enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
07:30 ABD Başkanı Trump ile Rus lider Putin’in Alaska Zirvesi
07:29 Uluslararası Af Örgütü (Amnesty), İsrail’in Gazze’de Filistinlileri kasıtlı olarak aç bırakmaya yönelik sistematik politika yürüttüğünü ortaya koydu…
07:25 (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA), 2024 yılında 383 insani yardım çalışanı hayatını kaybetti
07:08 ABD’den Ukrayna’nın Kırım’ı Rusya’ya ait olarak tanıması şartı…
07:07 Aon’un “Küresel Ücret Şeffaflığı” raporu yayımlandı Şirketler ücret şeffaflığına hazır değil
07:04 Türkiye İsrail’i vurur mu? İbrahim Karagül yazdı: Alaska Zirvesi’ni arkasındaki akıl; Barış’tan başka şeyler de planlıyor..”
07:04 Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’dan Hamas’a: Yaptığınız eylemle Filistin’e ne kazandırmış oldunuz
07:03 ABD Başkanı Trump: Almanya, Britanya ve Fransa, Ukrayna’da asker bulundurmak istiyor
07:00 AB’nin varoluş sancısı: Kış uykusundan uyanabilecekler mi?
07:56 Ahıska Türkleri!
07:52 Ermenistan-ABD-Azerbaycan Arasında İmzalanan Zengezur Koridoru Anlaşması, Türkiye, Türkistan Coğrafyası, İran, Rusya ve Çin Aleyhine Sonuçlanabilecek Birçok Husus İçermektedir.
07:47 Belçika’da ilkokul ve ortaokullarda cep telefonu ile diğer elektronik cihazların kullanımı, 2025-2026 eğitim-öğretim yılından itibaren ülke genelinde yasaklanacak.
07:25 Eurovision Şarkı Yarışması 70. yılını kutlamak için yepyeni bir görünüme kavuşuyor
02:17 Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya’nın ülkesine yönelik saldırılarını “gösterişli” ve “alaycı” olarak nitelendirdi…
22:57 İsrail’in abluka ve saldırısı altındaki Gazze Şeridi’nde gönüllü görev yapan Filistin asıllı Amerikalı hemşire Amanda Nasır, İsrail soykırımı Gazze’yi yok etti
22:46 Gazze “açlıktan” ölüyor!
22:07 Hamas, Gazze’de ateşkes teklifini kabul etti
21:41 ABD Başkanı Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ile Beyaz Saray’da bir araya geldi.
18:19 Dünyanın lanetlediği katil soykırımcı İsrail, Gazze’de operasyonları genişletiyor: Siviller için güneye geçiş hazırlığı
17:57 Trump-Zelenskiy görüşmesinden hemen önce düzenlenen Rus saldırılarında en az 7 kişi öldü
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Zengezur Koridoru’ndan Trump Rotası’na Güney Kafkasya’da Barış!

Zengezur Koridoru’ndan Trump Rotası’na Güney Kafkasya’da Barış!
18.08.2025
A+
A-

* Nahçıvan bağlantısının açılması, Azerbaycan’ın kara bütünlüğünü pekiştirerek bölgesel lojistik üstünlük kazandırmaktadır.

Washington’un doğrudan garantör konumuna geçmesi, Rusya’nın bölgedeki geleneksel arabuluculuk rolünü ikinci plana itmiştir.

ABD’nin kalıcı mekanizmalar önermesi, Güney Kafkasya’daki güç dengesini kökten değiştirebilir.

* İşte detayları!

TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency

Ergün MAMEDOV

Analist – Yazar Ergün MAMEDOV

ANKARA, 18 AĞUSTOS 2025

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’nden (ANKASAM), Güney Kafkasya ve Türk Dünyası coğrafyaları merkezli güncel diplomasi gündemi ve siyasî tarih uzmanı Analist Ergün MAMEDOV, ANKASAM için kaleme kaldığı “” başlıklı yazısını

Zengezur Koridoru’ndan Trump Rotası’na Güney Kafkasya’da Barış!TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency’na değerlendirdi.Güney Kafkasya, son otuz yılda hem bölgesel hem de küresel güç mücadelesinin merkezinde yer alan stratejik bir coğrafya olmuştur. İkinci Karabağ Savaşı ve sonrasındaki gelişmeler, enerji ve ulaştırma koridorları üzerindeki rekabet, büyük güçlerin nüfuz mücadelesi ve bölgesel aktörlerin güvenlik kaygıları, bu coğrafyayı istikrarsızlığın kalıcı unsurlarından biri hâline getirmiştir.

Azerbaycan’ın uluslararası hukuk ve tarihî meşruiyete dayanan haklı dâvâsı ile Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışmalar, yalnızca iki ülkenin siyasî ilişkilerini değil; aynı zamanda Çin, Rusya, İran, Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) gibi bölge dışı aktörlerin stratejik hesaplarını da doğrudan etkilemiştir. Bu nedenle bölgedeki her barış girişimi, yalnızca yerel değil, aynı zamanda çok katmanlı ve küresel yansımaları olan kritik bir gelişme niteliği taşımaktadır.

8 Ağustos 2025 tarihinde Washington’da imzalanan Azerbaycan-Ermenistan “”, geçmişteki sınırlı ve kırılgan ateşkeslerden farklı olarak, yapısal ve çok boyutlu bir düzen kurma potansiyeli taşımaktadır. ABD Başkanı Donald Trump’ın bizzat ev sahipliği yaptığı zirve, yalnızca diplomatik bir masa başı başarısı değil, aynı zamanda Güney Kafkasya’daki güç dengelerini yeniden tanımlayacak uzun vadeli stratejik bir hamle olarak okunmaktadır.

ortak barış bildirisiZirvede imzalanan belgeler, enerji, ulaştırma, ticaret ve teknoloji gibi alanlarda kapsamlı işbirliğini hedeflerken; Washington’un bölgede kalıcı iddia edilen bir güvenlik ve altyapı mimarisi kurma niyeti de açıkça ortaya konmuştur. Bu bağlamda anlaşmanın kapsamı ve etkileri, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkiler açısından değil, küresel güç rekabeti bağlamında da dikkatle incelenmelidir.

 

Zengezur Koridoru'ndan Trump Rotası'na Güney Kafkasya'da yeni bir dönem başlıyor - Fikir TuruBeyaz Saray’da gerçekleşen üçlü zirve, Güney Kafkasya’nın siyasî haritasını yeniden şekillendirebilecek bir mutabakata sahne olmuştur. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde “ortak barış bildirisi”ni imzalamıştır. Bu belge, yalnızca savaş sonrası bir düzenleme değil, aynı zamanda enerji, ulaştırma, teknoloji ve ticaret eksenlerinde yeni bir bölgesel entegrasyon vizyonunun temeli olarak görülmüştür. Tarafların ayrıca ABD ile imzaladığı ikili ekonomik antlaşmalar, Washington’un bölgeye yatırım yapma niyetinin sembolü olmuştur.

1. Washington Zirvesi: Diplomatik Çerçeve ve Anlamı[i]ABD Kongresi Azerbaycan Kafkas Grubu Eşbaşkanları Steve Cohen ve Robert Aderholt’un açıklamaları, bu sürecin Amerikan siyasetindeki karşılığını net biçimde ortaya koymuştur. Cohen, Azerbaycan’ın ABD’yle uzun yıllardır sürdürdüğü stratejik ilişkileri hatırlatırken, Aderholt Trump’ın liderliğini ve özel temsilci Steve Witkoff’un rolünü öne çıkarmıştır. Bu bağlamda antlaşmanın yalnızca iki ülke arasında değil, ABD’nin bölgedeki diplomatik prestiji açısından da kazanım olarak görüldüğünü göstermiştir. Amerikan tarafı, bu barış sürecini kendi diplomasi tarihinin somut başarı örnekleri arasında konumlandırmıştır.[ii]

Bu gelişmenin diplomatik anlamı, yalnızca çatışma çözümüyle sınırlı değildir. Washington’un doğrudan garantör konumuna geçmesi, Rusya’nın bölgedeki geleneksel arabuluculuk rolünü ikinci plana itmiştir. ABD’nin barışı kurumsallaştıracak şekilde hem siyasî hem ekonomik alanlarda kalıcı mekanizmalar önermesi, Güney Kafkasya’daki güç dengesini kökten değiştirebilir. Bu durum, Moskova açısından stratejik nüfuz kaybı anlamına gelirken; Bakü için Batı’yla daha dengeli bir ilişki inşa etme fırsatı sunmuştur.

