enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
07:55 Ev ve mutfak eşyaları sektörünün uluslararası “Tasarım, Teknoloji ve Ticaret” buluşmasına sayılı günler kaldı.
07:51 Macaristan’ın Fahri Konsolosu Osman Şahbaz’dan, İstanbul Fatih Belediyesi’nden Macaristan’a “Kardeş Şehir” Mektubu!
07:50 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Kadınların gücüyle yükselen bir Türkiye var”
07:48 Innosa’nın Coğrafi Bilgi Sistemleri ile mekânsal veriler akıllı kararlara dönüşüyor
07:44 Kartalkaya faciasıyla ilgili 3 bürokrata soruşturma izni
07:43 TED Ankara Koleji Öğrencilerinden Madalya Rekoru: Uluslararası Stem Olimpiyatlarından 30 madalya ile döndüler
07:40 CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Kanko, “Bu düzeni değiştirmek boynumuzun borcudur!”
07:36 Gazeteci Özlem Bay’ın ‘Haber Ajandası’ndan: Bir Tabloya sığan asırlık bir yolculuk
07:32 İzmir Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturmasında, Tunç Soyer ve 64 şüpheli için 45 yıla kadar hapis istendi
07:32 TBMM Başkanı Kurtulmuş: İsrail’in hukuk tanımaz saldırılarını nefretle kınıyoruz
07:26 Nizip Ticaret Odası’nda (NTO), Hayata Dokunan Eğitim: İlk Yardım Sertifikaları Verildi
07:26 Türkiye’nin enerji filosuna yeni katılan 2 derin deniz sondaj gemisinin ilkinin ocakta, diğeri şubatta göreve hazır olacak
07:19 Gıda ve tarımda inovasyona kadın eli değiyor
07:17 Sessiz çatlama: Yeni nesil tükenmişlik ve 438 milyar dolarlık sessizlik
07:14 “Beyin Sinyallerini Anlamak Kişiye Özel Eğitim Çözümlerinin Kapısını Aralıyor”
07:05 FETÖ’nün güncel finansörü  HAKMAR Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Doruk tutuklandı
00:50 İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında, haklarında gözaltı kararı verilen 18 şüpheliden 15’i yakalandı.
23:18 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Peygamber ocağımıza 9 yeni cami kazandırdık
23:04 Erdoğan: Bölgemizin üzerine barış güneşinin doğmasına kimse engel olamayacak
22:56 Sıcaklıklar 6-12 derece daha artacak
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?

Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?
30.10.2024
A+
A-

Rum lider Nikos Anastasiadis, 2017 yılında Crans Montana’da sürmekte olan Federasyon müzakerelerinde Kıbrıs Türk müzakere heyetinden istediği tüm tavizleri aldıktan sonra kendini adanın tek sahibi, tek egemen gücü ve Kıbrıs Türklerinin de patronu olduğu inancına kapıldı.

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency

Ata Atun ile Kıbrıs Sorunu Üzerine Röportaj | TUİÇ Akademi

Prof. Dr. Ata ATUN, KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı

Bu aşamadan ve bunca tavizden sonra Kıbrıs Türklerinin kesinkes kabul edeceği inancı ile Helen ülküsü olan Megali İdea doğrultusunda Rumların adanın mutlak yöneticileri olması hedefli masaya “Sıfır asker, sıfır Garanti” isteğini koydu.

Kıbrıs Türk Müzakere Heyeti Anastasiadis’in “Sıfır asker, sıfır Garanti” talebine “Hayır” dememiş, esasta kabul etmiş ve uygulamaya “Türkiye’nin garantörlüğü 12 yıldan sonra iptal edilebilecek, Türk askeri de adadan süreç içinde tamamen çekilecek” ifadelerini ilave etmişti.

Anastasiadis, talebinin sulandırıldığını düşünerek derhal masadan kalkmış, müzakerelere son verdiğini açıklamış, arabulucular arkasından koşmasın ve devirdiği masaya tekrardan oturtmasınlar diye de Crans Montana’yı terk etmişti. ABD ve AB’nin kendisine verdikleri destekten dolayı kendinden son derece emindi. İllaki “adadan Türk askeri gidecek, garanti Anlaşması son bulacak ve zamanı gelince de Enosis gerçekleştirilecek” rüyasına bayağı kaptırmıştı kendisini.

