enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:08 Dünya Tekvando Şampiyonası’nda Emine Göğebakan, kadınlar 46 kiloda ve Nafia Kuş Aydın, kadınlar +73 kiloda altın madalya kazandı…
00:04 Nizip Ticaret Odası’ndan Nizip Meslek Yüksekokulu’na Laboratuvar desteği…
00:04 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Eurofighter anlaşması için imzaları attık
00:03 Türkiye, İngiltere’den 20, Katar ve Umman’dan 24 Eurofighter savaş uçağı almayı planlıyor.
00:03 Bağımlılığı olan çocuğa destek!
00:02 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Bakan Uraloğlu, “Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 kış sezonu seferleri 22 Aralık’ta başlayacak”
00:02 Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo’nun 27-29 Kasım’da Türkiye’ye resmi ziyarette bulunması bekleniyor.
00:01 Dünyada ilk savaş uçağını Türkler düşürdü
00:01 Adalet Bakanı Tunç, Ekrem İmamoğlu hakkında “casusluk” iddiasıyla yürütülen soruşturmaya ilişkin soruyu yanıtladı
00:01 Prof. Dr. Kürşad Zorlu: Ankara 2026 Türk Dünyası Başkenti seçildi
00:00 Mahmudhoca Behbûdî’nin Seçilmiş Eserleri, Ankara’da Türk Dünyası’na tanıtıldı
00:00 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Dezenflasyon süreciyle birlikte gelir dağılımında, toplumsal refahı güçlendirmeyi hedefliyoruz.”
00:00 Bakanlıklar arası Hac ve Umre Kurulu, 2026 yılı hac hazırlıklarını tamamladı. Hac kurası 5 Kasım Çarşamba günü saat 10.30’da çekilecek.
18:25 Takım olabilmenin verimi!…
07:46 Türk Devletleri Teşkilatı yeni üye devletleri kabul edecek mi?
07:11 Türkçülük fikrinin mimarı: Ziya Gökalp
07:08 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş,”Dijital bağımlılıkla mücadelede farkındalık oluşturuyoruz”
07:04 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) : Tele1 emekçilerinin yanındayız
07:03 Türkiye ve Orta Doğu’da Su Güvenliği: Fırat-Dicle’den Nil Havzası’na Uzanan Rekabetin Akdeniz Politikalarına Etkisi
00:58 Trendyol Süper Lig’in 10. haftasında Trabzonspor sahasında karşılaştığı Eyüpspor’u 2-0 mağlup eden karşılaşmayı spor yazarları kaleme aldı…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

ABD’nin Orta Doğu Politikasında Türkiye’yi Baskılama Stratejisi

ABD’nin Orta Doğu Politikasında Türkiye’yi Baskılama Stratejisi
10.09.2025
A+
A-

Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi’den (TUDPAM) Tarih ve Bilim uzmanı Nesrin KALKAN OKUR, TUDPAM için kaleme aldığı “ABD’nin Orta Doğu Politikasında Türkiye’yi Baskılama Stratejisi” başlıklı yazısında, 1776’da Bağımsızlık Demeci’ni yayımlayıp Amerika Birleşik Devletleri (ABD) adıyla bağımsızlığını ilan eden ABD’nin, bağımsızlık mücadelesini 1783 yılına kadar sürdürdüğüne dikkat çekti. [1]

*İşte detayları!…

TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency

(TUDPAM) Tarih ve Bilim uzmanı Nesrin KALKAN OKUR

ESKİŞEHİR, 10 EYLÜL 2025 – Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi’dan (TUDPAM) Tarih ve Bilim uzmanı Nesrin KALKAN OKUR, TUDPAM için kaleme aldığı “ABD’nin Orta Doğu Politikasında Türkiye’yi Baskılama Stratejisi” başlıklı yazısında,  1776’da Bağımsızlık Demeci’ni yayımlayıp Amerika Birleşik Devletleri (ABD) adıyla bağımsızlığını ilan eden ABD’nin, bağımsızlık mücadelesini 1783 yılına kadar sürdürdüğüne dikkat çekti. [1]

