Salgının Ekonomik Belirtileri


TÜHA HABER / SETA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Nurullah Gür, “Virüs, konutlardaki hareketliliği artırıp, işyerlerindekini azalttı. İzolasyon, ekonomik aktiviteyi negatif etkiliyor. Çözüm için ilk başta maliye politikaları devreye girdi, bu hafta da para politikası muslukları açıldı”ğını söylüyor.


Nurullah Gür, Google’n, virüsten ötürü insanların farklı mekanlara gerçekleştirdiklerini ziyaretlerin sayısının ve buralarda geçirdikleri sürelerdeki değişime yönelik ülke bazında raporların açıkladığına dikkat çekiyor.
Raporların, Google Harita uygulaması üzerinden alınan anonimleştirilmiş veriler kullanılarak oluşturulduğunun altını çizen Gür, “Türkiye’de 29 Mart gününde referans dönem rakamlarına (3 Ocak – 6 Şubat dönemini kapsayan medyan değer) kıyasla, konutlardaki hareketlilik yüzde 17 artarken, iş yerlerindeki hareketlilik yüzde 45 azalmış” olduğunu belirtiyor.
Araştırmacı Nurullah Gür, Halk sağlığı için alınması gereken sosyal izolasyon önlemlerinin, ekonomik aktiviteyi negatif etkilediğini belirtiyor, İSO tarafından açıklanan imalat PMI rakamının, martta 48,1’e gerileyerek ekonomik aktivitenin canlılığı için eşik değer olarak kabul edilen 50’nin altına indiğini,. MÜSİAD tarafından oluşturulan SAMEKS Hizmet Sektörü Endeksinin ise, 11,1 puan düşerek 39,6 seviyesine gerilediğini, İhracatın ise martta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,8 azaldığına vurgu yapıyor.
Ekonomik maliyeti asgari seviyelerde tutmak için ilk etapta maliye politikaları devreye girdiğini hatırlatan Gür, bu hafta ise para politikasının musluklarının açıldığını, TCMB parasal gevşeme adımlarıyla reel sektöre, ihracatçılara, bankalara ve İşsizlik Sigortası Fonu’na likidite vermeye başladığını ifade ediyor.
Nurullah Gür, “bu süreçte şirketleri ve istihdamı ayakta tutmada ne derece başarılı olursak, virüs krizinden hem üretim hem de talep anlamında çıkışımız o kadar hızlı olur” diyor.

SOSYAL SERMAYEMİZİ KULLANMA VAKTI
SETA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Nurullah Gür, şöyle devam ediyor:
“Devletler kriz dönemlerinde bütün kurumlarıyla vatandaşlarına ve reel sektöre destek olmaya çalışırlar. Bu, devletin asli görevlerinden bir tanesidir. Ancak, böylesi büyük kriz dönemlerinde kamu desteğinden fazlası gerekebilir. Hem maddi hem de manevi olarak. Toplumlar zor zamanların üstesinden gelmek için dayanışma, iş birliği ve güven duygusunun üzerinde yükselen sosyal sermayeye de ihtiyaç duyarlar. Bilimsel çalışmalar, sosyal sermayesi güçlü olan toplumların krizlerin üstesinden gelmede daha başarılı olduklarını gözler önüne seriyor. İmkanı olanların böylesi günlerde ihtiyaç sahiplerine el uzatması, bir grubu toplum yapan temel ögedir. Sosyal sermaye aracılığıyla sağlanan destekler, kamu desteğinin ikamesi değil tamamlayıcısıdır. Bu bağlamda, Milli Dayanışma Kampanyası’na yönelik eleştirileri anlamak gerçekten güç.”
***
Virüssabun ve inovasyon
“İnovasyon denince akıllara; robotlar, akıllı telefonlar, otomobiller ve sosyal medya uygulamaları geliyor. Çoğu insanın aklına sabun, kanalizasyon, röntgen, solunum cihazı veya buzdolabı gelmez. İşin aslına bakarsanız, insan hayatının ortalamada 20-25 yıl artmasını sağlayan ve bizleri daha verimli bireyler yapan bu ve benzeri tarzdaki şeylerdir gerçek inovasyonlar. Dünya genelinde insanların paralarını, çalışanların beşeri sermayesini ve şirketlerin Ar-Ge yatırımlarını daha çok nereye harcadıklarını düşünelim. Kaynaklarımızın çoğunu, verimi ve faydası düşük alanlara harcıyoruz. Beş yıl önceki akıllı telefonunuzla şu an kullandığınız modeli kıyaslayın. Veya bir önceki arabanızla şimdikini. Yeniler, hayatımıza konfor katıyor olabilir. Ancak, faydalı etkileri oldukça sınırlı. Fotoğrafları bir tık daha canlı çekmeyi veya araçlardaki dijital göstergeleri ne kadar yenilikten sayabiliriz. Bunlar makyajlı inovasyonlar. Bu sektörlerdeki şirketleri ve onların çalışmalarını tabi ki değersiz görmüyorum. Ancak, otomotiv, yazılım ve teknoloji ekipmanları gibi Ar-Ge yoğun sektörlerde toplumsal açıdan daha faydalı inovasyonların ortaya çıkabileceği de bir gerçek.
Dört ay öncesinde kimsenin umursamadığı solunum cihazları, bugün hızla ve yüksek sayılarda üretilmeye çalışılıyor. Makyajlı olanlardan ziyade gerçek inovasyonlara ihtiyacımız var. Virüs bu gerçeği acı bir şekilde yüzümüze vurdu. Umarım bu uyarı bizi kendimize getirir ve insanoğlu için daha büyük yıkımlara neden olabilecek iklim değişikliği gibi sorunlarla mücadele etmeye daha fazla kaynak ayırırız.”
HABER : Ataner YÜCE
[TÜHA Haber Ajansı, 07 Nisan 2020]