enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
15:01 Ümit Özdağ tahliye edildi
09:40 Toplumsal sorunlar iş modeline dönüştü
07:58 Kocaeli Ticaret Odası, Özel KOTO AOSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 10. yılını gururla kutladı
07:43 Gaziantep İl Tarım ve Orman Müdürü Karayılan’dan Nizip Ticaret Odası’na (NTO) ziyaret
07:39 Gazeteci-Yazar Merve GÜRBÜZ, “İran, modern savaş teknolojisinin gerisinde mi kaldı?”
07:38 Hatay Sörf Merkezi, Türkiye Şampiyonası’ndan 6 madalya ile döndü
07:31 Ankara Barosu Kent ve Çevre Merkezi Heyeti’nden Su Politikaları Derneği’ne Ziyaret
07:23 İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Emniyet ve jandarma trafik ekiplerince 5-12 Haziran tarihlerinde 3 milyon 647 bin 742 aracın denetlendi”
07:20 Hatay Sörf Merkezi, Türkiye Şampiyonası’ndan 6 madalya ile döndü
07:08 Türkiye’de işe alım piyasasında hareketlilik beklentisi sürüyor
07:02 Gazeteci – Yazar Bekir AĞIRDIR, “Bahçeli’nin yeni anayasa çağrısı, yalnızca metin değişikliği değil; seçim sistemi, parti yasası ve meclis iç tüzüğü”
07:00 İran, İsraillilere ülkeyi terk etme, Kanal 12 ve Kanal 14 televizyonlarına da “tahliye” uyarısında bulundu.
01:36 Orman yangınlarıyla mücadele kapsamında Bolu’daki ormanlık alanlara girişler 01 Temmuz-30 Eylül 2025 tarihleri arasında yasaklandı.
01:19 İran-İsrail Çatışması İran Kamuoyuna Nasıl Yansıyor?
00:58 İnfografik: İsrail, İran’ı Vurdu: Nükleer Tesisler Hedef Alındı
09:17 18 ilde DEAŞ operasyonu: 39 gözaltı
09:00 Yeni haftada hava nasıl olacak?
08:49 İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’den (DMM), günün öne çıkan haberleri…
08:28 Cumhurbaşkanı Erdoğan “kabine” toplantısına başkanlık edecek
08:13 WWF-Türkiye: “Köpek Balığı Yaşayan Deniz Sağlıklı Denizdir!”
TÜMÜNÜ GÖSTER →

“Ölümden Döndüm Virüsü Ciddiye Alın”

“Ölümden Döndüm Virüsü Ciddiye Alın”
08.04.2020
A+
A-
Benim Adım Melek banner

TÜHA HABER / Fransa’da yaşayan Hanımeli Kadın Derneği’nin başkanı Pembe Hekimoğlu, başkent Paris’te verdiği zorlu mücadelenin ardından Corona virüsünü yenmeyi başardı. 

Hekimoğlu, iki gün acil serviste, beş gün de özel bir klinikte olmak üzere toplam bir hafta süren mücadelesini VOA Türkçe’ye anlattı ve herkese, “Resmen ölümden döndüm. Lütfen bu virüsü ciddiye alın. Bana bulaşmaz demeyin. Kendinizi de, sevdiklerinizi de koruyun. Evden çıkmayın,” mesajını gönderdi.

VOA Türkçe: Öncelikle çok geçmiş olsun. Nasıl yakalandınız bu virüse belli mi? Nasıl farkettiniz hastalandığınızı?

Pembe Hekimoğlu: İlk rahatsızlığımda doktora gittim. Doktor virüs olmadığını, basit grip olduğumu söyledi. Eve döndüm. Ama eve dönünce durumum ağırlaştı. Ateşim vardı, öksürüyordum ve nefes almakta güçlük çekiyordum. Acil servisi aradık, ambulansla hastaneye kaldırıldım. Ama hastanede durumumun ağır olmadığını söylediler ve beni eve geri gönderdiler. ”Siz gidin biz evinize oksijen göndereceğiz,” dediler. Ama eve oksijen gelmediği gibi artık hiç nefes alamamaya başladım. Yeniden Gonesse kentinde acil servise aldılar beni.

VOA Türkçe: Acil servislerde durum çok kötüydü. Neler yaşadınız orada?

Pembe Hekimoğlu: Acil servis koridorunda resmen süründüm. Yer yoktu, bir sürü hasta aynı salonda perdelerle ayrılmıştı. Hekes hastaydı, yanıbaşımdaki odalarda insan sesleri, iniltiler, derin öksürükler duyuyorsunuz. Üç perde ötede Türkçe konuşan birisini de duydum. Beni bir gece tutup gönderdiler. Eve oksijen göndereceklerini söylediler. Ama gönderilmedi. Beni yeniden acile kaldırdılar.

VOA Türkçe: Acil serviste neler yaşadınız?

