Uluslararası Diplomatik İlişkiler, Akademik Araştırmalar ve Eğitim Derneği (UDİAD) yazarı ve Güvenlik Bilimleri Analisti Onur DİKMECİ kaleme aldığı, “Türk Devletler Teşkilatı’nın Güvenlik ve İstihbarat Çalışmaları” başlıklı Analizinde, “Terörizmle Mücadele – Güvenlik ve Türk Devletleri Teşkilatı” konusunu ela aldı.
Terörizmle Mücadele – Güvenlik ve Türk Devletleri Teşkilatı
Güvenliğin yatay, dikey ve algısal boyutta yeniden ele alınması ve devlet ulusal stratejileri arasına girmesi yeni dış politika, yeni diplomasi, yeni askeri ve sivil güvenlik kavramlarını geliştirdi. Bu yeni bakış açıları eskinin tam anlamıyla sonlandırılmasını değil güncellenmiş gereklilikleri ifade eder.
–Onur DİKMECİ-
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Orta Asya bölgesinde bulunan Türk kökenli cumhuriyetlerde en önemli güvenlik konularından birisi terörle mücadeledir. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bağımsızlıklarını kazanan ülkeleri içten dönüştürebilmek için yabancı istihbarat örgütleri misyonerlik ya da dini kavramlardan beslenen terörizm gibi unsurları desteklemiştir. Bölgede Cedidci-Basmacı hizipleşmesinden beri ilerlemecilerin ya da aşırı radikallerin çatışmalarının bulunması ise tarihi bir kökene dayanmaktadır. Afganistan gibi aşırı akımlara yataklık yapan bir ülkenin terör ihracının başında Türk Cumhuriyetleri gelmektedir.
Türkiye’nin ise uzun yıllar boyunca bürokratik yapısını işgal eden FETÖ yapılanmasının ilgisi her bölgeye sürmekle birlikte Türk Cumhuriyetlerinde artan faaliyetleri öne çıkmaktadır. Azerbaycan ve Özbekistan bu tehditle önceden yüzleşebilmiş ve FETÖ’nün okullarını bütünüyle kapatmış bulunmaktadırlar. Ancak Kazakistan ve Kırgızistan’da okullar yeni yapıları ya da değişen isimleriyle faaliyet sürdürmektedirler. Türkmenistan’da ise Uluslararası Türkmen-Türk Üniversitesi’nin adı Oğuz Han Mühendislik Teknolojileri Üniversitesi olarak değiştirilerek[7] Türkler için oldukça önemli bir değerin ismi kullanılmış ve Türk sembollerine ait kavramların yozlaştırılmak istenmesinin yanı sıra örtülü operasyonlar devam ettirilmiştir. Türk Devletleri istihbarat konferansları ve sonraki aşaması başta FETÖ ile mücadele olmak üzere terörle mücadelede etkin bir yapının oluşturulmasını gündeme getirecektir.
Türk Devletler Teşkilatı’nın faaliyetleri kültürel ve ekonomik formların ötesinde güvenlik alanında da sürdürülmektedir. Türkistan’da düzenlenen Milli Güvenlik Kurulları toplantısına, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye MGK Genel Sekreterleri katılmıştır.[8] Bu toplantıda bölgesel ve küresel olayların Türk dünyası güvenliğine yansımaları, terörizm, radikalleşme ve kaçakçılık gibi konular üzerinde durulmuştur.[9]
Kasım 2023 Astana Zirvesi’nde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ise KKTC’nin gözlemci statüde, Türkmenistan’ın ise tam üyelik statüsüyle birliğe kabul edilmesinin deklaresi ortak bir yizyon ve güvenlik perspektifinin sağlanmasıyla yakından ilgilidir.[10]
Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattıyla Zengezur Koridoru, Azerbaycan ve Nahçıvan’ın birbirine bağlanmasını üzerinde yeniden durulmuştur. Bu hattın Özbekistan üzerinden Çin’e ulaşması ve Doğu-Batı yönünde etkili bir koridor oluşturması beklenmektedir.
Ukrayna-Rusya Savaşı’nda gündeme gelen koridor savaşları kavramında Türk dünyasına özgü jeopolitik bir güvenlik konsepti geliştirilmiştir.[11]
Bölgesel Sorunlar ve İstihbarat Diplomasisi Bağlamında Türk Devletleri İstihbarat Teşkilatları İş Birliği
Bölge ülkelerinin sınır sorunları kimi zaman sıcak çatışmaya dönüşmüştür. Bu bağlamda Özbekistan ile Kırgızistan arasında gerginlik yaşanmıştır.[12] Geçmiş yıllarda Özbekistan ve Kazakistan arasında gerçekleştirilen görüşmede ise Kırgızistan ve Tacikistan’ın inşa etmekte oldukları barajlar tehdit olarak gösterilmiştir.[13]
Bölgesel çatışmaların önlenmesinde diplomatik istihbaratın önemi olduğu gibi istihbarat diplomasisinin de önemi bulunmaktadır. İstihbarat örgütlerinin bir araya gelmesi ve bazı stratejik tahlillerini paylaşması suni çatışmaların ve demokrasi projelerinin engellenmesinde büyük önem taşıyacaktır.
