enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
09:38 “NATO ülkelerine gitmeyelim”
09:07 Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu’nun (TABEF) beşincisi bugün İstanbul’da atılacak
08:49 Türkiye’de 5G’ye geçişin ilk aşaması olan operatörlere yönelik frekans ihalesini bugün gerçekleştirecek
07:51 SETA 2025 Güz Dönemi Seminer Programı Başlıyor!
07:46 Cumhurnaşkanı Erdoğan,”Gazze’nin vatanlarını savunan evlatlarına terörist iftirası asla atmadık”
07:44 Kriter’in Ekim Sayısı Çıktı!
07:42 Bisiklet tutkunları, Çeşme’de pedal basacak 
07:27 Eskişehir’de 694 milyon ton nadir element bulundu
07:25 Şarm El-Şeyh Zirvesinde ’Yeni Bir Ortadoğu’nun Doğuşu’
07:19 Bakan Güler, NATO Genel Sekreteri Rutte ile görüştü
07:14 Doç. Dr. Nebi MİŞ, “Muhalefet, CHP’nin Gölgesinde Yaşamak Zorunda mı?”
20:12 Kumar Bir Halk Sağlığı Sorunudur
07:55 Olmadı Bay Kuipers: Hollandalı yazarın Jön Türk anlatımı… Yazıdaki gerçekler, eksikler ve oryantalist sapmalar 
07:54 Oyunculuk yanında İran’da ticaretle de uğraşan Niloufar Rosa Ghodsifar, aynı sistemini Türkiye’de kuruyor.
07:43 TRT 1’in sevilen dizisi “Teşkilat farkı açtı! 12 Ekim reytinglerinde TRT 1 zirvede
07:40 Ankara Gastronomi Festivali 24-26 Ekim’de, tarih ve lezzet başkent sofralarında buluşuyor.
07:28 Gazze’ye yardım taşıyan 17. İyilik Gemisi yola çıktı
07:24 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze soykırımını durdurma noktasında önemli bir adım attık”
07:23 İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanvekili Nuri Aslan İmamoğlu’nun yerine seçilmişti! Aslan için hapis talebi
07:18 Filistin’in Başkenti Doğu Kudüs’ten derlediğimiz haber turu!
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Prof. Dr. Yusuf Demir, “Yağış miktarının 2050’ye kadar yüzde 25 azalacağı öngörülmektedir”

Prof. Dr. Yusuf Demir, “Yağış miktarının 2050’ye kadar yüzde 25 azalacağı öngörülmektedir”
28.02.2025
A+
A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, Türkiye’deki arazilerin yüzde 47’sinin erozyon nedeniyle çölleşme riski altında bulunduğunu söyledi.

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency

Demir, gazetecilere, Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’nin 17 Haziran 1994’te kabul edilmesinden bu yana her yıl 17 Haziran’ın Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü olarak kutlandığını hatırlattı.

Dünyada gıda ihtiyacının yüzde 95’inin topraktan karşılandığına dikkati çeken Demir, “Birçok araştırmada, tarım yapılabilir 50 santimetrelik toprağın oluşma sürecinin yaklaşık 20 bin yılı bulduğu söyleniyor. Oysa tüketimin dayanılmaz hafifliğine kapılmış insanoğlu, elindeki bu değerin kıymetini maalesef tam olarak bilmiyor ve yeterince koruyamıyor.” dedi.

Türkiye’nin 783 bin kilometrekarelik alanının yaklaşık yüzde 80’inin tarım ve orman alanı olduğuna işaret eden Demir, “Bilindiği gibi su zengini bir ülke değiliz. Kurak bir coğrafyada yaşıyoruz. Çölleşme hassasiyet haritamıza göre sahip olduğu iklim ve topoğrafya şartlarına bağlı olarak ülkemizin yaklaşık dörtte biri yüksek çölleşme riski altındadır. Ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz havzası, iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgeler arasındadır.” ifadesini kullandı.

“Yağış miktarının 2050’ye kadar yüzde 25 azalacağı öngörülmektedir”

Demir, toprak kaynakları üzerinde sessiz bir felaket olan çölleşme, arazi tahribatı ve kuraklıkla etkin mücadelenin dünyanın en önemli görevlerinden biri olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Bu nedenle ülkemizin ulusal kalkınmasına ve gelişmesine negatif etkisinden dolayı çölleşme ile mücadele, temel stratejilerden biri haline gelmiştir. Türkiye’deki arazilerin yüzde 47’si çölleşme riski altında. Bunun ana nedeni erozyondur. Türkiye’de yapılan tahminlere göre yıllık 640 milyon ton civarında toprak kaybolmaktadır. Üst kısmını kaybettiğinizde toprak giderek verimsizleşmekte, üretimi artırmak için de sürekli kimyasal gübre kullanmak zorunda kalınmaktadır. Bunun sonucunda toprak ciddi zarar görmekte, çevre kirlenmektedir. Dünyada ve ülkemizde yağış miktarının 2050’ye kadar yüzde 25 azalacağı öngörülmektedir. Su fakirliği sınırında olan ve su stresi yaşayan ülkelerdeniz. Nüfus artışı ve yağışın azalmasıyla su fakirliği çeken ülkelerden olacağız. O yüzden suyu çok tasarruflu kullanmamız gerekmektedir.”

Çölleşmeyle mücadelenin temelinde doğru ve uzun vadeli arazi planlaması, su kaynaklarının ve tarım alanlarının korunması geldiğini anlatan Demir, şunları kaydetti:

“Erozyona uygun arazilerde teraslama, ağaçlandırma, rüzgar kıranlar kurmak gibi ıslah çalışmalarını yapılması zorunludur. Küresel iklim değişikliğiyle beraber Türkiye’de tarım desenlerinde ve tarım yapılan yerlerde değişiklik beklenmektedir. Bu değişikliklerin ve bölgesel dağılımlarının belirlenip şimdiden planlama yapmak önemlidir. Çölleşmeyle mücadelede yerelden ulusala topyekun iş birliği gerekmektedir. Toprak ve su, tüm canlıların yaşam kaynağıdır. Bu kaynaklar, ne yazık ki hızla yaşlanan ve kirlenen dünyamızda sınırsız ve tükenmez değildir. Gelecek nesillere yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya bırakmak, hepimizin sorumluluk ve görevidir.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.