Rehberini kaybeden idealini de kaybeder!

KAYSERİ – TÜHA HABER / Henüz 20’li yaşlarda Prof. Dr. Osman Turan Hoca’nın yönettiği Türk Yurdu” Dergisi’nde şiirlerimle yer almam küçümsenecek bir olay değildi. Biz edebi hayata bu dergilerin sayfalarında başladık. Hatta bununla da yetinmedim, 1972’de İstanbul’a gittiğimde ilk ziyaret ettiğim yer, Osman Turan Hoca’nın kurduğu ‘Turan Neşriyat Yurdu’ oldu. Oradan, benim ufkumu zenginleştiren, o muhteşem eserlerini aldım. Sohbetinde bulundum. Bana çok ilginç şeyler anlattı, irade eğitimim için onun söyledikleri besleyici rehberim oldu:




Korkunç bir manevi ve ruhsal çöküntüye uğradığımız son yıllarda, yeni neslin rehber isimlerden uzaklaşan felaketine bu anlatılanlar acaba bir çare olur mu, diye düşündüm. Çünkü karakter oluşumumda bu tür büyük insanların çok önemli payı vardır.
Osman Turan Hoca, böylesi acımasız bir kıyıma uğramasına ve dışlanış olmasına rağmen Türk Ocağı’nda ve Yeni İstanbul Gazetesi’ndeki Başyazarlık hizmetini sürdürdü. Yanından ayrılırken, genç bir üniversite öğrencisi olarak koltuğumun altına aldığım “Selçuklular Tarihi ve Türk-İslam Medeniyeti, Türk Cihan Hâkimiyeti Mef-kûresi Tarihi, Selçuklular Zamanında Türkiye, Selçuklular ve İslamiyet” adlı eserleriyle sanki bir define bulmuş insanın heyecanı içindeydim.

17 Ocak 1978’de vefat eden Prof. Dr. Osman Turan Hoca’ya Yüce Allah’tan rahmet diliyorum.
Muhsin İlyas SUBAŞ
[TÜHA Haber Ajansı, 12 Şubat 2022]
Yorumlar