George Washington Dönemi ABD (1789-1797) - Doğa Filozofu

ABD’nin ilk Cumhurbaşkanı George Washington

(TUDPAM) Tarih ve Bilim uzmanı Nesrin KALKAN OKUR, Avrupa’daki iç savaşlardan kendini korumak adına bazı önlemler almışsa da Avrupa’dan uzak durmayıp onlarla ticarete devam ettiğinin  altını çizdi ve  “ABD’nin ilk Cumhurbaşkanı George Washington’dan itibaren Amerika yöneticileri, Amerika’yı Avrupa politikasından uzak tutmaya dikkat etmişlerdir. Bu politikaya Amerika’nın İnfirat (Isolation) Politikası denir. [2] Dönemin Cumhurbaşkanı James Monroe’nin mesajıyla bu politika, 2 Aralık 1823 günü Amerikan Kongresi’nde Monroe Doktrini adıyla onaylanmışlardır. [3] ABD’nin Avrupa’dan sonra Osmanlı Devleti’yle yakın teması 19. yüzyılda yapılan bir antlaşmayla başlamış, dönem dönem denge politikalarıyla günümüze kadar ulaşmıştır” dedi.

Amerika Birleşik Devletleri’nin Osmanlı’yı ilk ziyaretinin George Washington zamanında, fırkateynle 9 Kasım 1800 yılında olduğunu söyleyen Nesrin KALKAN OKUR, Osmanlı Devleti’nin 1827 yılında gemileri Batılı müttefikleri tarafından Navarin’de batırılmış ve dönemin padişahı olan II. Mahmut’un, Batılı devletlere güvenmemesi gerektiğini düşünerek Amerika ile Osmanlı Devleti arasında Seyr-i Sefain [4] adında antlaşma imzalandığına hatırlattı.

OKUR, Antlaşmanın bir maddesine göre Osmanlı’da yaşayan Amerikan vatandaşlarının kapitülasyon ve ayrıcalıklardan yararlanacağını, [5] Bahsi geçen maddenin Osmanlı Devleti’nde ilerleyen zaman içerisinde hem siyasal hem de sosyal olarak problem oluşmasına sebep olduğunu ve Anlaşma sonrasında Osmanlı topraklarında ABD tarafından misyonerlik okullarının ve konsoloslukların açıldığını ifade etti.

(TUDPAM) Tarih ve Bilim uzmanı Nesrin KALKAN OKUR, şunları söyledi:

“İlişkiler genel anlamda ticari yapıda olsa da ABD, Osmanlı topraklarında misyonerlik faaliyetleri yürütmüş; bu bağlamda Protestan okulları açmıştır. Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı’nı fırsat bilerek bu okullara yenilerini eklemişlerdir. Amerikan kiliselerinin “American Board of Commisioners for Foreign Missions [6] kanalıyla yaptıkları misyonerlik çalışmaları Osmanlı sınırlarında yaşayan Rum ve Ermenilere nüfuz etmeye başlayınca, Babıali 1860 yıllarından başlayarak misyonerlerin çalışmalarını denetlemek ve daha sonraları da Türk olmayan unsurlarda milliyetçilik şuuru uyandırmasından korktuğu ve Ermeni ayaklanmalarını desteklediklerini tespit ettiği Amerikan okullarını kapatmak istemiştir. Sonrasında Amerika Birleşik Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında Birinci Dünya Savaşı’na kadar süren anlaşmazlıklar ortaya çıkmıştır. [7] Açılan bu Protestan misyonerlik okullarıyla Ermeni azınlığın bir kısmı Protestan olmuştur”.

1877-1878 yılında 93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus Savaşın yaşandığını ve Osmanlı Devleti’nin aldığı ağır yenilgi sonucunda bir antlaşmanın imzalandığını söyleyen Nesrin KALKAN OKUR, “Bu savaş sonunda günümüze kadar ulaşan ‘Ermeni Sorunu’ ve Kürtçülük meselesine dair maddeler içeren Berlin Antlaşması imzalanmıştır. [8] Bu antlaşmadan sonra Osmanlı Devleti’ne dış baskılar giderek artmış; ABD meclisi ise Ermenileri din birliği düşüncesiyle koruma altına alarak, Osmanlı aleyhine Ermeni haklarının daha fazla korunması talebinde bulunmuştur. Bu sebepten dolayı ABD, Osmanlı tebaası olan Ermenilerin isterlerse Amerikan vatandaşlığa geçerek Osmanlı’daki Amerikan haklarından yararlanmaları konusunda hak tanımış ve bunu kendi lehlerine çevirmiştir” dedi.

