Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Türkiye ihracatta ve turizmde her geçen gün daha da güçleniyor”
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “2026’dan itibaren depremin, devlet bütçesi içindeki payı çok azalacak ve büyük bir rahatlama meydana gelecek. O da inşallah bütün toplumsal kesimlere adilane bir şekilde dağıtılacak ve hem ekonomimiz hem sanayicilerimiz, çiftçilerimiz, esnafımız, emeklilerimiz ve KOBİ’lerimiz de rahatlatılacak.” dedi.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Konya Sanayi Odasının 50. Kuruluş Yıl Dönümü programına katılan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TÜHA Haber‘e açıklamalarda bulundu.
Bakan Ömer Bolat, Konya’nın, ülkenin önde gelen sanayi şehirlerinden biri haline gelmesinde, kentteki birlik ve beraberlik tablosunun büyük önemi olduğunu söyledi.
Hem Konya hem de Türkiye’nin diğer illeri için yoğun şekilde çalıştıklarını ifade eden Bolat, “Dünya büyük badirelerden geçiyor. Kuzeyimizdeki, güneyimizdeki sıcak savaşları, çatışmaları hep birlikte üzülerek görüyoruz, yaşıyoruz. Dünya ticaretinde korumacılık eğilimleri ağır basıyor. ABD’de yeni gelecek yönetimin de daha şimdiden bazı ülkelere yönelik çok ciddi gümrük vergisi artışları ilan ettiklerini gözlemliyoruz. Bunun anlamı şu, dünyada ticaret daha da kızışacak, rekabet daha da kızışacak. Adeta bir mayın tarlası var. Bu mayın tarlası içinde ülkemizi düzlüğe çıkarmak yine güçlü siyasi istikrarı olan, güçlü ekonomik istikrarı olan ve güçlü büyümesi olan, halkının refah düzeyini arttıran bir döneme yeniden kavuşturmak azim ve kararlılığındayız.” diye konuştu.
Ticaret Bakanı Bolat, son beş yıldır ülkenin büyük badireler atlattığına işaret ederek, önce Kovid-19 salgınının, daha sonra savaşların bölgeyi sarstığını, ticaret, turizm ve daha birçok alanda aksamalara neden olduğunu bildirdi.
Kahramanmaraş merkezli deprem ile büyük bir felaketin yaşandığını hatırlatan Bolat, şöyle devam etti:
“Salgın, savaş, deprem gibi felaketlerin yaralarını inşallah 1-2 sene içinde tamamen sardık mı rahatlama hızla yayılacak, bütün toplumun kesimlerine eşit bir şekilde dağıtılacak. Enflasyon, salgın, savaş ve depremden sonra ekonomiyi yüzdürebilmek için hem toplum kesimlerine, vatandaşlarımıza hem yatırım yapmak isteyen sanayicilerimize hem tarım kesimlerine düşük faizle finansman destekleri sağlandı ve ekonomimiz yüzmeyi başardı. Türkiye 16 çeyrektir büyüyor, bu badirelerin olduğu ortamda bile. Milli gelirimiz 1,2 trilyon doları aştı. Bu yıl sonu itibarıyla inşallah 1,3 trilyon doları dahi görebiliriz. Kişi başına milli gelirde 13 bin 230 doları aştık. Yıl sonunda 14 bin 515 doları görebileceğiz.”
Bakan Bolat, Türkiye’nin ihracatta ve turizmde her geçen gün daha da güçlendiğinin alını çizerek, şunları kaydetti:
“Lütfen başardıklarımızı, elde ettiklerimizi küçümsemeyelim. Bunlar önemli başarılardı ama bu millet daha fazlasını hak ediyor. Ülkemiz, dünya ekonomi liginde daha iyi yerlere tırmanacak. Bugün 17. büyük ekonomi, satın alma gücü paritesine göre 11. büyük ekonomiden daha iyi yerlere geleceğiz. Bunlar bardağın dolu tarafları. Baktığımızda sıkıntılar yok mu? Tabii ki var.
Salgın, savaş ve deprem dönemindeki kimi zaman ekonomiyi rahatlatmak için verilen finansman destekleri ve artan taleple maalesef arzu etmediğimiz yüksek zamların ortaya çıkmasıyla, enflasyonist bir sürece girdik. Buna bütün dünya ülkeleri girdi. Amerika da girdi, Avrupa da girdi, Japonya da girdi, Uzak Doğu da girdi.
Bütün dünya ülkeleri bu süreci yaşadı ve genelde sıkı para politikalarıyla taleplerin biraz soğutulmasıyla enflasyona karşı önlemler alınıyor. Hamdolsun yüzde 76’ya kadar yükselen enflasyon, hazirandan bu yana yüzde 48,5’a geriledi, TÜFE bazında. Dezenflasyonist süreç önümüzdeki yıl da hızlanacak ve Allah’ın izniyle enflasyonda 20’lerin biraz üzerinde bir rakamlarla gelecek yılı kapatmak için var gücümüzle çalışıyoruz.”
Konya’nın güçlenen sanayisiyle ve ticaretiyle Anadolu’da gelişmenin, kalkınmanın lokomotifliğini yapmaya başladığını ifade eden Bolat, Ticaret Bakanlığı olarak gereken desteği ve hizmeti vermeye devam edeceklerini vurguladı.
İhracatçılara verilen destekleri ve sunulan imkanları anlatan Bolat, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İnşallah enflasyonu düşürdükçe, depremle ilgili bugüne kadar harcanan 2 trilyonun üzerindeki harcamalar, önümüzdeki yıl da büyük bir harcama olacak 2025’te, 2026’dan itibaren depremin, devlet bütçesi içindeki payı çok azalacak ve büyük bir rahatlama meydana gelecek. O da inşallah bütün toplumsal kesimlere adilane bir şekilde dağıtılacak ve hem ekonomimiz hem sanayicilerimiz, çiftçilerimiz, esnafımız, emeklilerimiz ve KOBİ’lerimiz de rahatlatılacak.”