enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
12:10 Dünkü ve Bugünkü Türkiye!
07:55 İsrail’in Sınır Tanımazlığında Yeni Boyut: Katar Saldırısı
07:49 Büyükelçi Fatma Ceren Yazgan, Karanlığı dağıtan, yol gösteren, ışık saçan, derin bilgisiyle sözüne güvenilen bir “GURU”dur…
07:44 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Terörsüz Türkiye” mektubları şehit ailelerine ulaştırılıyor…
07:38 CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Kanko, “AK Parti’nin Çarpık Ekonomi Politikaları Gençlerin Geleceğini Çaldı!”
07:35 İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırım ve saldırganlık yalnızca Filistin’le sınırlı kalmamış, Tahran, Beyrut, Şam ve Sana’ya yönelik hamlelerle bölgesel bir boyut kazanmıştı.
07:34 Gazze’ye kara harekâtı: İsrail’in hedefleri ve riskler
07:08 AB’den İsrail’e yaptırım hamlesi
07:06 TBMM’de Tarihi Soru: Terörsüz Türkiye Gerçekten Mümkün Mü?
07:01 Moskova Crocus Fuarı’nda Türk firmalarına büyük ilgi
23:11 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Bu yeni yerleşke, geçmişin tecrübesiyle geleceğin ufkunu birleştirecektir”
22:58 TBMM Başkanı Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 10. toplantısında konuştu
09:50 Türkiye’deki sinema salonlarında bu hafta korku ve gerilimden komediye, aksiyondan animasyona 9 film vizyona girecek.
07:58 Tarihi ve kültürel bir mirasın peşinde: Türk-İslam Arkeolojisi
07:33 Türkiye’nin demokrasi performansı, uluslararası endekslerde belirgin bir gerileme sergiledi…
07:25 Son Düzlük ve PYD/YPG/SDG Üzerinden Ayak Oyunları
07:25 İsrail’in Bölgeyle Savaşı Amerika’nın Çıkarına mı?
07:18 İletişim Başkanı Duran: “İsrail’in Gazze’de başlattığı yeni saldırı dalgası soykırım suçlarının kanlı bir aşamasıdır”
07:17 Rusya’da en yüksek maaş alan sektörler açıklandı
07:03 Alışılmış Ezber Döngüsü
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türk Dünyasında “Türk Faktörü” Üzerine Bir Değerlendirme

Türk Dünyasında “Türk Faktörü” Üzerine Bir Değerlendirme
10.04.2025
A+
A-

* Türkistan, jeopolitik konumu, tarihî mirası ve kültürel çeşitliliği ile uluslararası ilişkiler literatüründe önemli bir bölge olarak değerlendiriliyor.

* Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından bağımsızlıklarını kazanan Türkistan devletleri, siyasi, ekonomik ve kültürel entegrasyon süreçlerine yönelmiş ve bu bağlamda ‘Türk faktörü’ kavramsal bir çerçeve olarak önem kazandı.

-Erdem YILMAZ-

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency 

Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi (TUDPAM) Analisti ve Sakarya Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Dış Politika Araştırmacısı Erdem YILMAZ, TUDPAM için kaleme aldığı “Türk Dünyasında “Türk Faktörü” Üzerine Bir Değerlendirme” başlıklı Analizini TÜHA Haber’e değerlendirmede bulundu.

Araştırmacı Erdem YILMAZ, bölgenin tarihî, dilsel ve sosyokültürel bağlamının, Türk dünyasının ortak kimlik inşasına zemin hazırlarken, küresel güç dengelerinin, bu sürecin dinamiklerini şekillendirdiğine dikkat çekerek, bu çalışmanın, Türkistan’daki entegrasyon süreçlerinde Türk faktörünün rolünün üç temel başlık altında ele alarak, tarihsel ve güncel perspektiflerden analiz etmeyi amaçladığının altını çizdi.

