enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
23:08 Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Hatay, İzmir ve Manisa’daki yangınlar kısmen kontrol altına alındı.
22:48 Tunç Soyer’in gözaltına alındığı İzmir’deki yolsuzluk operasyonunda şaşırtan detay! Şikayet eden Cemil Tugay çıktı.
22:34 CHP kurultayıyla ilgili ceza davası: Görevsizlik kararı kaldırıldı
22:30 MİT Başkanı Kalın, Irak’ın kuzeyinde temaslarda bulundu
08:56 Büyük yolsuzluk operasyonu İzmir’e de sıçradı: Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer gözaltına alındı
08:32 TBMM bugün yoğun gündemle haftaya başlıyor
08:15 CHP kurultayı davası ertelendi
07:32 (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturmasında tutuklanan iş insanı Murat Kapki’ye ait iki depoda tarihi eser ele geçirildi
07:26 Uluslararası Sistemde Azerbaycan’ın Jeopolitiği ve Dış Politikasının Temel Öncelikleri
07:21 Bakan Yerlikaya: 50 binin üzerinde vatandaşımız güvenli bölgelere alındı
07:19 İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Hazreti Muhammed’in karikatürünü yayımlayan dergiye adli soruşturma başlatıldı
07:15 Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, “ABD Başkanı Donald Trump, Suriye’ye yaptırımları kaldıracak”
07:05 Muhalefet açığının ürettiği maliyet
07:03 Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK)’nin İstanbul’da “yaz buluşması”
07:00 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “(ABD-İran) Uzlaşma ihtimali var”
06:21 İMMİB-SPD’nin AWARE Projesi Çevrimiçi I. Sektörel Çalıştayı yapılacak.
00:46 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Fuat Sezgin, büyük bir ilim insanıydı
22:00 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Orman yangınlarında sorumluluğu olduğu tespit edilen 31 kişi gözaltına alındı
09:46 Kabine bugün toplanacak
09:41 Gazze kitabı: İsrail’in algı operasyonuna cevap
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Tarihin Yanlış Tarafında Israr Niye?

Tarihin Yanlış Tarafında Israr Niye?
29.12.2024
A+
A-

* Suriye’nin yeni gerçekliğinde Türkiye’nin etkisini artırdığı, uluslararası toplum tarafından her gün yeniden ifade ediliyor.

* Suriye’nin geleceğine yönelik olarak bu yeni jeopolitik dengelenmede Türkiye, rasyonel bir zeminde dış politika perspektifi inşa etmeye çalışıyor.

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency

Türkiye’nin saygın, güvenilir Ankara merkezli bir düşünce Türkiye’nin Doç. Dr. Nebi Miş “AK Parti Hem İç Hem De Küresel Konjonktürü ve  Değişimleri İyi Okuyor, Siyasetini Buna Göre Güncelleyebiliyor”, Söyleşi  Ferhat Pirinççi | Kriter Dergisaygın, güvenilir Ankara merkezli bir düşünce kuruluşu olan SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Genel Koordinatörü ve Siyaset Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Nebi MİŞ, “Tarihin Yanlış Tarafında Israr Niye?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Suriye’nin yeni gerçekliğinde Türkiye’nin etkisini artırdığı, uluslararası toplum tarafından her gün yeniden ifade ediliyor. Suriye’nin geleceğine yönelik olarak bu yeni jeopolitik dengelenmede Türkiye, rasyonel bir zeminde dış politika perspektifi inşa etmeye çalışıyor. Tarihin doğru tarafında durmanın haklılığını Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’nin komşusu ve kardeşi olarak yeni süreci en iyi tahlil eden ülke konumundayız” sözleri ile ifade ediyor.

Bölgesel ve küresel aktörler, Suriye’de rejimin yıkılmasıyla birlikte, yeni bölgesel düzen inşasına yönelik politikalarını güncellemeye çalışıyorlar. Her gün farklı bir ülke temsilcisi Suriye yeni yönetimini Şam’da ziyaret ediyor.

Durum böyle olmasına rağmen, Suriye yeni gerçekliğine uyum sağlamada en fazla güçlük çeken yapıların başında ülkemizin muhalefeti var. CHP’nin başını çektiği muhalefet partileri ve destekçileri, bugüne kadar sürdürdükleri ezberleri terk etmekte zorlanıyorlar.