9 Ağustos’ta Beyaz Saray’daki törende Trump, Ukrayna-Rusya Savaşı’na dair “” formülünü dile getirmiştir. Bu yaklaşım, ABD’nin küresel krizlerde tarafları sınırlı tavizlerle uzlaştırma yöntemini önceliklendirdiğini göstermektedir. Aynı durum, Azerbaycan-Ermenistan antlaşmasına da yansımış görünmektedir. Bu yöntem, ABD’nin farklı bölgelerde eşzamanlı kriz yönetiminde benzer diplomatik kalıpları kullandığını ortaya koymaktadır.

karşılıklı iade ve takas[iii]

 

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Türkiye Cumhuriyeti'nin 101. yıl dönümünü kutladı - Türkistan'dan - Haber - TRT AvazCumhurbaşkanı Aliyev, zirve sonrasında yaptığı açıklamada, parafe edilmiş barış metninin resmî imzaya dönüştürülmesinde vakit kaybedilmemesi gerektiğini vurgulamıştır. Onun “tarihî gün” ifadesi, antlaşmayı yalnızca geçmiş çatışmaların kapanışı olarak değil, gelecekteki bölgesel projelerin kapısını aralayan bir dönüm noktası olarak değerlendirdiğini göstermektedir. Bu söylem, Azerbaycan’ın barışı statik bir son durum olarak değil, yeni diplomatik ve ekonomik hamlelerin başlangıcı olarak gördüğünü ortaya koymaktadır.[iv]

 

2. Zengezur-TRIPP Mutabakatı: Jeostratejik Hesaplar ve Bölgesel EtkiZirvenin en stratejik sonucu, Zengezur Koridoru’nun yeniden tasarlanması olmuştur. Trump, Ermenistan’ın bu hattın geliştirilmesi için ABD’yle münhasır ortaklık başlattığını ve antlaşmanın 99 yıl sürebileceğini, hatta Erivan’ın bu sürenin sonunda yenilemeyi şimdiden taahhüt ettiğini açıklamıştır. Koridorun “Trump Route for International Peace and Prosperity (Uluslararası Barış ve Refah İçin Trump Rotası (TRIPP)” olarak yeniden adlandırılması, projenin diplomatik olduğu kadar sembolik bir boyut kazandığını da göstermiştir. Bahsi geçen hat, Azerbaycan’a Nahçıvan’a doğrudan kara erişimi sağlarken, Ermenistan’ın egemenlik haklarını da koruyacak bir statüde inşa edileceği yönünde aktarılmıştır.[v]

Azerbaycan açısından TRIPP, yıllardır hedeflenen Nahçıvan bağlantısının hayata geçirilmesi anlamına gelmektedir. Türkiye sınırındaki Nahçıvan ile Azerbaycan ana karasını birbirine bağlayacak bu hat, Ankara’nın Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri ile doğrudan ulaşım kurmasını sağlayacaktır. Her ne kadar bu bağlantının başlangıçta kara yolu üzerinden gerçekleşmesi öngörülse de mevcut jeopolitik dengeler nedeniyle projenin karadan değil, Hazar Havzası üzerinden olması beklenmektedir. İkinci Karabağ Savaşı sonrasında gündeme gelen bu stratejik hat, Ermenistan’ın güvenlik çekinceleri nedeniyle ertelenmişti. ABD arabuluculuğu ve garantörlüğü ise bu siyasî direnci kırarak projenin uygulanabilir hâle gelmesini sağlamıştır. Nitekim bu gelişmeyle birlikte Ankara-Bakü ekseninde ulaştırma stratejisini güçlendirecek ve Orta Asya lojistiğinde kalıcı bir omurga yaratacağı öngörülmektedir.[vi]

