enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:14 Asgari Ücret Zammı Açıklandı: Yeni Tutar Net 28 075 TL! Türkiye’nin Nabzı Gündemde
10:35 SPD Başkanı Yıldız : Ankara su yönetiminde örnek bir başkent olmalı!
09:27 Finansın geleceği Ataşehir’de yazılıyor…
00:56 (TÜHA) Türkuaz Uluslararası Haber Ajansı, DW ve Euronews abonesi
00:44 SDG meselesinde kilit güç ABD: Mazlum Abdi ve YPG’nin silahlı sayısı gerçekçi rakamlarla değerlendiriliyor
00:41 İletişim Başkanı Duran’dan Netanyahu’ya tepki
00:34 TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci, “Filistin’deki sistematik zulme karşı sessiz kalmayı reddediyoruz”
00:19 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan Cumhurbaşkanı Avn ile görüştü
00:17 İzmir’de açılan “Hollanda & Türkiye Sergisi” büyük ilgi görüyor…
00:05 İletişim Başkanlığı “savunma sanayi projelerine yeterli ödenek ayrılmadığı” iddiasını yalanladı
00:03 Türk siyaset bilimci: Türkiye’nin artan rolü hem fırsatlar hem de riskler getiriyor…
00:02 İstanbul Havalimanı aralık ayında da Avrupa zirvesinde
20:34 400 yıllık dostluk ‘Ortak Miras’ sergisiyle taçlandı
09:29 1 Ocak’ta İstanbul’dan dünyaya “Gazze” mesajı verilecek
00:59 KGK: Basın özgürlüğü; sorumsuzluk, ahlaki çöküş ve kamuoyunu yanıltma özgürlüğü değildir
00:51 Mahkeme Afşin-Elbistan’daki Termik Santralın Emisyon Verilerinin Açıklanmasını Hükmetti
00:43 ABD ve İngiltere’de sağ çizgide yayın yapan üç gazete, İsrail eleştirisi yazara bedel ödetti…
00:33 Soğuğa yazılan destan: Sarıkamış Harekatı
00:31 Gazze’de ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına neden geçilemiyor?
00:29 Mehmet Uçum: 27 Şubat çağrısı bağlayıcıdır ve o çerçevenin dışına çıkılmamalıdır
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Mısır Libya’ya Müdahale Eder mi?

Mısır Libya’ya Müdahale Eder mi?
30.06.2020
A+
A-

TÜHA HABER  / Mısır’ın askeri kapasitesine bakıldığında müdahale imkanını küçümsememek gerekiyor. Nasıl bir hedef ve hangi kapsamda bir müdahale yapacağı tabii ki önemli. Belirli bir hat tutarak Libya hükümetinin ilerleyişini engellemeye dönük bir müdahale yapması çok olası. Arap dünyasının en büyük ordusundan bahsediyoruz.

Doç. Dr. Veysel Kurt & SETA Araştırmacı, Strateji Araştırmaları, İstanbul

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin Sirte ve Cufra’yı “kırmızı çizgi” ilan etmesinin ardından Mısır’ın Libya’ya müdahalesine dair tartışmalar Türkiye gündemini işgal etti. En çok tartışılan konu da Mısır’ın böylesi bir müdahale için karar alıp alamayacağı sorusu.

Bu soruyu sadece Mısır için değil, bütün ülkeler açısından somut kriterler üzerinden değerlendirmek gerekiyor.

Bir devletin askeri müdahale gerçekleştirebilmesi için asgari olarak üç şartı yerine getirebilmesi gerekir:

Kapasite, irade/istek ve uluslararası koşullar. Daha açık bir ifadeyle devletin müdahale için yeterli kapasiteye sahip olması, ikincisi müdahale için istekli olması ve son olarak uluslararası koşulların elverişli olması. 

Kapasite yeterli mi?

