enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
16:46 Hollanda’da görülmemiş bir seçim yarışı: 4 parti liderlğe oynuyor!
00:08 Dünya Tekvando Şampiyonası’nda Emine Göğebakan, kadınlar 46 kiloda ve Nafia Kuş Aydın, kadınlar +73 kiloda altın madalya kazandı…
00:04 Nizip Ticaret Odası’ndan Nizip Meslek Yüksekokulu’na Laboratuvar desteği…
00:04 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Eurofighter anlaşması için imzaları attık
00:03 Türkiye, İngiltere’den 20, Katar ve Umman’dan 24 Eurofighter savaş uçağı almayı planlıyor.
00:03 Bağımlılığı olan çocuğa destek!
00:02 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Bakan Uraloğlu, “Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 kış sezonu seferleri 22 Aralık’ta başlayacak”
00:02 Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo’nun 27-29 Kasım’da Türkiye’ye resmi ziyarette bulunması bekleniyor.
00:01 Dünyada ilk savaş uçağını Türkler düşürdü
00:01 Adalet Bakanı Tunç, Ekrem İmamoğlu hakkında “casusluk” iddiasıyla yürütülen soruşturmaya ilişkin soruyu yanıtladı
00:01 Prof. Dr. Kürşad Zorlu: Ankara 2026 Türk Dünyası Başkenti seçildi
00:00 Mahmudhoca Behbûdî’nin Seçilmiş Eserleri, Ankara’da Türk Dünyası’na tanıtıldı
00:00 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Dezenflasyon süreciyle birlikte gelir dağılımında, toplumsal refahı güçlendirmeyi hedefliyoruz.”
00:00 Bakanlıklar arası Hac ve Umre Kurulu, 2026 yılı hac hazırlıklarını tamamladı. Hac kurası 5 Kasım Çarşamba günü saat 10.30’da çekilecek.
18:25 Takım olabilmenin verimi!…
07:46 Türk Devletleri Teşkilatı yeni üye devletleri kabul edecek mi?
07:11 Türkçülük fikrinin mimarı: Ziya Gökalp
07:08 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş,”Dijital bağımlılıkla mücadelede farkındalık oluşturuyoruz”
07:04 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) : Tele1 emekçilerinin yanındayız
07:03 Türkiye ve Orta Doğu’da Su Güvenliği: Fırat-Dicle’den Nil Havzası’na Uzanan Rekabetin Akdeniz Politikalarına Etkisi
TÜMÜNÜ GÖSTER →

COVID-19: Türkiye yurtdışında nereye, nasıl destek sağlıyor?

COVID-19: Türkiye yurtdışında nereye, nasıl destek sağlıyor?
21.04.2020
A+
A-

TÜHA HABER / Türkiye’nin yaptığı tıbbi malzeme yardımları neler? Peki, bu yardımların Türkiye’nin dış politikasındaki yeri ne? Uluslararası ilişkiler uzmanları, Türkiye’nin koronavirüs yardımlarını DW Türkçe’ye değerlendirdi.

Türkiye’nin koronavirüs salgınında diğer ülkelere verdiği destek ve gönderdiği yardımlar sık sık gündeme geliyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çarşamba günü yaptığı açıklamada “Kendimizin tıbbi ekipman ihtiyacı olmasına rağmen İngiltere, İtalya ve İspanya gibi önemli müttefiklerimizin de aralarında bulunduğu 34 ülkeye yardım elimizi uzattık” şeklinde konuştu.

Bu açıklamadan sonra da yardımlar devam etti ve en az 40 ülkeye ulaştı. Çin ve ABD’nin ardından, Türkiye’nin dünyada en çok yardım yapan üçüncü ülke olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, 104 ülkeden yardım talebi olduğunu belirtmişti.

Peki, Türkiye şimdiye kadar hangi ülkelere yardım yaptı? Hangi ülkeye ne kadar yardım malzemesi gönderdi? Bu yardımlar hangi kurumlar aracılığıyla yapıldı? DW Türkçe bu konuları araştırdı ve yardımların Türkiye’nin dış politikasındaki yerini uzmanlara sordu.

Hangi yardım malzemeleri gönderiliyor?

Koronavirüs krizi kapsamında yurtdışına yapılan tıbbi yardımlar çeşitlilik gösteriyor. Birçok ülkede en yaygın yardım türü erzak dağıtımı olarak öne çıkıyor. Maske, biyolojik tehlike tulumu, tek kullanımlık koruyucu kıyafet, önlük, koruyucu gözlük, eldiven, antiseptik ve COVID-19 test kiti gibi ürünler de yine en çok dağıtılan ürünler arasında.

