Cumhurbaşkanı Erdoğan, Belediyeler rüşvetçi çetelerden kurtulacak

* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yolsuzluk operasyonları neticesinde belediyeler rüşvetçi çetelerden, CHP ahtapotun kollarından, Türkiye safralarından, kendisi de prangalarından kurtulacak.” dedi.
* İşte detayları! …
TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency
ANKARA, 15 AĞUSTOS 2025
“Ortada üçüncü sınıf bir laf salatası var”
Ana muhalefetin siyaset yapma biçimini eleştiren Erdoğan, “Hakareti, tehdidi, sağa sola çamur atmayı siyaset yapmak zannediyor. Aslında ortada bir siyasi söylem değil, üçüncü sınıf bir laf salatası var.” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i “siyaset acemisi” olarak nitelendiren Erdoğan, “Gaflarıyla, kırdığı potlarla, kaş yapayım derken göz çıkardığı sakarlıklarıyla kimsenin ciddiye almadığı, hatta kendi partisinde bile itibarı, saygınlığı kalmamış bir siyaset acemisiyle karşı karşıyayız.” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Özel’in geçmişteki “kırmızı kart gösterme” ve “banka soyguncularının sloganlarıyla devrimcilik oynama” gibi eylemlerinde istikrar sağlayamadığını belirtti.
“Sayın Özel’in dengesini fena halde bozuyor”
Erdoğan, CHP liderinin yaşadığı istikrarsızlığın sebeplerini bildiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bir tarafta itiraflarla gün yüzüne çıkan soygunun büyüklüğü, diğer tarafta diyet borcundan dolayı bu soygunu savunmak zorunda kalmanın utancı, görüyoruz ki Sayın Özel’in dengesini fena halde bozuyor. Yüz yıllık partinin düşürüldüğü içler acısı durumdan pek çok CHP’li gibi Sayın Özel’in de memnun olmadığı anlaşılıyor. Yatırıma, hizmete, esere, icraata gitmesi gereken halkın parasının bir avuç açgözlü tarafından yağmalanması, inanıyorum ki onu da huzursuz ediyor, tedirgin ediyor, iç dünyasında sorgulamalara neden oluyor.”
“Türkiye safralarından, kendisi de prangalarından kurtulacak”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özel’in cesaret gösterip vicdanına kulak vermesi durumunda “zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmadığını” göreceğini dile getirdi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Sayın Özel hiç merak etmesin. Yolsuzluk operasyonları neticesinde belediyeler rüşvetçi çetelerden, CHP ahtapotun kollarından, Türkiye safralarından, kendisi de prangalarından kurtulacak. Adalet tecelli ettiğinde sadece kendisi değil, bir avuç muhterisi savunmak için oradan oraya sürüklediği CHP’li vatandaşlarımız da rahat edecek.”
“Beyefendi çok konuşuyor ama genellikle boş konuşuyor”
Değerli genç kardeşlerim, AK gençliğin 81 vilayetimizin her metrekaresinde kurduğu hâkimiyetin muhalefeti, özellikle ana muhalefet partisini endişelendirdiğini görüyoruz. CHP Genel Başkanı, partisini saran yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet düzeniyle uğraşmayı bıraktı, AK Parti Gençlik Kollarını hedef almaya başladı. Yatıyor, kalkıyor, sürekli AK gençliğe laf atıyor. Sizlere sataşıyor. Kendince polemik üretmeye çalışıyor. Bunu da her işi gibi son derece iptidaî bir şekilde yapıyor. Söylemlerine bakıyoruz, hiçbir derinlik yok. Argümanlarına bakıyoruz, hiçbir tutarlılık yok. Kurduğu cümlelere bakıyoruz, hiçbir mantık örgüsü yok. Siyasetin kalitesini artıracak, gençlere ufuk çizecek, millete umut verecek hiçbir beyanını maalesef bulamıyoruz. Beyefendi çok konuşuyor ama genellikle boş konuşuyor.
