enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Rapor I Ölümcül Algoritmalar I Modern Savaş ve Yapay Zeka’nin Askeri Kullanım Alanları

Rapor I Ölümcül Algoritmalar I Modern Savaş ve Yapay Zeka’nin Askeri Kullanım Alanları
29.11.2024
A+
A-

* İsrail özellikle 7 Ekim 2023 sonrasında Filistin’e yönelik geniş çaplı saldırılarında YZ teknolojilerini yoğun bir şekilde devreye sokmuştur.

* Bu operasyonlar sırasında sivil kayıpların “yan hasar” olarak kabul edilmesi ve hedef tespitlerinde sivil alanların göz ardı edilmesi uluslararası savaş hukukunun temel ilkelerini ihlal etmektedir.

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency

 

Türkiye’nin saygın ve güvenilir, Ankara merkezli bir düşünce kuruluşu olan (SETA) Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’dan Araştırmacı Sibel DÜZ ve Muhammed Sefa KOÇAKOĞLU tarafından, “Ölümcül Algoritmalar | Gazze Savaşında Yapay Zekanın Yıkıcı Rolü” başlığı altında hazırlanan raporun bugünkü bölümünde de “Modern Savaş ve YZ’nin Askeri Kullanım Alanları“nı ele alıyor.

YZ, 2012’de geliştirilen AlexNet ve 2016’da geliştirilen AlphaGo modelleriyle aynı yıllarda transistör teknolojisinin güçlenmesi sayesinde çok hızlı bir gelişim sürecine girmiştir.

Birçok öncü teknolojinin ortaya çıkması ve gelişiminde olduğu gibi YZ de güvenlik ve askeri sistemlerin gelişimiyle paralel ve birlikte ilerlemektedir.

Katlanarak gelişen YZ bu bağlamda askeri strateji ve savaş teknolojilerinde çığır açıcı bir dönüşüme neden olarak modern savaşın doğasını yeniden şekillendirmektedir. Savaşın daha uzak (remote warfare) ve insansız hale gelmesiyle birlikte YZ’nin sunduğu olanaklar askeri operasyonların her aşamasına entegre edilmektedir.

Otonom silah sistemleri, insansız araçlar, gözetleme ve istihbarat sistemleri ile siber savaş teknolojileri YZ’nin modern savaşı şekillendirdiği en önemli bileşenler arasında yer almaktadır. Elbette YZ yarışı hem büyük devletler hem de özelde şirketler arasındaki rekabeti hızlandırmakta ve bu rekabet devletler arası silahlanma stratejilerine de yansımaktadır.

YZ’nin birçok sisteme entegre edilmesi amacıyla çeşitli alanlarda çalışmalar yapılmaktadır. En alt mimari katmanda bir hedefi takip eden füze güdüm algoritmalarından tüm bir çatışma bölgesini analiz eden karar sistemlerine kadar çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Ancak günümüzde en dikkat çekici askeri kullanım
alanlarından biri otonom silah sistemleridir.

Bu sistemler insan müdahalesi olmaksızın hedef tespiti ve imhası gibi kritik görevleri yerine getirebilirken savaş alanında karar verme süreçlerinde YZ’ye dayanan sistemlerin kullanımı giderek artmaktadır.

Tamamen YZ kararlarına dayanan tam otonom sistemlerin kullanımı resmi olarak kesin seviyede doğrulanmamış olsa da bu sistemlerin teknik olarak mümkün olduğu ve bazı ülkeler tarafından geliştirildiği bilinmektedir. Özellikle ABD, Çin ve Rusya gibi ülkeler büyük yatırımlar yaparak bu alana ciddi bütçeler ayırmaktadır.

ABD ve Çin’in bu konudaki stratejik pozisyonları bu duruma dayanak olarak gösterilebilir: ABD Kongresi tarafından kabul edilen ve
Başkan Joe Biden tarafından 22 Aralık 2023’te onaylanan 2024 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası (NDAA) ABD’nin 2024 savunma bütçesi için 886 milyar dolar ayırmıştır.

Bu yasada Kongre Araştırma Servisi tarafından hazırlanan ve en son 2020’de güncellenen “Yapay Zeka ve Ulusal Güvenlik” başlıklı 43 sayfalık rapora yapılan gönderme son derece önemlidir.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu (Chinese People’s Liberation Army, PLA) araştırmacıları da YZ, güvenlik ve silah sistemleriyle ilgili kapsamlı araştırmalar yürütmektedir.

Bu bağlamda füze sistemlerinden elektronik harbe kadar çeşitli alanlarda ciddi çalışmalar yapılmaktadır. YZ’nin savaş alanında sunduğu bir diğer önemli avantaj veri analitiği ve istihbarat toplama süreçlerindeki devrimsel değişikliktir.

