Terörle Mücadelenin Dönüm Noktası: 11 Eylül

* Uluslararası Ekonomik, Sosyal, Siyasal ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (ULESAM) Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin YETKİN, ULESAM için kaleme aldığı “TERÖRLE MÜCADELENİN DÖNÜM NOKTASI: 11 EYLÜL” başlıklı yazısında, 1 Eylül 2001 tarihinde gerçekleşen Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) dönük saldırılar, yalnızca Amerikan tarihine değil, global siyasetin seyrine de derin etkiler bırakmış bir kırılma noktası olarak değerlendirildiğine dikkat çekti.
* İşte detayı!…
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
(ULESAM) Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin YETKİN
ESKİŞEHİR, 24 EYLÜL 2025 – Uluslararası Ekonomik, Sosyal, Siyasal ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (ULESAM) Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin YETKİN, ULESAM için kaleme aldığı “TERÖRLE MÜCADELENİN DÖNÜM NOKTASI: 11 EYLÜL” başlıklı yazısında, 11 Eylül 2001 tarihinde gerçekleşen Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) dönük saldırılar, yalnızca Amerikan tarihine değil, global siyasetin seyrine de derin etkiler bırakmış bir kırılma noktası olarak değerlendirildiğine dikkat çekti.
(ULESAM) Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin YETKİN, 11 Eylül 2001 tarihinde gerçekleşen Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) dönük saldırıların, yalnızca Amerikan tarihine değil, global siyasetin seyrine de derin etkiler bırakmış bir kırılma noktası olarak değerlendirildiğinin altını çizdi.
“Bu tarihte, dört yolcu uçağı kaçırılarak New York ve Washington’daki simgesel hedeflere yönlendirilmiş ve iki uçak Dünya Ticaret Merkezi’ne, bir diğeri Pentagon’a çarpmış, son uçak ise yolcuların direnişi sonucunda Pennsylvania kırsalına düşmüştür” hatırlatmasında bulunan Hüseyin YETKİN, “Yaklaşık üç bin kişinin yaşamını yitirdiği bu saldırılar, Soğuk Savaş sonrası uluslararası güvenlik mimarisinde köklü bir paradigma değişimine yol açmıştır. Artık tehdit algısının merkezinde devletlerarası güç mücadelesinden ziyade sınır aşan, hücresel yapılanmalara sahip terör örgütleri yer almakta” olduğunu ifade etti.
Küresel güvenlik algısının yeniden tanımlanması
YETKİN, küresel güvenlik algısının yeniden tanımlanması konusunda da 11 Eylül öncesi uluslararası güvenlik tartışmalarının ağırlıklı olarak devletler arası ilişkiler ve bölgesel krizlere odaklanırken, bu saldırıların ABD’nin küresel ölçekteki “mutlak güvenlik” algısını ciddi şekilde sarstığını vurguladı ve şunları söyledi:
“Süper güç konumundaki bir ülkenin kendi topraklarında bu denli yıkıcı bir saldırıya maruz kalması, güvenliğin salt askeri kapasiteye dayalı bir kavram olmadığını ortaya koymuştur. Bu bağlamda terörle mücadele, kolluk kuvvetleri ve istihbarat birimlerinin ötesine taşarak devlet politikalarının merkezine oturmuştur. Nitekim Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) kolektif savunmayı düzenleyen 5. maddesi ilk kez bu olay nedeniyle yürürlüğe sokulmuş ve Afganistan’a yönelik olarak askeri operasyon süreci başlatılmıştır.
Bu dönem, literatürde “teröre karşı küresel savaş” doktrininin başlangıcı olarak nitelendirilmektedir. ABD öncülüğünde tesis edilen ittifak mekanizmaları, istihbarat paylaşımı ağları ve sınır güvenliği stratejileri, uluslararası güvenlik alanında yeni bir dönemin kapısını aralamıştır. Böylelikle, sınır ötesi tehditlerin etkili biçimde bertaraf edilebilmesi için devletlerarası iş birliğinin zorunluluğu giderek daha fazla kabul görmüştür”.
Güvenlik ve özgürlük arasındaki hassas denge
Hüseyin YETKİN, saldırıların yarattığı toplumsal ve siyasal travmanın, yalnızca stratejik düzeyde değil, bireysel hak ve özgürlükler bağlamında da önemli değişimlere zemin hazırladığını dile getirdi.
ABD’de yürürlüğe konan Patriot Act gibi düzenlemelerle devletin güvenlik odaklı yetkilerinin genişletildiğini belirten YETKİN, “Bu yaklaşım kısa sürede diğer birçok ülke tarafından da benimsenmiştir. Havaalanlarında artan güvenlik tedbirleri, geniş kapsamlı gözetim mekanizmaları ve dijital takip uygulamaları, bireylerin mahremiyet algısını kökten dönüştürmüştür” dedi.
Hüseyin YETKİN, bu sürecin, özellikle liberal demokrasilerde temel hakların terör tehdidi karşısında nasıl korunabileceği konusunu da tartışmaya açdığını, 11 Eylül sonrası dönemde özgürlük ve güvenlik arasındaki dengenin evrensel bir formülünün olmadığını, devletlerin tehdit algılarına ve politik önceliklerine göre farklı stratejiler geliştirdiğinin görüldüğünü anlattı.