Siyasal partilerin, sahadaki yeni gerçekliklere ve jeopolitik gelişmelere göre siyasetlerini güncellemesi beklenir. Değişikliğin gerekçesini iyi anlatabilirlerse, mevcudun yanına yeni toplumsal destekleri de ekleyebilirler. Ancak muhalefetin politika pratiği, iktidar ne yaparsa tam karşısında konumlanma olarak şekillendiği için, bu alışkanlığından kolay vazgeçemiyor. Siyaset üretmeyi, “tepki siyaseti” olarak algılıyor.

CHP’nin önüne bir fırsat çıkmıştı. Özgür Özel genel başkan olduktan sonra, dış politika konularında, bir önceki yönetimin hatalarına düşmeyeceğini söylemişti. Hatta bu konuda birkaç ay olumlu çabalar da gösterdi. Ancak, parti içindeki farklı klikleri yönetmenin zorluğunu gördüğü için bu tutumunu sürdüremedi. Suriye’de rejimin devrilme süreci ve sonrasında yaptığı açıklamalarda boşa düştü. Destekleyen medya figürleri bile alaycı bir üslupla kendisini eleştirdi.

Kılıçdaroğlu CHP’si Suriye konusunda tarihin yanlış yerinde konumlanmıştı. CHP, Suriye ve Irak’a asker gönderme tezkeresinin uzatılmasına TBMM’de “hayır” oyu vererek karşı çıktı. Kılıçdaroğlu, Zeytin Dalı Harekâtı sırasında, “YPG bize tehdit değil” dedi, “Afrin merkezine girmenin yanlış olduğunu” söyledi. Yapılan harekâtları ve oluşturulan güvenli bölgeleri, danışmanı olan eski büyükelçi “nüfus mühendisliği” olarak yaftaladı. Suriye’de bir kapasite inşa etmemiş olsaydı, muhalefeti orada koruyan bir politika izlemeseydi bugün durum tamamen Türkiye’nin aleyhine olurdu.

Muhalefetin tüm unsurları, Suriye politikasını yıllarca mülteci karşıtlığına indirgediler. “Suriyeli mülteci almak vatana ihanettir” dediler. Suriyelileri “suç makinesi olarak” tarif ettiler. “Neden ülkeleri için gidip savaşmıyorlar da plajlarda keyif çatıyorlar” diyerek mültecileri hedef gösterdiler. “Türk milletinin rızkıyla beslenen bu tosunlar Taksim’de Suriye bayrağı açıp kafayı çekiyorlar” sözleri ile ırkçılığın en pespaye örneklerini gösterdiler. Seçim beyannamelerinde, Suriyelileri Esad’a teslim etme sözü verdiler.

Bu açıklamaları üzerinden toplumda yükselen mülteci karşıtlığını keyifle izlediler. Seçmenin mültecilere tepkisi yükselirse iktidarın seçmen desteği birkaç puan düşer taktiği ile her türlü manipülasyona başvurdular. Sağlık, eğitim, fatura ve TOKİ ev yardımı gibi seçilmiş başlıklarda manipülatif içerikler üretmekten geri durmadılar.

Şimdi ise, mülteci karşıtlığına yıllarca yaptıkları yatırımın boşa düşeceği endişesine kapıldılar. Buradan elde edecekleri siyasi faydayı yeni söylem setleri oluşturarak gidermenin derdindeler. “Yönetim değiştiğine göre Suriyelilerin ülkemizde ne işleri var” demeye çoktan başladılar.

Muhalefetin geçmişte Suriye politikasında yaptığı yanlışları telafi fırsatı vardı. Örneğin CHP’nin yeni yönetimi, geçmişte yapılan yanlışları sahiplenmeyip Suriye konusunda yeni bir dış politika perspektifi ortaya koyabilirdi. Bunu yapmadılar.

“Erdoğan’ın iç politikada eli güçlenir” endişesi muhalefeti panikletti. En nihayetinde, tepki siyasetinin konforu ile tarihin yanlış tarafında konumlanmada ısrar ediyorlar.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.