Türk Faktörü ve Tarihsel Arka Plan

Türkistan’ın siyasi ve kültürel yapısının, tarihsel bağlamda Türk halklarının ortak köklerinden beslendiğini belirterek, “Hunlar, Göktürkler ve Karahanlılar gibi büyük Türk hanedanları, bölgenin kültürel ve siyasi yapılanmasını şekillendirmiştir. Bu devletlerin askerî ve siyasi organizasyonları, bölgedeki yönetim yapılarının temelini oluşturmuş; sonraki dönemlerde kurulan hanlıklar, imparatorluklar ve modern ulus devletleri üzerinde derin etkiler bırakmıştır” dedi.

Araştırmacı YILMAZ, Türkistan’da İslamiyet’in yayılmasıyla ortak bir dinin ve kültürel yapının şekillendiğine vurgu yaparak,  bu durumun, bölgedeki Türk halkları arasında güçlü bir dayanışma zemini oluşturduğunu ifade etti.

Erdem YILMAZ, Türk-İslam kültürünün, özellikle Karahanlılar ve Selçuklular dönemlerinde bölgesel entegrasyon süreçlerine katkı sağladığını ve ortak bir kimlik algısının gelişimine de yardımcı olduğunu ifade etti.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte bölgesel iş birliği ve entegrasyon süreçlerinin hız kazandığını açıklayan YILMAZ,  “1990’lı yıllardan itibaren Türk Konseyi gibi bölgesel örgütlenmeler ortaya çıkmıştır. Bu örgütler, tarihsel mirasın günümüz uluslararası ilişkilerindeki yansımalarını somutlaştırarak, Türk halklarının ortak kimlik inşasını güçlendirme amacı taşımaktadır. Ancak tarihsel mirasın entegrasyon sürecine tam anlamıyla yön verdiğini söylemek güçtür; zira bölgesel ve küresel politik dengeler, bu süreci belirleyen önemli unsurlar arasında” olduğunu belirtti.

Ekonomik ve Jeopolitik Dinamikler

Araştırmacı YILMAZ, Türk dünyasının ekonomik Türk Dünyasında Bölgesel Entegrasyon Süreci: Ekonomik Kalkınma – (UHA)  Uluslararası Haber Ajansıentegrasyonunun, bölgesel iş birliğinin sürdürülebilirliği açısından hayati bir unsur olarak öne çıktığını belirterek, Türkiye’nin Türkistan’daki ekonomik varlığının, ticaret hacmi, yatırımlar ve enerji projeleri bağlamında giderek arttığına dikkat çekti.

Bununla birlikte, bölgenin ekonomik dinamiklerinin, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi ile Rusya’nın Avrasya Ekonomik Birliği projeleri gibi küresel aktörlerin etkisi altında şekillendiğinin altını çizen Erdem YILMAZ, “Bu bağlamda, Türk Devletleri Teşkilatı’nın ekonomik entegrasyonu teşvik eden politikalar geliştirmesi, bölgenin ekonomik bağımsızlığını artırma potansiyeli taşımaktadır. Ancak bölgesel aktörlerin farklı ekonomik önceliklere sahip olması, bu entegrasyonun sürdürülebilirliği açısından önemli bir zorluk olarak karşımıza çıkmakta olduğunu kaydetti.

Politik ve Kültürel Entegrasyon

Türk Dünyasında “Türk Faktörü” Üzerine Bir Değerlendirme - TUDPAM | Türk  Dış Politikası Araştırma Merkezi“Türkistan’daki politik entegrasyon süreci, devletler arasındaki iş birliği çabaları ve bölgesel örgütlenmelerin etkinliği çerçevesinde değerlendirilmektedir” diyen Erdem YILMAZ, “Türk Devletleri Teşkilatı ve TÜRKSOY gibi yapılar, bölgedeki Türk kimliğinin kurumsallaşmasına katkı sağlarken, ülkeler arasındaki dış politika farklılıkları entegrasyonun önündeki başlıca engellerden biri olarak öne çıkmaktadır” dedi.

