Körfez uzatmada liderliği korudu

Trendyol 1. liginin 13. haftasında Milli aranın ardından evinde takipçisi Bandırmaspor ile karşılaşan Körfez ekibi Kocaelispor, uzatmalarda Oğulcan Çağlayan’ın attığı golle beraberliği yakalayarak liderliğini korumayı başardı.

Maç öncesi her iki takım taraftarının maça ilgisi stadyumun havasını Süper lig maçı havasına sokmuştu. Belli ki Bandırmaspor camiası da bu maçı kazanarak hem liderliği Kocaelispor’dan almak, hem de süper lige çıkmak için Körfez engeli aşmak istiyordu. Zevkli ve çekişmeli bir maç olacağı belliydi.

Maçın başlama düdüğüyle birlikte ev sahibi Kocaelispor aşırı baskılı oynadı ve rakibine adeta göz açtırmadı. Aslına bakarsak Ertuğrul hocanın talebeleri, golü erken bulup rakibin direncini kırmak istiyordu. Bunu öncesinden tahmin eden Mustafa Gürsel de; aynı oyun anlayışı ile karşılık veriyordu.

Baskılı oyun her iki takımın taraftarını da oyunun içine sokmuştu. Karşılıklı pozisyonlar da heyecanı artırdı, golü önce Kocaelispor buldu, ardından rakip beraberliği yakaladı.

İlk yarı karşılıklı atılan gollerle 1-1 berabere bitti. Bu arada rakibin bulduğu gole, gol demek yerine; maçın orta ve yan hakeminin ikramı ifadesi daha isabetli olur diye düşünüyorum. Göz var izan var, auta giden topa nasıl olur da korner dersiniz! Özellikle yan hakem maçın gidişatını berbat etti. Ancak üzerinde ifade etmem gereken bir konu da ilk yarının ilk 15 dakikası içinde Ahmet Oğuz çift sarıdan atılıp ev sahibi Kocaelispor 10 kişi kalabilirdi.

Düşünsenize 75 – 80 dakika 10 kişi oynuyorsunuz. Hakem ikinci sarı kartı es geçti, bunu da ifade etmem gerektiğini düşünüyorum.

Belli ki maçın ikinci yarısı daha da zevkli ve kaliteli geçecekti. Ancak maçın ikinci yarısı başladığında konuk ekip Bandırmaspor’un daha baskılı futbolu oynadığını gözlemledik.

Kocaelispor camiasını yakından tanıyan Mustafa Gürsel ne yapıp edip bu maçı kazanmak için futbolcularını iyi motive etmiş. Aşırı baskı beraberinde talihsiz bir golü getirdi ve Vukoviç’in ters vuruşu ile rakip durumu 2-1 e getirdi.

İşte bu dakikalardan sonra Kocaelispor’da ciddi bir panik ve stres başladı. Sürekli top kayıpları, ne yaptığını bilmeyen bir Kocaelispor izlemeye başladık. Hatta konuk ekip Bandırmaspor bu dakikalarda 3 ncü gölü bile bulabilirdi, pozisyonlara da girdi ancak atamadılar.

Evdeki hesap çarşıya tutmamıştı, mutlak galibiyet için çıktığımız maçta uzatmalar verildi ve yenik durumdaydık. Seyircimizin de baskısı ile son dakikalarda uyanışa geçen futbolcularımız, teknik direktör Ertuğrul Sağlam’ın yine o meşhur 3 oyuncuyu aynı anda oyuna sokması, akabinde çift forvete dönmesi en azından 1 puan içindi.

Maçın döndürücü hakeminin uzatmaları göstermesi ile tüm riskleri alarak rakip kaleye yüklenen yeşil siyahlı ekibimiz, en azından “yenemiyorsan yenilme ” anlayışı ile tüm kozlarını oynuyordu ki, yine sahneye Oğulcan Çağlayan çıktı ve golünü atarak Kocaelispor’u liderlik koltuğunda oturmasını sağladı.

Peki buradan çıkartacağımız derslerin başında öncelikli olarak bu seyirciyi küstürmemek gerektiğini düşünüyorum. Dondurucu soğuğa rağmen bu sezon ki en fazla seyirciye oynadığımız maç oldu.

Bundan sonraki maçlarda daha çok ihtiyaç duyacağımız seyirci faktörünün ön planda tutularak tribünlerin doluluğunu sağlamamız gerekir, diye düşünüyorum.

Seyirci yavaş yavaş süper lig havasına girmiş, bu güzel bir gelişme. Takımdaki futbolcuların da beyin olarak bu havaya girmesi gerekiyor. Mendes durgun, Api yorgundu. Beridze her zaman olduğu gibi bir var bir yok. Bundan sonraki maçlarda Marcao’dan verim almamız lazım.

Cuma akşamı Adanaspor, sonrasında ise Yeni Malatya deplasmanı var. Bu maçlarda sürpriz olacağını düşünmek dahi istemiyorum.

Bandırmaspor’dan aldığımız 1 puan gerçek anlamda çok önemli bir puan. En azından rakibin 3 puan almasını engelledik ki, eğer yenilmiş olsaydık, rakip daha da havaya girip liderliğin vermiş olduğu moralle önündeki maçlara daha da sıkı hazırlanıp arayı açmanın hesaplarını yapacaklardı.

En azından bunu engelledik ve Oğulcan’ın son dakika attığı beraberlik golünü bu yüzden altın değerinde buluyorum.

Uzun lafın kısası, özellikle maçın son uzatma dakikalarında deyim yerindeyse ölüp ölüp dirildik ama yenilmedik. Ne demişler yenemiyorsan yenilmeyeceksin. Biz de bunu başardık diyelim… Saygılarımla.