İstihbarat teşkilatlarının etkinliği aynı zamanda kültürel politikaların da yönlenmesinde etki sağlayacaktır. İstihbarat birimlerinin birincil görevleri kültür çalışmaları olmayabilir ancak gelişmiş istihbarat örgütleri kültürel istihbarat alanında çalışmalar yürütmektedirler.
Bu çalışmaların bir bölümü rakip ya da hasımların kültürel kodlarını analiz etmek üzerine kuruluyken bir bölümü de faaliyet gösterdikleri devletin kültürel yönlendirmesine katkıda bulunmaktır.
Türk Devletleri Teşkilatı’nda Güvenlik ve İstihbarat Stratejilerinin Geleceği
Türk Devletleri Teşkilatı basında genel olarak kültürel nüanslarıyla dikkat çekmiştir. Ancak analistler tarafından üzerinde durulan teknik konulardan birisi istihbarat ve güvenlik konularıdır ve teşkilat bu alanlarda da güçlenmektedir.
Türk devletlerinden müteşekkil bir pakt ve eşgüdümlü güvenlik kompleksi bölgesel ve küresel güçler tarafından hem avantaj hem de dezavantaj olarak kabul edilmektedir. Türk güvenlik yapılanmaları bölgenin denetimi, bölgeye girişin engellenmesi ya da bölgenin paramiliterize edilmesi gibi alanlarda değerlendirilmek istenebilir.
Bu durum; ABD, Çin ve Rusya aralarında stratejik bir satranç savaşının dönmesini getirecektir. Türk Devletler Teşkilatı ve bu teşkilatın güvenlik birimleri, Rusya’ya eklemlenmemeli, Çin’e karşı teslimiyet zayıflığında bulunmamalı ve Anglosakson koçbaşlığına soyunmamalıdır.
Türkiye öncülüğünde NATO ile temas edecek güvenlik kurumları bölgesel askeri modernizasyonu da izleyebilir. Türk devletlerinin yakınlaşmaları ve güvenlik-istihbarat mekanizmalarının temas ve stratejik ilişki seviyelerini artırmalarının küresel ve bölgesel güçler nezdinde algılanışını analiz eden tablo aşağıda sunulmuştur.
Tablo: Türk Devletleri Kompleks Güvenlik Yapılanmaları İttifakının Küresel ve Bölgesel Güçler Nezdinde Algılanış Olasılıkları
[7] Nedim Şener, Türkiye’nin Orta Asya’da FETÖ ile Mücadelesi, Hürriyet, 12 Ekim 2020.
[8] Bu ülkelerde yer alan Milli Güvenlik Kurulları, Devlet Başkanı başkanlığında askerler ve ilgili bakanlardan oluşarak toplanmakta iç ve dış güvenlik üzerine değerlendirmelerde bulunulmaktadır. İkibinli yılların başından itibaren özellikle Avrupa Birliği müzakereleri ve ilerleme raporları tembihiyle Türkiye MGK’sı oldukça sivilleşmiş ve mevcut genel sekreteri ise bu görevi uzun zamandır sürdüren Vali Seyfullah Hacımüftüoğlu’dur.
[9] Meiramgul Kussainova, Türk Devletleri Teşkilatı Milli Güvenlik Konseyleri Başkanları Türkistan’da Toplandı, Anadolu Ajansı, 19 Eylül 2024.
[10] Türkmenistan ve Macaristan gözlemci statüdedir.
[11] Cengiz Tomar, Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi: 21. Yüzyıl Bir Türk Yüzyılı Olabilir mi?, Anadolu Ajansı, 7 Kasım 2023.
[12] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/orta-asya-ulkelerinin-sovyetlerden-miras-sinir-sorunu/2225665
[13] https://www.orsam.org.tr/tr/ozbekistan-in-bolgesel-politikasi-ve-kazakistan/
***
Yazar hakkında
-Milli Savunma
-Asker sivil ilişkileri
-Güvenlik ve istihbaratın dönüşümü
-Politik fütürizm
-Felsefe, Güvenlik Felsefesi
-Demokratik siyasal sistemler
-Savunma ve Harp Sistemleri olarak sıralanabilir.
Görev yaptığı Think Tanklar:
– Sahipkıran Stratejik Araştırmalar Merkezi
-Türkiye Algı Merkezi
-Asimetrik Harple Mücadele Ofisi
Yorumlar