SPD Hidropolitik Akademi Direktörü Dursun Yıldız : Hindistan’ın suyu silah olarak kullanması bölgede ve dünyada birçok güvenlik dengesini tehdit eder…
AnasayfaGündemSPD Hidropolitik Akademi Direktörü Dursun Yıldız : Hindistan’ın suyu silah olarak kullanması bölgede ve dünyada birçok güvenlik dengesini tehdit eder…
* Su Politikaları Derneği (SPD) Başkanı ve Hidropolitik Akademi Direktörü Dursun Yıldız, Hindistan’ın suyu silah olarak kullanmasının bölgede ve dünyada birçok güvenlik dengesini tehdit ettiğine dikkat çekti.
* Dursun Yıldız’ın yazısının detayı!…
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Dursun YILDIZ, Su Politikaları Derneği (SPD) Başkanı ve Hidropolitik Akademi Direktörü
ANKARA, 06 MAYIS 2025 – Keşmir’deki Pahalgam turizm beldesinde 22 Nisan’da silahlı kişilerin düzenlediği saldırıdan bu yana iki ülke arasında sınırda 11. kez çatışma yaşandı. Saldırıda hayatını kaybedenlerin ardından Hindistan, Pakistan’a yönelik çeşitli diplomatik ve ticari yaptırımlar uygulamaya başladı.
Gerilim önce su hukuku üzerinden stratejik savaş ile başladı ancak;
1960’ta imzalanan İndus Suları Anlaşması’nı beklemeye alan Yeni Delhi yönetimi, Chenab Nehri üzerindeki Baglihar Barajı’ndan ve Salal Barajından Pakistan’a giden su akışını durdurdu.
Hindistan, Cammu Keşmir’de yaşanan son terör saldırısının ardından Chenab Nehri üzerindeki iki barajda temizlik yapılacağı ileri sürülerek Pakistan’a su akışını kesti.
Hint basını, Yeni Delhi yönetiminin bu kararı, iki ülke arasında su paylaşımını düzenleyen 1960 tarihli İndus Suları Anlaşmasının askıya alınmasının ardından uygulamaya koyduğunu yazdı.
BAGLİHAR VE SALAL BARAJLARINDA ENERJİ ÜRETİMİ DURDURULDU
Hindistan’ın, Jammu ve Keşmir’deki Çenab Nehri üzerinde bulunan iki büyük hidroelektrik projesi olan Salal ve Baglihar barajlarında sürüntü malzemesi temizleme operasyonu başlattığı bildirildi.Bu nedenle Pakistan’a su akışının durduğu ve nehirde su seviyesinin düşmeye başladığı bildirildi.
Basında yer alan haberlerde Yeni Delhi’nin Jhelum Nehri üzerindeki Kishanganga Barajından da su akışını kesmeyi planladığı öne sürüldü.
Baglihar Barajının proje karaktersitikleri
Baglihar Barajı 143 m yüksekliğinde 317 m kret uzunluğunda toplam depolama kapasitesi 395 milyon m3 olan enerji amaçlı bir beton ağırlık barajıdır. Barajın rezervuarının büyük bölümü sürüntü malzemesi toplanması için ayrılmış olup aktif depolama kapasitesi 32,5 milyon m3 tür. Barajın santralinin kurulu gücü 900 MW’dır. Barajdan taşkın zamanında su boşlatmak için 16500 m3/s lik bir deşarj savağı mevcuttur. Bu kapasite nehrin maksimum taşkın debisinin çok yüksek olduğunu ve bu su kontrolsüz boşaltıldığında akışaşağısındaki Pakistan’a büyük zarar verilebileceğini ortaya koymaktadır.
Baraj bu haliyle Chenab Nehrinden gelen akımın büyük bölümünü kontrol etme olanağına sahiptir.Baglihar Barajı gerek proje aşamasında gerekse rezervuarının ilk doldurulması sürecinde Pakistan’ın şiddetli itirazlarına konu olmuştur. Pakistan konuyu Dünya Bankası’nada iletmiştir. Ancak bir uzlaşma sağlanamadan barajın inşaatı tamamlanmıştır.
Baraj 1999’da inşaat başladıktan sonra Pakistan, Baglihar projesinin tasarım parametrelerinin 1960 tarihli Indus Su Anlaşması’nı ihlal ettiğini ileri sürerek itiraz etmiştir. Anlaşma, Hindistan’ın Chenab Nehri de dahil olmak üzere Indus Nehri sisteminin üç batı nehrini kısıtlı şekillerde kullanmasını öngörüyor. Hindistan, yalnızca sınırlı rezervuar kapasitesi olan ve uygun enerji üretimi için sınırlı kontrole sahip nehir kanal santralleri enerji projeleri kurabilecektir.Ancak bu hükümden yararlanan Hindistan, Pakistan’ın itiraz ettiği büyük kapasiteli baraj projeleri planlamış ve uygulamıştır.
