Siber Suçlar ve Yapay Zekanın 2024 yılında dünyaya maliyeti 9.5 trilyon Amerikan doları
Günaydın! Bugün günlerden 25 Kasım Pazartesi.. Verilerimiz bize ait her türlü bilgiyi kapsayabiliyor. Bu bilgiler bizim biz olduğumuzu doğruluyor. Bireysel yapabileceğimiz işlemlerin kapasitesi arttıkça bu tür suçlara maruz kalma riskimiz de artıyor. –Fatmanur Aslan-
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Fatmanur Aslan, Avukat
Konuk Yazar ve ÖZBEY Hukuk Danışmanı Av. Fatmanur ASLAN, kaleme aldığı “Siber Suçlar ve Yapay Zekanın 2024 yılında dünyaya maliyeti 9.5 trilyon Amerikan doları” başlıklı yazısında, Teknolojinin bireyin sisteme dahil olmasını kolaylaştırmasıyla birlikte bedenimiz dahil olmadan verilemizle suç işlendiğine dikkat çekiyor.
Av. Fatmanur ASLAN, kaleme aldığı “Siber Suçlar ve Yapay Zekanın 2024 yılında dünyaya maliyeti 9.5 trilyon Amerikan doları” başlıklı yazısının detayı şöyle:
İnsanın bedeni karşılığının, teknolojik hali diyorum ben ‘avatarı‘ daha değerli olabiliyor. Çünkü ben iyiniyetli yaşayan bir bireysem bile insan olarak varlığımın karşılığı olan dijital varlığım yani ‘avatar’ım suç işleyebiliyor.
Avatarımı oluşturan verilerimin kötü niyetli kullanılması işlemin tamamlanması için yeterli oluyor. Avatarımda saklı olan bilgilerim ele geçirilirse yetkilerim kötüye kullanılabiliyor.
Mesela bugün şu an ofisimde toplantı yaparken, avatarımın gizli verilerinin bütünlüğünün bozulması ya da yetkisiz veya kötü niyetli yetkililerin eline geçtiğinde ne yapacağını ben kontrol edemiyorum. En yaygın örnek instagram üzerinden arkadaşlarından para isteyen dolandırıcılardır. Zaaflarımızı, aşağı yukarı neyi, neden ve nasıl talep edeceğimizi insani kapasitede bilgi ile öngören dolandırıcılarımız vardı. Ancak yapay zeka ile birlikte veri suçları sihirli anneme döndü.
Örneğin banka ile yaptığınız rutin ses kayıtlarınızın bir şekilde kötülerin eline geçti. Sizin bankaya ‘evet, onaylıyorum‘ dediğiniz ses kaydınız başınıza bela olabiliyor.
Islak imzadan sonra hayatımıza giren ve bizim biz olduğumuzu doğrulayan kişisel verilerimiz daha çeşitli depolandıkça saklayabildiğimiz verilerimiz sınırlanır oldu.
Bu teknolojinin suçu değil ama lütfen suçlayıcı olmamaya dikkat edelim. Google asistana görevler verip hayatımızı kolaylaştıran da biziz. Bu yalnızca insanoğlunun suç işlemenin her yolunu bir şekilde bulma hikayesidir. Bize düşen ise kendimizi koruyacak kadar bilgi sahibi olmaktır. Bilgimiz artarsa korkularımız azalır.
Kişisel veriler ile ilgili toplumsal farkındalığımız arttığını düşünüyorum. Ancak farkındalığımız artarken suç işleme şekilleri de değişiyor. Instagram hesabımızı çalan dolandırıcı ile konuşan arkadaşımızın bizimle konuştuğunu düşünmesi gibi, yüzümüz, sesimiz taklit edilerek kimlik sahteciliği suçları işlenmektedir. Bu suçlara bir kaç örnek vermek istiyorum.
Deepfake ve Kimlik Sahteciliği
Deepfake teknolojisi, özellikle son birkaç yılda, dijital sahtekarlığın en güçlü araçlarından biri haline geldi. Deepfake, insanların yüzlerini ve seslerini taklit eden, yapay zeka destekli video ve ses oluşturma teknolojisidir. Bu teknoloji, dolandırıcılar tarafından kimlik hırsızlığı, finansal dolandırıcılık ve yalan haber yaymagibi suçlarda kullanıldı.