Pembe Hekimoğlu: Burası benim ikinci ülkem, Fransa’yı çok seviyorum. Ama hastanelerin bu durumda olmasından dolayı çok üzgünüm. Acil seviste kaldığım iki günü unutmayacağım. Bir bardak su istemekten korktum. Herkes o kadar yoğundu ve hastalar o kadar çoktu ki… Tat ve koku almıyordum ve hiçbir şey hissetmiyordum. Ama ayakta kalmam için yemem gerektiğini düşündüm. Yemek istedim, ”Bir parça ekmek bile olsa yeter,” dedim. Bana ”Acildesiniz, yemek servisi yok,” dediler. Çok korktum, ”Allah’ım ben buradan nasıl çıkacağım, bu nasıl bir sağlık sistemi?” dedim. Oradaki çaresizlik beni çok korkuttu. Doktorları, hemşireleri suçlamıyorum, onlar insan üstü bir çaba gösteriyorlardı. Çok meşgullerdi ama bana da birşeyler yapılması gerekiyordu. Nefes alamadıkça, daha çok oksijen vermelerini istiyordum.

Sonra oğlumun da ısrarıyla beni Paris’te özel bir kliniğe gecenin 2’sinde gönderdiler. Orada rahatladım. Klinik boştu. Anlamadım, neden insanlar devlet hastanelerinde acil servislerde istif ediliyor ve klinikler bomboş. Bu kadar acıyı neden çektirdiler o iki gün bana, bunu hala anlamakta güçlük çekiyorum. Bu klinik iyi geldi, kendi odam vardı.

VOA Türkçe: Nasıl bir tedavi gördünüz?

Pembe Hekimoğlu: Resmen ölümden döndüm diyebilirim. Nefes alamıyordum. Nefes almak istiyorsunuz, ama alamıyorsunuz. İçinizden nefes çıkmıyor. Kelimelerle anlatamıyorum. Şu anda anlatırken bile yeniden o boğulma hissini yaşıyorum. Klorokin içeren Plakenil adlı ilacı verdiler. Tedaviden iki gün sonra yeniden nefes alabilmeye başladım. Ama bu ilaç sayesinde mi, yoksa başka nedenle mi iyileştim bilemiyorum. Doktorlar bana, ilk gün ziyaretlerinde, ”Şimdilik altıncı kattasınız. Burada tedavi olacaksınız. Durumunuz ağırlaşınca üçüncü kata yoğun bakıma alırız,” dediler. Beş gün Plakenil kullandım. Ardından eve çıktım. Yani üçüncü kata inmeden, altıncı kattan direk eve döndüm, şükürler olsun.

VOA Türkçe: Bütün bunların bittiğini size söylediklerinde ve hastaneden ilk çıktığınız anda ne hissettiniz? Kendinizi nasıl hissediyorsunuz ?

Pembe Hekimoğlu: İnanamadım. Bir gün önce çıkarmak istediler, korktum. Bir gün daha kalmak istedim. Korkularım vardı. Hala nefes alamayacağımı düşünüyordum. Kabul ettiler, bir gün fazla kaldım. Paris’ten eve gelene kadar rüyada gibiydim. Şu anda ne hissediyorum; hiç kimsenin ama hiç kimsenin bu acıları yaşamamasını diliyorum. Hastanede yatan bir arkadaşım aradı. O da yakalanmış virüse. Ona destek olmaya çalıştım. Maalesef Türkler arasında da çok fazla hasta var. Ben çıkarken doktor görmeden çıktım. Doktorların hepsi yoğun bakımdaki hastalarlaydı. Hemşireler beni taburcu etti.

VOA Türkçe: Evde ne tür önlemler almanızı istediler?

Pembe Hekimoğlu: Dışarı çıkmayacağım bir süre. Zaten sokağa çıkma yasağı var. Ben şanslıyım bahçem var. Bahçeye çıkabileceğimi söylediler. Tam olarak geçtiğini düşünmüyorum. İlaç tedavisi sona erdi. Antibiyotik almaya devam ediyorum. Zaten bu korkuyla, yasak kalksa bile, bir süre daha dışarı çıkacağımı zannetmiyorum.

VOA Türkçe: İnsanların sizin yaşadığınız zorlukları yaşamaması için ne önerirsiniz?

Pembe Hekimoğlu: İnanın bana hayatımın en zor günleriydi. Kimse benim yaşadığım zorlukları yaşamasın isterim. Kimse bana gelmez diye düşünmesin. Ben de, ”Nasılsa bana gelmez, ben sağlıklı biriyim,” diyordum. Üstelik ”Namaz kılıyorum, ellerim sürekli su ve sabun içinde” diyordum. Ama kaçış yok. Herkese gelebiliyor. Eşim mesela biraz grip, benden bulaşmaması mümkün değil. Mutlaka bulaşmıştır. Ama kolay atlatıyor. Bütün yaşadığım zorluklara rağmen doktorlar bana ”Siz kolay geçirenler arasında sayılırsınız,” dedi. Bir de durumu zor olanları düşünün. Nefes almak var ya, yalnızca nefes alabilmek, dünyanın en büyük şansı. N’olur çıkmayın, n’olur bu işi önemseyin. Lütfen herkes evinde kalsın. Bir çare bulunacak diye umuyoruz. Buradan doktorlara, hemşirelere, sağlık sistemine minnettar olduğumu söylemek istiyorum. Onlar olmasaydı burada olmazdık. Maske takmamama rağmen, sağlık görevlilerine saygıdan, onlara bulaşmaması için maske taktım. Onları, ailemizi, sevdiklerimizi korumalıyız. N’olursunuz, herkes ciddiye alsın, herkes evinde kalsın.

Söyleşi: Arzu Çakır / VOA

[TÜHA Haber Ajansı, 08 Nisan 2020]

Seksenler_2019 banner
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.