enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:16 İslam aleminin üç ayları Pazar günü başlıyor…
10:52 Bakan Tunç: ‘Terörsüz Türkiye’ süreci ülkemiz için, milletimizin geleceği için çok önemli bir süreç…
08:59 İHA tehdidi: Türkiye’nin hava savunması hazır mı?
00:47 Mehmet Akif Ersoy soruşturmasındaki soru işaretleri
00:35 Şirketlerden N’Aber!
00:28 Fikret Yüksel Foundation ile Başlayan 27 Yıllık Yolculuk, Fikret Yüksel Eğitim Vakfı ile Türkiye’de Kök Salıyor
00:25 Bakan Tunç: ‘Terörsüz Türkiye’ süreci ülkemiz için, milletimizin geleceği için çok önemli bir süreç…
00:24 AK Parti’nin 60 sayfa ve 15 başlıktan oluşan raporu TBMM Başkanlığı’na teslim edildi…
00:19 Donald Trump 900 milyar dolarlık savunma bütçesini imzaladı
00:17 Almanya’da tüketici güveni sarsıldı
00:13 ASELSAN’dan NATO üyesi ülkeye 410 milyon dolarlık ihracat
00:08 Süre yıl sonu doluyor: Suriye’de Kürtlerle anlaşma olur mu?
00:02 Yunanistan’ı kuranlar, onu kendi çıkarları için kullanmak isteyen İngilizler ve Fransızlardı…
10:22 Dünyada gündemin öne çıkan haberlerinden özetler!….
10:04 Türkiye’de ve Dünyada ‘Ekonomik Görünüm’…
09:16 Gazeteci Aslı SÖZLİR’den ‘Sabah Kahvesi’ Orada N’ler oluyor?
07:09 Dünyanın korkulu rüyası: Gazap ve Hayalet sistemleri
05:01 Trump’ın Ukrayna Barış Planı ve Self-Determinasyon Üzerinde Düşündürdükleri
00:54 (TARİŞ), 2025–2026 üretim sezonu için zeytinyağı alım fiyatlarını açıkladı…
00:51 Doğu Kudüs’ten Filistinli Gazeteci Huda Fadıl NAİM, Gazze’de yaşananları haber yaptı…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

“Ramazan’dan sonra en faziletli oruç Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur”

“Ramazan’dan sonra en faziletli oruç Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur”
21.08.2022
A+
A-

ANKARA – TÜHA HABER / Diyanet İşleri Başkanlığı, bu hafta Cuma hutbesini Muharrem ayıyla başlayan hicri takvimin, 1444. yılının idrakı dolayısıyla  “Muharrem Ayı ve Kerbelâ”ya ayırdı.

“Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın…” (Âl-i İmrân, 3/105)

Muhterem Müslümanlar!

Muharrem ayıyla başlayan hicri takvimin, 1444. yılını idrak ediyoruz. Muharrem, Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in “hürmete şayan”[1] olarak nitelediği, rahmet ve hikmet dolu bir aydır. Efendimiz (s.a.s), “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur”[2] buyurarak bu ayın manevi bereketine işaret etmiştir. Muharremin onuncu günü olan Âşûrâ gününde ise, bir gün öncesi veya bir gün sonrasıyla birlikte oruç tutmayı ümmetine tavsiye etmiştir.[3]

Aziz Müminler!

Muharrem, aynı zamanda Kerbelâ’nın hüzünlü hatırasıdır… Çöllerde bir yudum suyun özlemidir… Ehl-i beyt aşkıyla dolu gönüllerin, “Âh Hüseynim” diyerek sızladığı bir hasret mevsimidir… Seyyidü’ş-şühedâ Hz. Hüseyin Efendimiz ve beraberindekilerin acımasızca şehit edildiği vaktin gözyaşlarıdır.

O Hz. Hüseyin ki, Resûlüllah (s.a.s)’in sevgili torunu, ehl-i beytidir. Hz. Aliyyü’l-Murtaza’nın, Hz. Fatımatu’z-Zehra’nın ciğer paresidir. Rahmet Peygamberinin “Dünyadaki çiçeğim, reyhanım”[4] diyerek bağrına bastığı, cennet gençlerinin efendisi[5] olarak taltif ettiği yiğittir. O Hz. Hüseyin ki Allah yolunda yüce bir ahlakın ve çağları aşan onurlu bir duruşun mümtaz temsilcisidir.

Kıymetli Müslümanlar!

Kerbelâ, mezhebi, meşrebi ve düşüncesi ne olursa olsun bütün ümmetin ortak acısıdır. Allah’a ve Resûlüne iman eden, ehl-i beyte muhabbet besleyen her Müslümanın yürek sancısıdır. Neredeyse her evinde bir Hasan, bir Hüseyin, bir Ali, bir Fatıma bulunan ve gönlü evlâd-ı Resûl aşkıyla yanıp tutuşan aziz milletimizin ehl-i beyt muhabbeti asırlar geçtikçe daha da artmaktadır. Milletimiz bu sevgiyi yüreklerinin ta derinliklerinde hissetmeye devam etmektedir.

Değerli Müminler!

Bizler, Kerbelâ hadisesinin hüznünü yaşarken, aynı acıların bir daha yaşanmaması için Kerbelâ’yı ibret nazarıyla okumaya ve ondan dersler çıkarmaya mecburuz.

Kerbelâ’dan çıkaracağımız ilk ders, onu ayrılık ve gayrılığa değil, tevhide ve kardeşliğe vesile kılmak, gönül birlikteliğine dönüştürmektir. Sevinç ve tasayı, muhabbet ve meşakkati paylaşmaktır. Yüce Rabbimizin “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın…”[6] emrine kulak verip sımsıkı kenetlenmektir. Fitneye, fesada ve tefrikaya karşı vahdete sarılmak, kardeşliğimize kastedenlere fırsat vermemektir.

Aziz Müslümanlar!

Kerbelâ’dan çıkarmamız gereken bir diğer ders ise Hz. Hüseyin Efendimiz ve arkadaşlarının uğruna can verdikleri yolun Peygamberi Zîşan Efendimizin yolu olduğunu bilmektir. Hz. Ali’nin buyurduğu gibi Allah’ın farzlarına riayet etmek, özellikle namaz konusunda hassas olmak, namazla Allah’a yaklaşmaktır. Tıpkı Hz. Hüseyin gibi İslam’ın şartlarını, emir ve nehiylerini doğru anlayıp yaşamaktır. Hak, adalet, sevgi, şefkat ve merhameti yüceltmek, kötülüğü engelleyip iyiliği yaymaktır. Makâlât yazarı büyük velinin öğütlediği gibi insani ilişkilerde toprak gibi mütevazı olmak, herkese aynı gözle bakmak, kimseyi ayıplamamaktır. Dünyanın aldatıcılığına kanmamak, daima Hakkın hoşnutluğunu aramaktır.  Haksızlık ve zulüm karşısında dimdik durmak, gerektiğinde Allah yolunda şehadete koşmaktır.

Bu vesileyle başta şehitler serdarı İmam Hüseyin Efendimiz ve ehl-i beyt-i Mustafa olmak üzere din, iman, vatan ve mukaddesat uğruna canını feda eden bütün şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum.


[1] Müslim, Sıyâm, 203.

[2] Müslim, Sıyâm, 202.

[3]  İbn Hanbel, I, 240.

[4] Tirmizi, Birr, 11.

[5] Tirmizi,  Menakıb, 30.

[6] Âl-i İmrân, 3/105.

[TÜHA Haber Ajansı, 21 Ağustos 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.