enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
18:03 Turkcell Kadın Futbol Süper Ligi’nde 2025-2026 sezonu, yarın oynanacak müsabakalarla başlayacak.
16:28 Fenerbahçe’nin borcu açıklandı
13:28 Mourinho ilk antrenmanına çıktı
07:56 TRT1’in sevilen dizisi Mehmed: Fetihler Sultanı’n Halid Bin Velid karakterini canlandıran Alexander Uloom, Hollywood’un yükselen yıldızı…
07:46 Özbekistan Eski Dışişleri Bakanı ve Şanghay İşbirliği Örgütü Eski Genel Sekreteri Vladimir Norov,’dan TUDPAM’a özel açıklama..
07:45 “Dostluk Denizi” adıyla Doğu Akdeniz’de Türkiye-Mısır ortak deniz tatbikatı düzenlenecek.
07:37 SPD Başkanı Yıldız : Sulamada enerji maliyeti sorunu güneş enerjisi ile çözülebilir
07:34 Etki Odaklı Sohbetler’in konuğu Semtpati Vakfı Genel Müdürü Ece Ünver oldu
07:31 Kosova’dan Mektup Var!
07:28 Türkiye’nin Potansiyeli ve Siyasetin Orta Vadeli Geleceği
07:20 Gençlerimizin geleceğinden endişe etmeyelim: Z Kuşağı gençlerimiz daha atik, cesur! …
07:17 Aon, Formula 1 takımı Scuderia Ferrari HP’nin sponsoru oldu
02:16 “Filenin Efeleri” A Milli Erkek Voleybol Takımı, 2025 Dünya Şampiyonası son 16 turunda yarın Hollanda ile çeyrek final mücadelesi verecek.
02:02 Bakan Fidan: Bölge ülkeleriyle ortak güvenlik konusunu masaya yatırmalıyız
21:39 Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD Başkanı Trump ile görüşecek
20:28 Dünyada ve Türkiye’de Yükselen Spor branşının adı ” PİCKLEBALL “
08:41 İşgalci İsrail’in saldırıları, Filistinlilerin yalnızca yaşama hakkını değil, ölümden sonraki onurunu da hedef alıyor…
07:38 Türkiye’de Ulaşım Sistemlerinin Gelişimi
07:38 GSG Impact Mütevelli Heyeti Toplantısı Londra’da Gerçekleşti
07:34 Kerkük Kimin?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Berlin Konferansı ve Libya Krizinin Geleceği

Berlin Konferansı ve Libya Krizinin Geleceği
29.03.2020
A+
A-

TÜHA HABER / SETA Dış Politika Araştırmacı Emrah KEKİLİ, ‘Berlin Konferansı ve Libya Krizinin Geleceği’ konusunda yapmış olduğu Analizle ilgili yaptığı açıklamada, Berlin Deklarasyonu’nun içeriğini ve bu bağlamda Libya krizinin geleceğini ilgili bütün aktörlerin pozisyonlarını değerlendirerek ele alındığını açıkladı.

Mustafa Kemal ATATÜRK

Emrah KEKİLİ, bu analizin iddiasının, içerik ve önerdiği yol haritası açısından Libya krizinin çözümü için bir zemin oluşturabilecek olmasına rağmen Berlin Konferansı’nın –Hafter ve destekçilerinin Libya Siyasi Anlaşması’nı boşa çıkartmasına benzer şekilde– Berlin sürecini de anlamsızlaştırmak istediği yönünde olduğunu ifade etti.

Analizin, Berlin süreci ya da siyasi çözüm için başlatılacak herhangi bir inisiyatifin başarılı olmasının ancak Hafter’e bağlı güçlerin geriletilmesiyle mümkün olacağını öne sürdüğüne dikkat çeken Emrah KEKİLİ, Analiz yazılırken geçtiğimiz bir yıl içinde, birebir görüşme yapılan çok sayıda Libyalı karar alıcı ve siyaset yapıcının görüşlerin, bölgesel ve küresel dengeler dikkate alınarak değerlendirildiğini, ilaveten konuya ilişkin Arapça ve İngilizce analizlerin dikkatli bir şekilde incelendiğinin altını çizdi.Araştırmacı KEKİLİ, İki ülke arasında imzalanan mutabakat muhtıralarıyla Libya’nın, Türkiye’nin öncelikli dış politika konularından birine dönüştüğünü belirterek,  Akdeniz’de Türkiye aleyhtarı kampın 2003’ten bu yana izlediği düşmanca tutum karşısında Türkiye enerji denklemine dair hak ve çıkarlarını müdafaa etmek ve mavi vatanın müdafaasında kararlılığını göstermek için aldığı tedbirleri artırdığını açıkladı. 