Terörle mücadelenin jeopolitik boyutu
Terörle mücadelenin jeopolitik boyutu konusunda da değerlendirmelerde bulunan (ULESAM) Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin YETKİN, şöyle devam etti:
“Saldırıların ardından ABD’nin Afganistan ve Irak’ta yürüttüğü askeri operasyonlar, uluslararası sistemde ciddi kırılmalara yol açmıştır. Afganistan’da Taliban rejimi devrilmesine rağmen, ülke yirmi yılı aşkın bir süre istikrarsızlıktan kurtulamamıştır. Irak’ın işgali ise radikal örgütlerin çoğalmasına zemin hazırlamış; El Kaide’nin parçalanmasının ardından ortaya çıkan DEAŞ gibi yeni tehditler, uluslararası güvenliği daha da karmaşık hale getirmiştir. Bu gelişmeler, terörle mücadelenin yalnızca askeri araçlarla sürdürülemeyeceğini, sosyal ve ekonomik boyutları olan uzun vadeli bir yaklaşımın gerekliliğini göstermektedir.Terörle mücadelenin jeopolitik boyutu
Öte yandan, 11 Eylül sonrası ABD’nin izlediği sert güç politikaları, Ortadoğu ve Güney Asya başta olmak üzere birçok bölgede anti-Amerikan söylemleri beslemiştir. Dolayısıyla bu durum terörle mücadelede ek zorluklara yol açmıştır. Günümüzde ise hibrit tehditler, siber saldırılar ve çevrim içi radikalleşme gibi yeni güvenlik sorunları, 11 Eylül’ün mirasını daha da karmaşık bir hale getirmektedir”.
Sonuç: 11 Eylül’ün kalıcı etkileri
Hüseyin YETKİN, ULESAM için kaleme aldığı “TERÖRLE MÜCADELENİN DÖNÜM NOKTASI: 11 EYLÜL” başlıklı yazısının ‘Sonuç‘ bölümünde de, “Aradan geçen yirmi dört yıla rağmen 11 Eylül saldırıları, modern uluslararası ilişkilerde güvenlik anlayışının evrimini şekillendiren en kritik dönüm noktalarından biri olarak önemini korumaktadır. Bu olay, devletlerin mutlak güvenlik anlayışının sınırlarını ortaya koyarken, uluslararası iş birliğinin terörle mücadeledeki önemini pekiştirmiştir. Günümüzde karşı karşıya kalınan terör tehdidi yalnızca askeri bir mesele değil; siyasi, ekonomik, ideolojik ve teknolojik boyutlarıyla küresel bir sınama olarak karşımıza çıkmaktadır” şeklinde kaydetti.
***
Yazar hakkında
14 Nisan 1989 Eskişehir doğumlu olan Hüseyin Yeltin, ilköğretim eğitimini Eskişehir İbrahim Karaoğlanoğlu İlköğretim Okulu’nda ve lise eğitimini Eskişehir Muzaffer Çil Anadolu Lisesi’nde tamamlamıştır. 2007 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde lisans eğitimine başlayan Yeltin, 2012 yılında lisans programından mezun olmuştur. Aynı yıl Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde yüksek lisans eğitimine başlayan Yeltin, “Neoklasik Realizm Bağlamında Son Dönem Türkiye-Rusya İlişkileri” isimli teziyle mezun olmuştur. 2020 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında doktora eğitimine başlayan Yeltin, şu anda doktora tez aşamasındadır. Başta üniversite olmak üzere özel sektörde birçok alanda çalışma fırsatı edinen Yeltin, üniversite bünyesinde öğrenci asistan olarak görev yaparken, özel sektörde de ağırlık olarak üretim ve stratejik yönetim üzerine tecrübeler kazanmıştır. Ayrıca, Yeltin, 2014 yılında gerçekleştirdiği bir girişim sonucunda 10. Feta Medeniyeti ödül törenlerinde “Yılın Girişimcisi” ödülüne layık görülmüştür. Think-tank (düşünce kuruluşları) bünyesinde araştırmalarını sürdüren Yeltin, aynı zamanda Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi’nin (TUDPAM) kurucu başkanıdır. Ayrıca Politik Stratejiler Araştırma Merkezi (POLSAM) Dış Politikalardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır. Uluslararası Ekonomik Sosyal Siyasal ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde (ULESAM) de Yönetim Kurulu’nda yer almaktadır. Yeltin’in halihazırda yayınlanmış bilimsel makaleleri, kitap bölümleri, analiz yazıları, tez çalışması ve kongrelerde sunulmuş bildirileri bulunmaktadır. Ayrıca, Yeltin, TÜBİTAK ULAKBİM tarafından desteklenen DergiPark platformu üzerinden bilimsel dergilerde hakemlik ve editoryal görevleri de icra etmektedir. Yeltin’in çalışma alanları ise; Türk Dış Politikası, Uluslararası Siyaset, Uluslararası Güvenlik ve Bölgesel Çalışmalar’dır.
Google Scholar: https://scholar.google.com/citations?user=692n04MAAAAJ&hl=tr
Academia: https://anadolu.academia.edu/H%C3%BCseyinYELT%C4%B0N
ResearchGate: https://www.researchgate.net/profile/Hueseyin-Yeltin
DergiPark: https://dergipark.org.tr/tr/pub/@huseyinyeltin
Twitter: https://twitter.com/huseyinyeltin
Email: huseyinyeltin@gmail.com