Yalnızlığın bazı proteinleri artırarak tehlikeli hastalıklara neden olduğu ortaya çıktı: Araştırma

Araştırmanın başyazarı Shen, ‘Bu proteinlerin yaklaşık yüzde 90’ının ölüm riskiyle bağlantılı olduğunu bulduk’ dedi.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Gazeteci / Dış haber ve teknoloji editörü Çağla ÜREN’in haberine göre, Yeni bir bilimsel araştırma, yalnızlığın sağlığın bozulmasıyla ilişkisinin kökeninde hangi biyolojik mekanizmaların yattığına ışık tuttu.
Hakemli bilimsel dergi Nature’da yayımlanan makaleye göre, verileri incelenen 42.000 yetişkin içinde sosyal açıdan izole yaşadıklarını bildiren yüzde 9,3’lük kesim ile yalnızlık çektiklerini belirten yüzde 6,4’lük kesimin kanındaki protein seviyelerinde farklılıklar görüldü.
Yaş, cinsiyet, eğitim seviyesi, sigara ve alkol tüketimi gibi faktörleri de hesaba katan araştırma ekibi, sosyal izolasyonla bağlantılı 175 protein ve izolasyon dışında yalnızlık hissiyle ilişkili 26 protein buldu.
Proteinlerin çoğu, sosyal izolasyon veya yalnızlık bildiren kişilerde daha yüksek seviyelerdeydi. Proteinlerin iltihaplanma, antiviral tepkiler ve bağışıklık sisteminde rol oynadığı belirtildi.
Çalışmada verileri incelenen yetişkinlerin sağlık durumunu 14 yıl boyunca izleyen ekip, söz konusu proteinlerin son derece ciddi hastalıklarla ilişkisini de açığa çıkardı.
Çin’deki Fudan Üniversitesi’nden araştırmanın başyazarı Dr. Chun Shen, “Bu proteinlerin yaklaşık yüzde 90’ının ölüm riskiyle bağlantılı olduğunu bulduk,” dedi. Ayrıca, proteinlerin yaklaşık yüzde 50’si de kardiyovasküler hastalık, tip 2 diyabet ve felçle bağlantılıydı.
Araştırmacılar söz konusu proteinlerle yalnızlık arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamak için genetik testler de yürüttü. Bunun sonucunda halihazırda var olan proteinlerin sosyal izolasyona veya yalnızlığa neden olmadığı, ancak yalnızlığın, özellikle beş proteinin seviyelerini artırdığı öğrenildi.
Shen, “Bu beş proteinin hepsinin çok sayıda iltihap ve metabolik belirteçle ilişkili olduğunu bulduk,” dedi.
Diğer bulguların yanı sıra, bu beş proteinin yalnızlık ile kardiyovasküler hastalık, felç ve ölüm oranı arasındaki ilişkiyi kısmen açıkladığı belirtildi. Beş proteinden dördü duygusal ve sosyal süreçlerde yer alan beyin bölgelerinin hacmi ve beynin vücudun durumuna ilişkin algısını da etkiliyordu.
Cambridge Üniversitesi’nden ve çalışmanın yazarlarından Prof. Barbara Sahakian ise Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ – WHO) sosyal izolasyon ve yalnızlığı dünyada büyük bir sorun olarak ilan ettiğini vurguladı.
Guardian’a konuşan Sahakian şu ifadeleri kullandı: “İnsanların bunun hem ruh hem de fiziksel sağlıkları için bir mesele olduğunu, diğer insanlarla bağlantıda kalmaları gerektiğini fark etmelerini sağlamalıyız.”
Gazeteci* Çağla ÜNER