Washington açısından TRIPP, Güney Kafkasya’da 99 yıla uzanabilecek bir altyapı ve güvenlik ortaklığı demektir. ABD bu hat üzerinden hem ticaret yollarını güvence altına alacak hem de bölgedeki enerji rotalarını çeşitlendirecektir. İran’ın Ermenistan üzerinden kuzeye uzanan doğrudan bağlantısının kesilmesi, Tahran’ın manevra alanını daraltırken, Azerbaycan’ın müttefiki İsrail için de stratejik avantaj yaratmaktadır. Bu tablo, ilerleyen dönemde Ermenistan’da ABD askerî üssü kurulması olasılığını daha güçlü bir ihtimal haline getirmektedir.

TRIPP ile Gürcistan üzerinden işleyen Orta Koridor arasındaki ilişki, bölgedeki ulaştırma stratejisinin iki hatlı bir yapıya evrildiğini göstermektedir. Gürcistan’ın bypass edilmediği Orta Koridor, Türkiye ve Azerbaycan’ın batı-doğu bağlantısında ana hat olmayı sürdürürken; ABD kontrolündeki TRIPP, tamamlayıcı ve stratejik bir alternatif güzergâh olarak devreye girmektedir. Aslında Nahçıvan üzerinden açılacak bu hat, daha önce Zengezur Koridoru bağlamında gündeme gelen ve Orta Koridor’un Nahçıvan-Zengezur üzerinden geçerek kısalmasını sağlayacak bir güzergâh olarak planlanmıştı. Ancak mevcut durumda bu hattın ABD’nin tekeline geçmesi ve işletmesinin ABD kontrolünde olması, projeyi Orta Koridor kapsamından çıkararak tamamen ABD-Çin rekabetinin bir unsuru hâline getirmiştir. Bu yapı, Rusya’nın bölgedeki etki kapasitesini sınırlandırmakla kalmayıp doğrudan Çin’e karşı bir hamle niteliği taşımaktadır. Böylece TRIPP, Kuşak-Yol Girişimi’ne alternatif Batı merkezli bir lojistik ağ kurma hedefini güçlendirmekte ve yalnızca bölgesel değil, küresel güç rekabetinin de kritik bir bileşenine dönüşmektedir.

Ermenistan Başbakanlığının yayımladığı resmî metin, yedi maddelik deklarasyonun çerçevesini net biçimde ortaya koymaktadır. İlk maddeler, “”nın imza ve onay sürecinin hızla tamamlanmasını öngörmektedir. AGİT Minsk Süreci’nin ve ilgili tüm yapıların resmen kapatılması için yapılan ortak başvuru, Rusya’nın arabuluculuk kanalının kapandığı ve sürecin tamamen ABD arabuluculuğuna devredildiği anlamına gelmektedir.

3. Deklarasyonun Hukuki Çerçevesi, Diplomatik Yönü ve Çok Boyutlu OrtaklıkBarışın Tesis Edilmesi ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulması Antlaşması[vii]Üçüncü ve dördüncü maddeler, TRIPP’in hem teknik hem de siyasî boyutunu tanımlamaktadır. Azerbaycan’ın Nahçıvan’a kesintisiz kara erişimi, Ermenistan’ın da uluslararası ticaret hatlarına daha geniş entegrasyonu sağlanacaktır. ABD ve belirlenmiş üçüncü tarafların desteğiyle hayata geçirilecek proje, karşılıklı bağımlılık üzerinden güvenlik inşasını hedeflemektedir. Bu yaklaşım, sadece ulaşım değil, uzun vadeli ekonomik ve siyasî istikrar inşası için de önemli bir araçtır.

