enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
07:55 Olmadı Bay Kuipers: Hollandalı yazarın Jön Türk anlatımı… Yazıdaki gerçekler, eksikler ve oryantalist sapmalar 
07:54 Oyunculuk yanında İran’da ticaretle de uğraşan Niloufar Rosa Ghodsifar, aynı sistemini Türkiye’de kuruyor.
07:43 TRT 1’in sevilen dizisi “Teşkilat farkı açtı! 12 Ekim reytinglerinde TRT 1 zirvede
07:40 Ankara Gastronomi Festivali 24-26 Ekim’de, tarih ve lezzet başkent sofralarında buluşuyor.
07:28 Gazze’ye yardım taşıyan 17. İyilik Gemisi yola çıktı
07:24 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze soykırımını durdurma noktasında önemli bir adım attık”
07:23 İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanvekili Nuri Aslan İmamoğlu’nun yerine seçilmişti! Aslan için hapis talebi
07:18 Filistin’in Başkenti Doğu Kudüs’ten derlediğimiz haber turu!
07:17 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) pazar günü yapılacak cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunda yarışacak 8 aday, yoğun kampanya dönemine girdi.
07:16 Bu hafta sıcaklıklar mevsim normallerinin 1-2 derece altında seyretmeye devam edecek. Kar yolda…
07:09 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Özel, Brüksel’de laf üretirken biz Anadolu’da eser üretiyoruz
06:57 Ekol TV’de sarsıcı gelişmeler yaşanıyor. Kanalın Ankara bürosu kapatıldı, İstanbul’da ise çok sayıda çalışanla yollar ayrıldı.
00:57 Türk dünyasının ortak ruhunu, milli dirilişini ve bağımsızlık idealini temsil eden Ahmed Cevad, “Unutulmadı”…
22:08 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: KKTC Cumhuriyet Meclisinde bugün önemli bir adım atıldı
07:53 Malezya Milli Günü Kutlaması ve 2026 Malezya Ziyaret Yılı tanıtımından notlar…
07:47 Gençlik ve Spor Bakanlığı ile (TÜBİTAK) iş birliğinde gençler için “uzay ve havacılık” kampı
07:41 Güvenlik uzmanı ve yazar Mete Yarar, “Bugün Gazze’de yapılanları onaylayanların oranı yüzde 70″
07:38 ABD’li teknoloji şirketi Google, gelecek beş yıl içinde en büyük yapay zeka merkezini Hindistan’da kuracak
07:37 Tataristan helal ürün ihracatını artırmayı planlıyor
07:34 Açıklanan Condé Nast Traveler 2025’in “Okur Seyahat Ödülleri” listesine, Afyonkarahisar İkbal Termal Otel & SPA da girdi…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Ürdün Saldırısı ve Biden’ın Tercihleri

Ürdün Saldırısı ve Biden’ın Tercihleri
A+
A-

TRT TÜRK yeni banner

Ürdün’deki bir Amerikan üssüne düzenlenen saldırıda üç askerin hayatını kaybetmesi hâlihazırda devam eden ‘düşük yoğunluklu’ bölgesel savaşın şiddetinin artacağının habercisi görünüyor. Amerikan basını 17 Ekim’den beri bölgedeki Amerikan güçlerine 165 civarında saldırı olduğunu ancak Ürdün saldırısına kadar can kaybı yaşanmadığını haberleştirdi. Irak İslami Direnişi örgütünün İsrail’in Gazze’deki saldırılarına cevap olarak…

Kadir ÜSTÜN, SETA Washington D.C. Koordinatörü

Ürdün’deki bir Amerikan üssüne düzenlenen saldırıda üç askerin hayatını kaybetmesi hâlihazırda devam eden ‘düşük yoğunluklu’ bölgesel savaşın şiddetinin artacağının habercisi görünüyor. Amerikan basını 17 Ekim’den beri bölgedeki Amerikan güçlerine 165 civarında saldırı olduğunu ancak Ürdün saldırısına kadar can kaybı yaşanmadığını haberleştirdi. Irak İslami Direnişi örgütünün İsrail’in Gazze’deki saldırılarına cevap olarak gerçekleştirdiğini açıkladığı İHA saldırısı, metodu, gerçekleştirildiği yer ve ölümcül sonucu itibariyle bölgesel çatışmada yeni bir aşama anlamına geliyor. İsrail’in Gazze operasyonlarının devamı ve Hizbullah’a karşı saldırılarının artması Amerikan güçlerinin de daha fazla doğrudan hedef alınması sonucunu doğurarak bölgesel çatışmanın şiddetlenmesini sağlayacaktır.