2019’da yaşanan gelişmeler çerçevesinde Türkiye ile Libya arasında Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası’nın resmiyet kazanmasıyla Akdeniz’de Türkiye karşıtı kampın attığı bütün adımların boşa çıkarıldığını hatırlatan KEKİLİ, bu vesileyle Akdeniz’deki enerji denkleminde Türkiye lehine pozisyon alan Libya’daki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ve Libya siyaseti de Türkiye’nin dış politika önceliklerinden birine dönüştüğüne dikkat çekti. Emrah KEKİLİ, Türkiye’nin bu münasebetle Libya’ya ilişkin askeri, siyasi ve diplomatik olarak üç boyutlu bir dış politika sürecini incelikle yürütmeye başladığını belirterek, Milis lider Hafter’in 4 Nisan’da Trablus’a saldırmasıyla Libya krizi yeni bir boyut kazandığını hatırlattı. 

Hafter’in 2014’ten bu yana Trablus’a askeri olarak gireceğini açıkça ifade ederken Trablus’taki meşru aktörlere “Buna müsaade etmeyiz” şeklinde güvence veren küresel aktör ve kurumların ikiyüzlü bir politika takip ettiği süreç içerisinde net olarak görüldüğüne dikkat çeken KEKİLİ, Uluslararası toplumun ana aktörlerinin 4 Nisan saldırısına verdiği tepkilerden Hafter’in Trablus’a girişini beklediklerini, girdiği anda durumu kabul ederek meşruiyetini tasdik edeceklerinin anlaşıldığını söyledi. Araştırmacı KEKİLİ, “Dahası Fransa gibi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyesi bir ülkeye ait silahlar BMGK’nin ambargo uyguladığı Hafter’inkarargahından çıkmıştır. 4 Nisan saldırısıyla birlikte Libya’ya ilişkin siyasi çözümün ancak askeri dengelerin sahada UMH lehine değiştirilmesiyle mümkün olacağı açığa çıkmıştır” dedi. 

Türkiye’nin Libya’daki müttefiki UMH ile birlikte yaptığı oyun kurucu hamlelerin bölgesel ve küresel aktörleri Libya’da pozisyon değiştirmeye zorladığına vurgu yapan KEKİLİ, Türkiye’nin ve UMH’nin Akdeniz’de attığı adımların, Akdeniz’deki ana aktörlerin ve onların küresel müttefiklerini Türkiye ve Libya’nın lehine pozisyon değiştirmeye mecbur bıraktığını kaydetti. Araştırmacı KEKİLİ, buna rağmen Türkiye karşıtı güçlerin Hafter’i destekleyerek onu Trablus’u yöneten siyasi bir aktöre dönüştürme gayretlerini de sürdürdüğünü, fakat Türkiye ve UMH arasında imzalanan Güvenlik ve Askeri İşbirliği anlaşması çerçevesinde taraflar arasında artan askeri ve savunma alanındaki iş birliğinin Hafter’in ilerleyişini durdurmuş ve onu destekleyenlerin Libya’da yabancı aktörlerin ajandasını temsil eden askeri bir diktatörlük kurma hedeflerini akamete uğrattığnı belirtti. Türkiye ve UMH’nin birlikte attığı adımlarla Libya krizinde askeri çözümü savunan aktörlerin Berlin’de siyasi çözüme evet demek zorunda kalmış ve siyasi çözümün uygulanması için BM Libya Misyonu görevlendirildiğinin altını çizen Emrah KEKİLİ,”Fakat Hafter ve destekçilerinin 2015 sonunda imzalanan LSA’dakine benzer şekilde Berlin Deklarasyonu’nun da altını oymak istediği görülmektedir” şeklinde kaydetti. HABER : Tuba Nur TÜRKELİ & Berlin***

Emrah Kekilli & SETA Araştırmacı, Dış Politika Araştırmaları, Ankara
2009’da Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun oldu. 2015’te Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2012’de Anadolu Ajansı temsilcisi olarak Libya’ya giden Kekilli 2013 itibarıyla bu ülkede faaliyet gösteren bir Türk şirketinde yönetici olarak çalıştı. 2015’te Türkiye’ye dönerek uluslararası basın kuruluşları için Arapça-Türkçe tercümanlık yaptı. Çalışmalarını Libya’yı merkeze alarak Arap dünyası üzerine yoğunlaştırmaktadır. Arap dünyasındaki bölgesel aktörlerin dış politika stratejileri, küresel aktörler ve bölgesel aktörler arasındaki ittifaklar ve çatışma alanları, dini hareketlerin bölgesel dengeler içinde oynadığı roller, Filistin sorununun Arap dünyasının geleceği açısından önemi gibi ana başlıklar çerçevesinde bölgeye ilişkin araştırmalarını sürdürmektedir. 

[TÜHA Haber Ajansı, 29 Mart 2020]

Pelin Çift İle Gündem Ötesi

‘Pelin Çift ile Gündem Ötesi’ her Cuma Payitaht “Abdülhamid”den sonra TRT 1 Ekranlarında..

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.