Pakistan Baglihar ve Kishanganga Hidroelektrik Santralleri projelerinin tasarım kriterlerine itiraz etmiş ancak bir sonuç alamamıştır. Bunların makul enerji üretimi için değil, suyun kontrolü konusunda büyük bir avantaj kazanmaya yönelik olduğunu , böylece Hindistan’a siyasi gerginlik veya savaş zamanlarında stratejik bir üstünlük sağlayacağını ileri sürmüştür.
Salal Barajı ise 113 metre yüksekliğinde 487 m kret uzunluğunda Kaya dolgu-Beton baraj olup yapımı 1986 yılında tamamlanmıştır. Baraj 280 milyon m3 su biriktirme hacmine sahiptir. Barajın 690 MW’lık kurulu güce sahip Hidroelektrik santralleri bulunmaktadır. Salal Barajı’nın taşkın durumunda aşağıya bırakacağı maksimum debisi Baglihar Barajı gibi çok yüksek olup 22500 m3/s dir.
Bugün Hindistan bu barajların rezervuarında toplanmış olan sürüntü malzemesini temizleyeceğini gerekçe göstererek su akışını durduracağını açıklamıştır. Bu durumda Pakistan’ın geçmişteki itirazının haklı olduğu ortaya çıkmaktadır. Hindistan’ın bu hamleleri İndus Su Antlaşmasına tekrar geri dönülmesini zorlaştıracak hamlelerdir.
Barajlarda biriken su aniden bırakılırsa Pakistan büyük taşkın yaşar
Chenab Nehri üzerindeki Baglihar Barajı’nda ve Salal Barajında sediment temizliği yapılması için dipsavaklardan temizlik için tortu ile birlikte kısıtlı su bırakılması ve Barajların enerji santrallerinin çalışmaması gerekir. Baraja giren ve 900 MW ve 690 MW gücündeki santrallerden türbinlenmeyen su baraj rezervuarında birikecektir. Bu suyun bir süre sonra Baraj kapakları açılarak kontrolsüz bir şekilde aşağıya bırakılması gerekebilir. Bu durum Pakistan’da büyük taşkınlar yaratabilir. Her iki barj da bu suyu biriktirerek daha sonra çok büyük debileri aşağıya bırakacak kapasiteye sahiptir.
Suyun silah olarak kullanılması bütün dengeleri bozacak sonuçlar doğurur.
Bugün Hindistan bu barajın rezervuarında toplanmış olan sürüntü malzemesini temizleyeceğini gerekçe göstererek su akışını durduracağını açıklamıştır.Yazılı basına göre, Pakistan’a yönelik baskıyı daha da artırmak amacıyla Jhelum Nehri üzerindeki Kishanganga Barajı’nda da benzer bir eylem planlanmaktadır.
Bu hamleler Pakistan’ın bu barajlara yönelik geçmişteki itirazlarının haklı olduğunu ortaya koymaktadır. Hindistan uluslararası antlaşma hukuku üzerinden başlattığı stratejik hamleyi su kaynağına yöneltmiştir. Bu durum Hindistan’ın su paylaşım işbirliğini siyasi ve askeri gerginliklerden izole etme geleneğini bozmuş ve su gerilimini arttırmıştır. Su konusunda antlaşma hükümleri dışına çıkılması bölgedeki birçok sınıraşan nehrinde suyun güvenlikleştirilmesine ve silah olarak kullanılmasına neden olacaktır. Bu da büyük oranda sınıraşan sulara bağlı olan ülkelerin ve bölgenin güvenlik ve ekonomik stabilitesini doğrudan etkileyecektir. Bölgede gelecekte yaşanabilecek su sıkıntısı için şimdiden su stratejileri savaşı başlatılmıştır. Su kaynakları Hindistan tarafından Keşmir sorununda mevzi kazanmak ve hakimiyet alanını genişletmek üzere kullanılmaya çalışılmaktadır. Ancak Pakistan’ın su üzerinden bir savaşa zorlanmasının Pakistan için su konusunda pratik bir faydasının olmayacağı görülmelidir. Ayrıca Hindistan’ın suyu silah olarak kullanması bölgede ve dünyada birçok güvenlik dengesini tehdit edecektir. Bu nedenle BM Güvenlik Konseyi iki ülke arasındaki gerilimin azaltılması ve su kaynaklarının bir savaş silahı olarak kullanılmamasına yönelik hızlı bir şekilde inisiyatif almalıdır.
