enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
07:59 500 bin sosyal konut projesinin detayları belli oldu
07:11 Türkçülük fikrinin mimarı: Ziya Gökalp
07:06 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye, küresel bir güce dönüşüyor. Bugün barış, huzur, istikrar denince akla ilk Türkiye geliyor. Şefkat ve merhamet, adalet denince zihinlerde ilk bu aziz millet canlanıyor.” dedi.
06:43 Türk soylu topluluklar ‘yabancı’ sayılmayacak
00:58 İstanbul’da zehir tacirlerine operasyon: 10 gözaltı
00:45 Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Muğa’nın Yatağan Girme Barajı’nda su tutulmaya başlandı
00:43 İnsani yardımın islam dünyasında ihtiyaç duyulmasının arka planı
00:33 Macaristan Başbakanı Viktor Orban, “Avrupa Birliği bugün en stratejik ortak olarak TDT ve Orta Asya’yı almalı”.
00:27 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet için yaptıkları çalışmaları ve ortak gelecek vizyonunu “Türkiye Yüzyılı Buluşmaları”nda çok net şekilde ortaya koyduk”
22:24 Başkan Büyükakın, Kocaelispor’u tebrik etti; “Muhteşem bir oyun, harika bir galibiyet!”
21:16 İstanbul’da zehir tacirlerine operasyon: 10 gözaltı
07:56 Uygun koşullarda yapılması önemli
07:50 Türkiye’de her 100 bin kadından 43’ü meme kanseri tanısı alıyor…
07:46 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu Konuşması: Bir Küresel Adalet Manifestosu
07:46 RTÜK Başkanlığı’na Mehmet Daniş seçildi
07:40 Kazakistan’da Türk Yönetmen Cenk İZGÖREN’in, Uzun Metrajlı filmi “Rayların Ötesinde” dereceye girdi…
07:38 Yorum: Türkiye-Ermenistan Normalleşme Süreci ve İstanbul Ermeni Patrikhanesi
07:32 Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstanbul’u BM Merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz
07:31 Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gazze’nin yeniden inşa sürecinde “laf değil icraat zamanı” vurgusuyla İslam dünyasına çağrıda bulundu…
07:24 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’den “YILDIRIM-2025 Seferberlik Tatbikatına” büyük bir destek…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Şam’da Dürzi Ayaklanması: Gelecek Senaryolar…

Şam’da Dürzi Ayaklanması: Gelecek Senaryolar…
08.05.2025
A+
A-

Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş, ülkenin toplumsal yapısında büyük değişimlere yol açarken, azınlık gruplar üzerindeki etkileri çok daha derin olmuştur. Bu gruplardan biri olan Dürziler, tarihsel olarak tarafsızlığı ve yerel özerkliği korumaya çalışan bir topluluk olarak bilinir. Ancak savaşın derinleşmesi ve siyasi yapıların sürekli değişmesiyle, Dürzi toplulukları giderek artan güvenlik tehdidi ve siyasi dışlanmayla karşı karşıya kalmıştır.

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Mehmet Gökhan Özçubukçu

Mehmet Gökhan Özçubukçu, Uluslararası İlişkiler Uzmanı

TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency

ANKARA 08 MAYIS 2025  – 2025 yılı itibarıyla Suriye’nin geleceği hâlâ belirsizliğini korurken, Dürzilerin siyasi ve toplumsal pozisyonu da ciddi bir dönüm noktasına ulaşmış durumdadır. Suriye’de yaşanan siyasi dönüşüm ve güvenlik boşluğu, özellikle Şam ve çevresindeki Dürzi toplulukları için ciddi tehditler oluşturmuştur. Bu durum, Dürzi grupların kendi güvenliklerini sağlamak amacıyla silahlı örgütlenmelere gitmelerine ve dış müdahalelerin artmasına neden olmuştur.Dürziler, Şii mezhebinin İsmailliye kolundan türeyen ama kendine özgü dini yapısıyla farklılaşan bir mezhebi topluluktur. Nüfusları Suriye, Lübnan, İsrail ve Ürdün’e yayılmış durumdadır. Suriye’de özellikle güneydeki Suveyda vilayetinde ve Şam çevresinde yoğunlaşmışlardır.

Baas rejimi döneminde Dürziler, sistemle tam bir uyum içinde olmasalar da belirli bir özerklik ve istikrar alanı elde edebilmişti. 2011 sonrası ise bu görece istikrar tamamen dağılmış, Dürzi topluluklar siyasi çekişmelerin ve silahlı çatışmaların ortasında kalmıştır.