YZ, büyük veri setlerini analiz ederek tehditlerin tespit edilmesini hızlandırır ve bu süreçlerde insan hatasını minimize eder. Ancak bu teknolojilerin savaş alanındaki kullanımı yalnızca fiziksel çatışma bölgelerinde değil aynı zamanda siber savaş, sosyal medya, propaganda ve dezenformasyon/malenformasyon için de gerçekleşmektedir.

YZ’nin savaş sahasında kullanımı ve bu alandaki çalışmalar büyük şirketlerin projelerinde de görülmektedir. ABD Savunma Bakanlığının 2017’de başlattığı ve YZ’yi askeri operasyonlara entegre etmeyi amaçlayan “Project Maven” adlı proje özellikle İHA’ların çektiği büyük miktarda görüntü verisinin hızlı ve etkili bir şekilde analiz edilmesini hedeflemiştir.

YZ algoritmaları görüntüleri tarayarak şüpheli aktiviteleri ve nesneleri tespit etmekte, böylece güvenlik güçlerinin karar süreçlerini hızlandırmayı amaçlamaktadır. Bu projede Google’dan ciddi destek alınmıştır. 2018’de Google çalışanları projede çalışmayı açıkça protesto etmiştir.

Google yalnızca İHA’larla çekilen görüntülerin analizini otomatikleştirmeye yardımcı olduğunu ileri sürse de çalışanlar, CEO Sundar Pichai’ye Google’ın “savaş işinde olmaması gerektiğini” belirten açık bir mektup göndermiştir.

ABD, drone saldırılarında kill list adı verilen hedef listelerini algoritmalar ve büyük veri analizlerine dayanan YZ yöntemleriyle yok etmektedir. Örneğin signature strikes adı verilen uygulama kapsamında Pakistan ve Yemen gibi ülkelerde belirli şüpheli davranış kalıplarına uyan kişiler doğrudan hedef alınmaktadır. Ancak bu yaklaşımla veri doğruluğu eksikliklerinden kaynaklanan sivil ölümler önemli bir risk oluşturmaktadır.

Uzak savaşın sunduğu avantajlar kadar dezavantajları da bulunmaktadır. Özellikle otonom sistemlerin kullanımında insan kontrolünün azalması savaş etiği ve sivil zararlar konusunda önemli sorunlara yol açmaktadır.

Sivil kayıpların izlenmesi ve bu kayıpların önlenmesi uzak savaşlarda büyük bir zorluk teşkil etmektedir. Aynı zamanda demokratik denetim mekanizmalarının bu tarz operasyonlar üzerinde yetersiz kalması da kamuoyunun savaşa katılımını ve şeffaflığı azaltmaktadır.

Bu yöntemlerin bir yandan hızlı çözüm sunması beklenirken diğer yandan insan hakları ihlalleri ve hesap verebilirlik eksikliği gibi derin etik kaygılar doğurduğu göz ardı edilmemelidir. (devam edecek-İSRAİL’İN YZ TABANLI SAVUNMA VE GÖZETLEME SİSTEMLERİ)

***

Yazar hakkında

Türkiye'nin PKK ile Mücadelesi: 2023'teki Gelişmeler ve 2024'ten Beklentiler - SİBEL DÜZ

SİBEL DÜZ
Lisans eğitimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde tamamlamış ve 2014’te SETA Vakfı’nda araştırma asistanı olarak kariyerine başlamıştır. Halihazırda 2019’da faaliyete geçirilen kapsamlı bir veri tabanı ve web portalı olan Terörizm Analiz Platformu’nun (TAP) proje koordinatörlüğünü yürütmektedir. 2021’den itibaren SETA’da araştırmacı olarak çalışan Sibel Düz, “The Ascension of Turkey as a Drone Power: History, Strategy, and Geopolitical Implications”, “Unpacking the Debate on Turkish Drones” ve “Remote Control: Aerial Elimination of the PKK’s Terrorist Leaders and Operatives” adlı raporları kaleme almıştır. Araştırmaları ağırlıklı olarak askeri teknoloji ve strateji, teknopolitik, terörle mücadele ve ayaklanma hareketleri ile insansız sistemler üzerine odaklanmaktadır.

MUHAMMED SEFA KOÇAKOĞLU
Ankara Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde doktora öğrencisidir. Yüksek lisans eğitimini Milli Savunma Üniversitesi Alparslan Savunma Bilimleri ve Güvenlik Enstitüsü’nde Askeri Elektronik Sistemler Mühendisliği alanında tamamlamıştır. Araştırma alanları elektronik harp, savunma sanayii, yapay zeka, güvenlik ve istihbarat çalışmaları üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.