enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
13:12 Katil, soykırımcı İsrail Başbakanı Netanyahu’dan Orduya Gazze Kentinin İşgalini Belirlenenden Daha Kısa Sürede Tamamlaması Talimatı…
09:41 Tarihi komisyon 5. toplantısını tamamladı
09:38 Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi’nin (TUDPAM) “Dış Bakış” dergisi okurlarıyla buluştu
08:52 NATO Genel Sekreteri Rutte, Türkiye’ye 2026’da düzenlenecek NATO Zirvesi’ne Ankara’da ev sahipliği yapacağı için teşekkür etti…
07:48 Kocaeli’n Dilovası Müftülük Hizmet Binası, Kaymakam Dr. Metin Kubilay’ın Himayelerinde Yapımına Başlandı
07:24 Bakan Işıkhan, 8. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.
07:21 Anadolu Birliği Partisi (ABP) Genel Başkanı Yalçın’dan sert çıkış: “Siyaset ticaret değil, vatan meselesidir!”
07:21 Kocaeli Ticaret Odası’nın Co-Matching İkili İş Görüşmeleri Etkinliği’ne kayıtlar devam ediyor
07:05 Yunanistan, 2025-2026 eğitim yılı öncesi Batı Trakya Türk azınlığına ait üç okulu daha kapattı.
07:04 CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Kanko, “sağlık emekçilerinin darp edilmesi, kabul edilemez bir vahşettir!”
17:43 Kocaeli basın camiası yasta…
07:30 ABD Başkanı Trump ile Rus lider Putin’in Alaska Zirvesi
07:29 Uluslararası Af Örgütü (Amnesty), İsrail’in Gazze’de Filistinlileri kasıtlı olarak aç bırakmaya yönelik sistematik politika yürüttüğünü ortaya koydu…
07:25 (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA), 2024 yılında 383 insani yardım çalışanı hayatını kaybetti
07:08 ABD’den Ukrayna’nın Kırım’ı Rusya’ya ait olarak tanıması şartı…
07:07 Aon’un “Küresel Ücret Şeffaflığı” raporu yayımlandı Şirketler ücret şeffaflığına hazır değil
07:04 Türkiye İsrail’i vurur mu? İbrahim Karagül yazdı: Alaska Zirvesi’ni arkasındaki akıl; Barış’tan başka şeyler de planlıyor..”
07:04 Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’dan Hamas’a: Yaptığınız eylemle Filistin’e ne kazandırmış oldunuz
07:03 ABD Başkanı Trump: Almanya, Britanya ve Fransa, Ukrayna’da asker bulundurmak istiyor
07:00 AB’nin varoluş sancısı: Kış uykusundan uyanabilecekler mi?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Washington’ın İsrail’i ‘havuçla ikna’ politikası

Washington’ın İsrail’i ‘havuçla ikna’ politikası
A+
A-

Başkan Biden’ın geçen cuma günü desteklediğini açıkladığı ateşkes planının hayata geçmesinin önünde birçok engel var. Biden, planın İsrail tarafından teklif edildiğini ve topun Hamas sahasında olduğunu söyleyerek her iki tarafa da baskı yapmayı amaçladı.

Kadir ÜSTÜN, SETA Washington D.C. Koordinatörü

Hamas’ın planı olumlu bulduğunu ve sürekli bir ateşkes öngören plana ‘yapıcı’ yaklaşacağını söylemesine karşın Netanyahu cephesinden hızlı bir geri adım geldi. Biden’ın açıklamasının üzerinden çok geçmeden, Netanyahu operasyonların hedefine ulaşmadan önce sürekli bir ateşkesi kabul etmeyeceklerini söyledi. İsrail yönetiminin aşırı sağcı bakanları da bu planın kabul edilmesinin hükümetin sonu olacağı tehdidini savurdu. Bu durumda Netanyahu ya şimdiye kadar olduğu gibi aşırı sağcıları memnun edip koalisyonunu devam ettirecek ya da Washington’ın istediği şekilde bir ateşkese razı olarak savaş kabinesinin dağılma riskini göze alacak.

NETANYAHU’NUN HESABI

Netanyahu’nun sert açıklamalarla üzerindeki Amerikan baskısına boyun eğmediğini göstermeye çalışmasına karşın pazarlıkların anlaşma aşamasına geldiğini ve Biden’ın da ateşkes anlaşması üzerinden Filistin meselesini bir an önce gündemden düşürmek istediğini söyleyebiliriz. Buna rağmen gerçek ve kalıcı bir ateşkes ihtimali güçlü değil zira Netanyahu kendi siyasi kariyerini öncelemek adına hükümetin dağılmasına yol açacak bir adım atmaktan kaçınacaktır. Biden’ın ise kasım seçimleri öncesinde Filistin meselesini kamuoyunun gündeminden çıkarmak istemesi müzakerelerin sonuçlanması için önemli bir baskı unsuru oluştursa da Netanyahu’yla siyasi çıkarlarının örtüşmemesi kalıcı ateşkes ihtimalini zayıflatıyor. Netanyahu siyasi kariyerinin sonu anlamına gelebilecek bir adım atmaktansa İsrail kamuoyunda destek oranı yüksek olan ‘Hamas’ı yok etme’ politikasına devam etmeyi tercih edebilir.

