enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
08:49 Beyaz Saray’da düzenlenen Kafkasya zirvede, Aliyev ve Paşinyan üçlü mutabakata imza attı
07:56 Azerbaycanlı eğitimciler Üsküdar Üniversitesini ziyaret etti
07:47 Yağmur suyu hasadı’nın uygulaması ne durumda!
07:41 Radyo TV Yapımcısı yazar Uğur Canbolat’tan manevi yolculuklara rehber iki yeni kitap
07:36 Tokat Bölgesi’nin can damarları olan Yeşilırmak, Kelkit Nehri ve Almus Barajı’ndaki su miktarı ciddi anlamda düştü.
07:32 Türkiye’nin lider mühendislik ve teknoloji firmalarından MPG, IDEF 2025’te 8×8 kurtarıcı aracıyla katıldı
07:29 Malatya Büyükşehir Belediyesi, içme suyunun, tarımsal sulamada kullanılmaması konusunda vatandaşları uyardı…
07:21 Cübbeli Ahmet’ten Sahte Diploma Skandalına Sert Tepki: “Sistem Vahim Hâl Almış”
06:56 2025 Yılı YAŞ Kararları: TSK Neden Apolitik Olmalı? -I-
20:41 Nevşehir Kültür Yolu Festivali kapsamında, “Kuralsız Bağlantılar” Projesi sergisi, sanatseverlerle buluştu…
09:07 BTK,Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Sahte Kimlik
08:00 Devletin hızlı refleksi: Sahte e-İmza çetesi çökertildi
07:42 Afrika Boynuzu’nda Türkiye: Umudu yeşerten adımlar
06:53 YÖK’ten “sahte diploma” iddiasına suç duyurusu
05:18 Nevşehir Kültür Yolu Festivali kapsamında, “Medeniyetlerin Mirası” sergisi büyük ilgi görüyor…
04:37 FETÖ’nün gizli sorumlusu Hakan Kahraman, yurt dışına kaçma hazırlığındayken Manisa’da MİT’in düzenlediği operasyonla yakalandı…
03:14 DMM: ‘Sahte diploma’ soruşturmasındaki iddialar dezenformasyon ürünüdür
02:25 Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Senegal Başbakanı Ousmane Sonko’nun huzurunda iki ülke arasında 4 anlaşma imzalandı…
00:08 İletişim Başkanı Duran, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden spor spikeri Ümit Aktan için başsağlığı mesajı yayımladı.
00:00 Bakan Fidan Şam’da Suriye Cumhurbaşkanı Şara ile görüştü
TÜMÜNÜ GÖSTER →

İsrail hukuk tanımıyor: Şimdi de ‘meşru müdafaa’ yalanı

İsrail hukuk tanımıyor: Şimdi de ‘meşru müdafaa’ yalanı
20.06.2025
A+
A-

* İsrail’in İran’a yönelik hukuk tanımaz saldırıları devam ediyor. Gazze’de olduğu gibi İran’da da sivillere yönelik eylemlerden çekinmeyen İsrail, ‘meşru müdafaa’ hakkını kullandığı iddiasında.

* İsrail’in hukuken gayri meşru bir yol izlediğine değinen uzmanlar, ABD’nin Tel Aviv’e destek vermesi halinde hukuksuzluğa ortak olacağı görüşünde.

* Detayı haberimizde!…

TÜHA/ TÜRKUAZ  İnternational News Agency

Sertaç Aksan
Sertaç Aksan
TRT Muhabiri

ANKARA, 20 Haziran 2025 – İsrail’in şiddet sarmalı bu kez İran üzerinden hem bölgeyi hem de tüm dünyayı bir kez daha tehdit ediyor. ‘İran’ın nükleer silahlara erişme kapasitesini ortadan kaldıracağız’ bahanesiyle düzenlenen saldırılarda şimdiye kadar çok sayıda kişi hayatını kaybetti.

Bugün geldiğimiz noktada İsrail, milyonlarca kişinin yaşadığı İran’ın başkenti Tahran için dahi ‘tahliye edin’ çağrısında bulunuyor. Gazze’de binlerce sivilin hayatını kaybetmesine neden olan İsrail’in benzer bir senaryoyu İran’da da hayata geçirmesinden endişe ediliyor.

İsrail, kendisine yönelik bir saldırı yokken İran'a saldırdı ve olayların fitilini ateşledi.
[İsrail, kendisine yönelik bir saldırı yokken İran’a saldırdı ve olayların fitilini ateşledi.]

İsrail’in saldırıları meşru müdafaa sayılır mı?

Son günlerde giderek yükselen tansiyon, hatırlanacağı üzere önce İsrail’in İran’a yönelik geniş çaplı hava operasyonuyla başlamıştı. Çok sayıda noktanın hedef alındığı saldırıda İran Genelkurmay Başkanı dahil olmak üzere çok sayıda üst düzey asker ile nükleer projelerde çalışan kritik bilim insanları hayatını kaybetmişti.

Hem İran hem de Batılı destekçileri tüm bu şiddeti ‘meşru müdafaa’ içinde göstermeye çalışsa da işin doğrusu bu değil.

Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Ersin Orallı bölgeyi ve gelişmeleri yakından takip eden isimlerden biri.

