enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
21:39 Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD Başkanı Trump ile görüşecek
20:28 Dünyada ve Türkiye’de Yükselen Spor branşının adı ” PİCKLEBALL “
08:41 İşgalci İsrail’in saldırıları, Filistinlilerin yalnızca yaşama hakkını değil, ölümden sonraki onurunu da hedef alıyor…
07:38 Türkiye’de Ulaşım Sistemlerinin Gelişimi
07:38 GSG Impact Mütevelli Heyeti Toplantısı Londra’da Gerçekleşti
07:34 Kerkük Kimin?
07:33 Hollywood yıldızı Alexander Uloom, Mehmed: Fetihler Sultanı’nda
07:33 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Abbas ile görüştü
07:28 “Bugünkü Konjonktürde Uygur Sorunu” çalıştayı
07:28 Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2025’in ikinci döneminde 28 projeye 7 milyon 375 bin lira destek sağladı.
07:27 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı Dr. Büyükakın, Kocaeli’deki büyük dönüşümü TÜHA’ya anlattı…
07:23 TRT 1’in sevilen dizisi “Teşkilat” 6. sezonuyla 21 Eylül Pazar akşamı izleyiciyle buluşuyor…
07:10 Türkiye’nin devlet arşivlerinde korunan Osmanlı dönemine ait Filistin tapu kayıtları, uluslararası hukuk açısından kritik bir öneme sahip.
07:01 YSK bugün CHP gündemiyle toplanacak
03:31 Devlet Bahçeli, “Uluslararası toplum, ABD-İsrail ortak yapımı cinayet ve yıkım politikasına sonuna kadar direniş göstermesi gerekiyor”
02:55 Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’e katılacağını duyurdu.
00:15 Trendyol 1. Lig’in 6. haftası bugün oynanacak maçlarla başlayacak.
22:23 “Fenerbahçe’ye giderek hata yaptım”
12:10 Dünkü ve Bugünkü Türkiye!
07:55 İsrail’in Sınır Tanımazlığında Yeni Boyut: Katar Saldırısı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Libya Krizinin Son Safhası: Trablus Çatışmaları

Libya Krizinin Son Safhası: Trablus Çatışmaları
08.09.2022
A+
A-

Libya’nın kurumsal bütünleşme çabaları bir tarafa, bölünmeyi kalıcılaştıran ve derinleştiren unsurlara bir yenisi eklenmiş olacak. Önümüzdeki süreçte Yargı ve Yüksek Mahkeme ana mücadele ve istikrarsızlık alanlarından birini teşkil edecek.

Bilgehan Öztürk | Yazar | Kriter Dergi

Bilgehan ÖZTÜRK, SETA Araştırmacı

Libya’nın başkenti Trablus, 27 Ağustos günü bir önceki geceden başlamak üzere dozu giderek artan ve nihayet son derece kanlı biten çatışmalara sahne oldu. 2019 ve 2020’de Hafter’in pek çok yabancı savaşçı ve paralı askerin de yardımıyla Trablus’u ele geçirme teşebbüsünden bu yana başkentin gördüğü en şiddetli ve yıkıcı çatışma olduğunu söylemek yanlış olmaz. Trablus’un en merkezi semtlerinde gerçekleşen çatışmalar sebebiyle 32 sivil hayatını kaybederken 160’a yakın sivil de yaralandı.

Çatışmalar zahiren Trablus’taki yerleşik ve birbirine rakip büyük milis gruplar arasında yaşanmış olsa da bu çatışmaları milisler arası bir ‘mıntıka kavgası’na indirgemek mümkün değil. Zira çatışmanın tarafı olan milisler, ülkenin bir süredir en büyük meselesi olan ‘iki başbakan’ ve ‘iki hükümet’ bölünmesinde net bir şekilde taraflarını seçmiş durumdaydı. Çatışmaların fitilini ateşleyen gelişme ise paralel hükümetin ‘başbakanı’ Fethi Başağa’nın yakın zamanda uyarısını yaptığı üzere Trablus’a silah zoruyla girme teşebbüsüydü. Dolayısıyla, milisler arası çatışmalar kendi aralarındaki anlaşmazlık ve rekabetten ziyade mevcut Başbakan Abdülhamid Dibeybe’yi tasfiye edip, Başağa’yı göreve getirmek gibi son derece belirli ve net bir amaca matuf olarak gerçekleşti. Milislerin birbirleriyle olan çatışması ve güç mücadelesinin anlamı, yalnızca Libya’nın iç siyasi arenasıyla da sınırlı değil. Başağa’yı başbakanlığa getirmek ve müttefiki olan milisler aracılığıyla da Trablus’un mevcut askeri güç dengelerini değiştirmek başta Mısır, Fransa ve Rusya olmak üzere bir dizi bölgesel ve uluslararası aktörün ortak hedefiydi. Bu yönüyle Trablus’taki çatışmalar rakip milisler veya Dibeybe ile Başağa arasındaki meşruiyet ve iktidar mücadelesinin de ötesinde bölgesel ve uluslararası bir güç mücadelesinin de yansımasıydı. Sonuç olarak Trablus merkez dâhil olmak üzere toplamda dört farklı yönden eşzamanlı ve koordineli bir şekilde gerçekleşen Başağa yanlısı saldırılar, Dibeybe’nin yanında duran askeri gruplar tarafından püskürtülerek saldırıda bulunan grupların Trablus’taki varlığına son verildi. En azından kısa vadede hem Başağa’nın hem de onu destekleyen milislerin Trablus’ta askeri veya siyasi bir ağırlık sahibi olamayacağı netleşmiş oldu. Buna karşılık Dibeybe’nin siyasi konumu, yakın geçmişe kıyasla çok daha güçlü bir noktaya taşındı.

