daha önce yaşadık mı? Tarih tekerrürden ibarettir derler, ama tarihi döngüler için fazla kısa bir zaman değil mi bu?
Eğitim sistemimizde oluşacak boşluk toplumsal yozlaşmayı beraberinde getirir. Bu sebeple; konunun adaletle nihayete erdirilmesi gerekmektedir. İddianameler derinlemesine araştırılıp, en kısa sürede sonuca bağlanmalıdır.
Bu ülkede atanamadığı için intihar eden öğretmenler, iş bulamadığı için canına kıyan onlarca insan var. Son derece hassas olan bu konunun aydınlanması kamuoyu vicdanı için son derece önemlidir. Ülkemiz son derece hassas bir dönemden geçiyor. Ekonomik krizin yarattığı yaşam mücadelesi, vatandaşın psikolojik dengesini zorlarken, çalınan hayaller, başkalaşan hayatlar gerçeği travma etkisi yaratır.
Türkiye eğitim sistemindeki en büyük travmayı, Köy Enstitülerinin kapanması ile yaşamıştı. Sonraki dönemlerde maalesef ki eğitim sistemimiz defalarca değişerek, deneme yanılma tahtasına döndü. Sınav odaklı ezberci kuşaklar, çoğu zaman çözüm odaklı düşünmeyi unuttular.
Z kuşağı umarım önceki kuşağın eksilerini artıya çevirmeyi başarır. Daha çok düşünen, düşüncelerini paylaşan, okuyan, çözüm üreten, adaletli ve vicdanlı bir nesil olarak boy gösterir. Ne de olsa “umudumuz gençlerdedir.”