Türkiye-Irak Güvenlik Mekanizması Görüşmesi sonuç bildirisinde Irak’ın PKK’yı yasaklı terör örgütü olarak tanımlamasının muhtemel sonuçları nelerdir?

* (SETA) Araştırmacı Sibel DÜZ, Öncelikle çok uzun yıllardır Türkiye’nin Irak ile PKK hususunda kurumsal bir iş birliği mekanizmasını kurmak için diplomatik gayretlerde bulunduğunun altını çizmek gerektiğini söyledi.
* Sibel DÜZ, “Fakat bu gayretler son yıllarda Milli Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatının kurumsal koordinesinde ilk defa somut bir adıma dönüşmüştür” dedi.
Sibel DÜZ, SETA Araştırmacı
Araştırmacı Sibel DÜZ, Irak Ulusal Güvenlik Konseyi’nin PKK’yı Irak’ta yasaklı bir örgüt olarak tanımlamasının, Irak merkezi hükümetinin Türkiye ile ortak hareket edebilmesi için hukuki bir zemin ihtiva edeceğini açıkladı.
“Irak merkezi hükümetinin siyasi erki artarken Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) ise görece zayıfladığı bir dönemde Türkiye adına zamanlaması son derece isabetli bir adım atıldığını vurgulamak gerekir” diyen (SETA) Araştırmacı DÜZ, şunları söyledi:
“Peki neden şimdi? ABD’nin Irak’tan çekilme olasılığının tartışıldığı bir dönemde bu gelişmenin vuku bulması elbette tesadüfi değil. PKK’ya ek olarak Türkiye gibi bölgede son derece kritik bir nüfuz alanı bulunan ve mevcut nüfuz alanını genişletmeyi planlayan İran da bu olasılık üzerinden gelecek hamlelerini planlıyor.
Her ne kadar Türkiye, PKK tehdidini Irak’ın kuzeyinden iç kesimlerine süpürmüş olsa da istikrarsız bir Irak’ın kendisi için de güvenlik sorunları oluşturabileceğinin farkında. Üstelik mesele sadece PKK’nın varlığından da ibaret değil.”
Sibel DÜZ, Filistin-İsrail çatışmaları sonrasında Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ne alternatif planlanan Hindistan-Ortadoğu Koridoru (IMEC) projesinin geleceğinin sorgulandığı bir dönemde, Kalkınma Yolu Projesinin ise jeostratejik anlamda daha da önem kazandığını belirtti.
Projenin tamamlanması durumunda bu hattın güvenliğinin sağlanabilmesi için başta PKK olmak üzere bölgeyi istikrarsızlaştırabilecek olan aktörlerin ve unsurların elimine edilmesi gerektiğini ifade eden (SETA) Araştırmacı DÜZ, bu nedenle Irak merkezi hükümetinin kendi güvenliğini temin edebilecek kapasite ve yeteneklere sahip olmasının beklendiğini ve bu durumda Bağdat yönetimi için Ankara ile iş birliği karşılıklı bir kazan kazan alternatifini oluşturduğuna dikkat çekti.
Sibel DÜZ, Türkiye’nin, Irak’ta sürdürdüğü operasyonlar neticesinde dağınık halde birtakım güvenli alanlar oluşturduğunu hatırlatarak, bu güvenli alanların birleştirilerek bir güvenli hattın oluşturulması ve bu hattın sürdürülebilir kılınmasında Irak merkezi hükümetinin desteğini kolaylaştırıcı bir etmen olacağını kaydetti.