Son maddelerde BM Şartı ve 1991 Almatı Deklarasyonu’na atıf yapılarak sınırların dokunulmazlığı ve güç kullanarak toprak kazanımının reddi ilkeleri teyit edilmektedir. Rövanşist yaklaşımların reddedilmesi, gelecekteki olası çatışmaların önüne geçme iradesini ortaya koyulduğunu göstermektedir.[viii]

Paşinyan ile Trump’ın imzaladığı ek mutabakat zabıtları, “” projesinin kapasite artışını, yapay zekâ ve yarı iletkenler alanında teknoloji ortaklığını ve enerji güvenliğinde stratejik işbirliğini kapsamaktadır. Bu çeşitlilik, antlaşmanın salt güvenlik ekseninden çıkarılıp çok boyutlu stratejik ortaklık zeminine taşındığını göstermektedir. Böylece barış süreci, ulaştırma ve ticaret kadar teknoloji ve enerji üzerinden de kurumsallaşma şansı bulmaktadır.

Barış KavşağıABD’nin Güney Kafkasya’daki kalıcı olma isteği ve TRIPP hattı, önümüzdeki yıllarda Azerbaycan ile Ermenistan’ın dış politika önceliklerini ve iç siyasî dengelerini doğrudan etkileyecek potansiyele sahiptir. Azerbaycan açısından bu proje, yalnızca Nahçıvan bağlantısını kalıcı hale getiren bir ulaştırma hattı değil, aynı zamanda Batı’yla ilişkilerde stratejik manevra alanını genişleten bir güvenlik sigortası işlevi görecektir. Ancak bu yakınlaşma, Rusya ve İran’la ilişkilerde yeni gerilim başlıklarını gündeme getirebilir.[ix]

4. TRIPP ve ABD Varlığının Orta-Uzun Vadeli Olası Stratejik Yansımaları

Moskova, kendi inisiyatifinde şekillenen barış süreçlerinden dışlandığını gördükçe, Azerbaycan’ın enerji ve ticaret hatlarına yönelik baskı araçlarını devreye sokabilir; Tahran ise kuzey sınırında ABD askerî varlığı ihtimalini güvenlik tehdidi olarak tanımlayarak bölgedeki vekil unsurlarını daha etkin kullanabilir. Buna karşın Washington’un garantörlüğü sayesinde Azerbaycan, bu baskılara karşı uluslararası destek kapasitesini daha hızlı mobilize edebileceği öngörülebilir.

Ermenistan cephesinde ise ABD’nin garantörlüğü, kısa vadede Azerbaycan karşısında askerî caydırıcılığı güçlendirecek ve Batı’yla entegrasyon sürecini hızlandıracaktır. Ancak uzun vadede Washington’un ekonomik, güvenlik ve teknoloji alanındaki nüfuzu, Erivan’ın dış politika özerkliğini sınırlayan bir faktöre dönüşebilir. TRIPP projesinin 99 yıla uzanan yapısı, Ermenistan’ı bölgesel projelerde Batı eksenli bir lojistik ve enerji merkezine dönüştürürken, Rusya’yla ilişkilerde gerilimi artırabilir. Moskova’nın bu durumu stratejik kayıp olarak görmesi, Ermenistan üzerinde ekonomik ve güvenlik alanlarında misilleme baskısını artırma olasılığını doğurabilir. Dolayısıyla ABD’nin bölgede kurduğu altyapı ve (sözde) güvenlik mimarisi, taraflara kısa vadede kazanç sağlarken, uzun vadede çok kutuplu rekabetin sertleştiği bir ortamda her iki ülkeyi de yeni diplomatik sınavlarla karşı karşıya bırakacaktır.