İsrailsaldırılarının ‘meşru müdafaa’ olarak kabul edilip edilemeyeceğini soruyoruz. Önce ‘meşru müdafaa’ kısmını teknik olarak açıyor Orallı. Silahlı saldırıdan sonra ‘hızlı, sürekli ve ölçülü’ bir karşı koyuşun meşru müdafaa olarak değerlendirileceğinden bahsediyor.

Doç. Dr. Orallı’ya göre meşru müdafaadan yola çıkılması için şartlar belli… “Size birinin fiziken saldırması lazım. Hasar tespitini yapacak, bunu Birleşmiş Milletlere bildireceksiniz. Sonra da BM’ye ‘Ben meşru müdafaa hakkımı kullanacağım’ diyeceksiniz. Tüm bunlardan sonra ölçülü bir cevap verebilirsiniz.” diyor Orallı.

İsrail'in saldırılarına hedef olan yerlerden biri de İran Devlet Televizyonu binasıydı.
[İsrail’in saldırılarına hedef olan yerlerden biri de İran Devlet Televizyonu binasıydı.]

“Önleyici meşru müdafaa kavramının altını doldurulamadılar”

Bu nokta önemli bir parantez açıyor Doç. Dr. Orallı ve İsrail’in bugünlerde ‘önleyici meşru müdafaa’ kavramını diline doladığına dikkat çekiyor. Aslında bu kavramın hayatımıza 11 Eylül 2001’deki İkiz Kule saldırılarından sonra girdiğini anımsatıp, devam ediyor:

“ABD o süreçte ortaya böyle bir kavram attı. Size saldıran kimse yok. Ancak ‘X ülke bana gelecekte saldırabilir’ deyip, onları vurabildikleri bir müdahale yöntemi geliştirdiler. Afganistan’da, Irak’ta ve farklı coğrafyalarda ABD bunu sıkça kullandı.

Ancak hukuken içini dolduramadılar. Eğer küresel hukuk normlarına uygun olsa bunu zaten sokaktaki bireyden devletlere kadar herkes uygulardı. Sokakta yanınızdan geçen bir insana ‘Bu kişi bana yarın saldırabilir. İyisi mi ben onu bugünden döveyim’ diyebilir misiniz? Diyemezsiniz. Ancak ABD ve bugünlerde İsrail aynen bu bakış açısıyla hareket ediyor.”

ABD Başkanı Trump, İsrail Başbakanı Netanyahu'ya desteğini her fırsatta dile getiriyor.
[ABD Başkanı Trump, İsrail Başbakanı Netanyahu’ya desteğini her fırsatta dile getiriyor. ]

“İsrail gayrimeşru bir müdahalede bulunuyor”

Son günlerde dünya kamuoyunda ‘İran’ın nükleer silahı olabilir’ tarzı haberlerin köpürtüldüğünü belirten Doç. Dr. Orallı, yıllar önce Irak ve Saddam Hüseyin için yapılan algı operasyonlarının bir benzerine şahit olduğumuz görüşünde.

ABD’nin ‘kitle imha silahları var’ bahanesiyle Irak’ı işgal ettiğini ancak oradan bu tür silah çıkmadığını vurgulayan Orallı, İsrail ve destekçilerinin son derece hukuksuz bir yol izlediği kanaatinde.

İsrail-İran savaşında meşru müdafaa hakkını kullanan bir ülke varsa onun İran olduğunun altını çizen Orallı, neden böyle düşündüğü şöyle anlatıyor:

“BM’nin 51. maddesi meşru müdafaa hakkı tanıyor. Ancak bunun belli şartları var. Egemenlik alanına başka bir ülkeden füzeler isabet eden İran. Onlar da doğru bir yol izlediler ve önce hasar tespit yaptılar. Sonra bunu BM’ye bildirdiler. Ve yine aynı şekilde cevap hakkını kullanacaklarını da duyurdular. Haliyle eğer bu savaşta meşru müdafaa diyecek birisi varsa o da Tahran yönetimi.

BM müdahale edene kadar ülkeler meşru müdafaa haklarını kullanabiliyor. BM henüz müdahale etmedi ve İran da hukuki bir dayanakla cevap hakkını kullandı.

Son günlerde ABD’nin de İran’ın vurulması operasyonlarına doğrudan müdahil olacağı konuşuluyor. Elbette devletler arasında ikili ya da çok taraflı anlaşmalar olabilir. ABD ve İsrail arasında bunu hep gördük. Ancak ABD’nin de yardımı hukuki değil. Çünkü ilk saldıran İsrail. Eğer ilk saldıran İran olsaydı, ABD ve İsrail birlikte cevap verebilirdi. Ancak günümüzdeki gerçeklik tam tersi. Dolayısıyla, ABD’nin İsrail ile hareket edip İran’a saldırması hukuksuzluğa ortak olmasını anlamına gelir.”

***
Yazar hakkında
Sertaç AKSAN, Adana’da 1986 yılında doğdu. Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Sinema ve TV Bölümü mezunu. 2008 yılında Anadolu Ajansında başladığı iş hayatında gerek özel sektör gerek kamu tarafında farklı kurumlarda görev aldı. Kasım 2019’dan bu yana TRT Haber’de çalışıyor.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.