Kasaba Doktoru_680*100 banner

Ancak Dibeybe’nin Başağa karşısındaki askeri zaferi, ne yazık ki Libya’nın uzun süreli sorunlarını aşmaya yetmeyecek. Ülkede seçimlerin yapılamamasının getirdiği meşruiyet sorunu ile siyasi, kurumsal ve fiziki bölünmüşlük hali uzun bir süre daha devam etmeye mahkûm. Dibeybe’nin henüz yeni ‘zafer’ kazanmış bir lider olarak seçimlerin yapılması için gayretli bir çalışma içine girmemesi son derece beklenilebilir bir davranış. Ancak Dibeybe, seçimlerin yapılmasını çok istese dahi seçimlerin yapılması kendisinin yetki ve kapasitesinin dışında olan bir konu. Seçimlerin yapılabilmesi için gerekli olan anayasal zemin ve seçim kanununun çıkarılması, Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi (TM) ile Trablus merkezli Yüksek Devlet Konseyi (YDK)’nin uhdesinde. TM Başkanı Agile Salih’in bütün siyasi sermayesinin seçimleri yaptırmamak üzerine kurulu olduğu göz önünde bulundurulduğunda, seçimler için gerekli olan hukuki altyapının onun katkısıyla oluşması da imkânsız. Başağa’nın başbakanlık iddiasını en başından beri mümkün kılan, onun TM oturumunda başbakan olarak belirlenmesini sağlayan Salih’ti. Salih’in buradaki temel amaçlarından biri ise kendi kontrolündeki ve en az kendisi kadar seçim kazanma şansı düşük olan bir siyasi figürü Trablus’ta göreve getirerek “seçimleri yaptırmama” ortak hedefi için birlikte çalışmaktı.

Bugün için Başağa, Salih’in siyasi emellerine hizmet etme işlevini ve imkanını yitirmiş olsa da Salih TM Başkanı sıfatıyla siyasi süreçleri yönlendirme ve manipüle etme anlamında çok geniş bir manevra alanına sahip. BM Libya Destek Misyonu (BMLDM)’nun etkili bir liderden yoksun olduğu bir dönemde Salih seçimler özelinde bu geniş manevra alanını sonuna kadar kullandı. Ukrayna savaşının uluslararası toplumun dikkatini ve enerjisini celbettiği bir ortamda Salih’in Libya’da siyasi ve hukuki düzlemdeki tekelini kırıp seçimlere gidilmesi yönünde baskı uygulayacak bir irade ve güç de bulunmuyor. Dolayısıyla Libya’da siyasi arenayı şekillendiren aktör ve yapılarda radikal bir dönüşüm gerçekleşmediği sürece belli aralıklarla istikrarsızlık dalgası ve güç mücadeleleri form değiştirerek devam edecek.

Yakın zamanda Libya Yüksek Mahkemesinin Anayasa Biriminin yeniden açılmasıyla Salih, bu aşamadaki manevralarının hangi düzlemde gerçekleşeceğinin de sinyallerini vermeye başladı. Bugün itibarıyla kendi atadığı Yüksek Mahkeme mensuplarını Trablus’u terk edip doğu bölgesindeki Beyda şehrinde faaliyet göstermeye davet eden Salih, Yüksek Mahkemenin fiziki bölünmesini de gerçekleştirmeye yaklaşmış durumda. Bu şekilde Libya’nın kurumsal bütünleşme çabaları bir tarafa, bölünmeyi kalıcılaştıran ve derinleştiren unsurlara bir yenisi eklenmiş olacak. Önümüzdeki süreçte Yargı ve Yüksek Mahkeme ana mücadele ve istikrarsızlık alanlarından birini teşkil edecek.

[TÜHA Haber Ajansı, 09 Eylül 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.