Mısır’ın askeri kapasitesine bakıldığında müdahale imkanını küçümsememek gerekiyor. Nasıl bir hedef ve hangi kapsamda bir müdahale yapacağı tabii ki önemli. Belirli bir hat tutarak Libya hükümetinin ilerleyişini engellemeye dönük bir müdahale yapması çok olası. Arap dünyasının en büyük ordusundan bahsediyoruz. Sisi, darbe ile iktidara geldikten sonra Batılı ülkeler nezdinde meşruiyet sağlamak için de olsa, büyük maliyetlere katlanarak da olsa ciddi bir kapasite artırımına gitti. Bu kapasite artırımı üretim yoluyla değil ABD, Fransa, Rusya ve Almanya’dan satın alma yoluyla gerçekleştirildi. Bu durum büyük bir dezavantaja karşılık geliyor. Kapasitenin mali boyutuna bakıldığında ise Mısır’ın böylesi bir müdahalesinin BAE tarafından finanse edileceğini tahmin etmek zor değil. Bununla birlikte kapasitenin kullanımı açısından ciddi dezavantajlara da sahip. Mesafe, müdahale süresi, dayanıklılık, süreklilik, kamuoyunun ikna edilmesi ve dış destek gibi unsurlar kapasite kullanımında hesaba katılması gereken unsurlar. Bir başka önemli dezavantaj ise Sisi’nin son yıllarda yaptığı kapasite artırımını tamamen satın alma yoluyla gerçekleştirmiş olması. Batı ülkeleri ya da Rusya tarafından uygulanacak bir ambargo müdahalenin dayanıklılığını ve sürekliliğini ciddi anlamda sıkıntıya sokacaktır.

Mısır ordusu istekli mi?

İrade ve istekliliğe baktığımızda ise karşımıza yine karmaşık bir tablo çıkıyor. Zira Sisi’nin istekli olması yetmez. Sisi, Arap dünyasındaki popülaritesini artırmak ve BAE’nin finansmanını güvence altına almak için bu isteğe sahip olabilir. Ancak ordu ile hemfikir olup olmadığı konusunda şüphe var. Zira siyasetten oldukça özerk ve siyasete müdahil bir kurum olarak Mısır ordusunun böylesi bir müdahale için çok istekli olabileceğini düşünmüyorum. Bunun iki temel sebebi var: Birincisi askeri açıdan hedefleri muğlak olan böylesi bir müdahaleye girmek istenilmeyecektir. İkincisi de bu müdahalede yaşanacak kayıplar ordunun güvenirliliğini zedeleyecek ve içindeki tartışmaları artıracaktır.

Uluslararası koşullar uygun mu?

Son olarak uluslararası koşulların da böylesine bir müdahale için uygun olmadığını ifade edebiliriz. Her şeyden önce Mısır’ın bu müdahalesi Libyalılar nezdinde bir işgalden başka bir anlam taşımayacaktır. Libya krizine şimdiye kadar aktif müdahil olmamış Cezayir, Tunus gibi ülkeler de yaşanacak göç dalgaları, oluşacak güvenlik riskleri açısından bu müdahaleye sıcak bakmayacaktır. Herşeyden önemlisi ABD’nin onayı olmadan böylesi bir müdahale gerçekleşemez. BAE lobileri ABD’deki çeşitli kurum ve aktörleri ikna etmek için çabalıyordur. Ancak Rusya’nın denklem içinde ağırlıklı bir yer tutması dolayısıyla ABD’nin ikna olması kolay değil.

Sonuç olarak Mısır’ın –bütün handikaplarına rağmen- kapasite açısından yeterli olmasına rağmen irade ve uluslararası koşullar açısından bu müdahalenin pek de rasyonel olduğu söylenemez. Buna rağmen Sisi’nin müdahale için ısrar etmesi hem Libya hem de Mısır açısından öngörülemez sonuçlara gebe bir macera olacaktır. Zira müdahale kararı alınsa bile müdahalenin askeri rasyonalitesi (hedefi, yöntemleri, araçları, süresi, dayanaklılığı, maliyeti gibi konularda) oldukça kırılgan bir süreç yaşayacaktır.

***

Veysel Kurt

Araştırmacı, Strateji Araştırmaları, İstanbul
Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden 2006 yılında mezun oldu. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda başladığı yüksek lisansını 2009 yılında tamamladı. Doktora çalışmasını İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda tamamlamıştır. Ortadoğu’da otoriteryenizm, demokratikleşme, asker-sivil ilişkileri konularında çalışan Kurt’un, siyaset bilimi alanında yayınlanmış makaleleri ve yorumları bulunmaktadır.

[TÜHA Haber Ajansı, 30 Haziran 2020]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.