Kartalkaya davasında otel sahibi Halit Ergül ifade verdi: ‘300 personelden birinin hatasını hepimiz çekiyoruz’.

* Bolu Kartalkaya’da 36’sı çocuk 78 kişinin öldüğü yangının ilk duruşmasında dördüncü günde otel sahibi Halit Ergül sanık sandalyesine çıkarıldı.
* Detayı bültenimizde!…
TÜHA/TÜRKUAZ İnternational News Agency
BOLU, 10 TEMMUZ 2025 – Davanın bir numaralı sanığı olan Halit Ergül, savunmasında sorumluluğu mutfak personeline atan ifadeler kullandı.
Gazeteci Emrullah Erdinç’in aktardığı ifadelere göre, yangın gecesi şirketin bir diğer oteli olan Gazelle Otel’de bulunduğunu söyleyen Ergül, saat 03.30 civarında eşinin kendisini aradığını “Halit çok kötü, yanıyoruz!’ diye feryat ettiğini” anlattı.
Halit Ergül bir saat sonra otele ulaştığında, alevlerin “her yeri sardığını” söyledi.
Ergül, “300 personelden birinin hatasını burada hepimiz çekiyoruz” dedi ve savunmasında otele gaz hizmeti sağlayan firmayı da suçladı. Yılda iki kez yapılması gerektiğini söylediği denetimin yapılmadığını öğrendiğini iddia etti.
Personelinden kişilerin “yangın eğitimi almadık” şeklinde ifadeleri de Ergül’e soruldu. Otel sahibi, Balili kızlardan biri, ‘2 yıl önce yangın eğitimi almıştık Gazelle Otel’de’ diyor. Eskilerden aldık’ diyenler var. Eğitimi 2 kişiye mi yaptık?” yanıt verdi.
Ergül’ün “Ben de yıkıldım” şeklindeki ifadesi, aileler ve yakınların tepkisini çekti.
Otel sahibi Ergül, geri çekilen itfaiye raporu ile ilgili sorulara da yanıt verdi.
Ergül, eksiklerin kendisine “müracaat hatası” olarak aktarıldığını söyledi ve “Anormal bir şey yoksa Kadir Özdemir geri çeksin’ dedim” diyerek kendisini savundu.
Halit Ergül’den önce tutuklu yargılanan eşi Emine Mürtezaoğlu Ergül, mahkemede savunma yaptı.
Grand Kartal Otel Yönetim Kurulu Başkanvekili olan Ergül de, kozmetik konulara karıştığının savundu ve “Otelin tüm yönetimini eşim yapardı” dedi.
Yangın gecesi kendisinin de “şans eseri kurtulduğunu” iddia eden Emine Ergül, “Gelen evrakları imzalardım, ama otelde fiilen hiçbir yetkim yoktu. Tatile gittiğimde otelde sadece ‘Şurayı süpürün, çiçekleri sulayın’ gibi küçük şeyleri söylerdim” şeklinde ifadelerle ihmallerde sorumluluğu olmadığını savundu.

Üçüncü gün ifadeleri
Üçüncü günde sanık kürsüsüne son olarak otel sahibi Halit Ergül’ün kızı Ceyda Hacıbekiroğlu çıktı.
Grand Kartal otelin yönetim kurulu üyesi olan Hacıbekiroğlu, otelde yetkisi olmadığını ve sömestr tatil için orada bulunduğunu söyleyerek yangın gecesi yaşadıklarını detaylı biçimde anlattı.
Hacıbekiroğlu, yangın sırasında garajdan araçların çıkartılması hakkında “Kayak hocası, yangın garaja sıçrarsa daha büyür diye söyledi, araçların çekilmesini istemiş” ifadelerini kullandı.
Araçların çekilmesi mağdur ve aileler tarafından defalarca eleştirilmişti.
Yönetim kurulu üyesi, savunmasında şunları söyledi:
“Bu otel açıldığında 7 yaşındaydım. Beş kişilik yönetim kurulu şartı olduğu için beni de yönetim kurulu üyesi yaptılar. Evliyim, iki çocuğum var… Tutuklanmam çocuklarımda travma yarattı.”
