enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
23:30 Cumhurbaşkanı Erdoğan: 15 Temmuz tarihimizin en kritik dönemeçlerinden biri oldu
23:08 Bakan Yerlikaya: “Türkiye Yüzyılı’nda ne FETÖ’ye ne de herhangi bir terör örgütüne asla geçit yoktur, olmayacaktır”
22:59 BAE Devlet Başkanı Al Nahyan Türkiye’ye geliyor
22:49 Dışişleri’nden İsrail’e Suriye tepkisi
22:37 Cumhurbaşkanı Erdoğan: FETÖ’cü alçaklar sonsuza kadar lanetle, nefretle hatırlanacak
19:32 LGS tercih süreci başladı
09:54 MHP Genel Başkanı Bahçeli: 15 Temmuz’da hainlerin başı ezildi
09:22 Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan “En Uzun Gece” destanının ilk temsili, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilecek.
09:06 İçişleri Bakanlığı, 15 Temmuz’da “Atatürk fotoğrafları yasaklandı” iddiasını yalanladı
08:58 Diyanet İşleri Başkanlığı, 15 Temmuz’u etkinliklerle anacak
08:44 FETÖ’nün hain darbe girişiminde neler yaşandı?
08:07 İstanbul ve Moğolistan Devlet üniversiteleri iş birliğinde yürütülen “Atlılar Kültürü” başlıklı arkeoloji kazı projesinin bu yılki ayağında çalışmalara başlandı.
07:37 Rezaletin de böyledi! Yurt dışından gelenlere dijital zulmü: Whatsapp bile kullandırılmıyor!
07:23 Marmara’da köpek balıkları ve vatozlar yeni yaşam alanları arıyor!
07:19 Kocaeli Ticaret Odası (KOTO) Başkanı Necmi Bulut, Haziran ayı dış ticaret verilerini değerlendirdi
07:09 Terörsüz Türkiye sürecinin en önemli aşamalarından birisi olan Meclis’te kurulacak komisyonu
07:07 Kartepe Belediye Başkanı Av. M. Mustafa Kocaman’dan Demokrasi ve Milli Birlik Vurgusu
00:29 FETÖ’nün hain darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçti
23:01 KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, New York 5+1 Gayrıresmi Zirvesine katılmak için bugün New York’a gidiyor
08:56 Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Ailesi, ‘Yaz Buluşması’ için Ankara’da bir araya geldi
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Plansızlığın Göstergeleri

Plansızlığın Göstergeleri
A+
A-

Türkiye’nin Çin ile ciddi rekabet alanları yok. Ama Rusya ile Türkiye neredeyse her alanda mücadele ediyor.

 Doç. Dr. Hasan B. YALÇIN

Aylardır yeni Amerikan yönetiminin dış politikasının genel prensiplerini anlamaya çalışıyoruz. Ben de ısrarla ABD’nin belli bir plan çerçevesinde hareket etmediğini anlatmaya çalışıyorum.

Son bir hafta içinde bunun iki örneğine hem de en kritik konu başlıklarında şahitlik ettik. Birincisinde Biden Putin’e “katil” diyerek yeni bir gerilimin doğuşuna sebep oldu. İkincisinde Çin ile Alaska’da yapılan görüşmelerden de “insan hakları” konuları üzerinden bir gerilim daha çıktı.

Her iki olayda da Amerika’nın rakiplerine nasıl davranacağına dair doğru düzgün planı olmadığı ortaya çıkıyor. Eğer gerçekten bir planı olsaydı bu kadar söyleme abanmazdı. İş yapmak yerine laf üretecekleri belli oluyor. Söylemin dozajının anlamsız biçimde böylesine yükselmesinin başka bir anlamı yok. Çin ile yapılan görüşmelerin hemen başında stratejik değeri yüksek somut başlıklara odaklanmak yerine en tepeden eski bildik ezberlere dayanarak “insan hakları” savunuculuğu yapmaları da stratejik kıymetlendirme çalışması bile yapmadıklarının göstergesidir. Çin ile ABD masaya oturuyorsa öncelikle ticaret açığını, Güney Çin Denizi meselesini falan konuşmasını beklersiniz. Ama görüşmeler daha ilk günden karşılıklı suçlama ile başlıyor ve sonuçsuz gündemlere hapsoluyorsa aslında plansız olduğunu söyleyebilirsiniz.

Bu plansızlığın çok daha basit bir göstergesi var. Aynı hafta içinde ABD hem Çin ile hem de Rusya ile kendi başlattığı gerilimlerle karşılaşıyorsa bu süreci yürüttüklerini değil bu sürecin içerisinde sürüklendiklerini düşünürsünüz. ABD henüz Rusya’nın mı yoksa Çin’in mi öncelikli rakip olduğuna dahi karar verememiş demektir.

Bu anlamda Amerika’nın tuhaf bir ikilem içinde olduğunu da söylemek lazım. Eğer gerçekten Amerika’nın ekonomik toparlanmasını düşünüyorlarsa Çin’i dengelemeye yönelmeleri gerek. Yok eğer Transatlantik ilişkileri tamir ederek Amerika’yı dünya siyasetine geri döndürmek istiyorlarsa Rusya’yı dengelemeleri gerekir. Ama bütün bunlardan önce her ikisini birden dengeleyemeyeceklerini bilmeleri gerekir. Fakat gördüğünüz gibi ABD bu konuda bile karar verebilmiş değil.

Dolayısıyla planlı bir yaklaşımdan çok ABD’nin zaman içinde birine doğru sürüklenebileceğini söylemek daha doğru olur. Bu da büyük ihtimalle Rusya ile rekabete evrilecek gibi görünüyor. Biden’ın en önemli vaadi Transatlantik ilişkileri tamir etmekti. Bu yolda atacağı her adım ister istemez Rusya ile gerilimi artıracaktır.

Türkiye açısından bakacak olursanız aslında Amerikan-Rus rekabetinin Amerikan-Çin rekabetine oranla daha fazla tercih edilebilir olduğu ortada. Çünkü Türkiye’nin Çin ile ciddi rekabet alanları yok. Ama Rusya ile Türkiye neredeyse her alanda mücadele ediyor. Bu nedenle ABD Rusya ile zıtlaştıkça Türkiye’nin elinin daha da rahatlayabileceğini düşünebiliriz. Gerçi bu zıtlaşmaların ne kadar ciddiye bineceği de apayrı bir tartışma konusu. Ama neresinden bakarsanız bakın ABD’nin Rusya karşıtı bir dönüş yapması bizi pek üzmez.

[TÜHA Haber Ajansı, 26 Mart 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.