YILMAZ, Kültürel entegrasyon açısından ise ortak dil ve eğitim politikalarının önemli bir rol oynadığını hatırlatarak,” Türk dünyasında ortak bir iletişim dili oluşturma çabaları devam etmekle birlikte, Rusçanın bölgesel lingua franca (ortak dil-bölgesel dil) olarak varlığını sürdürmesi, dil birliğinin sağlanmasını zorlaştırmaktadır. Bu bağlamda, ortak eğitim programları ve kültürel değişim projeleri, Türk faktörünün entegrasyon sürecine daha etkin bir şekilde katkı sunmasını mümkün kılabilir” şeklinde vurguladı.

Sonuç

Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi (TUDPAM) Analisti ve Sakarya Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Dış Politika Araştırmacısı Erdem YILMAZ, TUDPAM için kaleme aldığı “Türk Dünyasında “Türk Faktörü” Üzerine Bir Değerlendirme” başlıklı Analizinin ‘Sonuç’ kısmında ise Türk faktörünün, Türkistan’daki entegrasyon sürecinde tarihsel, ekonomik ve kültürel dinamikler ekseninde şekillendiğini söyledi.

Araştırmacısı Erdem YILMAZ, Ortak tarihsel mirasın, Türk devletleri nihayet güçlerini birleştirebilecek mi? - Timeturkbölgesel iş birliği açısından önemli bir motivasyon kaynağı olmakla birlikte, ekonomik ve jeopolitik dengeler entegrasyonun sürdürülebilirliğini belirlediğini,  küresel güçlerin bölgedeki etkisinin, Türk dünyasının birlik oluşturma sürecini doğrudan etkilediğin altını çizdi.

“Bölgesel entegrasyonun güçlenmesi için Türk Devletleri Teşkilatı’nın işlevselliğinin artırılması, ortak ekonomik projelerin desteklenmesi ve bölge devletleri arasında daha güçlü bir diplomasi ağı kurulması önem arz etmektedir. Ayrıca eğitim ve kültürel iş birliği projelerinin yaygınlaştırılması, Türk dünyasında ortak bir kimlik inşasına katkı sağlayacaktır” diyen Erdem YILMAZ, Analizini şöyle noktaladı:

“Bu bağlamda, Türk devletlerinin ekonomik bağımsızlıklarını artırmaya yönelik stratejiler geliştirmesi ve bölgesel iş birliği mekanizmalarını daha etkin kullanması gerekmektedir. Gelecekte, dijital ekonomi, yenilenebilir enerji ve teknoloji alanlarında ortak girişimlerin teşvik edilmesi, Türk dünyasının entegrasyon sürecini hızlandıracaktır. Dolayısıyla, çok yönlü ve uzun vadeli politikalar üretilmesi, bölgesel iş birliğinin kalıcılığını sağlamada belirleyici olacaktır”.

***

Yazar hakkında

Erdem Yılmaz, 2001 yılında Sakarya’da doğdu. 2023’de Sakarya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünü bitirdi. Hali hazırda Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler bölümünde yüksek lisans yapmaktadır. Hüseyin Nihal Atsız’ın Türk Devleti’nin devamlılığı konusunda yazdıklarından etkilenerek “Türkiye Tarihi Hakkında Görüşler 1040-1922” adlı eseri (2021) kaleme aldı. Prof. Dr. Köksal Şahin’in danışmanlığında yazdığı “Türkiye’de II. Dünya Savaşı Yıllarında Türk Dünyası Algısı: Kızılelma Dergisi Örneği” adlı bitirme tezini (2023) kitap haline çevirdi. Sakarya Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde araştırmacı, Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi’nde analist olarak yazılar yayımladı. Uluslararası hakemli Sakarya Üniversitesi Türk Akademi Dergisi’nde Ön Kontrol Editörlüğü yapmaktadır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.