Bahsi geçen planın ilk aşamasında altı haftalık bir ateşkes kapsamında İsrail güçlerinin Gazze’nin nüfusu yoğun bölgelerinden çekilmesi ve Hamas’ın elindeki yaşlı ve kadın rehinelerle Filistinli tutsakların takas edilmesi öngörülüyor. Bu ilk aşamada nihai ve kalıcı bir ateşkesin sağlandığı ikinci aşamaya geçiş için müzakerelerin devam edeceği belirtiliyor ancak çatışmalar bitince Gazze’yi kimin yöneteceği en kritik sorulardan biri olacak. İsrail ne Hamas ne de Filistin yönetiminin Gazze’yi yönetmesini kabul etmeyeceğini açıkladı ancak kimin yöneteceğine dair Amerikalıların istediği cevabı da vermiş değil. İsrail’in ikinci aşama müzakerelerini uzatarak Gazze’yi kısmi işgal altında tutup sınırlı ve yetersiz insani yardım geçişi politikasına uzun süre devam etmesi kuvvetle muhtemeldir. Üçüncü aşama olarak öngörülen Gazze’nin yeniden inşasının da Körfez Arap ülkelerinden sağlanacak fonlarla gerçekleşmesi sağlanabilir, ancak bunun da uzun zaman alacağına kesin gözüyle bakabiliriz. Netanyahu bu planın kendisi için yeterince hareket kabiliyeti sağlayıp sağlamadığına odaklanacaktır zira onun için ateşkes herhangi bir aciliyet teşkil etmiyor.

HAVUÇ POLİTİKASI

Biden’ın Suudi Arabistan’la ‘tarihi anlaşma fırsatı’ vurgusuyla birlikte İsrailli liderlere iç siyasetin baskılarına rağmen bu planın arkasında durma çağrısı yapması, Tel Aviv’i ödüllendirerek ikna etme çabası şeklinde okunabilir. Washington, Netanyahu hükümetini Gazze’de izlediği etnik temizlik politikasından sorumlu tutmak şöyle dursun Suudi normalleşmesiyle ödüllendirmeye çalışıyor. Bugüne kadar silah yardımı ve diplomatik korumayla İsrail’e destek veren Biden yönetimi bundan sonra da İsrail’in uluslararası izolasyonunu kıracak ve kendini diplomatik sıkışmadan kurtaracak bir formül üretmeye çalışıyor. Amerikan Kongresi’ndeki her iki parti liderliğinin ortak olarak Netanyahu’yu Kongre’de konuşmaya yapmaya davet etmesi de Tel Aviv’i havuç göstererek ikna etme politikasının bir parçası olarak duruyor. Netanyahu’nun kabinesindeki aşırı unsurların uzlaşmaz tavırlarını değiştirmesi pek mümkün görünmediği için bu tür teşviklerin ne kadar işe yarayacağı meçhul.

Biden’ın en az 45 kişinin hayatını kaybettiği Refah saldırısıyla ilgili hiçbir açıklama yapmayıp İsrail’in kabul ettiği ateşkes planını açıklaması, katlanmaya devam ettiği siyasi maliyetten kısa sürede kurtulup seçime odaklanmak istediğini gösteriyor. Biden, İsrail taraftarı gruplara Suudi normalleşmesi üzerinden İsrail’in artık bölgede nasıl güvende olduğunu ve İsrail’e karşı çıkan kendi tabanına da nasıl ateşkes sağlayıp insani yardım akışını artırdığını anlatmak istiyor. Biden bu iki argümanı sağlayabilecek kilit isim olan Netanyahu’ya siyaseten mahkûm hale gelmiş durumda. Birkaç ay öncesine kadar İsrail’in yeni liderliğe ihtiyacı olduğunu söyleyen Chuck Schumer gibi Demokrat liderlerin şimdilerde Netanyahu’yu Kongre’ye konuşma yapmak için davet etmesinin altında bu sıkışmışlık yatıyor. Biden ve Demokrat liderlik, Netanyahu’yu uluslararası izolasyonu kırmak ve Gazze’deki rehineleri geri getirmek gibi ödüller üzerinden siyasi risk almaya zorluyor.

Netanyahu’nun mevcut hükümetini riske atarak yeni bir koalisyon kurmaya çalışması sonucunu getirebilecek bu ateşkes planını, aşırı sağcı liderlerin muhalefetine rağmen kabul etmesi zor görünüyor. Bunun için de Biden, Hamas’ın artık 7 Ekim gibi bir saldırı düzenleme kabiliyeti kalmadığı argümanını öne çıkardı. Washington’un Netanyahu’ya verdiği mesaj, artık Hamas’ın yenildiği ve rehinelerin geri alındığı üzerinden zafer ilan edebileceği yönünde. Netanyahu’nun bu formülasyonu hayata geçirmesi, Biden’ı Kasım seçimleri öncesinde rahatlatacaktır, ancak Trump’ın anketlerdeki durumuna bakıp seçim sonrasına kadar idare etmeyi tercih etmesi de mümkün. Trump’ın seçilmesi, Nikki Haley gibi bomba imzalayan siyasetçilerin iktidara gelmesi anlamına geleceği için, Netanyahu daha fazla ödüllendirileceği bir senaryoyu tercih adına Biden’a direnmeyi seçebilir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.