20. yüzyıla gelindiğinde 1909 yılında Amerikalı Albay Chester, Türk meclisine demiryolları ve madenlerle ilgili Chester Projesi’ni sunduğunu hatırlatan OKUR [9] Projedeki amacın, Bağdat’taki demir yoluna ek demir yolu hatlarının açılması ve bu hatların alanında maden çıkarma imtiyazı elde etmek olduğunu dile getirdi.

Lozan Barış Antlaşması'nı Korumak Vazifemizdir

Lozan Barış Antlaşması

(TUDPAM) Tarih ve Bilim uzmanı Nesrin KALKAN OKUR, şöyle noktaladı:

“Bu plan daha sonra Lozan Barış Antlaşması için Türk Devleti’nin lehine verilmesi istenen bir destek hamlesi olarak görülmüş ve 1923 yılında anlaşma imzalanmıştır. ABD tarafından Lozan’a destek gelmeyince anlaşma iptal edilmiştir. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasının ardından Avrupalı devletler Osmanlı’yı parçalama düşüncesiyle kendi aralarında gizli antlaşmalar imzalamışlardır. Savaşa Amerika’nın girmesiyle savaş seyri değişmiş, sonucunda ise Amerikalı Başkan Woodrow Wilson, 8 Ocak 1918’te barış ilkelerini belirlemek amacıyla 14 maddelik bir bildiri yayınlamıştır. [10] Bu bildiriye göre Osmanlı Devleti’ne çoğunluğu Türk olan bölgelerde güvenli hâkimiyet sağlanacak, ekonomik yaptırımlar uygulanmayacaktı. Güvenliği sağlamak amacıyla ise uluslararası bir örgüt kurulacaktı. 18 Ocak 1919’da Paris’te bir konferans düzenlendi ve Milletler Cemiyeti kuruldu”. [11] (DEVAM EDECEK) – Türkiye Cumhuriyeti Devleti-ABD İlişkileri)

                                                                                                                               Terörle Mücadele Kahramanlarına Minnetle…

Kaynakça

[1] Fahir Armaoğlu, “20. Yüzyıl Siyasi Tarihi 1914-1995”, Timaş Yayınları, İstanbul 2016, s.69.

[2] İnfirat Politikası: Ayrı durma. İzolasyonizm ve Monroe doktrini kavramlarıyla kullanılır. Uluslararası sorunlara aktif olarak katılmamayı, ticari ilişkileri en alt düzeyde tutmayı öngören dış politika stratejisidir.

[3] Armaoğlu, Siyasi Tarih, s.73.

[4] 7 Mayıs 1830’da imzalanan ticaret antlaşmasıdır.

[5] Remzi Durmuş, “Geçmişten Günümüze Türk-Amerikan İlişkileri”, https://tasam.org/tr-TR/Icerik/4118/gecmisten_gunumuze_turk_-_amerikan_iliskileri_ Erişim: 15.06.2025.

[6] Amerikan Dış Misyonlar Komiserliği, 1810 yılında Williams Koleji mezunları tarafından kurulmuştur. İlk Amerikan Hristiyanlık misyoner örgütleri arasında yerini alır.

[7] Durmuş, Türk-Amerikan İlişkileri, s. 3.

[8] Ömer Kalaycı, “Kürtçülüğün ve Bölücü Terör Örgütünün Avrupa Yapılanması”, Erişim: 24.05.2025 https://kalayciomer.wordpress.com/2024/02/09/kurtculugun-ve-bolucu-teror-orgutunun-avrupa-yapilanmasi/

[9] Demiryolları kurma ve maden çıkarma projesi olarak sunulan aslında ABD’nin imtiyazları almak istediği kendi nüfuz plandır.

[10] Rıfat Uçarol, “Siyasi Tarih 1789-2014”, Der Yayınları, İstanbul 2013, s.509.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.