Baas rejiminin zayıflaması ve ardından 2024’te Esad rejimin yıkılmasıyla birlikte ülkenin pek çok bölgesinde olduğu gibi Suveyda ve çevresinde de bir otorite boşluğu doğdu. Yeni kurulan Suriye Geçici Hükümeti, bu bölgelerde henüz meşruiyet kazanmış değil. Dürziler, merkezi otoriteye olan güvenlerini yitirmiş durumdalar ve kendi yerel yapılarıyla güvenliği sağlamaya çalışıyorlar. Suriye’de yeni bir geçici hükümet kurulması sürecinde Dürzi toplulukları, özellikle Suveyda ve Şam çevresinde, güvenliklerini sağlamak amacıyla kendi askeri yapılar kurmuşlardır. Bu çerçevede, Şubat 2025’te Suveyda Askerî Konseyi (SMC) kurulmuş ve liderliğini Tareq Al Shoufi üstlenmiştir. SMC, laiklik, demokrasi, azınlık hakları ve bölgesel güvenlik gibi ilkeleri benimseyerek, Dürzi topluluklarının savunulmasını hedeflemiştir.

Siyasi boşluk ve güvenlik tehdidi karşısında, Dürzi toplulukları kendi yerel silahlı yapıları olan Suveyda Askerî Konseyi ve Jaramana Kalkan Tugayı gibi örgütlenmeler aracılığıyla kendi bölgelerini savunmaya yönelmiştir. Bu yapılar, merkezi hükümetten bağımsız hareket etmekte ve özellikle dış tehditlere karşı Dürzi kimliğini korumayı amaçlamaktadır.

Şam’ın Jaramana bölgesinde ise, Dürzi nüfusun yoğun olduğu alanlarda, Jaramana Kalkan Tugayı gibi yerel milis grupları ortaya çıkmıştır. Bu gruplar, Dürzi sivillerin korunması amacıyla faaliyet göstermiş ve zaman zaman Suriye geçici hükümetine bağlı güvenlik güçleriyle çatışmalara girmiştir.

Şam ve Çevresindeki Çatışmalar

2025’in başlarında, Jaramana ve Sahnaya bölgelerinde, Dürzi milisler ile Suriye geçici hükümetine bağlı güvenlik güçleri arasında çatışmalar yaşanmıştır. Bu çatışmaların fitilini, bir Dürzi din adamına atfedilen ve İslam’a hakaret ettiği iddia edilen bir ses kaydının yayılması ateşlemiştir. Sonuç olarak, dört gün süren çatışmalarda yaklaşık 100 kişi hayatını kaybetmiştir.

Bu gelişmeler, İsrail’in dikkatini çekmiş ve İsrail, Dürzi topluluklarını koruma amacıyla Suriye’de hava saldırıları düzenlemiştir. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu saldırıların Dürzi topluluklarına yönelik tehditlere karşı bir uyarı niteliğinde olduğunu belirtmiştir.

Uluslararası Tepkiler ve Dış Müdahaleler

İsrail’in Suriye’deki hava saldırıları, uluslararası toplumda tepkiyle karşılanmıştır. Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, bu saldırıları Suriye’nin egemenliğinin ihlali olarak nitelendirmiştir. Ayrıca, Lübnanlı Dürzi lider Velid Canbolat, İsrail’in müdahalelerinin Suriye’de mezhepsel bölünmeleri körüklediğini ve kaosa neden olduğunu ifade etmiştir.

Dürzi toplulukları, Suriye’de yeni kurulacak hükümetin laik, demokratik ve tüm mezheplere saygılı bir yapı olmasını talep etmektedir. Suveyda’da düzenlenen protestolarda, Dürzi liderler, geçici hükümetin azınlık haklarını güvence altına alacak somut adımlar atmasını istemiştir.

Sonuç

Suriye’de Dürzi toplulukları, siyasi belirsizlikler ve güvenlik tehditleri karşısında kendi savunma mekanizmalarını oluşturarak varlıklarını sürdürmeye çalışmaktadır. Ancak, dış müdahaleler ve mezhepsel gerilimler, bölgedeki istikrarı tehdit etmektedir. Dürzi topluluklarının taleplerinin dikkate alındığı, kapsayıcı ve demokratik bir yönetim yapısının oluşturulması, Suriye’nin geleceği açısından kritik öneme sahiptir.

Suriye’deki Dürzi toplulukları hem kendi iç dinamikleri hem de dış faktörlerin etkisiyle tarihsel olarak görülmemiş bir belirsizlik döneminden geçmektedir. Toplumun genel eğilimi, laiklik, güvenlik ve kimlik koruması etrafında şekillenmekte; ancak bu hedeflere ulaşmak, Suriye’nin yeni siyasi yapısının ne yönde gelişeceğine bağlıdır. Geçici hükümetin kapsayıcı bir anayasa hazırlayarak azınlık haklarını garanti altına alması halinde, Dürzilerin siyasi sürece entegre olması mümkün olabilir. Bu senaryoda, Dürzi yerel güçleri hükümetin resmi güvenlik yapısına dahil edilmelidir.

İsrail veya İran gibi ülkelerin Dürzileri kendi politikaları için bir araç olarak kullanması durumunda, bu topluluklar daha büyük çatışmaların ortasında kalabilir. Bu, özellikle uzun vadede Dürzi varlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturur.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.