İHA saldırısının Amerikan üssünün hava savunma sistemlerine yakalanmaması bölgedeki İran yanlısı milis gruplarının hem düşük maliyetli hem de oldukça sofistike yöntemler kullanabildiğini gösteriyor. Saldırıyı gerçekleştiren İHA’nın üsse dönmekte olan bir Amerikan İHA’sını takip ettiği için düşman olarak algılanmadığı belirtiliyor. Ayrıca İHA’nın çok alçaktan uçması hava savunma sistemine yakalanmadan saldırıyı gerçekleştirmesini sağlamış görünüyor. Amerikan güçlerinin bu kadar düşük maliyetli operasyonlar karşısında savunmasız kalabileceğini gösteren saldırı, İran yanlısı grupların asimetrik yöntemlere daha da ağırlık vermesi sonucunu getirebilir.

SERT CEVAP BASKISI

Başkan Biden Ürdün saldırısına sert cevap verileceğini ancak bunun ne zaman ve nerde olacağına kendilerinin karar vereceğini söyledi. Saldırının Ürdün’de gerçekleşmesi İran yanlısı grupların bölgedeki Amerikan güçlerinin hepsine ulaşabileceği mesajını taşıyor. Bu tür gruplar birkaç aydır Irak ve Suriye’de saldırılarına devam ediyordu ancak bunlar bir ağır yaralı dışında ölümcül sonuçlar doğurmamıştı. Bu yüzden de Amerika’nın verdiği cevaplar daha düşük seviyeli olmuştu. Ürdün saldırısı sonrasında ise Biden’a şiddetli bir cevap verme baskısı oluşmuş durumda.

Saldırı seçim yılına giren Amerika’da iç siyasetin de malzemesi oldu. Başkan adayı Trump Biden’ı sorumlu tutarak İran’la yapılan esir takası anlaşmasına göndermede bulundu. Yönetimin İran’a milyarlarca dolar vererek cesaretlendirdiğini savunan Trump 3. Dünya savaşının eşiğindeyiz gibi abartılı ifadeler kullandı. Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham de doğrudan İran’a saldırılması çağrısında bulundu. Biden yönetiminin 7 Ekim saldırılarından beri İran’a bölgesel bir savaş istemediği mesajını vermesine rağmen, İran’ın vekil güçlerinin saldırılarının artarak devam etmesi sert bir cevap verme baskısını artırıyor.

NETANYAHU’NUN HESABI TUTAR MI?

Netanyahu’nun Gazze’deki savaşı Hizbullah ve diğer İran yanlısı grupları içine alacak şekilde genişleterek Amerika’yı İran’la bölgesel savaşın içine sokma planının belli bir oranda başarılı olduğunu söylemek mümkün. İran yanlısı güçlerin Irak, Suriye ve Yemen’deki saldırılarına şimdi de Ürdün’ün eklenmesi, Amerikan güçlerinin İran’la dolaylı bir bölgesel çatışmanın zaten içinde olduğunu gösteriyor. Biden yönetimi İran’a doğrudan savaş istemediği sinyali vermekte ısrar etse de bölgesel savaş dinamiklerini belirlemekte Washington’un tercihlerinden çok İsrail operasyonlarının daha etkili olduğunu gösteriyor.

Bu bağlamda Biden yönetimi İran’la kontrollü çatışmanın kendi istemese de kontrolden çıkması riskiyle karşı karşıya. Yönetimin İsrail’e Gazze’de ateşkes çağrısı yapmayı ısrarla reddetmesi bunun hem iç siyasi maliyetine hem de Ortadoğu’daki askeri kayıplara katlanması sonucunu doğuruyor. İran’la çatışmadan kaçınma politikasının etkin olabilmesi için Biden’ın Netanyahu’ya baskı yapması gerekiyor. Bu baskı gerçekleşmedikçe Netanyahu hükümeti böyle bir fırsatı bir daha bulamayacağını hesap ederek bölgesel savaşı körüklemeye devam ediyor. İran ise İsrail’in oynadığı bu oyunda kendi üzerine düşen rolü oynamaktan çekinmiyor zira Şii milis grupların şiddet sarmalını artırması Amerikan politikasının daha da sertleşmesini sağlıyor.

Biden yönetimi seçim senesinde İran’la şiddeti artan bölgesel savaşı yönetmekte zorlanacak. Savaş dinamiklerinin İsrail ve İran’ın tercihleri tarafından belirleniyor olması, Washington açısından önemli bir açmaz teşkil ediyor. Biden ne İsrail’e politika değiştirmesini sağlayacak seviyede bir baskı yapmayı ne de İran’a bölgesel çatışmayı kontrolden çıkaracak bir cevap vermeyi göze alabiliyor. Biden İran’ın vekilleri üzerinden çok düşük maliyetli saldırılar düzenleyerek Amerikan güçlerine kayıp verdirmesi ve Husilerin Kızıldeniz ticaretinin maliyetini çok yükseltmesi karşısında acziyet görünümünden kurtulmak isteyecektir. Bunun için ya bu güçleri caydırabilecek sertlikte yüksek maliyetli askeri bir cevap ya da Netanyahu’nun oynadığı oyunu bozacak bir siyasi strateji üretmesi gerekiyor. Bugün görünen manzara, Biden’ın oyun değiştirici bir adım atmaktansa bu iki politika tercihi arasında sıkışmayı tercih edeceğini gösteriyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.