Tüm bu gelişmeler değerlendirildiğinde, Washington merkezli barış süreci ve TRIPP hattı, Güney Kafkasya’nın jeopolitik denkleminde uzun süreli etkiler yaratacak bir dönemin başlangıcına işaret etmektedir. Antlaşma, Azerbaycan ve Ermenistan’a kısa vadede stratejik kazançlar sağlarken, orta ve uzun vadede tarafları yeni güç mücadelelerinin merkezine yerleştirecek karmaşık bir güvenlik ve diplomasi ortamı doğurabilir. ABD’nin bölgedeki kalıcı varlığı, Rusya ve İran gibi aktörlerin karşı hamlelerini tetikleyerek çok kutuplu rekabeti sertleştirecektir. Bu durum, hem ulaştırma hem enerji hem de güvenlik alanında kırılgan dengeler yaratabilecektir. Dolayısıyla TRIPP’in vaat ettiği ekonomik fırsatlar ve siyasî istikrar söylemi, ancak bölgesel aktörlerin bu yeni düzeni kendi ulusal çıkarlarıyla uyumlu bir şekilde yönetebilmesi hâlinde kalıcı bir başarıya dönüşebilir. Aksi takdirde bugünkü barış mimarisi, ileride daha karmaşık ve riskli bir güç mücadelesinin sahnesine evrilebilir.


“President Trump Brokers Another Historic Peace Deal”, , https://www.whitehouse.gov/articles/2025/08/president-trump-brokers-another-historic-peace-deal, (Erişim Tarihi: 09.08.2025).

“Congressional Azerbaijan Caucus Co-Chairs Cohen and Aderholt Release Statements on Peace Deal between Azerbaijan and Armenia”, , https://cohen.house.gov/media-center/press-releases/congressional-azerbaijan-caucus-co-chairs-cohen-and-aderholt-release, (Erişim Tarihi: 09.08.2025).

[i]The White House “Tramp: Zelenskiy Dolzhen Byt Gotov Chto-to Podpisat”, , https://tass.ru/mezhdunarodnaya-panorama/24743415, (Erişim Tarihi: 09.08.2025).

[ii]Congressman Steve Cohen “Aliyev: Podpisaniye Mirnogo Soglasheniya s Armeniyey ne Dolzhno Zatyanutsya”, , https://tass.ru/mezhdunarodnaya-panorama/24743165, (Erişim Tarihi: 09.08.2025).

[iii]TASS “Tramp: Armeniya Mozhet Prodlit Soglasheniye s SSHA na 99 let”, , https://www.vesti.ru/article/4634524, (Erişim Tarihi: 09.08.2025).

[iv]TASS Nik Popli, “Trump Celebrates ‘Peace Deal’ With Azerbaijan and Armenia That Gives U.S. Access to Key Transit Route”, , https://time.com/7308564/trump-peace-deal-armenia-azerbaijan, (Erişim Tarihi: 09.08.2025).

[v]Vesti “Joint Declaration by the President of the Republic of Azerbaijan, the Prime Minister of the Republic of Armenia and the President of the United States of America on the outcomes of their meeting in Washington D.C., United States of America”, , https://www.primeminister.am/en/press-release/item/2025/08/09/Nikol-Pashinyan-visit-US-declaration, (Erişim Tarihi: 09.08.2025).

[vi]Time “Sovmestnaya Deklaratsiya Azerbaydzhana i Armenii sostoit iz Semi Punktov”, , https://tass.ru/mezhdunarodnaya-panorama/24742887, (Erişim Tarihi: 09.08.2025).

[vii]The Prime Minister of the Republic of Armenia “Pashinyan Podpisal s Trampom tri Dokumenta ob Uglublenii Partnerstva Armenii i SSHA”, , https://www.vesti.ru/article/4634605, (Erişim Tarihi: 09.08.2025).

[viii]TASS 

[ix]Vesti

***

Yazar hakkında

Ergün Mamedov, 2020 yıllında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler tezli yüksek lisans bölümüne kabul almış ve 2022 yılında tezini başarıyla savunarak mezun olmuştur. Eğitimine hâlihazırda 2022 yılında başladığı Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler ana bilim dalında doktora öğrencisi olarak devam etmektedir. Gürcistan vatandaşı olan Ergün Mamedov, ileri düzeyde Gürcüce, orta düzeyde İngilizce ve başlangıç düzeyinde Rusça bilmektedir. Başlıca ilgi alanları, Güney Kafkasya ve Türk Dünyası coğrafyaları merkezli güncel diplomasi gündemi ve siyasî tarihtir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.