Hacıbekiroğlu’nun bu sözleri mağdur ve ailelerden sert tepki çekti.
Hacıbekiroğlu’ndan önce Otel Müdürü Zeki Yılmaz savunmasını yaptı.
Yılmaz, adına düzenlenen eğitim belgeleri ve acil durum planlarından haberi olmadığını savundu.
Yılmaz’ın savunması sırasında duruşma salonunda gerginlik çıktı. Sanık, sözlerine “başınız sağ olsun” diyerek başlamak istedi ancak mağdurlar ve ailelerden “Biz katillerden başsağlığı istemiyoruz” tepkisi geldi.
Zeki Yılmaz, savunmasında ve sorgulama sırasında birçok soruya “bilgim yok” yanıtını verdi.
Sanık, mahkeme başkanının İl Özel İdaresi belgesinde işyeri sorumlusu olarak imzası bulunduğuna dair soruya “Ben sadece misafirleri karşılıyorum, yönetimden kimse olmayınca imza attım” yanıtını verdi.
Yılmaz ayrıca iddianamede yer alan bir ifadede “Kimseyi uyandırmayın, yangını içeride söndürelim” dediğini reddetti.
Sanığa polise verdiği ifade ve savunmasındaki çelişkiler de soruldu.
Bu soruya cevaben “polis ifademi kabul etmiyorum” dedi.
Yılmaz çapraz sorgu sırasında otelin cirosu ve gecelik oda fiyatı gibi sorulara “hatırlamıyorum” yanıtını verdi.
Muhasebe Müdür Yardımcısı Mehmet Salun, savunmasında imza yetkisi bulunmadığını, birçok konuda bilgisi olmadığını ve otelde yapılan denetimlere geçmeyen eksikliklerden haberi olmadığını söyledi.
Üzerine atılan tüm suçları reddeden Salun, Gazelle Otel’de muhasebeci olduğunu ve yangına Grand Kartal Otel’in 10’uncu katında yakalandığını söyledi.
Kaynak,x/drzelihaaksaz CHP Parti Meclisi üyesi Zeliha Aksaz Şahbaz duruşmanın ilk günü (7 Temmuz) bu fotoğrafı paylaştı.
Muhasebe Müdür Yardımcısı Salun, arada Grand Kartal’da da çalıştığını, ancak yakın zamanda otelde yangın tatbikatı yapılmadığını belirtti.
Sanık, denetleme raporlarından birinde neden imzası olduğu sorusuna denetimlerde yer almadığını ve belgeleri imzalamadığını söyleyerek yanıt verdi.
Ayrıca Halit Ergül’ün damadı Emir Aras’ın “Çalışanlarım eksikleri giderme yetkisine sahiptir” ifadelerini de yalanladı.
‘Yangın raporu yoksa otelin kapatılması gerekirdi’
İkinci gün hakim karşısına çıkan Bolu İl Özel İdaresi Eski Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel, yangın raporu olmaması durumunda rapor alınana kadar otelin kapatılması gerektiğini söyledi.
Özel’in ardından kürsüye çıkan Grand Kartal muhasebe personeli Cemal Özer, itfaiye denetiminde çıkan eksikleri Emir Aras’a bildirdiklerini söyledi.
Özer ifadesinde Aras ile geçen diyaloğu şöyle anlattı:
“Emir Bey’e eksiklikleri tek tek anlattık. Raporu inceledi ve ‘Tamam, ben Kadir Özdemir ile konuşurum’ dedi. Ama sonra bize kızdı ve ‘Başımıza iş açtınız’ dedi.”
Duruşmanın ikinci günü savunmasını yapan Grand Kartal Otel Muhasebe Müdürü Kadir Özdemir, Gazelle Otel’de çalıştığını ve Grand Kartal Otel’in yöneticisi olmadığını söyledi.
Özdemir, otelde açılması planlanan kafenin adının White Fox (Beyaz Tilki) olduğunu, bu ismin anlaşılması zor olacağı için belediyeye yapılan ruhsat başvurusunda otelin adını yazdığını söyledi.
