enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
20:59 Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Dün gençliği seyirci görmek isteyenler bugün TEKNOFEST kuşağından rahatsız, dün kapattıkları kapıları biz açtık.” dedi.
20:45 Mersin’de atış eğitimi sırasında kaza sonucu şehit olan özel harekat polisi Mustafa Karapınar için tören düzenlendi.
20:25 Konya Büyükşehir Belediyesi, Türkiye – İspanya Milli Futbol Maçı öncesi ve sonrası, tramvay ve otobüs seferlerinde düzenlemeye gitti…
19:51 Milli Kadın Voleybol Takımımız, Japonya’yı toplamda 3-1’lik set ile geriden gelerek mağlup etti ve finale yükseldi.
19:32 Görevden uzaklaştırılan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, verilen tahliye kararına savcılığın itirazı üzerine yeniden gözaltına alındı…
19:24 Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, 2025 FIVB Dünya Şampiyonası’nda A Milli Basketbol Takımı’nı tebrik etti
09:43 Gülşah Erçetin, Hollanda Yayın Kurumu NOS’un Türkiye Muhabirliğine atandı…
08:58 Gazeteci Adalet Bora’nın acı günü…
07:51 Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, “Bugün Malatya’da düzenlenecek törenle 300 bininci deprem konutun teslimi gerçekleştirilecek”
07:48 CHP Genel Başkanı Özel, gündeme dair Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteci Altaylı’ya çarpıcı açıklamalarda bulundu
07:44 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, vapur ücretlerini yarıya indirdi, direkt seferler ekledi
07:38 CHP’yi sarsan gelişmelerle ilgili en çarpıcı kulisi gazeteci Murat Yetkin patlattı.
07:36 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bu ay New York’ta yapılacak 80. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmak üzere ABD’ye gidecek…
07:26 Ankara-Kahire hattında savunma sanayii başrole geçiyor
07:13 Kariyeri boyunca birçok başarılı şarkıya imza atan Emel Sayın’ın nereli olduğunu duyan herkes şoke oluyor
07:08 Tüketicilerin yeni sorunu: Kargo kapıya kadar getirilmek zorunda mı?
07:08 CHP dava öncesi 39. Olağan Kurultay tarihini ilan etmeye hazırlanıyor…
07:06 2 milyon insanı yok saymanın bilimsel anatomisi
07:02 Türkiye’de rüzgar ve güneşte kurulu gücün toplam 37 bin 118 megavata ulaştı
06:05 Her dört yılda bir bölgesel bazda Takdir Komisyonları tarafından belirlenen emlak vergisi karar bekliyor…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Washington ile Tahran arasındaki yeni gizli görüşmeler Gazze’yi de kapsıyor mu?

Washington ile Tahran arasındaki yeni gizli görüşmeler Gazze’yi de kapsıyor mu?
05.05.2024
A+
A-

İran, ABD ile arasındaki belirli ve hesaplanmış kurallara göre hareket etmeye devam edecek ve bu kurallardan sapmayacak.

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency

Hüda Rauf | Independent Türkçe

Hüda Rauf, Şarku’l Avsat

Tahran Washington’u iki devletli çözümün yeniden canlandırılması için İsrail’e baskı yapmaya ikna edebilir mi?”

Bu dönemde, birçok haber İran ile ABD arasındaki doğrudan gizliŞarkul Avsat Türkçe‎ görüşmelere ilişkin bilgiler paylaşıyor. Bu aralarındaki ikinci görüşme, ilki, Mayıs 2023’te Gazze Savaşı’ndan önce gerçekleşmişti. Şimdi ise İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşı sırasında ve İran ile İsrail arasındaki doğrudan askeri çatışma turunun ardından gerçekleşiyor.

Görüşmelerin Umman’daki birinci turunda, İran’ın uranyumu zenginleştirme faaliyetlerinde yüzde 60 oranını geçmemeyi, 5 İran-Amerikan vatandaşını serbest bırakmayı ve karşılığında dondurulan paralarının bir kısmını almayı kabul ettiği geçici anlaşmaya varılmıştı. Aynı şekilde Washington İran’a petrol alanına yönelik daha fazla yaptırım uygulamayacağına dair sinyaller vermişti.

Bu görüşmelerin aynı yılın Ekim ayında tamamlanması gerekiyordu, ancak Aksa Tufanı operasyonu ve İsrail’in bu operasyona bugüne kadar devam eden tepkisi sonrasında görüşmeler durdu.

Ocak 2024’te Kızıldeniz’de Husi saldırılarının başlaması ve Washington’un Tahran’dan saldırıların durdurulması talebinin ardından, iki taraf arasındaki iletişim yeniden başladı.

Şimdi Washington ile Tahran arasında doğrudan görüşmelere ilişkin paylaşılanlar ise daha büyük önem taşıyor, zira her zamanki gibi doğrudan ve gizli, ayrıca İsrail ile İran’ın birbirlerine yönelik karşılıklı saldırılarının ardından geldi ve aynı zamanda İran’ın nükleer dosyasını da ele alıyor.