Yapay Zeka Destekli Phishing (Oltalama) Saldırıları
Yapay zeka, phishing saldırıları için daha zeki ve kişiselleştirilmiş mesajlar oluşturmak amacıyla kullanılabiliyor. YZ, hedefin çevrimiçi davranışlarını analiz edip, ona özel phishing e-postaları veya sahte mesajlar oluşturabiliyor. Bu saldırılar, özellikle finansal bilgileri çalmak amacıyla daha etkili hale geliyor. AI tabanlı otomatik sistemler, kurumsal e-postaları ve içeriklerini taklit ederek daha başarılı oltalama saldırıları düzenleyebiliyor. Bu tür dolandırıcılıklar, şirketlerin güvenlik protokollerini aşabiliyor.
Yapay Zeka ile Kripto Para Dolandırıcılıkları
Kripto para dünyasında da YZ’nin kullanımı artıyor. Özellikle “pump and dump” (şişirme ve boşaltma) türü dolandırıcılıkların arkasında yapay zeka algoritmaları kullanılabiliyor. Bu algoritmalar, bir kripto paranın değerini yapay olarak artırarak, belirli bir noktada dolandırıcıların parayı boşaltmasına olanak tanıyor. Yapay zeka algoritmaları kullanılarak, belirli kripto para birimlerinin fiyatlarını hızla yükseltip, sonra çökertmek mümkün oluyor. Bu durum, yatırımcıları büyük kayıplara uğratıyor.
YZ Tabanlı Sahte Yatırım Platformları
Yatırım dünyasında, dolandırıcılar, yapay zeka destekli sahte yatırım platformları oluşturarak yatırımcılara güven aşılıyorlar. Bu platformlar genellikle çok iyi tasarlanmış kullanıcı arayüzleri ve yapay zeka destekli piyasa analiz araçları sunuyor. Ancak, sonunda yatırımcıların parasını çalmak amacıyla kurulmuşlar. Bazı dolandırıcılar, kripto para veya forex piyasalarında ticaret yapan sahte robotlar kurarak, bu robotların “akıllı” olduğunu iddia edip yatırımcıları cezbetmeye çalıştılar. Bu robotlar, yatırımcılara yüksek getiri vaat ederek, sonunda tüm fonları çalmaktadır.
Yapay Zeka Destekli Sahtecilik ve Veri Manipülasyonu
YZ, finansal verileri manipüle etmek ve sahte raporlar oluşturmak için de kullanılabiliyor. Özellikle büyük finansal kurumlar veya şirketler, veri manipülasyonu yaparak yatırımcılara yanıltıcı bilgi sunabiliyorlar. Bir şirketin yapay zeka destekli yazılım kullanarak, kendi finansal raporlarını sahtecilikle manipüle etmesi ve yatırımcıları yanıltması söz konusu olabiliyor. Bu tür dolandırıcılıklar, özellikle borsa manipülasyonu yapabilen kişiler tarafından gerçekleştirilebiliyor.
Statista’nın verilerine göre dünya’ya zararı 9.22 trilyon ABD Doları olan bu suçların varlığını engelleyemiyoruz. 2018 verilerine göre bu suçların maliyetinin nerdeyse 10 kat artmış olması demekse gelişen teknolojilerde kullanılan yegane ürünün biz olduğumuz doğrusudur. Hani reklam izleyip bedava ürün elde ediyoruz ya oraya dikkatimizi satıyoruz. Biz gördüğümüz zaman, izleyici sayısı artıyor. İzleyici arttıkça dijital ürün daha fazla kullanıcı tarafından kullanıldığı için ürün değerli hale geliyor. Ürün bizken bizim dikkatimizi satın alarak bizim üzerimizden para kazanan kocaman bir sistem. Bu sistemi kendi konforumuzu artıracak şekilde kullanmak ise bize bağlı. Sistemin hikayesi oyun şirketlerinden başlasa da sosyal hayatta karşımıza ses verilerimizin güvenlik sebebiyle kaydı, görüntü kayıtlarımızın alınması gibi veriler artık yapay zeka tarafından işlenerek avatarımız taklit edilebiliyor. Avatarımız dijital ortamda işlemler çıkarıyor.
Örneğin 2019’da bir CEO’nun sesini taklit etmek için deepfake kullanılarak, bir şirketin yöneticisine sahte bir telefonla para transferi yaptırılmıştı. Dolandırıcılar, yapay zeka ile CEO’nun sesini taklit ederek, şirketin 243.000 dolarını çalmışlardı. Bu tür örneklerin yaygınlaştırmasını kolaylaştıran değerli verilerimizi korumak ise asli vazifelerimizdendir.