Ancak Endonezya’da cami temizliği ve ilaçlama, Yemen’de sağlık çalışanlarına eğitim, Sudan’da 3D yazıcısının bağışı, Romanya’da sağlık ocağı yenilenmesi ve Gazze’de hastane hibe edilmesi gibi örnekler de, Türkiye’nin COVID-19 kapsamında yaptığı tıbbi ürün ve hizmet yardımları dahilinde.

Infografik Türkei Hilfe Corona TR

Bu yardımların ulaştırılması TİKA, Kızılay, Sağlık Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı gibi farklı kurumlar aracılığıyla koordine ediliyor. Libya, Kuzey Makedonya ve Bosna-Hersek gibi bazı ülkelere ise birkaç farklı kurumlar yardım gönderebiliyor.

Her kurumun yaptığı yardımlar hakkında detaylı ve şeffaf bilgiye ulaşmak mümkün değil. Ancak yardımı alan bazı tarafların açıklamaları ve sosyal medya paylaşımları bu yardımların kapsamı ve değeri hakkında ipucu veriyor. Örneğin, Kosova Kızılhaçı’nın paylaştığı Kızılay tutanağına göre bu ülkeye gönderilen 41 kolide 63 bin adet tıbbi malzeme bulunuyor ve bu malzemelerin toplam değeri 160 bin TL.

Türkiye’nin NATO aracılığıyla yardım yolladığı ülkeler arasında İngiltere, İspanya, İtalya, Bosna-Hersek, Kuzey Makedonya ve Karadağ da yer alıyor. NATO açıklamasına göre Türkiye, İspanya ve İtalya’ya toplam 450 bin maske yolladı. Ayrıca İngiliz yetkililer ülkeye ulaşan iki askeri kargo uçağının bir tanesinin içerisinde 250 bin adet kişisel koruyucu ekipman bulunduğunu belirtti.

Maske yardımı devam ediyor

COVID-19 ile mücadele kapsamında, tıbbi ve cerrahi maske, tulum, eldiven, dezenfektan dahil birçok ürünün ihracatı ön izne tabi tutuluyor. Yardımların büyük bir çoğunluğu karşılıksız yapılsa da, ihracatı durdurulan bu malzemelerin yurtdışına satışının resmi kurumların onayından geçmesi gerek. Bu nedenle izin çıkarılan sevkiyatlar yardım olarak tanımlanıyor.

Türkiye kendi sınırları içerisinde maske dağıtımına devam ederken, aynı zamanda yurtdışına da üç katlı cerrahi maske, ENI149, N95 ve bez maske gibi farklı özellikte maskeler gönderiyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasına göre, Türkiye’den iki milyon maske talep eden Almanya’ya da bu ürünlerin yakın zamanda satılması planlanıyor. Aralarında Özbekistan, Sri Lanka, Moğolistan, Uganda ve Macaristan’ın da bulunduğu birçok ülkede ise Türkiye yerel imkanlarla maske üretimini destekliyor.

Infografik Schutzmasken Spende TR

COVID-19 testleri de yardım olarak yurtdışına gönderilen ürünler arasında. Ulaşılan resmi belgelere göre bugüne kadar Kolombiya’ya 26 bin 250, Sırbistan’a bin 500 ve İran’a bin adet test gönderildi. Sağlık Bakanı Koca, ayrıca talep doğrultusunda ABD’ye de 500 bin testin satıldığını belirtti.

Prof. Dr. Murat Somer

“Toplumun vermesi gereken bir karar”

Türkiye’nin uzun süredir farklı ülkelere yaptığı yardımlarla ve kurduğu vakıf ve düşünce kuruluşlarıyla dünyada yumuşak gücünü arttırmaya yönelik faaliyetlerde bulunduğunu belirten ve Koç Üniversitesi’nde Siyaset Bilimleri ve Uluslararası İlişkiler alanında öğretim üyeliği yapan Prof. Dr. Murat Somer, COVID-19 kapsamında yapılan insani yardımların da bu politikanın bir parçası olduğunu belirtiyor.

“Türkiye kaynaklarının önemli bir bölümünü yurtdışındaki insani faaliyetler için kullanmalı mı, kullanmamalı mı? Bu Türkiye’de toplumun vermesi, en azından onaylaması gereken bir karar” diyen Somer, hukuk devletlerinde ve demokrasilerde siyasi kararların, denge ve denetleme mekanizmaları dahilinde ve toplumsal mutabakat ile alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Yardım kararlarının şeffaf bir şekilde alınmadığını düşünen Somer, bu durumun yolsuzluk ve siyasilerin şahsi çıkarları için kullanılabileceğinin de altını çiziyor.