Yani açıklanmamış görüşmelerle karşı karşıyayız ama bunlar İran’ın askeri gücünü gösterme, İran ile İsrail arasındaki angajman kurallarını değiştirme, yeni değişkenler gölgesinde her ikisinin caydırıcılık kapasitesini inşa etme, aralarındaki olası gerçek askeri operasyonları ve beklenen Amerikan ve Batı tepkisini simüle etmeye çalışma bağlamında geliyor.

Bu bağlam ışığında, görüşmelerin ve tartışılan dosyaların konularının Kızıldeniz’deki Husi saldırıları, İran’a bağlı milislerin rolü, Amerikan üslerinin hedef alınması veya İsrail’e saldırılarda bulunma, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun son raporuna göre İran’ın belirsizliğini koruyan nükleer kapasitesi gibi konuların yer alması beklenebilir. Dahası, bilhassa Kurum’un Direktörünün önümüzdeki günlerde Tahran’a yapacağı ziyaret, bir tür anlaşmanın gerçekleşeceği ve Direktörün de bunu açıklayacağı anlamına geliyor.

Ancak burada şunu da belirtmeden geçemeyiz; Tahran, Viyana görüşmelerinin Eylül 2021’de sona ermesinden bu yana nükleer belirsizlik politikası izleyerek, müfettiş sayısını azalttı ve uranyum zenginleştirme oranını yüzde 60’a yükseltti. Dahası, uluslararası toplumun İsrail’in Gazze’deki savaşı ile meşgul olduğu bir dönemde bu oranı daha da yükseltti. Dolayısıyla 2015’te imzalanan nükleer anlaşmasına göre İran’a yönelik kısıtlamaların 2025 yılında sona ermesinin planlandığı göz önüne alındığında, İran’ın nükleer kapasitesi konusunda eski anlaşmanın hiçbir işe yaramadığı, Tahran’ın statüsüne ilişkin yeni bir nükleer ve bölgesel gerçeklikle karşı karşıya bulunuyoruz.

Buradaki soru şu; Bilhassa Körfez ülkeleri ve Mısır gibi Arap ülkeleri; Gazze’deki durumun karmaşıklığından, Husilerin Kızıldeniz’deki saldırılarından ve deniz güvenliğinin bozulmasından asıl etkilenen ülkeler iken, İran ile ABD arasında geçici de olsa bir anlaşmaya varılmadan önce, Körfez ülkeleri gibi ilgili bölgesel taraflar varılan sonuçlara neden dahil edilmiyorlar?

Washington, gerilimleri yatıştırmak istiyorsa bölge ülkelerini dinledi mi? Washington ile Tahran arasındaki görüşmelerin gündeminde İsrail’e ateşkesi kabul etmesi ve uygulaması için baskı yapmak var mı? Tahran Washington’u iki devletli çözümün yeniden canlandırılması için İsrail’e baskı yapmaya ikna edebilir mi?

Yoksa aralarındaki görüşmeler ABD’nin, Tahran’ın yeni nükleer gücünü tanıması ve İran ile İsrail arasındaki ilişkinin kırmızı çizgilerinin belirlenmesi, İran’ın fonlarının bir kısmının serbest bırakılması, böylece Tahran’ın ABD seçim sezonunda sakin kalması ile mi sınırlı kalacak?

Bütün bu sorular, Joe Biden yönetiminin İran ile ilişkileri yönetme konusunda süregelen başarısızlığını ve İran’ın eylemlerine boyun eğdiğini, İran ile başa çıkmakta bölgesel güvenlik pahasına, İran ile tam bir ateşkesin aksine daha başarılı olan havuç ve sopa politikasını baltaladığını gösteriyor.

Bölge, Biden’ın vaat ettiği gibi daha kapsamlı ve daha geniş bir anlaşma vaatlerinin uygulanması yerine yalnızca İran, İsrail ve Washington arasındaki ilişkileri yönetmeye yönelik geçici, taktiksel anlaşmalarla karşı karşıya kaldı.

Bu nedenle bölge ülkeleri askeri ve güvenlik kapasitelerini geliştirmeye devam etmeli, çeşitli uluslararası güçlerle ittifaklarını çeşitlendirmeli ve yalnızca Amerikalı ortağa güvenmemeliler. Öte yandan Washington ile İran arasında doğrudan görüşmelerin yapılması, İran’ın Rusya ve Çin ile ilişkilerinin yetersiz olduğunu ve İran’a Washington ile iletişim kurmak konusunda isteksiz olmasını sağlayacak bir ekonomik getiri sağlamadığını açıkça ortaya koyuyor. Zira Washington ile iletişim kurmak, İran’ın arzuladığı bir hedef olarak kalacak ve Tahran, kendisi ile Washington arasındaki belirli ve hesaplanmış kurallara göre hareket etmeye devam edecek, bu kurallardan sapmayacaktır. (Dış Haberler Servisi)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.