enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:35 Emekli aylıklarını 16 bin 881 TL’ye çıkaran teklif, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi.
10:16 Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’dan, Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır’ı ziyaretinde ‘ittifak’ a yeşil ışık
09:50 Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) maden işçileri, alana tabutla gelerek işçi zammına ve hükümete tepki gösterdi
09:30 Menopozla ilgili merak edilenler Menopozu Konuşuyoruz’da
07:16 İtalya, AB üyesi olmayan ülke vatandaşlarına 500 bin iş vizesi verecek
07:02 Fransa ve İsviçre’de nükleer santraller aşırı sıcak nedeniyle vites düşürdü
23:36 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, doğurganlık hızındaki düşüş ile yaşlanan nüfusa dikkati çekti
23:17 Hafta sonu hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerine çıkıyor
23:03 MİT Başkanı Kalın’dan Hakkâri, Yüksekova ve Çukurca’ya ziyaret
22:57 Bakan Yumaklı: Lütfen dışarıda ateş yakmayın
21:36 Başkent Ankara’da 17. Türkiye Gitar Buluşması!
19:58 Fransa yumuşak gücünü artırmak için ‘diplomatik rezerv’ başlattı
19:14 Türkiye – Türkmenistan arasında ticaret hacmi yılın ilk altı ayında yüzde 26,3 arttı
18:53 Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin tarımsal sulama projeleriyle atıl vaziyette bulunan tarım arazileri suyla buluştu…
17:55 Derin yoksulluk: Görünmeyenin gerçeği
17:44 Marmara Bölgesi’nde işverenler istihdamda olumlu hava bekliyor
17:31 KADEM Kocaeli Temsilciliği’nden “Aşurede Buluşalım” Etkinliği
17:02 Kocaeli Organizasyonuna yeni bir soluk!
10:09 İletişim Başkanı Altun: Özgür Özel’in ifadeleri toplumsal barışı zedeleyen ciddi bir sorumsuzluktur
09:51 AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarına tepki
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Ya Erdoğan’a Yararsa Endişesinin Siyasi Anlamı

Ya Erdoğan’a Yararsa Endişesinin Siyasi Anlamı
31.01.2025
A+
A-

Son dönemde muhalefetin önünde kendini ispat edeceği iki test alanı vardı.

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency  

Türkiye’nin saygın, güvenilir Ankara merkezli bir düşünce Nebi Miş: Erdoğan büyük bir uzlaşmayla seçilecek, Söyleşi Yusuf Özkır | Kriter DergiTürkiye’nin saygın, güvenilir Ankara merkezli bir düşünce kuruluşu olan SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Genel Koordinatörü ve Siyaset Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Nebi MİŞ, “Ya Erdoğan’a Yararsa Endişesinin Siyasi Anlamı” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Bu endişe, muhalefeti sahici siyaset üretmekten alıkoyuyor. Risk almaktan, ezberleri bozmaktan geri bırakıyor. Sorunlara alternatif çözüm önerileri üretemeyince de ülkeyi yönetebilir algısı oluşmuyor. Son dönemde muhalefetin önünde kendini ispat edeceği iki test alanı vardı. İlk test; yeni Suriye’nin geleceğine ilişkin, iktidara da kendince yol gösterecek, Türkiye’nin uluslararası toplumda elini güçlendirecek, Suriye halkına yararı olacak politika öneri setleri ortaya koymakla ilgiliydi.

CHP’nin öncülük ettiği muhalefet meseleye böyle yaklaşmadı. “Mülteciler hâlâ ne diye ülkemizde duruyor” diyerek sığınmacı karşıtlığına yaptıkları yatırımın heba olacağı paniğine düştüler. En son konuşulacak meseleyi ilk başa yerleştirdiler. Suriye halkının rejimi devirmesine burun kıvırdılar. Türkiye’nin Suriye’de büyük zorluklarla oluşturduğu kapasiteyi önemsizleştirecek konu başlıkları bulmaya çalıştılar. Böyle bir siyaset tarzına bakan seçmen, “Muhalefet seçimleri kazansaymış bu jeopolitik gerilimde ülkemizin güvenlik ve istikrarını sağlayamazmış” diye düşündü. Hatta muhalefete oy veren seçmenin önemli bir kısmının da bu düşüncede olduğu, yapılan kamuoyu araştırmaları ile tespit edildi.

İkinci önemli test alanı, “terörsüz Türkiye” hedefi için Cumhur İttifakı’nın başlattığı yeni siyasi yaklaşıma muhalefetin nasıl cevap üreteceğiydi. Bu konuda da CHP gel-git yaşıyor. Suriye’nin kuzeyinde, PYD/ PKK terör örgütünün bir an önce tasfiyesi için ne önerdiğini ortaya koyamıyor. Terör örgütlerinin koruyucu ve kollayıcılarına sesini yükseltmiyor. Hatta, DEM Parti ile iki seçimdir derinleştirdikleri ilişkinin zarar göreceği endişesini yaşıyor. “Ya DEM’in bize muhtaçlığı ortadan kalkarsa” diyerek nerde duracağını kestiremiyor. Eli ayağına dolaşıyor. “Bu süreç nasıl olsa iktidara zarar verecek bir yöne evrilir” mantalitesi ile hareket ediyor.

Seçmen bu kritik dönemlerde iktidarla muhalefeti yakından takip eder. Karşılaştırır. Kimin ne yaptığına, ne söylediğine bakar. Bundan dolayı son dönemde AK Parti ve Erdoğan’ın seçmen desteği tekrar yükselişe geçerken, muhalefetin desteği düşüş eğiliminde. Toplum, “Erdoğan yine haklı çıktı” diye düşündüğünde, görev onayını yükseltiyor. Ekonomi başta olmak üzere bazı konularda eleştirse de, “Sanki muhalefet iktidarda olsa daha mı iyi olacak” diye düşünüyor. “Var olan sorunları yine Erdoğan ve partisi çözer” diyerek, mesafesini yeniden ayarlıyor.

Muhalefet, siyaseti günlük bir faaliyet gibi algılıyor. Kendi çekirdek tabanını teskin edecek afili birkaç eleştiri getirdiğinde görevini yaptığını zannediyor. Ortaya çıkan cari sorunlara ne söyleyeceğinin önceliğini “Ya bu meydan okumadan da Erdoğan güçlenerek çıkarsa” endişesi belirliyor. Halbuki, bu süreçten Türkiye nasıl güçlenerek çıkar şiarı ile hareket etse siyaset yapması çok daha kolaylaşacak. Eli güçlenecek. Siyasette sonuç almak seçmeni ikna etmekle mümkündür. Seçmenin önüne bir gelecek vizyonu koymak ve iktidara geldiğinde ne tür bir politika izleyeceğini önceden somutlaştırmak “ülkeyi yönetilebilir algısına” yapılan en değerli bir yatırımdır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.