Ne var ki, işler istedikleri gibi gitmeyince son dört yıldır müzakerelerin “Federasyon içeriğinde ve Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi için” her kapıyı çalıyorlar. Neleri kaybettiklerinin tam olarak farkındalar ve Federasyon müzakereleri bir şekilde kaldığı yerden başlarsa, ilk verecekleri yanıt “Kıbrıs Türk Müzakere heyetinin teklifini kabul ediyoruz. Türkiye’nin garantörlüğü 12 yıl değil ama 6 yıl sonra bitsin, Türk askeri de o tarihte adadan çekilsin” gibi şeyler olacak.

Olmasına olacak ama Türk müzakere heyetinin o dönemde verdiği tavizler de geçerli hale gelecek. Ne idi bu tavizler;

  • Kıbrıslı Rumlara, Türk bölgelerinde 4 özgürlük hakkının tanınması,
  • Türk topraklarına nüfusumuzun dörtte biri oranında Rum’un yerleşmesi,
  • Türk nüfusunun dörtte bir oranında dondurulması,
  • Yasama ve yürütmede Kıbrıs Türkünün 1960 Anayasasında var olan ayrı oy çoğunluğu hakkının iptali,
  • Devlete istihdamlarda 70 Rum’a 30 Türk, Polis ve askerdeki istihdamlarda 60 Rum’a 40 Türk istihdam edilmesini kaldırılması,
  • Dönüşümlü Başkanlıkta sürelerin eşit olmaması,
  • KKTC topraklarının beşte birinin ve 40 civarında yerleşim yerinin Kıbrıslı Rumlara iade edilmesi sonrasında Kıbrıs Türklerinin topraklarının yüzde 29.2’a inmesi,
  • 4 kategorideki taşınmaz malların anlaşmanın ertesi günü otomatik olarak Rumlara iade edilmesi,
  • Devlet Başkanlığı seçiminde yüzde 20 çapraz oy prensibi nedeni ile Türk bölgesinde yaşayan Rumların, Kıbrıs Türklerinin Başkanının seçileceği seçimlerinde yüzde yirmi oranına oy kullanması. (Rumlar hangi Kıbrıs Türkünü kendilerine yakın görürlerse, yüzde 20 Rum oyları ile o kişinin Başkan seçilmesinin sağlanması.)
  • Federal devlete üniversite eğitimi ve çalışmak için gelecek kişi ve öğrencilere, Federal devletler tarafından değil,  Merkezi Hükümet tarafından izin verilmesi,
  • Kıbrıs Türklerinin varlığını koruyabilmesine yönelik mevcut deregasyonların iptal edilmesi,
  • Mülkiyet konusunun iki federal devlet arasında değil, bireysel bazda çözülmesi,
  • Yunanlar Kıbrıs adasına serbestçe giriş yapabilecekken, Türklerin Şengen vizesi alarak giriş yapabilmeleri.

Bu tavizlerden sonra kurulacak olan Federal Devlet’ten dolayı, daha tartışmaların içine girmemiş olan Kıbrıs Türkleri olarak bizlerin ve anavatan Türkiye’nin kaybedecekleri masaya konacak.

Kurulacak “Kıbrıs Federal Cumhuriyeti”, 10. Protokol içeriğince AB’nin üye bir devleti olacağı için, Türkiye’nin ada üzerinde hiçbir hakkı olmayacak.

Türkiye’nin “Sevilla Haritasını” kabul etmesi ve Adalar Denizi (Ege) ile Doğu Akdeniz’den çekilmesi istenecek.

Mavi Vatan olarak tanımladığı “Münhasır Ekonomik Bölgesi”nin geçerli olmadığı kendisine dikte edilecek.

Adalar Denizi ve Doğu akdeniz’deki mevcut FIR hatlarının tümünün geçersiz olduğu açıklanacak.

Kıbrıs’ta, aynen Gazze’de olduğu gibi Kıbrıs Türklerine karşı bir saldırı olduğunca, Türkiye’nin müdahale etmek hakkı olmayacak.

Kıbrıs Türklerinin ekonomik yaşamlarına, vatandaşlık haklarına ve tüm insani haklarına Rum Yönetiminin iki dudağı arasından karar verilecek.

En önde Hristodulidis’in, perdelerin arkasında ABD ve AB’nin Kıbrıs’ta Federasyon içerikli müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı terden devamı için çırpınmalarının nedeni bu gerçekler.

Unutulan ise KKTC’nin başında Crans Montana dönemindeki başkanın olmadığı, Türkiye’nin bölgenin en güçlü devleti olduğu ve Kıbrıs Türklerinin iki devletli çözümden farklı bir anlaşmaya yanaşmayacağıdır…

***

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN

KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı

KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.