Sanık, Emir Aras’ın kendisini arayarak “2007’den beri çalışma belgemiz zaten var. Neden oteli yazdınız? Eksikleri gideremeyiz, başvuruyu iptal edin” dediğini, bunun üzerine başvurunun geri çekildiğini belirtti.
Özdemir’in ardından otelin doğal gaz sisteminden sorumlu Doğan Aydın savunmasını yaptı.
Aydın, 2021’den beri otelde çalışmadığını belirtti ve “Mevcut sistemde gaz alarmı vardı; eğer gaz kaçağı varsa alarm devreye girerdi” dedi.
Gaz tesisatı teknik servis sorumlusu Muharrem Şen de benzer şekilde iddianamedeki suçlamaları reddetti ve yalnızca kurulu LPG sistemini kontrol ettiğini söyledi.
Şen, “Olayda LPG kaçağı olsaydı patlama meydana gelirdi… Alarmın devreye girmemesi, LPG kaçağının olmadığını gösteriyor” diye konuştu.
Aynı gün iş güvenliği uzmanı Ece Kayacan ve Kübra Demir de kürsüye çıktı.
İki isim de kendilerine yönelik suçlamaları reddetti ve Grand Kartal Otel’de çalışmadıklarını söyledi.
Ece Kayacan, Grand Kartal’da çalışıyormuş gibi gösterildiğini savundu ve “Acil durum eylem planını ben hazırlamadım. Hiç gitmediğim bir otel hakkında rapor hazırlamam mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Kübra Demir’e ise ifadesinde Grand Kartal Otel’e hiç gitmediğini söylemesine karşın savcılık ifadesinde gittiğini belirttiği soruldu.
Demir, yalnızca Gazelle Otel’de iş güvenliği eğitimi verdiğini ve mevcut ifadesinin geçerli olduğunu savundu.
‘Fiilen genel müdürlük görevim yok’
Duruşmanın ikinci gününde hakim karşısına otel sahibi Halit Ergül’ün damadı Emir Aras çıktı.
Savunmasının başında hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyen Aras’a mağdurlar “Katil” diyerek tepki gösterdi.
Aras, genel müdür sıfatını yalnızca silah ruhsatı almak için kullandığını, fiilen genel müdürlük görevi olmadığını söyledi.
Yangın gecesi otelde yaşadıklarını anlatan Aras, “Bilerek ve isteyerek, olası kastla suç işlediğimi kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı. Bunun üzerine salondan tepki sesleri yükseldi.
Aras’ın sorgusu sırasında müşteki avukatlarından biri “Yangın raporundaki eksikliklerin giderilmesi ne kadar tutar? Bu tutar, hayatını kaybeden insanların canından daha mı değerliydi?” diye sordu.
Kaynak,Ozan Köse/AFP via Getty Images,21 Ocak 2025’teki yangından bir gün sonrası 22 Ocak’ta Gran Kartal Otel’n girişi
Sanık, bu soruyu “Ben otel müdürü değilim. Turizm Bakanlığı tarafından denetlendik. Tasarruf yapma şansım yoktu” diye yanıtladı.
Aras’a ayrıca garajdaki otomobillerin çıkartılması talimatı verilip verilmediği de soruldu. Sanık, böyle bir talimat vermediğini söyledi.
Aras, “21 Ocak’a kadar neden eksiklikleri düzeltmediniz?” sorusuna ise “Ben yapılmasını söyledim, yapmamışlar” yanıtını verdi.
Diğer sanıklar ne söyledi?
Kartalkaya duruşması Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir’in savunmasıyla başladı.
Hayatını kaybedenlere baş sağlığı dileyerek sözlerine başlayan Demir’in elleri ve sesi titredi.
Demir’e bilirkişi raporu kapsamında Kadir Özdemir ve Sedat Gülener ile yaptığı görüşmeler soruldu.
Genel müdür, Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener’i arayarak itfaiye raporunun hazırlanma süreci için ricacı olduğunu söyledi.
