Irak’ta Neler Oluyor?

TÜHA HABER / SETA Strateji Araştırmacı Doç. Dr. Fatih MUSLU, geçtiğimiz günlerde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler’in resmi ziyaretiyle gündeme gelen Irak’taki güvenlik zafiyeti ve istikrarsızlığın devam ettiğini hatırlatarak, son olarak 21 Ocak’ta başkent Bağdat’ta meydana gelen intihar saldırılarında 32 kişi hayatını kaybederken ve 110 kişinin de yaralandığına dikkat çekti.
Doç. Dr. Fatih MUSLU & SETA Araştırmacı, Strateji Araştırmaları, İstanbul
Doç. Dr. Fatih MUSLU, bu konuda ‘Irak’ta Neler Oluyor?‘ başlıklı bir yazıyı kaleme alarak, (UHA) Uluslararası Haber Ajansı‘na deperlendirmelerde bulundu.
Şu ana kadar saldırıyı üstlenen olmadığını söyleyen Doç. Dr. Fatih MUSLU, başta Cumhurbaşkanı Berham Salih olmak üzere Iraklı yetkililerin bu saldırıları Irak’ı istikrarsızlaştırma girişimi olarak değerlendirirken nihai durumun sadece Irak için değil aynı zamanda bölge adına da oldukça endişe verici olduğunu ifade ediyor.
Güvenlik sorunu
Doç. Dr. Fatih MUSLU, son birkaç yıldır halkın yetersiz kamu hizmetini, işsizliği ve yolsuzluğu protesto ederek sokaklara indiği Irak’ta güvenlik en önemli sorunların başında geldiğini açıklıyor, DEAŞ ve PKK gibi terör örgütlerinin varlığının yanında farklı silahlı milis grupların (Haşdi Şabi) ülke genelindeki artan etkisi Bağdat yönetimi açısından otorite/meşruiyet krizi yarattığının altını çiziyor.
“Farklı bir ifadeyle Irak resmi güvenlik güçleri ülkede şiddet tekeline sahip değildir” diyen Doç. Dr. Fatih MUSLU, başkentte yapılan son saldırıların bu durumun bir sonucu olduğunu ve ne yazık ki 21 Ocak saldırısının ise ne ilk ne de son olacağını vurgu yapıyor.
Doç. Dr. Fatih MUSLU, Terörün uygun coğrafya, insan kaynağı ve silaha ulaşabildiği her ortamda ortaya çıkabildiğinin altını çiziyor, Merkezi otoritenin zayıflığı ve silaha ulaşmanın kolaylığının Irak’ın kuzeyini terör için elverişli hale getirdiğini aktarıyor.
PKK’nın bölgedeki varlığına (Kandil ve Sincar) ilaveten 2014’te DEAŞ’ın ortaya çıkması ve Irak topraklarının üçte birini ele geçirmesinin terörün bir ülke için ne derece büyük bir güvenlik sorunu olduğunu teyit ettiğini ifade eden Doç. Dr. Fatih MUSLU, “Her ne kadar geçtiğimiz aylarda Bağdat ve Erbil yönetimleri terörle mücadelede ortak hareket etme kararı alsa da (Sincar anlaşması) uygulamada hala eksiklikler görülmektedir. Sonuç olarak kapsamlı bir strateji ve güçlü bir uygulama iradesi ortaya konmadan terörle mücadele başarısızlık kaçınılmazdır. Irak’ta yaşanan tam olarak budur” diyor.
Terör tehdidinin yanında silahlı milis grupların ülke genelinde artan etkisinin Irak’taki güvenlik sorununun diğer bir boyutu olduğunu açıklayan Doç. Dr. Fatih MUSLU, Son dönemlerde Haşdi Şabi içerisinde yer alan Ketaib Hizbullah’ın Bağdat’ta Amerikan büyükelçiliğine saldırıların bu kapsamda değerlendirilebileceğine işaret ediyor.
Doç. Dr. Fatih MUSLU, Saddam sonrası dönemde Amerikan işgaline karşı güçlenen milis kültürü İran’ın etkisiyle son yıllarda artmaya devam ettiğine dikkat çekiyor ve 2016’dan itibaren kontrolsüz milis gruplarına Irak ordu güçleri içerisinde resmi bir statü verilmesi konusunun Iraklı siyasiler tarafından gündeme taşınsa da herhangi ilerlemeden söz etmenin mümkün olmadığını belirtiyor.
“İran yanlısı milislerin ülkede yabancı askerlerin (Amerikan askerleri) varlığına karşı çıkarak zaman zaman şiddete varan faaliyetleri güvenlik zafiyetini artırmaktadır” diyen Doç. Dr. Fatih MUSLU. “Maalesef Irak Merkezi Hükümeti’nin sahip olduğu olanaklar ve kapasite göz önüne alındığında yakın gelecekte silahlı gruplara karşı bir düzenlemenin yapılması gerçekçi görünmüyor” diyor.
Irak’ı ne bekliyor?
Doç. Dr. Fatih MUSLU, Uzun yıllardır içe içe geçmiş sorunlar nedeniyle Irak’ta olumlu bir havadan bahsetmenin oldukça zor olduğunun altını çiziyor ve Siyasi çekişmelerin yanında pandeminin etkisi, petrol fiyatlarının düşmesi, ABD-İran rekabeti, terör örgütlerinin faaliyetleri ve milis grupların ülke genelinde artan etkisinin Irak’ı bir yönetim kriziyle baş başa bırakmaya devam ettiğini belirtiyor.
“Sık sık hükümet krizlerinin yaşandığı ülkede 6 Haziran 2021’de yapılması ön görülen erken seçimlerin 10 Ekim’e ertelenmesi de yakın vadede Irak’ta güvenli ve istikrarlı bir ortamın zorluğunu göstermektedir” diyen Doç. Dr. Fatih MUSLU, Mevcut şartlar altında Irak’ın bu meselelerle başa çıkmasının pek mümkün olmadığına işaret ediyor ve Irak’ın aynı zamanda bölgesel gelişmelerin de merkezine oturduğunu aktarıyor.
Doç. Dr. Fatih MUSLU, Tahran-Washington rekabeti arasına sıkışan Bağdat yönetimi açısından Joe Biden yönetiminin izleyeceği dış politikanın da ülkenin güvenliği ve istikrarı noktasında ehemmiyet arz ettiğini vurguluyor ve Özellikle Trump sonrası dönemde ABD’nin İran’a karşı alacağı pozisyonun Irak siyaseti açısından belirleyici olacağını kaydediyor.
HABER : Ataner YÜCE & Emekli TRT Muhabiri
[TÜHA Haber Ajansı, 26 Ocak 2021]