enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
18:08 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, “Güçlü Medya, Bilinçli Toplum Zirvesi”nde konuştu…
17:43 Erdoğan: Kameraları bantlamak bizim kitabımızda yazmaz…
13:41 Bakan Kurum’dan Arnavutköy’deki TOKİ konutlarına ilişkin açıklama
13:19 Türkiye’den ve Dünya’dan kısa kısa ‘Satır Başı’ haberler!
12:33 XI. Uluslararası Urla Enginar Festivali ve I. Uluslararası Urla Sürdürülebilir Gastronomi ve Tarım Konferansı Başarıyla Gerçekleşti…
11:05 DoktorTakvimi, bir kez daha Türkiye’nin En İyi İşverenleri arasında
10:39 Doğal afetlerden kaynaklanan ekonomik kayıplar ilk çeyrekte 83 milyar dolara ulaştı
09:23 Uluslararası İstanbul Anne, Bebek, Çocuk Fuarı ‘CBME’ Türkiye’nin Yeni Odak Grupları Belli Oldu!
09:22 RTÜK) Başkanı Şahin, “sokak röportajları” toplumda ayrışmaya, manipülasyona ve yanlış bilgilendirmeye yol açıyor…
09:00 Terör ve İstihbarat!…
08:54 ROKETSAN, Türkiye’nin 2024’te savunma sanayisinde 7 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdi…
08:40 Yer Bilimci Prof. Dr. Feyzi Bingöl’den Marmara Depremi Uyarısı: “Tek Parça Kırılırsa 7’nin Üzerinde Olabilir”…
08:31 Vücudun temel yapı taşlarından biri olan D vitamininin eksikliği sağlık sorunlarına neden olabilir…
08:25 Dostluk Maskesi Altında İhanet: Türkiye’ye Yönelik Planların Derin Analizi
07:20 Marmara Denizi açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, Kayseri’de uçuş sayısını 20’ye kadar düşürdü!
23:47 Bakan Ali Yerlikaya’dan Özgür Özel’e ‘bant’ tepkisi
23:28 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kut’ül Amare Zaferi mesajı
23:13 Türkiye-İtalya arasında, ticaret, sanayi yatırımları, uzay, kültür, spor, sosyal hizmetler, arşiv, ulaştırma ve savunma sanayi alanında 11 anlaşma imzalandı….
22:51 Eğitim faaliyeti sırasında kaza: 1 asker şehit
22:39 İstanbul’da 2 bin 928 az hasarlı bina tespit edildi
TÜMÜNÜ GÖSTER →

“Ramazan’dan sonra en faziletli oruç Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur”

“Ramazan’dan sonra en faziletli oruç Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur”
21.08.2022
A+
A-

ANKARA – TÜHA HABER / Diyanet İşleri Başkanlığı, bu hafta Cuma hutbesini Muharrem ayıyla başlayan hicri takvimin, 1444. yılının idrakı dolayısıyla  “Muharrem Ayı ve Kerbelâ”ya ayırdı.

“Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın…” (Âl-i İmrân, 3/105)

Muhterem Müslümanlar!

Muharrem ayıyla başlayan hicri takvimin, 1444. yılını idrak ediyoruz. Muharrem, Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in “hürmete şayan”[1] olarak nitelediği, rahmet ve hikmet dolu bir aydır. Efendimiz (s.a.s), “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur”[2] buyurarak bu ayın manevi bereketine işaret etmiştir. Muharremin onuncu günü olan Âşûrâ gününde ise, bir gün öncesi veya bir gün sonrasıyla birlikte oruç tutmayı ümmetine tavsiye etmiştir.[3]

Aziz Müminler!

Muharrem, aynı zamanda Kerbelâ’nın hüzünlü hatırasıdır… Çöllerde bir yudum suyun özlemidir… Ehl-i beyt aşkıyla dolu gönüllerin, “Âh Hüseynim” diyerek sızladığı bir hasret mevsimidir… Seyyidü’ş-şühedâ Hz. Hüseyin Efendimiz ve beraberindekilerin acımasızca şehit edildiği vaktin gözyaşlarıdır.

O Hz. Hüseyin ki, Resûlüllah (s.a.s)’in sevgili torunu, ehl-i beytidir. Hz. Aliyyü’l-Murtaza’nın, Hz. Fatımatu’z-Zehra’nın ciğer paresidir. Rahmet Peygamberinin “Dünyadaki çiçeğim, reyhanım”[4] diyerek bağrına bastığı, cennet gençlerinin efendisi[5] olarak taltif ettiği yiğittir. O Hz. Hüseyin ki Allah yolunda yüce bir ahlakın ve çağları aşan onurlu bir duruşun mümtaz temsilcisidir.

Kıymetli Müslümanlar!

Kerbelâ, mezhebi, meşrebi ve düşüncesi ne olursa olsun bütün ümmetin ortak acısıdır. Allah’a ve Resûlüne iman eden, ehl-i beyte muhabbet besleyen her Müslümanın yürek sancısıdır. Neredeyse her evinde bir Hasan, bir Hüseyin, bir Ali, bir Fatıma bulunan ve gönlü evlâd-ı Resûl aşkıyla yanıp tutuşan aziz milletimizin ehl-i beyt muhabbeti asırlar geçtikçe daha da artmaktadır. Milletimiz bu sevgiyi yüreklerinin ta derinliklerinde hissetmeye devam etmektedir.

Değerli Müminler!

Bizler, Kerbelâ hadisesinin hüznünü yaşarken, aynı acıların bir daha yaşanmaması için Kerbelâ’yı ibret nazarıyla okumaya ve ondan dersler çıkarmaya mecburuz.

Kerbelâ’dan çıkaracağımız ilk ders, onu ayrılık ve gayrılığa değil, tevhide ve kardeşliğe vesile kılmak, gönül birlikteliğine dönüştürmektir. Sevinç ve tasayı, muhabbet ve meşakkati paylaşmaktır. Yüce Rabbimizin “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın…”[6] emrine kulak verip sımsıkı kenetlenmektir. Fitneye, fesada ve tefrikaya karşı vahdete sarılmak, kardeşliğimize kastedenlere fırsat vermemektir.

Aziz Müslümanlar!

Kerbelâ’dan çıkarmamız gereken bir diğer ders ise Hz. Hüseyin Efendimiz ve arkadaşlarının uğruna can verdikleri yolun Peygamberi Zîşan Efendimizin yolu olduğunu bilmektir. Hz. Ali’nin buyurduğu gibi Allah’ın farzlarına riayet etmek, özellikle namaz konusunda hassas olmak, namazla Allah’a yaklaşmaktır. Tıpkı Hz. Hüseyin gibi İslam’ın şartlarını, emir ve nehiylerini doğru anlayıp yaşamaktır. Hak, adalet, sevgi, şefkat ve merhameti yüceltmek, kötülüğü engelleyip iyiliği yaymaktır. Makâlât yazarı büyük velinin öğütlediği gibi insani ilişkilerde toprak gibi mütevazı olmak, herkese aynı gözle bakmak, kimseyi ayıplamamaktır. Dünyanın aldatıcılığına kanmamak, daima Hakkın hoşnutluğunu aramaktır.  Haksızlık ve zulüm karşısında dimdik durmak, gerektiğinde Allah yolunda şehadete koşmaktır.

Bu vesileyle başta şehitler serdarı İmam Hüseyin Efendimiz ve ehl-i beyt-i Mustafa olmak üzere din, iman, vatan ve mukaddesat uğruna canını feda eden bütün şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum.


[1] Müslim, Sıyâm, 203.

[2] Müslim, Sıyâm, 202.

[3]  İbn Hanbel, I, 240.

[4] Tirmizi, Birr, 11.

[5] Tirmizi,  Menakıb, 30.

[6] Âl-i İmrân, 3/105.

[TÜHA Haber Ajansı, 21 Ağustos 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.