enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:16 İslam aleminin üç ayları Pazar günü başlıyor…
10:52 Bakan Tunç: ‘Terörsüz Türkiye’ süreci ülkemiz için, milletimizin geleceği için çok önemli bir süreç…
08:59 İHA tehdidi: Türkiye’nin hava savunması hazır mı?
00:47 Mehmet Akif Ersoy soruşturmasındaki soru işaretleri
00:35 Şirketlerden N’Aber!
00:28 Fikret Yüksel Foundation ile Başlayan 27 Yıllık Yolculuk, Fikret Yüksel Eğitim Vakfı ile Türkiye’de Kök Salıyor
00:25 Bakan Tunç: ‘Terörsüz Türkiye’ süreci ülkemiz için, milletimizin geleceği için çok önemli bir süreç…
00:24 AK Parti’nin 60 sayfa ve 15 başlıktan oluşan raporu TBMM Başkanlığı’na teslim edildi…
00:19 Donald Trump 900 milyar dolarlık savunma bütçesini imzaladı
00:17 Almanya’da tüketici güveni sarsıldı
00:13 ASELSAN’dan NATO üyesi ülkeye 410 milyon dolarlık ihracat
00:08 Süre yıl sonu doluyor: Suriye’de Kürtlerle anlaşma olur mu?
00:02 Yunanistan’ı kuranlar, onu kendi çıkarları için kullanmak isteyen İngilizler ve Fransızlardı…
10:22 Dünyada gündemin öne çıkan haberlerinden özetler!….
10:04 Türkiye’de ve Dünyada ‘Ekonomik Görünüm’…
09:16 Gazeteci Aslı SÖZLİR’den ‘Sabah Kahvesi’ Orada N’ler oluyor?
07:09 Dünyanın korkulu rüyası: Gazap ve Hayalet sistemleri
05:01 Trump’ın Ukrayna Barış Planı ve Self-Determinasyon Üzerinde Düşündürdükleri
00:54 (TARİŞ), 2025–2026 üretim sezonu için zeytinyağı alım fiyatlarını açıkladı…
00:51 Doğu Kudüs’ten Filistinli Gazeteci Huda Fadıl NAİM, Gazze’de yaşananları haber yaptı…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Prof. Dr. Fatih Özatay, “Avrupa’yı önümüzdeki dönemde ekonomik açıdan zor günler bekliyor”

Prof. Dr. Fatih Özatay, “Avrupa’yı önümüzdeki dönemde ekonomik açıdan zor günler bekliyor”
31.08.2022
A+
A-

İSTANBUL – TÜHA HABER / Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı  [TEPAV] yazarı ve Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Özatay, ‘İhracatımız açısından olası bir olumsuzluk’ları TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı (TÜHA)’dan Ataner YÜCE’ye değerlendirdi.

Haftanın Konuğu: Ekonomist Prof. Dr. Fatih Özatay by Medyascope.tv Podcast  | MixcloudProf. Dr. Fatih Özatay, “Birkaç yıldır Türkiye ekonomisinde olumlu giden ne var diye bakınca, ilk belki de tek göze çarpan olumlu gelişme şu: İhracat artışı. Tamam; ihracatımız daha çok düşük ve orta teknolojili ürünlerde yoğunlaşıyor, ihracat birim fiyatlarımız –ithalat birim fiyatları artarken- düşüyor; bunların hepsi doğru. Ama sonuçta ihracat gelirimizde bayağı bir yükselme var. Haziran ayı itibariyle son bir yıllık ihracat toplamımız 246 milyar dolara ulaştı. Özellikle 2021 başlarından itibaren daha önceki yıllarda gözlenmeyen bir artış oranı gerçekleşti.

Geçmişi bir tarafa bırakıp, yüzümüzü geleceğe döndürecek olursak daha farklı bir tablo ortaya çıkıyor. İhracatımızın önemli bir kısmı AB ülkeleri ve İngiltere’ye. Farklı bir ifadeyle, eski AB28’e. AB28 ülkelerine yaptığımız ihracatın toplam ihracatımız içindeki payının son on yıllık ortalaması yüzde 44,4. Bu ülkelerin ekonomilerindeki faaliyet hacmi, bizim onlara satmaya niyetlendiğimiz mallara olan taleplerinin önemli bir belirleyicisi.

Grafikte AB28 ülke grubuna yaptığımız ihracatın çeyrek yıllık dönemler itibariyle bir yıl öncesinin aynı çeyreklerine göre yüzde değişimleri yer alıyor (sol eksen). Ayrıca, AB28’in büyüme oranının gelişimi de yer alıyor (sağ eksen). Ele aldığım dönemde AB28 iki kez daralıyor: İlki küresel krizin hemen sonrasında ve ikincisi Avrupa krizi sırasında. Dolayısıyla, sadece 2007’nin ilk çeyreği ile 2013’ün son çeyreği arasındaki dönem ile ilgiliyim. Çarpıcı olgu şu: AB28’e yaptığımız ihracatın değişim oranı ile AB28’in büyüme oranı arasında oldukça yakın bir ilişki var ve o ilişki aynı yönde.

Avrupa’yı önümüzdeki dönemde ekonomik açıdan zor günler beklediği sıkça dile getiriliyor. Resesyon olasılığının yüksek olduğu belirtiliyor. Türkiye için iyi haber değil. Zira bir yandan önümüzdeki bir yıllık sürede vadesi gelen ve dolayısıyla ödememiz gereken 182,5 milyar dolar dış borç var. Bir de bunun üzerine eklenecek cari işlemler açığının finanse edilmesi gerekiyor. Riskimizin ve dolayısıyla yeni dış borçlanmanın maliyetinin çok yükseldiği, neredeyse tefeci faizi düzeyine çıktığı bir dönemde, cari açığımızı artırabilecek böyle bir gelişmenin hoş olmayacağı açık.

Sorun sadece ödemeler dengesi finansmanı da değil. Ödemeler dengesi finansmanı sorunu ve artan döviz talebi açık biçimde ekonomi yönetiminin ajandasında ilk sırada. ‘Makro ihtiyati tedbirler’ başlığı altında aldıkları kararların hemen hepsinde dövize olan talebi kısmaya yönelik çabalar dikkati çekiyor. Sorun şu ki açıklanan kararlar, işleri daha da bozuyor ve sorunları artırıyor. İhracatta olası bir olumsuz gelişmeye bir de bu açıdan bakmakta yarar var”.

HABER : Ataner YÜCE

[TÜHA Haber Ajansı, 31 Ağustos 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.