Türkiye’de ülke içerisinde ihtiyaç duyulan kaynakların bir kısmının yurtdışına aktarılmasının “tepeden ve topluma sorulmadan alınmasının” demokratik olmadığını belirten Somer, “Bugün Türkiye’de insanların devleti yönetenlerin kararlarını yeterince denetleme imkanına sahip olduğunu söylemek mümkün değil. Eğer muhalefeti ve sivil toplumu da katarak tartışılsaydı bu tercih, acaba Türkiye hangi kararı verecekti?” diyor.

Doç. Dr. Alper Kaliber

Türkiye güvenilir olduğunu anlatmaya çalışıyor

Altınbaş Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Alper Kaliber ise Türkiye’nin içeride bu salgınla mücadele ederken, komşularına ve Avrupa dahil olmak üzere diğer toplumlara yardımcı olabilecek kadar hazırlıklı ve güçlü olduğuna dair bir imaj vermeye çalıştığını vurguluyor.

“Esasında Türkiye uluslararası ittifaklarına vurgu yaparak sistem içerisinde olduğunu, güvenilir ve zor zamanda kendisiyle çalışılabilir bir ülke olduğunu anlatmaya çalışıyor” diyen Kaliber, bir diğer mesajın da Cumhurbaşkanlığı forsu kullanılması ile verildiğini belirterek, bu durumun Türkiye’deki devlet yapısının ve gücünün tek bir kişide toplanmasının sembolü olduğunu belirtiyor.

Türkiye’nin uluslararası örgütlere ve normlara bağımlılığını vurgulamasının uzlaşmacı bir ton taşıdığını söyleyen Kaliber’e göre, Türkiye’nin özellikle son yıllarda yaptığı anti-demokratik uygulamalar ve çeşitli uluslararası sorunlara verdiği reaksiyonların hızlı bir prestij ve inanılırlık kaybına yol açmış durumda. Ancak özellikle 2000’lerin ortalarından itibaren Türkiye’nin kendisini yumuşak güç olarak konumlandırmaya çalıştığını belirten Kaliber, “Bugünlerde ise Çavuşoğlu’nun özellikle dile getirdiği ve altının çeşitli şekillerde doldurulmaya çalışıldığı yeni bir kavram ortaya atılmış gibi görünüyor. Bu da girişimci ve insani dış politika olarak adlandırılıyor” diyor.

Doç. Dr. Ali Faik Demir

Neden yardım yapmadı demeyecekler, iyi ki bunu yaptı diyecekler”

Yardım yapılan ülkelerin çeşitliliğini vurgulayan Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Faik Demir’e göre ise, “Tarihsel bağlamda, geçmişten beri, Türkiye’nin Osmanlı’dan devraldığı, kriz ve zor zamanlarda insanlara el uzatma alışkanlığı var.” Yapılan yardımların hem sembolik hem de hızlı sonuç verecek yanları olduğunu belirten Demir, aynı zamanda Türkiye dahil hiçbir devletin ulusal çıkarının sadece ülke sınırlarının güvenliğine bağlı olmadığını ve küresel sistemde dayanışmanın şart olduğunu belirtiyor.

“Türkiye’de kamuoyu “Türkiye bunu politik bir nedenle mi yaptı, ben bile maskeye ulaşamıyorum” diye düşünüyor olabilir, fakat bu doğru bir okuma değil” diyen Demir’e göre, Türkiye dayanışmanın önemini anlayan ülkelerden. Dolayısıyla Demir, Ermenistan gibi Türkiye’nin sınırlarının kapalı olduğu bir ülkeye yardım onayının yapılmasının da dayanışma kapsamında düşünülmesi gerektiğini belirtiyor.

Dünyanın küresel bir köy olarak görülmesi gerektiğini de ifade eden Demir  “Türkiye bir algı değişikliği yaratmış olabilir, ben kendi adıma bunun olumlu olduğunu düşünüyorum. Bu yardımları yapmasaydı negatif bir algı yaratmayacaktı, ama yaptığı için olumlu bir algı yarattı. Bu da bir gerçek. Neden yapmadı demeyecekler, iyi ki bunu yaptı diyecekler. Bence farkı da bu” diyor.

HABER : Defne Altıok & İstanbul (DW)

[TÜHA Haber Ajansı, 21 Nisan 2020]

Pelin Çift İle Gündem Ötesi

‘Pelin Çift ile Gündem Ötesi’ her Cuma Payitaht “Abdülhamid”den sonra TRT 1 Ekranlarında..

ETİKETLER:
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.