Depremde yukarıya, yangında aşağıya kaçmalı

İlhan AKBULUT’un kaleme aldığı,  “Depremde yukarıya, yangında aşağıya kaçmalı” başlıklı bir yazısının detayı şöyle:

Sömestre tatilinden yararlanıp ailece kayak merkezine gidenler, gençler, çeşitli gruplar keyifli bir tatil planlanmıştı. Gazeteci ve ailesi, akademisyen, STK Başkan, yönetici ve daha farklı meslek gruplardan oluşan otel müşterileri, bu 4 yıldızlı, 163 odalı Grand Otelde biraraya gelmişlerdi. Maalesef ahşap yapıdan oluşan otel, sabahın erken saatlerinde çıkan yangında kısa zamanda küle döndü ve 78 vatandaşımızın maalesef sonu oldu.

Böyle mi olmalıydı?

Bu olayı direk takdiri ilahiye bağlamak işin biraz kolay yanı olacaktır.

Toplumumuzda, “Eşeğini sağlam kazığa bağlamak” deyimi çok şeyi anlatıyor aslında.

Bu otelin ahşap olması mı gerekiyordu?

Betonarme, çelik konstrüksiyon gibi yangına ve depreme dayanıklı bir maddeden yapılmış olması ve en önemlisi kullanılır vaziyette olan yangın merdiveni olmalıydı. Isı ve duman dedektörleri, erken uyarı yangın alarm sistemi gibi daha bir çok emniyet ve güvenlik tedbirlerinin bulunması, çalışır vaziyette hazır olmaları mutlak şart iken, bunlardan kaçı vardı, ne durumdaydı?

Yangının sabah kahvaltısı hazırlığında olan üst kattaki restaurant kısmında çıktığı belirtiliyor. Ocakta pişen yağlı, kızartmaların buharla birlikte bacaya yapışması bilinen bir gerçek. Zaman zaman bu bacaların yıkanarak temizliğinin yapılması şart. Bu yapıldı mı?

 Personel yangın konusunda ne kadar bilgili?

Yangın anında; uyarı-ikaz, elektrik şalterinin indirilmesi ve yangına müdahale konusunda ne kadar eğitimli?

Yangın konusu o kadar önemli bir konu ki..

Emekli bir asker olarak, geçmişte görevde iken uzunca bir süre yangın merkez amiri olarak görev yapmıştım. Dikkat edildiğinde, askeri birliklerin güvenlik gerektiren alanlarında, “ÖNCE EMNİYET” tabelası bulunur ve bu konuda rutin eğitimlerle tüm personel yangına hazırlıklı ve bilgi sahibi olması sağlanır. Asla iş şansa bırakılamaz, yapılan eğitim çalışmaları sonuçlarıyla kaydedilir.

Kendi personelimize vermiş olduğumuz eğitimlerin yanında, yine gönülden bazı okullarda da öğrencilere fiili yangın eğitimi vermek bana huzur verirdi.

Bina yangınları olsun bir çok yangın olaylarında yanarak yaşamını yitirenlerin sayısı genelde yüzde beş civarıdır. Tahmin edileceği gibi, ölümlerin büyük oranı duman zehirlenmesinden kaynaklıdır. Duman havadan hafif olduğundan yukarı doğru çıkar. şayet üst katlarda mahsur kalınmış ise; çarşaf, battaniye türü malzemeler bol suyla ıslatılır, üzerinize örtüp mümkün olduğunca alt katlara doğru yol almak en doğru olanıdır. Şayet yangın merdiveni varsa, buraya kaçmak en idealidir.

Şayet kaçış imkanı yoksa dumanın girebileceği kapı altları, buna benzer açık alanlar çarşaflarla tıkanıp, dumanın içeri girmesi engellenir.

Bir başka önemli konu, endişe ile pencerelerin açılması camların kırılması.. Kuşkusuz bu yapılacak en büyük hatalardan biridir. Aşağıda bulunan duman yukarı çıkar, şayet hava sirkülasyonun olduğu yer varsa hızla oraya doğru yönelir. Kapı altları tıkalı olsa dahi duman aşırı baskı uygular. Böyle durumlarda panik yapmadan cam pencere kapalı, kapı altları tıkalıysa duman ve yangının size ulaşması zaman alacaktır. Bu süreçte yangın ekipleri müdahale ettikçe kurtulma şansı artacaktır. Böyle durumda oda içerisinde duman var ise, yüzükoyun yere uzanıp, dumandan daha ağır olan oksijen tabanda olacağından buradan nefes alarak yaşamı idame edebilme imkanı olacaktır.

Hülasa yüksek binalarda iken, yangına yakalanmış isek, aşağıya; deprem olmuşsa yukarıya doğru kaçışlar bilinen kurallardandır.

Kazasız, dertsiz- tasasız sağlıkla kalınız.