enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
19:23 Araştırmacı Gazeteci Enver Everdi’nin eşi Hüsna Everdi hayatını kaybetti…
14:46 Kuruluşunun 85. yılında Köy Enstitüleri…
14:29 Prof. Dr. Üşümezsoy, Marmaraereğlisi’nde meydana gelen ve İstanbul’dan da hissedilen depremi değerlendirdi…
09:10 Afetten İhyaya Deprem Bölgesinde İki Yılın Muhasebesi…
09:00 Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 verilerine göre en çok göç alan şehirler belli oldu…
08:49 “Yılın En İyi Televizyon Habercisi”Ödüllü gazeteci Ayşegül Ekinci, dünyayı dolaştı. Bu süreçte ise yaşam, varoluş ve ölüm konularında araştırma yapıp kitap yazdı….
08:44 İtalya’yla Yakalanan Pozitif İvme ve Avrupa’ya Yansıması
08:15 Türkiye, terör örgütleri DEAŞ ve PYD/YPG’yi hedef alarak başlattığı Zeytin Dalı harekatı…
08:00 Trump’ın İlk 100 Günü…
07:39 Jeofizik Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, “Avcılar, Bakırköy ve Küçükçekmece gibi ilçeler kırmızı alarm bölgesinde yer alıyor”…
07:35 Durumdan Vazife Çıkaramayanlar Rahatsız!…
07:21 Halkı Kaybeden Sol, Kimi Kazandı?
07:09 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Dijital Telif Yasası’nın Haziran ayında Meclis’e sunulacağını açıkladı…
10:08 Teröre Karşı Ters Asimetri: İstihbarat -II-
09:16 Türkiye’nin turizm geliri, yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,6 artarak 9 milyar 451 milyon 244 bin dolar oldu…
09:05 İletişim Başkanı Altun: TRT, yarım asrı aşan yayıncılık birikimiyle önce bir kurum olmuştur…
09:05 Ankilozan Spondilit hastalığında ortalama tanı süresi 5 ila 8 yıl arasında gecikebiliyor…
08:56 Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi kaçağıyla mücadele kapsamında Diyarbakır’da kapsamlı bir denetim süreci başlattı…
08:38 Araştırmacı-Yazar Muzaffer Ayhan Kara, Otizmli bireylerin farklı alanlarda karşılaştığı zorluklara dikkat çekti…
08:27 NOW TV ekranlarında yayınlanan ve her bölümüyle gündem yaratan Kızıl Goncalar dizisi için final kararı alındı…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Krizin İki Aşamasına da Hazır Olmak

Krizin İki Aşamasına da Hazır Olmak
26.03.2020
A+
A-

TÜHA HABER / Başkan Trump’ın “ABD’nin bencil çıkarlarını öne alırım, küresel sorumluluk tanımam” diyen kibrinin yarattığı belirsizlikler bile yeterli endişe doğuruyordu. Şimdi Trump, Johnson, Merkel dahil, dünya liderlerinin hiçbirisi konuşmalarındaki “yönetememe, kontrol edememe” hissiyatını örtemiyor.

  Prof. Dr. Burhanettin DURAN

Koronavirüs salgını ile uzun süreli bir kriz dönemine girdik.

Bütün toplumlar ancak dünya savaşları ile kıyaslanabilecek bir krizle yaşamayı öğrenmek zorunda.

Salgının kendisinin kontrol altına alınması için bile tarih verilemiyor. İyimser tahmin haziran sonu bu virüsün yayılmasının önüne geçilebileceği yönünde. Kötümser senar- yo ise 2020’nin sonunu işaret ediyor. Dahası, virüsün yeni dalgalarla gelip gelmeyeceği de belli değil. Krizin ilk aşamasındayız ve hayatımızın eskisi gibi olmayacağını düşünüyoruz.

Kendimizi eve kapatabilmek ve izole olabilmek için yoğun bir psikolojik dönüşüm geçiriyoruz.

Birkaç hafta için bile sokakları, meydanları terk etmenin ne kadar zor olduğunu yasağa rağmen hafta sonu evlerinde duramayan yaşlılarımız gösteriyor.