“Saygınlığı kalmamış bir siyaset acemisiyle karşı karşıyayız”
Hakareti, tehdidi, sağa sola çamur atmayı siyaset yapmak zannediyor. Aslında ortada bir siyasi söylem değil, üçüncü sınıf bir laf salatası var. Gaflarıyla, kırdığı potlarla, kaş yapayım derken göz çıkardığı, sakarlıklarıyla kimsenin ciddiye almadığı, hatta kendi partisinde bile itibarı, saygınlığı kalmamış bir siyaset acemisiyle karşı karşıyayız.
Hatırlarsanız bir ara elinde sürekli kırmızı kartla dolaşıyordu. Grup kürsüsünden önüne gelene kırmızı kart gösteriyordu. Sonra ne olduysa bu dâhiyane fikrini, bu çığır açan eylemini aniden terk etti. Ardından banka soyguncularının sloganlarıyla devrimcilik oynadı. Bunda da istikrar sağlayamadı. Burada şunu da tüm samimiyetimle söylemek isterim. Biz, CHP Genel Başkanı’nın yaşadığı bu ikilemin, bu istikrarsızlığın, bu savrukluğun sebeplerini çok iyi biliyoruz. Bir tarafta itiraflarla gün yüzüne çıkan soygunun büyüklüğü, diğer tarafta diyet borcundan dolayı bu soygunu savunmak zorunda kalmanın utancı, görüyoruz ki Sayın Özel’in dengesini fena halde bozuyor.
“İçler acısı durumdan Sayın Özel’in de memnun olmadığı anlaşılıyor”
Yüz yıllık partinin düşürüldüğü içler acısı durumdan pek çok CHP’li gibi Sayın Özel’in de memnun olmadığı anlaşılıyor. Yatırıma, hizmete, esere, icraata gitmesi gereken halkın parasının bir avuç açgözlü tarafından yağmalanması, inanıyorum ki onu da huzursuz ediyor, tedirgin ediyor, iç dünyasında sorgulamalara neden oluyor. Bantla kapatılmayan yolsuzlukları her gün lafla kapatmaya çabalamak elbette kolay bir iş olmasa gerek. Hani derler ya “aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” diye, CHP Genel Başkanı’nın ahvali de tam olarak bu. Baklava kutularından, çantalarından, poşetlerinden, valizlerden, balya balya rüşvet paraları fışkırıyorken halen turpların büyüğünü sorması, pişkinlik değilse utanma duygusunun ciddi erozyona uğradığının bir işaretidir.
“Türkiye safralarından, kendisi de prangalarından kurtulacak”
Mevla, kimseyi böyle bir cendere de bırakmasın diyorum. Aslında biraz cesareti olsa, biraz kendine güvense, biraz vicdanına kulak verse zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmadığını kendisi de görecek. Ama yapamıyor, o iradeyi gösteremiyor. Belli ki kendisini uyaran, kulağına gerçekleri fısıldayan bir dostu da yok. Sayın Özel hiç merak etmesin. Yolsuzluk operasyonları neticesinde belediyeler rüşvetçi çetelerden, CHP ahtapotun kollarından, Türkiye safralarından, kendisi de prangalarından kurtulacak. Adalet tecelli ettiğinde sadece kendisi değil, bir avuç muhterisi savunmak için oradan oraya sürüklediği CHP’li vatandaşlarımız da rahat edecek. CHP Genel Başkanı, şunu da unutmasın: Sataştığı AK gençlik, hem siyasi kalibre hem de çalışkanlık itibarıyla Sayın Özel’i çırak çıkartır. Bu salondaki her bir genç kardeşimin ufku, siyasi becerisi, bilgisi, ülke ve millet sevdası, CHP’li kodamanlardan fersah fersah ileridedir. Batılı televizyon kanallarına ülkesini şikayet edenler, kusura bakmasınlar ama AK gençliğe ne ahlak dersi ne de vatan dersi verebilir.
Sayın Genel Başkan AK gençlikle uğraşmaktan artık vazgeçsin. En iyi bildiği iş olan suç örgütlerinin getir götürünü yapmaya devam etsin. Tabii bir de şayet patronlarından müsaade alabilirse gitsin, ellerinde su bidonlarıyla saatlerce güneşin altında beklettikleri İzmirli seçmenlerinin derdiyle dertlensin. 2025 Türkiye’sinde iş bilmezliklerinden dolayı Kerbela susuzluğuna mahkum ettikleri kardeşlerimizin sorunlarıyla ilgilensin.