Yönetici, savunmasında raporun içeriğine vakıf olmadığını, yalnızca Kadir Özdemir’den gelen rica üzerine Gülener’e ulaştığını savundu.
Müşteki avukatları Demir’in savunmasını çelişkili bulduklarını beyan etti. Bu süreçte müşteki ve sanık avukatları arasında tartışma çıktı.
Daha sonra Grand Kartal Otel’e “Sürdürülebilir Turizm Sertifikası” veren FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi çalışanı Aleyna Beşinci ve şirket yöneticisi Ali Ağaoğlu kürsüye çıktı.
İki isim de Grand Kartal Otel’deki fiziki denetimlerinin sürdürülebilirlik ile sınırlı olduğunu savundu. Yangın önlemleri ve acil durum planlarına yönelik “derinlemesine denetleme yetkisinin” kendilerinde olmadığını vurguladı.
Müşteki avukatları, Aleyna Beşinci ve FQC şirketinin denetim raporu kapsamında sorumluluklarını yerine getirmediğini ve eksik denetim yaptığını iddia etti.

İlk gün savunmalarını yapanlar arasında teknisyenler Bayram Ütkü, Tahsin Pekcan ve Hüseyin Özer de vardı.
Ütkü, yangın sırasında otelin 3’üncü katındaki personel odasında kaldığını söyledi.
Teknisyen, yangın sırasında garajdan çıkış yaptığını, bu süreçte garajdaki mazot tankını ve otelin dışındaki LPG vanasını emniyet amacıyla kapattığını söyledi.
Müşteki avukatları, Ütkü’nün şalterleri indirmesinin uyarı sistemlerinin kapanmasına yol açtığını ve bunun mağdurların kurtulmasını zorlaştırdığını iddia etti.
Tahsin Pekcan, elektrik sorumlusu olup olmadığı sorusuna “Herkes suçu üzerime atmaya çalışıyor. Benim öyle bir vasfım yok. Sadece bir servis elemanıyım, kimseye talimat verme yetkim yok” yanıtını verdi.
Ütkü ve Pekcan’ın ardından kürsüye çıkan teknisyen Hüseyin Özer, kendisinin ya da birlikte çalıştığı personelin iş güvenliği eğitimi almadığını kaydetti.
Özer, yangın söndürme ve algılama sistemlerine bakım yapılmadığını bilmediğini belirtti ve kendisine herhangi bir eksik bildirilmediğini söyledi.
Özer ayrıca “Yangın paneline bakım yapmadık, sadece video istendi. Biz de video çekip muhasebe birimine gönderdik” ifadelerini kullandı.
‘Yetkim, sorumluluğum yok’
İlk gün savunma yapan Bolu Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, kendisine sorulan sorulara “yetkim yok” ve “sorumluluğum yok” yanıtlarını verdi.
Bal, otele verilen ruhsattan sorumlu olmadığını ve bu yüzden kusurlu bulunmaması gerektiğini söyleyerek kendini savundu.
İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan otele ruhsatın 2007’de verildiğini ve belge sahibinin değişmemesi durumunda ruhsat almasına gerek olmadığını vurguladı.
“Turizm işletme belgesi nihai belgedir” ifadelerini kullanan Erdoğan, otelin alt kısmında açılmak istenen restoran hakkında şunları kaydetti:
“Bir firma otelin içinde lokanta açmak istediğini söyledi, belgeleri istedik. Lokanta otelin içindeyse tüm otel için itfaiye raporu alınması gerektiğini söyledim. Evraklar geldi fakat itfaiye raporu tüm otel için değil, sadece lokanta için alınan rapordu ve ben ruhsatı vermedim. Sorumluluğu kesinlikle kabul etmiyorum.”
Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, yasa gereği Grand Kartal Otel’e ruhsat verme yetkisinin İl Özel İdaresi’nde olduğunu söyledi.
Ruhsatın 2021’de alındığını kaydeden Köstereli, alanında uzman personel eksikliğinden dolayı otelde yangın denetimi yapılmadığını kaydetti.