***
Yazar hakkında
Araştırmacı Yazar ve Akademisyen Dursun YILDIZ
Su Politikaları Derneği Kurucu Üyesi ve Başkanı, Su Politikaları Uzmanı, Akademisyen, İnşaat Mühendisi.
1958 yılında Samsun’da doğdu. İTÜ İnşaat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Devlet Su İşleri’nde çalışmaya başladı, kurumun çeşitli daire başkanlıklarında yöneticilik yaptı. Bu süre içinde Hollanda’da Uluslararası Hidrolik Enstitüsü’nde 1 yıl lisans sonrası, ABD’de ise 3 aylık uygulama eğitimleri aldı. Daha sonra Hacettepe Üniversitesi Hidropolitik ve Stratejik Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde Su Politikaları alanında Yüksek Lisans çalışmasını tamamladı. Bu arada Ankara Üniversitesi ATAUM’da AB Uzmanlığı ve Uluslararası İlişkiler Uzmanlık diploma eğitimlerini de tamamladı. Yıldız DSİ’de çalıştığı süre boyunca üniversitelerde de ders verdi.
Su ve Toprak Yönetimi, Su Güvenliği, Su Sorunları, Orta Asya Suları, Orta Doğu Suları, Su Savaşları gibi konularda 15 adet kitabı ve çok sayıda rapor ve uluslararası dergilerde yayınlanmış makalesi var. TEMA Bilim Kurulu üyesi olan Yıldız, Uluslararası Su Yönetimi ve Diplomasisi dergisinin editörlüğünü yapıyor ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün Uluslararası Su Kaynakları Bölümü’nde Su Politikaları dersi veriyor.
İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, iktidarın Rusya’ya bağımlı enerji politikalarını eleştirerek, “Sayın Cumhurbaşkanının Putin’le şahsi kader dayanışması içinde olması Türkiye’nin enerji mimarisini, enerji güvenliğini şekillendirmemelidir.” ifadelerini kullandı.Uluslararası Haber Ajansı (UHA)’nın haberine göre, İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, Enerji Bakanlığı bütçesinin Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmelerinde söz...
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Kalite ve Verimlilik Kulübü tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen ‘Yıldız İş Dünyası Ödülleri’ YTÜ Davutpaşa Kampüsü Tarihi Hamam’da gerçekleşen ödül töreni ile açıklandı. TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency TÜHA Haber’den Gazeteci Ata Ulaş Dağlıoğlu’nun haberine göre, Yıldız Teknik Üniversitesi iş ve kariyer kulübü olan...
* Türk vatandaşları, 10 Yunan adasına yapacakları seyahatlerde kapıda tek girişli ve 7 gün geçerli vize ile seyahat edebilecek. * Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, uygulamaya yönelik çalışmaların Avrupa Birliği Komisyonu’nca onaylandığını açıkladı. TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency TÜHA Haber’in ‘TRT Haber, DHA’ kaynaklı haberine göre, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü...
ANKARA,İSTANBUL-TÜHA HABER / Rusya, NATO’nun casusluk suçlamasıyla sekiz diplomatını ihraç etmesi üzerine 18 Ekim itibariyle ittifaktaki diplomatik faaliyetlerini durduracağını açıkladı. Rusya ile NATO arasındaki 1997 tarihli Roma Bildirisi’yle ilk kez kabul edilmiş olan NATO – Rusya ortaklık mutabakatı 2002 yılında güncellenerek ilişkilerde sıcak dönem başlamıştı. Soğuk Savaş dönemini, Varşova Paktı...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) geçirdiği 18 günün ardından Türkiye’nin insanlı ilk uzay bilim misyonunu tamamlayarak dünyaya iniş yapan Alper Gezeravcı ile telefonda görüştü. TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin insanlı ilk misyonunu icra ederek ABD’de görev sonu bulunması gereken noktaya döndüğü bilgisini paylaşan...
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara’da bir suikast sonucu hayatını kaybeden Sinan Ateş’in vefatının üzerinden geçen 61 güne rağmen hâlâ cinayetin asıl sorumlularının ortaya çıkmadığını belirterek 14 Mayıs’a kadar her konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Sinan Ateş’in katillerinin kim olduğunu soracağını söyledi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup...