enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:17 Demir Perdenin Ardında: Yıkılışının 36. Yılında Berlin Duvarı ve Dönüşen Dünya
00:12 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aliyev ve Şerif ile görüştü
00:12 Bakan Kurum, “Karabük Afet Konutları Temel Atma Töreni”nde konuştu…
00:09 Bakan Göktaş, “Türkiye’nin sosyal yapısını daha dirençli bir hale getireceğiz.”
00:08 Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığının “Ev Sahibi Türkiye” başvuruları,10 Kasım Pazartesi günü başlayacak…
00:04 Adalet Bakanı Tunç, “Adaleti, herkese hak ettiğini vermek”
00:03 Türkiye, üst üste 3. kez UNESCO Yürütme Kurulu üyeliğine seçildi
00:03 Bakan Işıkhan: Lösemili çocuklarımızın tedavisinde kullanılan 77 ilacı karşılıyoruz
12:09 Amsterdam, Amsterdam olalı böyle bir gece yaşamadı: Cim bom tezahüratı Büyükelçimiz ile daha da gürleşti… 
00:12 Okullarda ara tatil dün başladı…
00:10 Türkiye’de 1 Nisan 2026’dan itibaren 5G teknolojisiyle, köklü değişikliklerin yaratması bekleniyor…
00:10 TBMM Başkanlığına, aralarında Özgür Özel’in de bulunduğu 12 milletvekili hakkında 18 dokunulmazlık dosyası sunuldu.
00:08 Plastik Su Şişesi Araştırmasının Sonuçları Açıklandı
00:06 Milli İstihbarat Akademisi, “Türkiye-Somali İlişkileri: Çok Boyutlu Bir Ortaklık Modeli” başlıklı rapor yayımladı…
00:05 Hollanda Parlamentosu’nun, Türkiye seçimleri için oy kullanan Türklere yasak getirme önerisine tepki…
00:05 Türkiye’de “sığınak” yönetmeliği güncellendi: Tüm yeni binalarda zorunlu olacak
00:04 TÜİK Açıkladı: Sanayii Sektöründe, en çok tüketilen enerji kaynağı elektrik
00:03 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “İklim değişikliğiyle mücadelede, güney ve kuzey arasında bir köprü rolü üstlenmeye hazırız”
00:03 AK Parti’nin iktidara gelişlerinin 23. yıl dönümü dolayısıyla “#SizBunuOkurken” isimli kampanya
00:01 Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’ndan (TOKİ) dar gelirli vatandaşlar için 81 ilde 500 bin sosyal konut inşa edilecek…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Plazma tedavisi salgında umut olabilir mi?

Plazma tedavisi salgında umut olabilir mi?
05.04.2020
A+
A-
Ya İstiklal Ya Ölüm

TÜHA HABER / Uzmanlar plazma tedavisinin COVID-19’a karşı etkili olduğuna dair yeterli veri bulunmasa da umut vadettiği görüşünde. Bu tedaviyle yoğun bakımlardaki yoğunluğun azalabileceği, ölüm oranlarının düşebileceği belirtiliyor.

COVID-19 salgınına karşı ülkeler aşı ve tedavi çalışmalarını hızlandırırken Türkiye’de Sağlık Bakanlığı koronavirüs ile mücadelede plazma tedavisini uygulamaya sokacağını duyurdu. Bakanlık, COVID-19 salgınından etkilenen hastaların plazma tedavisinden faydalanması için, tedavide uyulması gereken kriterleri açıklayan yazıyı valilikler aracılığıyla ilgili kurumlara 1 Nisan Çarşamba günü gönderdi. Yetkililer, önümüzdeki haftadan itibaren tedavinin Türkiye’de yürürlüğe gireceğini belirtiyor.

Peki plazma tedavisi nedir? Hastalığın tedavisinde ve salgının kontrol edilmesinde ne kadar etkili? Salgının kontrol altına alınmasında bir umut olabilir mi?

Tedavi nasıl yapılıyor?

Plazma tedavisi ya da immün plazma yöntemi aslında uzun yıllardır tıpta çeşitli hastalıkların tedavisi için kullanılan bir yöntem. Destekleyici bir tedavi olarak kullanılıyor. Hastalığı geçirip atlatmış ve vücudu hastalığa karşı bağışıklık kazanmış olan kişilerden alınan antikorlar, hasta olan kişiye

naklediliyor. Böylece kişinin kendi bağışıklığını geliştiremediği ya da eksik kaldığı durumlarda iyileşme sağlanabiliyor. Yöntem daha önce SARS ve Ebola salgınlarında da kullanılmıştı.

Türkiye, bu tedavi yöntemini yeni tip koronavirüs tanısı konmuş hastalara uygulayacak olan tek ülke değil. Geçen ay ABD’nin Gıda ve İlaç Yönetimi (FDA) “acil durumlarda” hastalarda deneysel olarak kullanımına izin verdi. Çin ve İsrail de yine plazma tedavi yöntemini salgınla mücadele takvimine alan ülkelerden.

Ancak COVID-19 hastalığı ve SARS-CoV2 olarak bilinen yeni tip koronavirüs, modern tıp literatürüne yeni girdi. Dolayısıyla, hastalığın tedavisinde bu yöntemin ne kadar etkili olacağı, henüz çok geniş çaplı araştırmalarla ortaya konabilmiş değil. DW Türkçe’ye konuşan uzmanlar, konuyla ilgili COVID-19 tanısı konmuş hastalarla yapılan araştırmalardan ve daha önceki tecrübelerinden yola çıkarak bu tedavi yönteminin etkili olabileceğini belirtiyor.

Türk Kızılayı Başkanı Kerem Kınık

“Salgın durumunda bekleyecek zaman yok”

DW Türkçe’ye açıklama yapan Türk Kızılayı Başkanı Kerem Kınık’a göre bu tedavi yöntemi ilaç ve aşının olmadığı mevcut durumda ciddi bir etki yaratabilir. Kınık, “Bu virüsün henüz bilinen bir tedavisi veya aşısı yok. Bu yöntem, etkin olduğu daha önce klinik çalışmalarla kanıtlanmış olan ve uluslararası akademinin, halk sağlığı ile ilgili otoritelerin kullandığı bir yöntem. Şu an yüzlerce bilimsel makale var. Benim gördüğüm hepsinde pozitif etki verdiği. Yani bir şekilde hastalığın ya iyileşmesini hızlandırmış ya virüsün etkisini azaltmış. Dolayısıyla klinik seyirde hep olumlu yönde tesir ettiği bilimsel makalelerle ispatlanmış” değerlendirmesinde bulundu.

İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Burhan Turgut

İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Burhan Turgut ise tedavinin hastalarda etkili olacağını düşündüğünü belirtirken hastalığı yüzde yüz kontrol edeceğine dair bir inancın yanlış olacağı görüşünde.

DW Türkçe’ye konuşan Prof. Turgut, “Daha önce Çin’de beş hasta ile yapılmış ve etkili olduğu kanıtlanmış bir çalışma var. Tabii tıpta bir tedavi yöntemini kabul edilebilir değerlendirmek için rastgele seçilerek yapılan çalışmalar gerekiyor. Ancak şu an acil bir salgın durumundayız. Bunları bekleyecek zamanımız yok. Yani kaybedeceğimiz bir şey yok noktasındayız. Ama teorik olarak bakıldığında bu tedavi yönteminin faydalı olması beklenir” dedi.

“Hasta grubunu iyi seçmek gerek”

Öte yandan Prof. Turgut, tedavinin genç hastalardan ziyade kronik hastalığı olan ve hastalığı ağır ilerleyen hastalarda kullanılması gerektiğine dikkat çekerek “Burada hasta grubunu çok iyi seçmek gerek. Genç ve iyileşeceğini beklediğiniz bir hastaya bunu vermenin bir anlamı yok. Aslında plazmadan kaynaklanan gereksiz riske tabi tutarsınız. Ancak hastanın belli bir yaşı vardır, risk faktörü var, akciğerinde lezyonlar ortaya çıkmış, kötüleşebileceğini düşünüyorsunuz, o zaman bu hastaya verebilirsiniz. Bazı kriterler koyup bu kriterlere uygun hastalara vermek gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.

Turgut, “En önemli katkısı yoğun bakıma giren hasta sayısını ve ölüm oranını azaltması olacaktır. Bu iki parametre üzerinde etkili olabileceğini düşünüyorum” diye ekledi.

“Yoğun bakımlardaki doluluğu da azaltabilir”

Türk Hematoloji Derneği’nden Prof. Dr. Neslihan Andıç’a göre immün plazma tedavisi mevcut salgında umut vaat eden bir yöntem. DW Türkçe’ye konuşan Prof. Andıç, “COVID-19 enfeksiyonunda etkinliğini söylemek için elimizde sınırlı sayıda veri mevcut. Bu veriler plazma tedavisinin diğer tedavilere ilave olarak kullanılmasının kritik durumdaki hastalar için yapay solunum cihazı ihtiyacını azalttığı ve hastaların klinik durumlarında iyileşme sağladığını da göstermekte. Hastaların virüse karşı kendi antikorlarını üretene kadar, dışarıdan plazma ile antikorların verilmesi mantığına dayanan immün plazma tedavisi, ağır ve kritik hastalar için umut verici bir tedavi seçeneği” şeklinde konuştu.

Nasıl uygulanacak?

DW Türkçe’ye konuşan uzmanlara göre tedavi süreci Kızılay’ın gözetiminde, kan alımı ise Türkiye genelinde plazma kan alabilme ruhsatı olan hastane ve laboratuvarlarda yapılacak. Kızılay Başkanı Kınık bu süreci şöyle açıkladı:

“Hastalığı geçirmiş veya elinde hastalığa dair tanısı olan hastalarımızla iletişime geçeceğiz ve onları gönüllülük esasıyla bu havuzun içine dahil edeceğiz. Ardından kan ve boğaz süprüntü testi yaparak vücutta virüs kalmadığından emin olacağız. Ardından, eğer HIV ya da Hepatit gibi kan vermesine engel başka bir hastalığı yoksa ve 18-65 yaş aralığındaysa bu kişilerden yaklaşık 45 dakika süren bir yöntemle plazmaları alacağız. Bunu da çok hızlı bir şekilde yoğun bakımlarda yatan hastalara göndereceğiz.”

HABER : Deniz Barış Narlı & Ankara (DW)

[TÜHA Haber Ajansı, 05 Nisan 2020]

sampiyon banner
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.