Salgın sonrası da kriz

Bu uzun sürecek krizin yönetilmesiiçin ikinci aşamayı, salgınsonrası dünyayı da öngörmekzorundayız.

İşte bu sebeple bir yanda tüm dünyada sağlık sektörü virüse karşı seferber oldu.
Diğer yanda ise her alanda akademisyenler, uzmanlar ve gazeteciler koronavirüs sonrasında nasıl bir dünyanın geleceğine dair öngörülerde bulunmaya çalışıyor.

Düşünce kuruluşları ülkelerinin bu krizi yönetmesi, risklerden korunması ve yeni fırsatları değerlendirebilmesi için hummalı faaliyet içerisinde.

Evet, “kendine yeterliliğin asıl olduğu” ve “dayananın ayakta kalacağı” algısı giderek güçleniyor. Sanal alemin “güvenliğine” çekiliyoruz. Devletlerin kapasitesini tahkimetmeyi tüm dünya başkentleri bir çözümolarak görüyor.

Ancak krizin ileri aşamalarında salgının toplumsal yaşamdan ekonomiye, tekil devletlere ve uluslararası sisteme uzanan etkilerinin ne olacağı henüz muğlak. En net olan şey ise salgın sonrasının da kriz olacağı.

Yani, salgın kontrol altına alındığında krizin yeni bir aşamasına geçeceğiz.
Her şeyi, krizin ilk aşamasındaki performansımız dahil, her şeyi yeni baştan ele alacağız. Birey olarak önceliklerimizi gözden geçireceğiz.

Kurumlarımızı, değerlerimizi ve imkanlarımızı muhasebe edeceğiz. Uluslararası sistemin sadece Suriyeli mültecilerle ilgili vurdumduymazlığı ile bile iflas ettiğini görebiliyorduk.
Yine, 2008 ekonomik krizinden sonra liberal dünya düzeninin dağılma emarelerini seçebiliyorduk. Şimdi ABD’nin liderliği ve AB’nin dayanışmacı birliği daha hızlı çöküyor zihinlerimizde. Çin’in virüsle mücadeledeki “beklenmedik başarısını” şüphe ile karşılıyoruz. Daha köklü bir değişim hissi var içimizde.

Yeni normal ne olur?

Normalin tarifinin değişeceğinde ve radikal bir değişimin geldiğinde neredeyse hepimiz aynı görüşteyiz.

Zira bir virüsün insanlığın yüzyıllarca birikim yaptığı moderniteye duyulan güveni nasıl alaşağı ettiğini tecrübe ediyoruz.

Bu hız gerçekten nefes kesici.

Başkan Trump’ın “ABD’nin bencil çıkarlarını öne alırım, küresel sorumluluk tanımam” diyen kibrininyarattığı belirsizlikler bile yeterli endişedoğuruyordu. Şimdi Trump, Johnson,Merkel dahil, dünya liderlerinin hiçbirisikonuşmalarındaki “yönetememe, kontrol edememe” hissiyatını örtemiyor.

Bildikleri “normal” ellerinden kayıp gitmiş durumda. Sadece salgınla ilgili değil sonrası için de endişeliler.

Bu örtülemeyen endişeler mevcut dünya düzeninin korona sonrasında ayakta kalamayacağını söyleyen çok sayıda yazının kaleme alınmasının temel sebebi aslında. “Yeni normal ne olur?” sorusunun cevabını bulmak zor.

“Başının çaresine bakma” aşamasından sonra “iş birliği ve dayanışmanın” öneminin yeniden keşfedileceği bir dünya görmeyi umut edenlerdenim.

Ancak krizin ikinci aşamasında da, yani salgın sonrasında da, dünyada keskin güç mücadeleleri olabilmesi ihtimaline hazır olmak zorundayız. “Yeni bir düzen” kurmada öne geçecek aktörler arasında yer almalıyız. Son yıllarda sıklıkla krizlerle boğuşan bir ülke olarak adapte olma ve hızlı karar verebilme imkanına sahibiz.

İç dayanışmamızı korudukça krizin her iki aşamasından da güçlenerek çıkabiliriz.

[TÜHA Haber Ajansı, 26 Mart 2020]

Ya İstiklal Ya Ölüm
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.